Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

84

Sûredeki Ayet No: 

24

Ayet No: 

5908

Sayfa No: 

589

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

فَبَشِّرْهُم بِعَذَابٍ أَلِيمٍ

Çeviriyazı: 

febeşşirhüm bi`aẕâbin elîm.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Onun için onlara elem verici bir azabı müjdele.

Diyanet İşleri: 

Onlara can yakıcı azabı müjde et.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Artık müjdele onları elemli bir azapla.

Şaban Piriş: 

Onlara acı bir azabı müjdele.

Edip Yüksel: 

Onları acı bir azapla müjdele.

Ali Bulaç: 

Bu durumda sen, onlara acı bir azap ile müjde ver.

Suat Yıldırım: 

Sen de onlara gayet acı bir azap müjdele!

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Artık onları pek acıklı bir azap ile müjdele.

Yaşar Nuri Öztürk: 

O halde, onlara acıklı bir azap muştula!

Bekir Sadak: 

85:4

İbni Kesir: 

Onlara elim bir azabı müjdele.

Adem Uğur: 

(Resûlüm!) Onlara acı azabı müjdele!

İskender Ali Mihr: 

Artık onları elîm azapla müjdele.

Celal Yıldırım: 

Artık sen, onları elem verici bir azâbla müjdele!.

Tefhim ul Kuran: 

Bu durumda sen, onlara acıklı bir azab ile müjde ver.

Fransızca: 

Annonce-leur donc un châtiment douloureux.

İspanyolca: 

Anúnciales, pues, un castigo doloroso!

İtalyanca: 

Annuncia loro un doloroso castigo,

Almanca: 

So überbringe ihnen die "frohe Botschaft" über eine qualvolle Peinigung,

Çince: 

故你当以一种痛苦的刑罚向他们报喜,

Hollandaca: 

Kondig hun dus eene vreeselijke straf aan.

Rusça: 

Обрадуй же их мучительными страданиями,

Somalice: 

Ugu bishaaree caddibaad daran.

Swahilice: 

Basi wabashirie adhabu chungu!

Uygurca: 

ئۇلارغا قاتتىق ئازاب بىلەن خۇش خەۋەر بەرگىن

Japonca: 

それであなたは,痛烈な懲罰をかれらに伝えなさい。

Arapça (Ürdün): 

«فبشرهم» أخبرهم «بعذاب أليم» مؤلم.

Hintçe: 

तो (ऐ रसूल) उन्हें दर्दनाक अज़ाब की ख़ुशख़बरी दे दो

Tayca: 

ดังนั้นเจ้า (มุฮัมมัด) จงแจ้งแก่พวกเขาถึงการลงโทษอันเจ็บปวด

İbranice: 

לכן, בשר להם על העונש הכואב

Hırvatça: 

zato im navijesti patnju bolnu!

Rumence: 

Vesteşte-le lor o dureroasă osândă,

Transliteration: 

Fabashshirhum biAAathabin aleemin

Türkçe: 

O halde, onlara acıklı bir azap muştula!

Sahih International: 

So give them tidings of a painful punishment,

İngilizce: 

So announce to them a Penalty Grievous,

Azerbaycanca: 

(Ya Peyğəmbər!) Onlara (qiyamət günü düçar olacaqları) şiddətli bir əzabla müjdə ver!

Süleyman Ateş: 

Onlara acı bir azabı müjdele.

Diyanet Vakfı: 

(Resulüm!) Onlara acı azabı müjdele!

Erhan Aktaş: 

O halde onları elem verici azâpla haberdar et!

Kral Fahd: 

(Rasûlüm!) Onlara acı azabı müjdele! 

Hasan Basri Çantay: 

Bunun için sen (Habibim) onları elem verici bir azâb ile müjdele!

Muhammed Esed: 

O halde, onlara (öteki dünyada) şiddetli azabı haber ver,

Gültekin Onan: 

Bu durumda sen, onlara acı bir azab ile müjde ver.

Ali Fikri Yavuz: 

Onun için (Ey Rasûlüm), sen onları acıklı bir azabla müjdele!...

Portekizce: 

Anuncia-lhes, pois, um doloroso castigo,

İsveççe: 

Låt dem därför veta att de har att se fram mot ett plågsamt straff,

Farsça: 

پس آنان را به عذابی دردناک بشارت ده.….

Kürtçe: 

کەواتە مژدەیان بدەرێ بە سزای سەختی (قیامەت)

Özbekçe: 

Уларга аламли азобнинг «башоратини» бер.

Malayca: 

Maka khabarkanlah kepada mereka dengan azab yang tidak terperi sakitnya;

Arnavutça: 

prandaj, sihariqoi ata me dënim të dhembshëm!

Bulgarca: 

И възвести ги за болезнено мъчение,

Sırpça: 

зато им наговести болну патњу!

Çekçe: 

Ohlas jim zvěst radostnou o trestu bolestném, jenž stihne je -

Urduca: 

لہٰذا اِن کو دردناک عذاب کی بشارت دے دو

Tacikçe: 

Пас ононро ба азобе дардовар хушхабар деҳ

Tatarca: 

Аларга сөенеч бир бик каты рәнҗеткүче ґәзаб белән.

Endonezyaca: 

Maka beri kabar gembiralah mereka dengan azab yang pedih,

Amharca: 

በአሳማሚ ቅጣትም አብስራቸው፡፡

Tamilce: 

ஆக, துன்புறுத்துகிற தண்டனையைக் கொண்டு அவர்களுக்கு நற்செய்தி கூறுவீராக!

Korece: 

그들에게 고통스러운 벌이 있을 것이라는 것을 경고하라

Vietnamca: 

Vì vậy, Ngươi (Thiên Sứ Muhammad) hãy báo cho chúng về một sự trừng phạt đau đớn.