Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

9

Sûredeki Ayet No: 

129

Ayet No: 

1364

Sayfa No: 

207

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

فَإِن تَوَلَّوْا فَقُلْ حَسْبِيَ اللَّهُ لَا إِلَٰهَ إِلَّا هُوَ ۖ عَلَيْهِ تَوَكَّلْتُ ۖ وَهُوَ رَبُّ الْعَرْشِ الْعَظِيمِ

Çeviriyazı: 

fein tevellev feḳul ḥasbiye-llâh. lâ ilâhe illâ hû. `aleyhi tevekkeltü vehüve rabbü-l`arşi-l`ażîm.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Eğer aldırmazlarsa onlara de ki: Bana Allah yeter. O'ndan başka ilâh yoktur. Ben O'na dayanmaktayım ve O, o büyük Arş'ın Rabbidir.

Diyanet İşleri: 

Eğer yüz çevirirlerse de ki: "Allah bana yeter; O'ndan başka tanrı yoktur, yalnız O'na güveniyorum; O büyük arşın Rabbidir."

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Fakat döner, yüz çevirirlerse hemen de ki: Allah yeter bana, yoktur ondan başka tapacak, ona dayandım ve odur büyük arşın sahibi.

Şaban Piriş: 

Eğer imandan yüz çevirirlerse de ki: Bana Allah yeter, O’ndan başka (hak) ilah yoktur. Yalnız O’na tevekkül ettim. O, büyük arşın Rabbidir.

Edip Yüksel: 

Yüz çevirirlerse de ki: "Tanrı bana yeter! O'ndan başka tanrı yoktur. O'na dayandım; O büyük Arş'ın sahibidir.

Ali Bulaç: 

Eğer onlar yüz çevirirlerse, de ki: "Bana Allah yeter. O'ndan başka İlah yoktur. Ben O'na tevekkül ettim ve büyük arşın Rabbi O'dur."

Suat Yıldırım: 

Buna rağmen aldırmaz, yüz çevirirlerse, ey Resulüm! de ki:“Allah bana yeter. O'ndan başka tanrı yoktur.Ben yalnız O’na dayanırım. Çünkü O, büyük Arş’ın, muazzam hükümranlığın sahibidir.”

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Eğer yüz çevirirlerse artık de ki: «Allah Teâlâ bana kâfidir. O´ndan başka mâbûd yoktur. Ben ancak O´na tevekkül ettim ve O, pek büyük olan Arş´ın sahibidir.»

Yaşar Nuri Öztürk: 

Eğer çekip giderlerse de ki: "Allah bana yeter. İlah yok O'ndan başka. Yalnız O'na dayandım ben; büyük arşın sahibi O'dur."

Bekir Sadak: 

Gunesi isikli ve ayi nurlu yapan

İbni Kesir: 

Eğer yüz çevirirlerse

Adem Uğur: 

(Ey Muhammed!) Yüz çevirirlerse de ki: Allah bana yeter. O´ndan başka ilâh yoktur. Ben sadece O´na güvenip dayanırım. O yüce Arş´ın sahibidir.

İskender Ali Mihr: 

Bundan sonra eğer onlar dönerlerse, o zaman onlara şöyle de: “Bana, Allah yeter (kâfidir), O´ndan başka ilâh yoktur. Ben, Allah´a tevekkül ettim (güvendim). Ve O, azîm arşın Rabbidir.

Celal Yıldırım: 

Buna rağmen yüzçevirirlerse, de ki: Allah bana yeter

Tefhim ul Kuran: 

Eğer onlar yüz çevirirlerse, de ki: «Bana Allah yeter. O´ndan başka ilah yoktur. Ben O´na tevekkül ettim ve büyük arşın Rabbi O´dur.»

Fransızca: 

Alors, s'ils se détournent, dis : "Allah me suffit. Il n'y a de divinité que Lui. En Lui je place ma confiance; et Il est Seigneur du Trône immense".

İspanyolca: 

Si te vuelven la espalda, di: «¡Alá me basta! ¡No hay más dios que Él! ¡En Él confío! ¡Él es el Señor del Trono augusto!»

İtalyanca: 

Se poi volgono le spalle, di': «Mi basta Allah. Non c'è altro dio all'infuori di Lui. A Lui mi affido. Egli è il Signore del Trono immenso».

