Arapça:
ثُمَّ يُقَالُ هَٰذَا الَّذِي كُنتُم بِهِ تُكَذِّبُونَ
Çeviriyazı:
ŝümme yüḳâlü hâẕe-lleẕî küntüm bihî tükeẕẕibûn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Sonra da onlara: "İşte bu, yalanlayıp durduğunuz şeydir" denilecek.
Diyanet İşleri:
Sonra da: "yalanlayıp durduğunuz işte budur" denecektir.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Sonra denir ki: İşte buydu yalanladığınız.
Şaban Piriş:
Sonra da onlara denilecek ki: Bu yalanlamış olduğunuz şeydir.
Edip Yüksel:
"Yalanlamakta olduğunuz şey işte budur" denir.
Ali Bulaç:
Sonra onlara: "İşte sizin yalanladığınız (şey) budur" denir.
Suat Yıldırım:
Sonra kendilerine: “İşte size yalan saydığınız cehennem!” denilir.
Ömer Nasuhi Bilmen:
Sonra denilir ki: «İşte bu, sizin kendisini yalanladığınız şeydir.»
Yaşar Nuri Öztürk:
Sonra da: "İşte budur, o yalanlamakta olduğunuz şey!" denilecektir.
Bekir Sadak:
83:22
İbni Kesir:
Sonra da onlara
Adem Uğur:
Sonra onlara: "
İskender Ali Mihr:
Sonra onlara: “Bu, sizin kendisini yalanladığınız şeydir.” denilir.
Celal Yıldırım:
Sonra da, «İşte yalanlamakta olduğunuz şey budur!» denilecek.
Tefhim ul Kuran:
Sonra onlara: «İşte sizin yalanlamakta olduğunuz budur» denir.
Fransızca:
on [leur] dira alors : "Voilà ce que vous traitiez de mensonge ! "
İspanyolca:
Luego, se dirá: «¡He aquí lo que desmentíais!»
İtalyanca:
Sarà detto loro: «Ecco quello che tacciavate di menzogna!».
Almanca:
Dann wird ihnen gesagt: "Dies ist das, was ihr abzuleugnen pflegtet."
Çince:
然後,或者将对他们说:这就是你们所否认的。
Hollandaca:
Dan zullen de wachters der hel tot hen zeggen: Dit is, wat gij als een valschheid hebt geloochend.
Rusça:
после чего им скажут: "Вот то, что вы считали ложью".
Somalice:
Waxaana loo odhan tani waa Naartaad ku beeninayseen Adduunka.
Swahilice:
Kisha waambiwe: Haya ndiyo mliyo kuwa mkiyakadhabisha.
Uygurca:
ئاندىن (ئۇلارغا): «مانا بۇ سىلەر ئىنكار قىلغان نەرسە (يەنى ئازاب) دۇر» دېيىلىدۇ
Japonca:
そこで,かれらに,「これが,あなたがたが嘘であると言ってきたことである。」と告げられるであろう。
Arapça (Ürdün):
«ثم يقال» لهم «هذا» أي العذاب «الذي كنتم به تكذبون».
Hintçe:
फिर उनसे कहा जाएगा कि ये वही चीज़ तो है जिसे तुम झुठलाया करते थे
Tayca:
แล้วจะมีเสียงกล่าวขึ้นว่า นี่คือสิ่งที่พวกเจ้าได้ปฏิเสธมันไว้
İbranice:
ולאחר מכן, יגידו להם: ''זה הדבר אשר בו כפרתם
Hırvatça:
pa će im biti rečeno: "Eto, to je ono što ste poricali!"
Rumence:
Li se va spune atunci: “Iată cea ce voi socoteaţi minciună!”
Transliteration:
Thumma yuqalu hatha allathee kuntum bihi tukaththiboona
Türkçe:
Sonra da: "İşte budur, o yalanlamakta olduğunuz şey!" denilecektir.
Sahih International:
Then it will be said [to them], "This is what you used to deny."
İngilizce:
Further, it will be said to them: "This is the (reality) which ye rejected as false!
Azerbaycanca:
Sonra da onlara: “Bu sizin (dünyada) yalan saydığınız (Cəhənnəmdir)!” deyiləcəkdir.
Süleyman Ateş:
Sonra da: "İşte yalanlamakta olduğunuz şey budur!" denilecektir.
Diyanet Vakfı:
Sonra onlara: "İşte yalanlamış olduğunuz (cehennem) budur" denilir.
Erhan Aktaş:
Sonra da: “İşte bu yalanlayıp durduğunuz şeydir.” denecek.
Kral Fahd:
Sonra onlara: «İşte yalanlamış olduğunuz (cehennem) budur» denilir.
Hasan Basri Çantay:
Sonra da (onlara) «İşte (bu azâb) sizin yalan saymakda devam etdiğiniz şeydir» denilecek.
Muhammed Esed:
ve kendilerine, "Bu, işte sizin yalanlamaya düşkün olduğunuz (şey)dir!" denilecek.
Gültekin Onan:
Sonra onlara: "
Ali Fikri Yavuz:
Sonra (onlara) şöyle denilecek: “- İşte (dünyada) inkâr etmiş olduğunuz (azab) budur.”
Portekizce:
Em seguida, ser-lhes-á dito: Esta é a (realidade) que negáveis!
İsveççe:
medan de [hör en röst] säga: "Det är detta som ni brukade kalla en lögn!"
Farsça:
[به آنان] گویند: این است آن دوزخی که همواره تکذیبش می کردید.
Kürtçe:
ئەمجا پێیان دەووترێت ئەمە ئەوەیە کە بڕواتان پێ نەدەکرد
Özbekçe:
Сўнгра, мана бу, сизлар ёлғонга чиқариб юрган нарса, дейилар.
Malayca:
Akhirnya dikatakan (kepada mereka): "Inilah dia (azab seksa) yang kamu dustakan dahulu."
Arnavutça:
e do t’ju thuhet (nga engjëjt e skëterrës): “Qe, kjo është ajo që e keni mohuar!”
Bulgarca:
После ще се каже: “Това е, което отричахте!”
Sırpça:
па ће им бити речено: „Ето, то је оно што сте порицали!“
Çekçe:
a posléze jim bude řečeno: 'Hle, zde máte, co nazývali jste výmyslem!'
Urduca:
پھر اِن سے کہا جائے گا کہ یہ وہی چیز ہے جسے تم جھٹلایا کرتے تھے
Tacikçe:
Ва онҳоро гӯянд: «Ин аст он чӣ дурӯғаш мешумурдед!»
Tatarca:
Моның соңында аларга әйтелер: "Бу ґәзаб сез ялганга тоткан ґәзабдыр", – дип.
Endonezyaca:
Kemudian, dikatakan (kepada mereka): "Inilah azab yang dahulu selalu kamu dustakan".
Amharca:
ከዚያም «ይህ ያ በእርሱ ታስተባብሉበት የነበራችሁት ነው» ይባላሉ፡፡
Tamilce:
பிறகு, “நீங்கள் பொய்ப்பித்துக் கொண்டிருந்த (நாளான)து இதுதான்’’ என்று (அவர்களுக்கு) கூறப்படும்.
Korece:
이것은 너희가 거짓이라 거 역했던 현실이라는 말씀이 있을 것이라
Vietnamca:
Rồi sẽ có lời bảo chúng: “Đây chính là điều mà các ngươi đã thường phủ nhận.”
Ayet Linkleri: