Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

83

Sûredeki Ayet No: 

17

Ayet No: 

5865

Sayfa No: 

588

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

ثُمَّ يُقَالُ هَٰذَا الَّذِي كُنتُم بِهِ تُكَذِّبُونَ

Çeviriyazı: 

ŝümme yüḳâlü hâẕe-lleẕî küntüm bihî tükeẕẕibûn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Sonra da onlara: "İşte bu, yalanlayıp durduğunuz şeydir" denilecek.

Diyanet İşleri: 

Sonra da: "yalanlayıp durduğunuz işte budur" denecektir.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Sonra denir ki: İşte buydu yalanladığınız.

Şaban Piriş: 

Sonra da onlara denilecek ki: Bu yalanlamış olduğunuz şeydir.

Edip Yüksel: 

"Yalanlamakta olduğunuz şey işte budur" denir.

Ali Bulaç: 

Sonra onlara: "İşte sizin yalanladığınız (şey) budur" denir.

Suat Yıldırım: 

Sonra kendilerine: “İşte size yalan saydığınız cehennem!” denilir.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Sonra denilir ki: «İşte bu, sizin kendisini yalanladığınız şeydir.»

Yaşar Nuri Öztürk: 

Sonra da: "İşte budur, o yalanlamakta olduğunuz şey!" denilecektir.

Bekir Sadak: 

83:22

İbni Kesir: 

Sonra da onlara

Adem Uğur: 

Sonra onlara: &quot

İskender Ali Mihr: 

Sonra onlara: “Bu, sizin kendisini yalanladığınız şeydir.” denilir.

Celal Yıldırım: 

Sonra da, «İşte yalanlamakta olduğunuz şey budur!» denilecek.

Tefhim ul Kuran: 

Sonra onlara: «İşte sizin yalanlamakta olduğunuz budur» denir.

Fransızca: 

on [leur] dira alors : "Voilà ce que vous traitiez de mensonge ! "

İspanyolca: 

Luego, se dirá: «¡He aquí lo que desmentíais!»

İtalyanca: 

Sarà detto loro: «Ecco quello che tacciavate di menzogna!».

Almanca: 

Dann wird ihnen gesagt: "Dies ist das, was ihr abzuleugnen pflegtet."

Çince: 

然後,或者将对他们说:这就是你们所否认的。

Hollandaca: 

Dan zullen de wachters der hel tot hen zeggen: Dit is, wat gij als een valschheid hebt geloochend.

Rusça: 

после чего им скажут: "Вот то, что вы считали ложью".

Somalice: 

Waxaana loo odhan tani waa Naartaad ku beeninayseen Adduunka.

Swahilice: 

Kisha waambiwe: Haya ndiyo mliyo kuwa mkiyakadhabisha.

Uygurca: 

ئاندىن (ئۇلارغا): «مانا بۇ سىلەر ئىنكار قىلغان نەرسە (يەنى ئازاب) دۇر» دېيىلىدۇ

Japonca: 

そこで,かれらに,「これが,あなたがたが嘘であると言ってきたことである。」と告げられるであろう。

Arapça (Ürdün): 

«ثم يقال» لهم «هذا» أي العذاب «الذي كنتم به تكذبون».

Hintçe: 

फिर उनसे कहा जाएगा कि ये वही चीज़ तो है जिसे तुम झुठलाया करते थे

Tayca: 

แล้วจะมีเสียงกล่าวขึ้นว่า นี่คือสิ่งที่พวกเจ้าได้ปฏิเสธมันไว้

İbranice: 

ולאחר מכן, יגידו להם: ''זה הדבר אשר בו כפרתם

Hırvatça: 

pa će im biti rečeno: "Eto, to je ono što ste poricali!"

Rumence: 

Li se va spune atunci: “Iată cea ce voi socoteaţi minciună!”

Transliteration: 

Thumma yuqalu hatha allathee kuntum bihi tukaththiboona

Türkçe: 

Sonra da: "İşte budur, o yalanlamakta olduğunuz şey!" denilecektir.

Sahih International: 

Then it will be said [to them], "This is what you used to deny."

İngilizce: 

Further, it will be said to them: "This is the (reality) which ye rejected as false!

Azerbaycanca: 

Sonra da onlara: “Bu sizin (dünyada) yalan saydığınız (Cəhənnəmdir)!” deyiləcəkdir.

Süleyman Ateş: 

Sonra da: "İşte yalanlamakta olduğunuz şey budur!" denilecektir.

Diyanet Vakfı: 

Sonra onlara: "İşte yalanlamış olduğunuz (cehennem) budur" denilir.

Erhan Aktaş: 

Sonra da: “İşte bu yalanlayıp durduğunuz şeydir.” denecek.

Kral Fahd: 

Sonra onlara: «İşte yalanlamış olduğunuz (cehennem) budur» denilir.

Hasan Basri Çantay: 

Sonra da (onlara) «İşte (bu azâb) sizin yalan saymakda devam etdiğiniz şeydir» denilecek.

Muhammed Esed: 

ve kendilerine, "Bu, işte sizin yalanlamaya düşkün olduğunuz (şey)dir!" denilecek.

Gültekin Onan: 

Sonra onlara: &quot

Ali Fikri Yavuz: 

Sonra (onlara) şöyle denilecek: “- İşte (dünyada) inkâr etmiş olduğunuz (azab) budur.”

Portekizce: 

Em seguida, ser-lhes-á dito: Esta é a (realidade) que negáveis!

İsveççe: 

medan de [hör en röst] säga: "Det är detta som ni brukade kalla en lögn!"

Farsça: 

[به آنان] گویند: این است آن دوزخی که همواره تکذیبش می کردید.

Kürtçe: 

ئەمجا پێیان دەووترێت ئەمە ئەوەیە کە بڕواتان پێ نەدەکرد

Özbekçe: 

Сўнгра, мана бу, сизлар ёлғонга чиқариб юрган нарса, дейилар.

Malayca: 

Akhirnya dikatakan (kepada mereka): "Inilah dia (azab seksa) yang kamu dustakan dahulu."

Arnavutça: 

e do t’ju thuhet (nga engjëjt e skëterrës): “Qe, kjo është ajo që e keni mohuar!”

Bulgarca: 

После ще се каже: “Това е, което отричахте!”

Sırpça: 

па ће им бити речено: „Ето, то је оно што сте порицали!“

Çekçe: 

a posléze jim bude řečeno: 'Hle, zde máte, co nazývali jste výmyslem!'

Urduca: 

پھر اِن سے کہا جائے گا کہ یہ وہی چیز ہے جسے تم جھٹلایا کرتے تھے

Tacikçe: 

Ва онҳоро гӯянд: «Ин аст он чӣ дурӯғаш мешумурдед!»

Tatarca: 

Моның соңында аларга әйтелер: "Бу ґәзаб сез ялганга тоткан ґәзабдыр", – дип.

Endonezyaca: 

Kemudian, dikatakan (kepada mereka): "Inilah azab yang dahulu selalu kamu dustakan".

Amharca: 

ከዚያም «ይህ ያ በእርሱ ታስተባብሉበት የነበራችሁት ነው» ይባላሉ፡፡

Tamilce: 

பிறகு, “நீங்கள் பொய்ப்பித்துக் கொண்டிருந்த (நாளான)து இதுதான்’’ என்று (அவர்களுக்கு) கூறப்படும்.

Korece: 

이것은 너희가 거짓이라 거 역했던 현실이라는 말씀이 있을 것이라

Vietnamca: 

Rồi sẽ có lời bảo chúng: “Đây chính là điều mà các ngươi đã thường phủ nhận.”