Almanca: 

Doch sollten sie sich abwenden, dann sag: "Mir genügt ALLAH, es gibt keine Gottheit außer Ihm! Ihm gegenüber übe ich Tawakkul, und ER ist Der HERR vom erhabenen Al'ahrsch.

Çince: 

如果他们违背正道,你就说:真主是能使我满足的,除他外,绝无应受崇拜的。我只信托他,他是有伟大的宝座的。

Hollandaca: 

Indien zij zich afwenden, zeg: God is mijn helper; er is geen God buiten hem. Op hem vertrouw ik, en hij is de Heer van den grootschen troon.

Rusça: 

А если они отвернутся, то скажи: "Мне достаточно Аллаха! Нет божества, кроме Него. Я уповаю только на Него, ибо Он - Господь великого Трона".

Somalice: 

haddayse jeedsadaan Dadku waxaad dhahdaa Kaalmeeyahaygu waa Ilaahay 'Eebe mooyee Ilaah kalana ma jiro isagaana talo saartay waana Eebaha Carsghiga wayn.

Swahilice: 

Basi wakigeuka, wewe sema: Mwenyezi Mungu ananitosheleza. Hapana mungu isipokuwa Yeye tu. Mimi namtegemea Yeye, na Yeye ndiye Mola Mlezi wa Kiti Kikuu cha Enzi.

Uygurca: 

(ئى پەيغەمبەر!) ئەگەر ئۇلار (ساڭا ئىمان ئېيتىشتىن) يۈز ئۆرۈسە، سەن: «اﷲ ماڭا. كۆرىدۇ قىلىدۇ، ئۇنىڭدىن باشقا ھېچ ئىلاھ يوقتۇر، ئۇنىڭغا تەۋەككۈل قىلدىم (يەنى اﷲ قا يۆلەندىم، اﷲ تىن باشقا ھېچ ئەھەدىدىن ئۈمىد كۈتمەيمەن ۋە ھېچ ئەھەدىدىنمۇ قورقمايمەن)، ئۇ بۈيۈك ئەرشنىڭ پەرۋەردىگارىدۇر» دېگىن

Japonca: 

だからかれらが背き去っても言ってやるがいい。「わたしには,アッラーがいれば十分である。かれの外に神はない。わたしはかれを信頼する。かれこそは,(栄光に満ちた)至高の玉座の主であられる。」

Arapça (Ürdün): 

«فإن تولَّوا» عن الإيمان بك «فقل حسبي» كافيّ «الله لا إله إلا هو عليه توكلت» به وثقت لا بغيره «وهو ربُّ العرش» الكرسي «العظيم» خصه بالذكر لأنه أعظم المخلوقات، وروى الحاكم في المستدرك عن أبيّ بن كعب قال: آخر آية نزلت «لقد جاءكم رسول» إلى آخر السورة.

Hintçe: 

ऐ रसूल अगर इस पर भी ये लोग (तुम्हारे हुक्म से) मुँह फेरें तो तुम कह दो कि मेरे लिए ख़ुदा काफी है उसके सिवा कोई माबूद नहीं मैने उस पर भरोसा रखा है वही अर्श (ऐसे) बुर्जूग (मख़लूका का) मालिक है

Tayca: 

พากพวกเขาผินหลังให้ ก็จงกล่าวเถิด(มุฮัมมัด) ว่า “อัลลอฮ์นั้นเป็นที่พอเพียงแก่ฉันแล้ว ไม่มีพระเจ้าอื่นใดนอกจากพระองค์เท่านั้น แด่พระองค์เท่านั้นที่ฉันขอมอบหมาย และพระองค์คือเจ้าของบัลลังก์อันยิ่งใหญ่”

İbranice: 

אך אם יתרחקו ממך , אמור: 'דייני באלוהים, שאין אלוה מלבדו. עליו אסמוך והוא ריבון כס המלכות העצום

Hırvatça: 

A ako oni glavu okrenu, ti reci: "Meni je dovoljan Allah, nema boga osim Njega; Samo se u Njega uzdam, On je Gospodar Arša veličanstvenoga!"

Rumence: 

Dacă ei se întorc de la tine, spune: “Dumnezeu îmi este de ajuns! Nu este dumnezeu afară de El! Eu Lui mă încredinţez întru totul! El este Stăpânul Marelui Tron.”

Transliteration: 

Fain tawallaw faqul hasbiya Allahu la ilaha illa huwa AAalayhi tawakkaltu wahuwa rabbu alAAarshi alAAatheemi

Türkçe: 

Eğer çekip giderlerse de ki: "Allah bana yeter. İlah yok O'ndan başka. Yalnız O'na dayandım ben; büyük arşın sahibi O'dur."

Sahih International: 

But if they turn away, [O Muhammad], say, "Sufficient for me is Allah; there is no deity except Him. On Him I have relied, and He is the Lord of the Great Throne."

İngilizce: 

But if they turn away, Say: "Allah sufficeth me: there is no god but He: On Him is my trust,- He the Lord of the Throne (of Glory) Supreme!"

Azerbaycanca: 

(Ya Peyğəmbərim!) Əgər onlar (sənə iman gətirməkdən, əmrlərinə itaət etməkdən) üz döndərsələr, de: “Mənə təkcə Allah yetər. Ondan başqa heç bir tanrı yoxdur. Ona təvəkkül etdim mən. O, böyük ərşin sahibidir! (O, bütün kainatın xaliqi və ixtiyar sahibidir!)

Süleyman Ateş: 

Eğer yüz çevirirlerse de ki: "Allah bana yeter! O'ndan başka tanrı yoktur. O'na dayandım, O büyük Arş'ın sahibidir!"

Diyanet Vakfı: 

(Ey Muhammed!) Yüz çevirirlerse de ki: Allah bana yeter. O'ndan başka ilah yoktur. Ben sadece O'na güvenip dayanırım. O yüce Arş'ın sahibidir.

Erhan Aktaş: 

Eğer yüz çevirirlerse de ki: “Allah bana yeter. O’ndan başka ilâh yoktur. Ben O’na tevekkül(1) ettim. O, Büyük Arş’ın Rabb’idir.”

Kral Fahd: 

(Ey Muhammed!) Yüz çevirirlerse de ki: «Allah bana yeter. O'ndan başka (hakkıyla ibâdete layık bir ) ilâh yoktur. Ben sadece O'na güvenip dayanırım. O yüce Arş'ın sahibidir.»

Hasan Basri Çantay: 

(Habîbim, sana îman etmekden) yüz çevirirlerse de ki: «Bana Allah yeter. Ondan başka hiçbir Tanrı yok. Ben ancak Ona güvenib dayandım. O, büyük arşın saahibidir».

Muhammed Esed: 

Fakat (bütün bunlara rağmen) onlar yine de yüz çevirirlerse de ki: "Allah bana yeter! O´ndan başka tanrı yok. Hep O´na dayanmış O´na güvenmişimdir ben; çünkü O´dur en yüce hükümranlığın Rabbi".

Gültekin Onan: 

Eğer onlar yüz çevirirlerse, de ki: &quot

Ali Fikri Yavuz: 

Ey Rasûlüm, eğer senden yüz çevirirlerse (sana iman etmezler ve emirlerini dinlemezlerse) de ki: “- Bana Allah yeter, ondan başka hiç bir ilâh yoktur. Ben, ancak ona güvendim ve o büyük ARŞ’ın sâhibidir.”

Portekizce: 

Mas, se te negam, dize-lhes: Deus me basta! Não há mais divindade além d'Ele! A Ele me encomendo, porque é oSoberano do Trono Supremo.

İsveççe: 

Och om de vänder sig ifrån dig [Muhammad] säg då: "Jag behöver ingen utom Gud. Han är den Ende Guden; till Honom litar jag; Han som är Herren till härlighetens och allmaktens tron.

Farsça: 

پس اگر [منافقان] از حق روی گرداندند، بگو: خدا مرا بس است، هیچ معبودی جز او نیست، فقط بر او توکل کردم، و او پروردگار عرش بزرگ است.

Kürtçe: 

جا ئەگەر ڕوویان وەرگێڕاو گوێیان پێ نەدایت ئەوسا بڵێ من تەنھا خوام بەسە کە ھیچ پەرستراوێکی ڕاست نیە جگە لە ئەو تەنھا پشت بەو دەبەستم ئەویش پەروەردگاری عەرشی گەورەیە

Özbekçe: 

Бас, юз ўгириб кетсалар, сен: «Менга Аллоҳнинг Ўзи етарли. Ундан ўзга ибодатга сазовор зот йўқ, Унга таваккал қилдим, У улуғ аршнинг Роббисидир», дегин.

Malayca: 

Kemudian jika mereka berpaling ingkar, maka katakanlah (wahai Muhammad): "cukuplah bagiku Allah (yang menolong dan memeliharaku), tiada Tuhan (yang berhak disembah) melainkan Dia; kepadaNya aku berserah diri, dan Dia lah yang mempunyai Arasy yang besar."

Arnavutça: 

E, nëse ata zmbrapsen, thuaj: “Më mjafton mua Perëndia, s’ka zot tjetër përveç Tij. Unë mbështetem tek Ai, dhe Ai është Zot i gjithësisë madhështore (Arshit të Madh)!”

Bulgarca: 

А отметнат ли се, кажи: “Достатъчен ми е Аллах! Няма друг Бог освен Него! На Него се уповавам. Той е Господът на великия Трон.”

Sırpça: 

А ако се они од тебе окрену, ти реци: „Мени је довољан Аллах, нема истинског божанства осим Њега; Само се на Њега ослањам, Он је Господар величанственог Престола!“

Çekçe: 

A jestliže se oni odvrátí, rci: 'Bůh mi zcela stačí a není božstva kromě Něho a na Něj se spoléhám; On Pánem je trůnu nesmírného!'

Urduca: 

اب اگر یہ لوگ تم سے منہ پھیرتے ہیں تو اے نبیؐ، ان سے کہدو کہ "میرے لیے اللہ بس کرتا ہے، کوئی معبود نہیں مگر وہ، اُسی پر میں نے بھروسہ کیا اور وہ مالک ہے عرش عظیم کا"

Tacikçe: 

Агар бозгарданд, бигӯ: «Худо барои ман кофист, худое ҷуз Ӯ нест, бар Ӯ таваккал кардам ва Ӯст Парвардигори арши бузург!

Tatarca: 

Шуның соңында да иманнан вә Коръәннән баш тартсалар, син аларга әйт: "Миңа Аллаһ җитә, бит Аллаһудан башка һич Илаһә юк, мәгәр Ул гына, Аңарга гына тәвәккәл кыламын вә Ул олугъ Ґәрешнең Раббысы".

Endonezyaca: 

Jika mereka berpaling (dari keimanan), maka katakanlah: "Cukuplah Allah bagiku; tidak ada Tuhan selain Dia. Hanya kepada-Nya aku bertawakkal dan Dia adalah Tuhan yang memiliki 'Arsy yang agung".

Amharca: 

ቢያፈገፍጉም አላህ በቂዬ ነው፡፡ ከእርሱ ሌላ አምላክ የለም፡፡ በእርሱ ላይ ተጠጋሁ እርሱም የታላቁ ዐርሽ ጌታ ነው በላቸው፡፡

Tamilce: 

(நபியே) ஆக, அவர்கள் (உம்மை விட்டு புறக்கணித்து) விலகி சென்றால், “எனக்குப் போதுமானவன் அல்லாஹ்தான்; அவனைத் தவிர (உண்மையில் வணங்கத்தகுதியான) இறைவன் அறவே இல்லை; அவன் மீதே நான் நம்பிக்கை வைத்து (அவனையே சார்ந்து) விட்டேன்; இன்னும், அவன் மகத்தான ‘அர்ஷின்’ அதிபதி” என்று கூறுவீராக!

Korece: 

만일 그들이 돌아선다면 일러가로되 내게는 하나님만으로 충분하니라 그분 외에는 신이 없 으며 나는 가장 높은 권자에 계 시는 그분에게 의탁함이라

Vietnamca: 

Nếu như chúng ngoảnh đi thì Ngươi (hỡi Thiên Sứ Muhammad) hãy nói: “Allah đã đủ đối với Ta, không có Thượng Đế đích thực nào khác ngoài Ngài. Ta phó thác cho Ngài. Quả thật, Ngài là Chủ Nhân của chiếc ngai vương vĩ đại.”