Arapça:
وَمَا أُرْسِلُوا عَلَيْهِمْ حَافِظِينَ
Çeviriyazı:
vemâ ürsilû `aleyhim ḥâfiżîn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Oysa onlar müminler üzerine bekçi olarak gönderilmemişlerdi.
Diyanet İşleri:
Oysa kendileri, inananlara gözcü olarak gönderilmemişlerdi.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Ve bunlar, inananların yaptıklarını görüp bellemek için gönderilmediler.
Şaban Piriş:
Oysa onlara bekçi olarak da gönderilmemişlerdi.
Edip Yüksel:
Oysa onların üzerine gözcü olarak gönderilmemişlerdi.
Ali Bulaç:
Oysa kendileri onların üzerine gözcü olarak gönderilmemişlerdi.
Suat Yıldırım:
Hoş bunları müminlere gözcü tayin eden de yoktu ya! (Fuzulî bir tarzda, kendi kendilerinde öyle bir yetki görürlerdi).
Ömer Nasuhi Bilmen:
Halbuki bunlar, onların üzerlerine gözeticiler olarak gönderilmemişlerdi.
Yaşar Nuri Öztürk:
Oysaki kendileri, inananlar üzerine bekçi gönderilmemişti.
Bekir Sadak:
(3-5) Yer duzeltilip, icinde olanlari disari atarak bosaldigi zaman ve yer Rabbine boyun egdigi zaman, ki yer boyun egecektir
İbni Kesir:
Halbuki onlar, bunların üzerine gözcüler olarak gönderilmemişlerdir.
Adem Uğur:
Halbuki onlar, müminleri denetleyici olarak gönderilmediler.
İskender Ali Mihr:
Ve onlar, onların (âmenû olanların) üzerine gözetici olarak gönderilmediler.
Celal Yıldırım:
Halbuki kendileri onlar üzerine gözcü gönderilmemişlerdi.
Tefhim ul Kuran:
Oysa kendileri onların üzerine gözcü olarak gönderilmemişlerdi.
Fransızca:
Or, ils n'ont pas été envoyés pour être leurs gardiens.
İspanyolca:
Pero no han sido enviados para velar por ellos.
İtalyanca:
Certo non hanno avuto l'incarico di vegliare su di loro.
Almanca:
Und über ihnen wurden keine Bewahrende entsandt."
Çince:
他们没有被派去监视信士们。
Hollandaca:
Maar zij zijn niet gezonden om over hen te waken,
Rusça:
Однако они не были посланы к ним хранителями.
Somalice:
Loomana dirin inay ilaaliyaan Mu'miniinta.
Swahilice:
Na wao hawakutumwa wawe walinzi juu yao.
Uygurca:
ئۇلار مۆمىنلەرنى كۈزىتىشكە ئەۋەتىلگىنى يوق
Japonca:
だがかれらは,かれら(信者)の監視者として遣わされた者ではない。
Arapça (Ürdün):
قال تعالى: «وما أرسلوا» أي الكفار «عليهم» على المؤمنين «حافظين» لهم أو لأعمالهم حتى يدروهم إلى مصالحهم.
Hintçe:
हालॉकि ये लोग उन पर कुछ निगराँ बना के तो भेजे नहीं गए थे
Tayca:
และพวกเขา (ผู้ปฏิเสธศรัทธา) มิได้ถูกส่งมาเพื่อเป็นผู้ปกปักรักษาผู้ศรัทธาเหล่านั้น
İbranice:
אף שהם לא נשלחו להיות להם לשומרים
Hırvatça:
a oni nisu poslani da ih čuvaju.
Rumence:
Ei nu au fost trimişi însă să fie asupra lor păzitori!
Transliteration:
Wama orsiloo AAalayhim hafitheena
Türkçe:
Oysaki kendileri, inananlar üzerine bekçi gönderilmemişti.
Sahih International:
But they had not been sent as guardians over them.
İngilizce:
But they had not been sent as keepers over them!
Azerbaycanca:
Halbuki onlara (mö’minlərə) nəzarətçi göndərilməmişdir.
Süleyman Ateş:
Oysa kendileri, onların üzerine bekçi gönderilmemişlerdi.
Diyanet Vakfı:
Halbuki onlar, müminleri denetleyici olarak gönderilmediler.
Erhan Aktaş:
Îmân Edenlerin üzerlerine gözetici olarak gönderilmediler.(1)
Kral Fahd:
Halbuki onlar, müminleri denetleyici olarak gönderilmediler.
Hasan Basri Çantay:
Halbuki onlar (mü´minlerin) üzerlerine gözcüler olarak gönderilmemişlerdi.
Muhammed Esed:
Oysa onlara, başkaları(nın inançları) üzerinde gözetleyicilik görevi verilmiş değildir.
Gültekin Onan:
Oysa kendileri onların üzerine gözcü olarak gönderilmemişlerdi.
Ali Fikri Yavuz:
Halbuki, üzerlerine gözcü gönderilmemişlerdi.
Portekizce:
Embora não estivessem destinados a ser os seus guardiães.
İsveççe:
Men de hade inget uppdrag att vaka över de troende!
Farsça:
و حال آنکه کافران را بر مؤمنان نگهبان و مراقب نفرستاده بودند [که مراقب هدایت و گمراهی آنان باشند.]
Kürtçe:
لە کاتێکدا کە(ئەوان) بە چاودێر نە نێرراون بۆ سەر بڕواداران (تا ئەم قسەیە بکەن)
Özbekçe:
Ҳолбуки, улар а(мўмин)лар устидан кузатувчи қилиб юборилган эмаслар!
Malayca:
Pada hal mereka tidak diutus untuk menjaga sesat atau tidaknya orang-orang yang beriman itu!
Arnavutça:
e, ata nuk janë dërguar për kujdestarë të tyre (besimtarëve).
Bulgarca:
А те не бяха пратени за техни надзиратели.
Sırpça:
а они нису послани да их чувају.
Çekçe:
A přec nebyli posláni k věřícím, aby je střežili.
Urduca:
حالانکہ وہ اُن پر نگراں بنا کر نہیں بھیجے گئے تھے
Tacikçe:
Ва ҳол он ки ононро ба нигаҳбониву муҳофизати амалҳои мӯъминон нафиристода буданд.
Tatarca:
Бит ул кәферләр мөселманнарга сакчы итеп тә вә гамәлләрендә язучы итеп җибәрелмәделәр.
Endonezyaca:
padahal orang-orang yang berdosa itu tidak dikirim untuk penjaga bagi orang-orang mukmin.
Amharca:
በነርሱ ላይ ተጠባባቂዎች ተደርገው ያልተላኩ ሲኾኑ፡፡
Tamilce:
(இக்குற்றவாளிகளுக்கு அவர்களைப் பற்றி ஏன் இவ்வளவு கவலை?) அவர்கள் மீது கண்காணிப்பவர்களாக இவர்கள் அனுப்பப்படவில்லையே!
Korece:
그러나 불신자들은 믿는자를감시하기 위해 보내어진 자가 아 니매
Vietnamca:
Nhưng chúng đâu phải là những người được cử phái đến trông chừng họ.
Ayet Linkleri: