Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

83

Sûredeki Ayet No: 

29

Ayet No: 

5877

Sayfa No: 

588

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

إِنَّ الَّذِينَ أَجْرَمُوا كَانُوا مِنَ الَّذِينَ آمَنُوا يَضْحَكُونَ

Çeviriyazı: 

inne-lleẕîne ecramû kânû mine-lleẕîne âmenû yaḍḥakûn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Doğrusu o suç işleyenler inananlara gülüyorlardı.

Diyanet İşleri: 

Suçlular, şüphesiz, inanmış olanlara gülerlerdi.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Şüphe yok ki suç işliyenler, inananlara gülerler.

Şaban Piriş: 

Suç/günah işlemiş olanlar, iman edenlere gülüyorlardı.

Edip Yüksel: 

Suçlular, inananlara gülerlerdi.

Ali Bulaç: 

Doğrusu, 'suç ve günah işleyenler,' kimi iman edenlere gülüp-geçerlerdi.

Suat Yıldırım: 

Cürümlere, suçlara batanlar dünyada iken, müminlerle alay edip onlara gülerlerdi.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Muhakkak o kimseler ki günah işlemişlerdi, imân etmiş olanlara gülerlerdi.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Şu bir gerçek ki, suça batmış olanlar, iman sahiplerine gülerlerdi.

Bekir Sadak: 

(35-36) Tahtlar uzerinde, inkarcilarin yaptiklari seylerin karsiliginin nasil verildigini seyrederler. *

İbni Kesir: 

Doğrusu suç işlemiş olanlar

Adem Uğur: 

Şüphesiz günahkârlar, (dünyada) iman edenlere gülerlerdi.

İskender Ali Mihr: 

Muhakkak ki suçlu olanlar (günahkârlar), âmenû olanlara gülüyorlardı.

Celal Yıldırım: 

Gerçekten suçlu günahkârlar (Dünya´da iken) imân edenlere gülerlerdi.

Tefhim ul Kuran: 

Doğrusu, ´suç ve günah işleyenler,´ kimi iman edenlere gülüp geçerlerdi.

Fransızca: 

Les criminels riaient de ceux qui croyaient,

İspanyolca: 

Los pecadores se reían de los creyentes.

İtalyanca: 

Invero i malvagi schernivano i credenti ;

Almanca: 

Gewiß, diejenigen, die schwere Verfehlungen begingen, pflegten sich über diejenigen, die den Iman verinnerlichten, lustig zu machen.

Çince: 

犯罪的人们常常嘲笑信士们,

Hollandaca: 

Zij die zondig handelen, bespotten de ware geloovigen.

Rusça: 

Грешники смеялись над теми, которые уверовали.

Somalice: 

Kuwii Dambaabay (Gaaloobay) waxay ahaayeen kuwa ku qosla kuwii xaqa rumeeyay.

Swahilice: 

Kwa hakika wale walio kuwa wakosefu walikuwa wakiwacheka walio amini.

Uygurca: 

كاپىرلار ھەقىقەتەن مۆمىنلەرنى (مەسخىرە قىلىپ) كۈلەتتى،

Japonca: 

本当に罪ある者たちは,信仰する者を嘲笑っていた。

Arapça (Ürdün): 

«إن الذين أجرموا» كأبي جهل ونحوه «كانوا من الذين آمنوا» كعمار وبلال ونحوهما «يضحكون» استهزاءً بهم.

Hintçe: 

बेशक जो गुनाहगार मोमिनों से हँसी किया करते थे

Tayca: 

แท้จริงบรรดาผู้กระทำผิดนั้น เคยหัวเราะเยาะบรรดาผู้ศรัทธา

İbranice: 

אכן, הכופרים המתכחשים נהגו לצחוק על המאמינים

Hırvatça: 

Zaista su razvratnici ismijavali one koji vjeruju,

Rumence: 

Nelegiuiţii râdeau de credincioşi,

Transliteration: 

Inna allatheena ajramoo kanoo mina allatheena amanoo yadhakoona

Türkçe: 

Şu bir gerçek ki, suça batmış olanlar, iman sahiplerine gülerlerdi.

Sahih International: 

Indeed, those who committed crimes used to laugh at those who believed.

İngilizce: 

Those in sin used to laugh at those who believed,

Azerbaycanca: 

Həqiqətən, günahkarlar iman gətirmiş kimsələrə (dünyada) gülürdülər.

Süleyman Ateş: 

Suç işleyenler, inananların üstüne gülerlerdi.

Diyanet Vakfı: 

Şüphesiz günahkarlar, (dünyada) iman edenlere gülerlerdi.

Erhan Aktaş: 

Suçlular, dünyada Îmân Edenlere gülüyorlardı.

Kral Fahd: 

Şüphesiz günahkârlar, (dünyada) iman edenlere gülerlerdi.

Hasan Basri Çantay: 

Hakıykat, günâh işleyen (o kâfir) ler îman edenlerden kimine gülerlerdi.

Muhammed Esed: 

Bakın, kendilerini günaha kaptıranlar, imana erenlere gülerler

Gültekin Onan: 

Doğrusu, ´suç ve günah işleyenler´ kimi inananlara gülüp geçerlerdi.

Ali Fikri Yavuz: 

Doğrusu o günahkar müşrikler, iman edenlere gülüyorlardı.

Portekizce: 

Sabei que os pecadores burlavam os fiéis.

İsveççe: 

DE som har slagit sig till ro med sin synd försöker göra de troende till åtlöje,

Farsça: 

بدکاران همواره [در دنیا از روی ریشخند و استهزا] به مؤمنان می خندیدند

Kürtçe: 

بێگومان ئەوانەی کە بەدکار بوون پێ دەکەنین بەوانەی کە بڕوایان ھێنا بوو

Özbekçe: 

Албатта жиноят қилганлар иймон келтирганлар устидан кулар эдилар.

Malayca: 

Sesungguhnya orang-orang yang derhaka, mereka selalu tertawakan orang-orang yang beriman.

Arnavutça: 

Me të vërtetë, mëkatarët qeshnin (në jetën e kësaj bote), me ata që besonin;

Bulgarca: 

Онези, които престъпиха, се смееха на онези, които повярваха.

Sırpça: 

Заиста су развратници исмејавали оне који верују,

Çekçe: 

Věru že se hříšníci posmívali těm, kdož uvěřili,

Urduca: 

مجرم لوگ دنیا میں ایمان لانے والوں کا مذاق اڑاتے تھے

Tacikçe: 

Гуноҳкорон ба мӯъминон механдиданд

Tatarca: 

Тәхкыйк гөнаһтан, җәһәннәмнән курыкмаган имансызлар, иман китереп мөселман булган кешеләрдән көлделәр

Endonezyaca: 

Sesungguhnya orang-orang yang berdosa, adalah mereka yang menertawakan orang-orang yang beriman.

Amharca: 

እነዚያ ያምመጹት በእነዚያ ባመኑት በእርግጥ ይስቁ ነበሩ፡፡

Tamilce: 

நிச்சயமாக குற்றவாளிகள் நம்பிக்கையாளர்களைப் பார்த்து (கேலி செய்து) சிரிப்பவர்களாக இருந்தார்கள்.

Korece: 

죄인들은 민음을 가졌던 자 들을 비웃어

Vietnamca: 

Quả thật, những kẻ tội lỗi đã thường cười chê những người có đức tin.