Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

81

Sûredeki Ayet No: 

2

Ayet No: 

5802

Sayfa No: 

586

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

وَإِذَا النُّجُومُ انكَدَرَتْ

Çeviriyazı: 

veiẕe-nnücûmü-nkederat.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Yıldızlar bulandığında,

Diyanet İşleri: 

Yıldızlar düşüp, söndüğü zaman;

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Ve yıldızlar kararınca.

Şaban Piriş: 

Yıldızlar, saçılıp dağıldığı zaman.

Edip Yüksel: 

Yıldızlar sönüp düştüğü zaman,

Ali Bulaç: 

Yıldızlar, bulanıklaşıp-döküldüğü zaman,

Suat Yıldırım: 

Yıldızlar yerlerinden düşüp dağıldığı zaman,

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Ve yıldızlar döküldüğü zaman.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Yıldızlar ışıklarını yitirdiğinde,

Bekir Sadak: 

(8-9) Kiz cocugun hangi suctan oturu olduruldugu kendisine soruldugu zaman

İbni Kesir: 

Yıldızlar döküldüğü zaman

Adem Uğur: 

Yıldızlar (kararıp) döküldüğünde,

İskender Ali Mihr: 

Ve yıldızlar solduğu (enerjilerini tükettiği) zaman.

Celal Yıldırım: 

Yıldızlar parçalanıp döküldüğünde,

Tefhim ul Kuran: 

Yıldızlar, bulanıklaşıp döküldüğü zaman,

Fransızca: 

et que les étoiles deviendront ternes,

İspanyolca: 

cuando las estrellas pierdan su brillo,

İtalyanca: 

e spente le stelle,

Almanca: 

und wenn die Sterne zerfallen,

Çince: 

当星宿零落的时候,

Hollandaca: 

Als de sterren zullen vallen.

Rusça: 

когда падут звезды,

Somalice: 

Xiddiguhuna daataan (iyagoo Madow).

Swahilice: 

Na nyota zikazimwa,

Uygurca: 

يۇلتۇزلار تۆكۈلگەن چاغدا،

Japonca: 

諸星が落ちる時,

Arapça (Ürdün): 

«وإذا النجوم انكدرت» انقضت وتساقطت على الأرض.

Hintçe: 

और जिस वक्त तारे गिर पडेग़ें

Tayca: 

และเมื่อบรรดาดวงดาวร่วงหล่นลงมากระจัดกระจาย

İbranice: 

והכוכבים יאבדו את אורם

Hırvatça: 

i kada zvijezde raštrkane popadaju,

Rumence: 

când stelele vor cădea,

Transliteration: 

Waitha alnnujoomu inkadarat

Türkçe: 

Yıldızlar ışıklarını yitirdiğinde,

Sahih International: 

And when the stars fall, dispersing,

İngilizce: 

When the stars fall, losing their lustre;

Azerbaycanca: 

Ulduzlar (göydən qopub yağış dənələri kimi yerə) səpələnəcəyi zaman;

Süleyman Ateş: 

Yıldızlar kararıp döküldüğü zaman,

Diyanet Vakfı: 

Yıldızlar (kararıp) döküldüğünde,

Erhan Aktaş: 

Yıldızlar bulanıklaştığı zaman,

Kral Fahd: 

Yıldızlar (kararıp) döküldüğünde,

Hasan Basri Çantay: 

Yıldızlar (kararıb) düşdüğü zaman,

Muhammed Esed: 

ve yıldızlar ışıklarını yitirdiğinde,

Gültekin Onan: 

Yıldızlar, bulanıklaşıp döküldüğü zaman,

Ali Fikri Yavuz: 

Yıldızlar bulanıb düştüğü zaman.

Portekizce: 

Quando as estrelas forem extintas,

İsveççe: 

och stjärnorna mister sitt sken,

Farsça: 

و هنگامی که ستارگان تیره و بی نور شوند

Kürtçe: 

وە دەمێك کە ئەستێرەکان ھەڵ وەرین وکەوتنە خوارەوە ( تاریك بوون)

Özbekçe: 

Ва, вақтики, юлдузлар сочилиб кетса.

Malayca: 

Dan apabila bintang-bintang gugur berselerak;

Arnavutça: 

dhe kur yjet të rrëzohen (errësohen),

Bulgarca: 

и когато звездите изпопадат,

Sırpça: 

и када раштркане звезде попадају,

Çekçe: 

až hvězdy pohasnou,

Urduca: 

اور جب تارے بکھر جائیں گے

Tacikçe: 

ва чун ситорагон фурӯ резанд

Tatarca: 

Вә йолдызлар җиргә коелсалар (метеоритлар).

Endonezyaca: 

dan apabila bintang-bintang berjatuhan,

Amharca: 

ከዋክብትም በረገፉ ጊዜ፤

Tamilce: 

இன்னும், நட்சத்திரங்கள் உதிர்ந்து விழுந்துவிடும்போது,

Korece: 

별들이 빛을 잃고 떨어지며

Vietnamca: 

Khi các vì sao rơi và phân tán.