Arapça:
إِنَّ الَّذِينَ أَجْرَمُوا كَانُوا مِنَ الَّذِينَ آمَنُوا يَضْحَكُونَ
Çeviriyazı:
inne-lleẕîne ecramû kânû mine-lleẕîne âmenû yaḍḥakûn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Doğrusu o suç işleyenler inananlara gülüyorlardı.
Diyanet İşleri:
Suçlular, şüphesiz, inanmış olanlara gülerlerdi.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Şüphe yok ki suç işliyenler, inananlara gülerler.
Şaban Piriş:
Suç/günah işlemiş olanlar, iman edenlere gülüyorlardı.
Edip Yüksel:
Suçlular, inananlara gülerlerdi.
Ali Bulaç:
Doğrusu, 'suç ve günah işleyenler,' kimi iman edenlere gülüp-geçerlerdi.
Suat Yıldırım:
Cürümlere, suçlara batanlar dünyada iken, müminlerle alay edip onlara gülerlerdi.
Ömer Nasuhi Bilmen:
Muhakkak o kimseler ki günah işlemişlerdi, imân etmiş olanlara gülerlerdi.
Yaşar Nuri Öztürk:
Şu bir gerçek ki, suça batmış olanlar, iman sahiplerine gülerlerdi.
Bekir Sadak:
(35-36) Tahtlar uzerinde, inkarcilarin yaptiklari seylerin karsiliginin nasil verildigini seyrederler. *
İbni Kesir:
Doğrusu suç işlemiş olanlar
Adem Uğur:
Şüphesiz günahkârlar, (dünyada) iman edenlere gülerlerdi.
İskender Ali Mihr:
Muhakkak ki suçlu olanlar (günahkârlar), âmenû olanlara gülüyorlardı.
Celal Yıldırım:
Gerçekten suçlu günahkârlar (Dünya´da iken) imân edenlere gülerlerdi.
Tefhim ul Kuran:
Doğrusu, ´suç ve günah işleyenler,´ kimi iman edenlere gülüp geçerlerdi.
Fransızca:
Les criminels riaient de ceux qui croyaient,
İspanyolca:
Los pecadores se reían de los creyentes.
İtalyanca:
Invero i malvagi schernivano i credenti ;
Almanca:
Gewiß, diejenigen, die schwere Verfehlungen begingen, pflegten sich über diejenigen, die den Iman verinnerlichten, lustig zu machen.
Çince:
犯罪的人们常常嘲笑信士们,
Hollandaca:
Zij die zondig handelen, bespotten de ware geloovigen.
Rusça:
Грешники смеялись над теми, которые уверовали.
Somalice:
Kuwii Dambaabay (Gaaloobay) waxay ahaayeen kuwa ku qosla kuwii xaqa rumeeyay.
Swahilice:
Kwa hakika wale walio kuwa wakosefu walikuwa wakiwacheka walio amini.
Uygurca:
كاپىرلار ھەقىقەتەن مۆمىنلەرنى (مەسخىرە قىلىپ) كۈلەتتى،
Japonca:
本当に罪ある者たちは,信仰する者を嘲笑っていた。
Arapça (Ürdün):
«إن الذين أجرموا» كأبي جهل ونحوه «كانوا من الذين آمنوا» كعمار وبلال ونحوهما «يضحكون» استهزاءً بهم.
Hintçe:
बेशक जो गुनाहगार मोमिनों से हँसी किया करते थे
Tayca:
แท้จริงบรรดาผู้กระทำผิดนั้น เคยหัวเราะเยาะบรรดาผู้ศรัทธา
İbranice:
אכן, הכופרים המתכחשים נהגו לצחוק על המאמינים
Hırvatça:
Zaista su razvratnici ismijavali one koji vjeruju,
Rumence:
Nelegiuiţii râdeau de credincioşi,
Transliteration:
Inna allatheena ajramoo kanoo mina allatheena amanoo yadhakoona
Türkçe:
Şu bir gerçek ki, suça batmış olanlar, iman sahiplerine gülerlerdi.
Sahih International:
Indeed, those who committed crimes used to laugh at those who believed.
İngilizce:
Those in sin used to laugh at those who believed,
Azerbaycanca:
Həqiqətən, günahkarlar iman gətirmiş kimsələrə (dünyada) gülürdülər.
Süleyman Ateş:
Suç işleyenler, inananların üstüne gülerlerdi.
Diyanet Vakfı:
Şüphesiz günahkarlar, (dünyada) iman edenlere gülerlerdi.
Erhan Aktaş:
Suçlular, dünyada Îmân Edenlere gülüyorlardı.
Kral Fahd:
Şüphesiz günahkârlar, (dünyada) iman edenlere gülerlerdi.
Hasan Basri Çantay:
Hakıykat, günâh işleyen (o kâfir) ler îman edenlerden kimine gülerlerdi.
Muhammed Esed:
Bakın, kendilerini günaha kaptıranlar, imana erenlere gülerler
Gültekin Onan:
Doğrusu, ´suç ve günah işleyenler´ kimi inananlara gülüp geçerlerdi.
Ali Fikri Yavuz:
Doğrusu o günahkar müşrikler, iman edenlere gülüyorlardı.
Portekizce:
Sabei que os pecadores burlavam os fiéis.
İsveççe:
DE som har slagit sig till ro med sin synd försöker göra de troende till åtlöje,
Farsça:
بدکاران همواره [در دنیا از روی ریشخند و استهزا] به مؤمنان می خندیدند
Kürtçe:
بێگومان ئەوانەی کە بەدکار بوون پێ دەکەنین بەوانەی کە بڕوایان ھێنا بوو
Özbekçe:
Албатта жиноят қилганлар иймон келтирганлар устидан кулар эдилар.
Malayca:
Sesungguhnya orang-orang yang derhaka, mereka selalu tertawakan orang-orang yang beriman.
Arnavutça:
Me të vërtetë, mëkatarët qeshnin (në jetën e kësaj bote), me ata që besonin;
Bulgarca:
Онези, които престъпиха, се смееха на онези, които повярваха.
Sırpça:
Заиста су развратници исмејавали оне који верују,
Çekçe:
Věru že se hříšníci posmívali těm, kdož uvěřili,
Urduca:
مجرم لوگ دنیا میں ایمان لانے والوں کا مذاق اڑاتے تھے
Tacikçe:
Гуноҳкорон ба мӯъминон механдиданд
Tatarca:
Тәхкыйк гөнаһтан, җәһәннәмнән курыкмаган имансызлар, иман китереп мөселман булган кешеләрдән көлделәр
Endonezyaca:
Sesungguhnya orang-orang yang berdosa, adalah mereka yang menertawakan orang-orang yang beriman.
Amharca:
እነዚያ ያምመጹት በእነዚያ ባመኑት በእርግጥ ይስቁ ነበሩ፡፡
Tamilce:
நிச்சயமாக குற்றவாளிகள் நம்பிக்கையாளர்களைப் பார்த்து (கேலி செய்து) சிரிப்பவர்களாக இருந்தார்கள்.
Korece:
죄인들은 민음을 가졌던 자 들을 비웃어
Vietnamca:
Quả thật, những kẻ tội lỗi đã thường cười chê những người có đức tin.
Ayet Linkleri: