Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

81

Sûredeki Ayet No: 

19

Ayet No: 

5819

Sayfa No: 

586

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

إِنَّهُ لَقَوْلُ رَسُولٍ كَرِيمٍ

Çeviriyazı: 

innehû leḳavlü rasûlin kerîm.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Kuşkusuz o Kur'an, değerli bir elçinin sözüdür.

Diyanet İşleri: 

Bu Kuran, arşın sahibi katında değerli, güçlü, sözü dinlenen ve güvenilen şerefli bir elçinin getirdiği sözdür.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Şüphe yok ki Kur'an, büyük bir elçinin sözüdür.

Şaban Piriş: 

Şüphesiz o, şerefli bir elçinin sözüdür.

Edip Yüksel: 

Bu, onurlu bir elçinin sözüdür.

Ali Bulaç: 

Şüphesiz o (Kur'an), üstün onur sahibi bir elçinin gerçekten (Allah'tan getirdiği) sözüdür;

Suat Yıldırım: 

Kur'ân, değerli bir Elçinin, Cebrail’in getirip okuduğu sözdür!

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Şüphe yok ki O, muhakkak bir kerîm elçinin (getirdiği) kelâmdır.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Ki o, çok değerli bir elçinin sözüdür.

Bekir Sadak: 

Bu Kuran, kovulmus seytanin sozu olamaz.

İbni Kesir: 

Şüphesiz ki bu

Adem Uğur: 

O (Kur´an), şüphesiz değerli bir elçinin (Cebrail´in) getirdiği sözdür.

İskender Ali Mihr: 

Muhakkak ki O (Kur´ân), gerçekten Kerim Resûl´ün sözüdür.

Celal Yıldırım: 

(19-20) Muhakkak o (Kur´ân), yüce şerefli, Arş´ın sahibi yanında güçlü ve kudretli bir elçinin sözüdür.

Tefhim ul Kuran: 

Hiç tartışmasız o (Kur´an), üstün onur sahibi olan bir elçinin gerçekten (Allah´tan getirdiği) sözüdür

Fransızca: 

Ceci [le Coran] est la parole d'un noble Messager ,

İspanyolca: 

Sí, es la palabra de un Enviado noble,

İtalyanca: 

questa è la parola di un Messaggero nobilissimo,

Almanca: 

gewiß, er ist doch dasWort eines edlen Entsandten,

Çince: 

这确是一个尊贵的使者的言辞,

Hollandaca: 

Dat dit de woorden van den eerbiedwaardigen gezant zijn,

Rusça: 

Это - слова благородного посланца,

Somalice: 

Ee Quraanku waa hadalka Eebe, Soona raray Malag sharaf lah.

Swahilice: 

Kwamba hakika bila ya shaka hii ni kauli ya Mjumbe mtukufu,

Uygurca: 

قۇرئان ھەقىقەتەن (اﷲ نىڭ) ئىززەتلىك بىر ئەلچى (ئارقىلىق نازىل قىلىنغان) سۆزىدۇر

Japonca: 

本当にこれ(クルアーン)は,高貴な使徒(ジブリール)の(アッラーからの)言葉

Arapça (Ürdün): 

«إنه» أي القرآن «لقول رسول كريم» على الله تعالى وهو جبريل أضيف إليه لنزوله به.

Hintçe: 

कि बेशक यें (क़ुरान) एक मुअज़िज़ फरिश्ता (जिबरील की ज़बान का पैग़ाम है

Tayca: 

แท้จริง อัลกุรอานคือคำพูดของร่อซูล (ญิบริล) ผู้ทรงเกียรติ

İbranice: 

שאכן הדברים הללו ניתנו באמצעות שליח מכובד

Hırvatça: 

On - Kur'an je, zaista, kazivanje Izaslanika Plemenitog,

Rumence: 

Acesta este cuvântul unui prea-cinstit trimis,

Transliteration: 

Innahu laqawlu rasoolin kareemin

Türkçe: 

Ki o, çok değerli bir elçinin sözüdür.

Sahih International: 

[That] indeed, the Qur'an is a word [conveyed by] a noble messenger

İngilizce: 

Verily this is the word of a most honourable Messenger,

Azerbaycanca: 

Bu (Qur’an Allah dərgahında) çox möhtərəm olan bir elçinin (Cəbrailin) gətirdiyi kəlamdır.

Süleyman Ateş: 

(Andolsun bunlara) Ki o, değerli bir elçinin (Cebrail'in) sözüdür.

Diyanet Vakfı: 

O (Kur'an), şüphesiz değerli, bir elçinin (Cebrail'in) getirdiği sözdür.

Erhan Aktaş: 

Kuşkusuz o(1) çok şerefli bir resûl sözüdür;(2)

Kral Fahd: 

itibarlı bir elçinin (Cebrail'in) getirdiği sözdür.

Hasan Basri Çantay: 

Şüphesiz, muhakkak o (Kur´an) çok şerefli bir elçinin (getirdiği) kelâmdır.

Muhammed Esed: 

bakın, bu (ilahi kelam), gerçekten soylu bir elçinin (vahyedilmiş) sözüdür,

Gültekin Onan: 

Şüphesiz o (Kuran), üstün onur sahibi bir elçinin gerçekten (Tanrı´dan getirdiği) sözüdür

Ali Fikri Yavuz: 

Muhakkak bu Kur’an (Allah katında) kerim olan bir elçinin (Cebrâil Aleyhisselâmın) getirdiği kelâmdır.

Portekizce: 

Que (o Alcorão) é a palavra de um honorável Mensageiro,

İsveççe: 

Denna [Skrift] är förvisso [Guds] ord, framsagda av en ädel budbärare,

Farsça: 

که قرآن کلام فرستاده ای ارجمند و بزرگوار است.

Kürtçe: 

بێگومان ئەو قورئانە گوفتاری ڕەوانەکراوێکی پایە بەرزە (کە فریشتەی وەحیە)

Özbekçe: 

Албатта у(Қуръон) карамли Расулнинг сўзидир.

Malayca: 

Sebenarnya Al-Quran itu, sungguh-sungguh Kalamullah (yang disampaikan oleh Jibril) Utusan yang mulia,

Arnavutça: 

Me të vërtetë, Kur’ani është fjala e të Dërguarit fisnik (Xhebrailit),

Bulgarca: 

той [Коранът] е слово на достоен пратеник,

Sırpça: 

Кур'ан је, заиста, казивање племенитог Анђела

Çekçe: 

že toto věru slova jsou posla vznešeného,

Urduca: 

یہ فی الواقع ایک بزرگ پیغام بر کا قول ہے

Tacikçe: 

ки ин сухани расуле бузургвор (Ҷибрил (а)) аст,

Tatarca: 

Шиксез, ул Коръән хөрмәтле Җәбраилнең Аллаһудан алып килгән сүзедер.

Endonezyaca: 

sesungguhnya Al Quran itu benar-benar firman (Allah yang dibawa oleh) utusan yang mulia (Jibril),

Amharca: 

እርሱ (ቁርኣን) የክቡር መልክተኛ ቃል ነው፡፡

Tamilce: 

நிச்சயமாக இது (-இந்த குர்ஆன்) கண்ணியத்திற்குரியவரான தூதர் (ஜிப்ரீல்) உடைய கூற்றாகும் (-அவர் மூலம் இறக்கப்பட்ட இறை வேதமாகும்).

Korece: 

실로 이것은 고귀한 사도가 전한 말씀이라

Vietnamca: 

Quả thật, (Qur’an) là lời của một vị Sứ Giả vinh dự (Đại Thiên Thần Jibril).