Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

8

Sûredeki Ayet No: 

75

Ayet No: 

1235

Sayfa No: 

186

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

وَالَّذِينَ آمَنُوا مِن بَعْدُ وَهَاجَرُوا وَجَاهَدُوا مَعَكُمْ فَأُولَٰئِكَ مِنكُمْ ۚ وَأُولُو الْأَرْحَامِ بَعْضُهُمْ أَوْلَىٰ بِبَعْضٍ فِي كِتَابِ اللَّهِ ۗ إِنَّ اللَّهَ بِكُلِّ شَيْءٍ عَلِيمٌ

Çeviriyazı: 

velleẕîne âmenû mim ba`dü vehâcerû vecâhedû me`aküm feülâike minküm. veülü-l'erḥâmi ba`ḍuhüm evlâ biba`ḍin fî kitâbi-llâh. inne-llâhe bikülli şey'in `alîm.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Daha sonradan hicret edip sizinle beraber savaşa katılanlar da sizdendirler. Bir de akraba olanlar, Allah'ın kitabına göre, birbirlerine daha yakındırlar. Şüphe yok ki, Allah her şeyi bilir.

Diyanet İşleri: 

Sonra inanıp hicret eden ve sizinle birlikte savaşanlar, işte onlar sizdendir. Birbirinin mirasçısı olan akraba, Allah'ın Kitap'ına göre birbirine daha yakındır. Doğrusu Allah her şeyi bilir.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Sonradan inanıp göçen ve sizinle beraber savaşanlar da sizdendir. Allah'ın takdirinde sabit olduğu veçhiyle bir kısım akraba, bazı akrabanın mirasında daha ileri bir hakka sahiptir. Şüphe yok ki Allah, her şeyi bilir.

Şaban Piriş: 

Daha sonra iman edip, hicret eden ve sizin yanınızda cihat edenler, onlar da sizdendir. Akrabalar, Allah’ın kitabında (miras hususunda) birbirlerine daha yakındır. Allah, şüphesiz her şeyi bilendir.

Edip Yüksel: 

Sonradan inananlar, göç edenler ve sizinle birlikte çaba gösterenler de sizdendir. ALLAH'ın Kitabına göre akrabalar birbirlerine önceliklidir. ALLAH herşeyi Bilendir

Ali Bulaç: 

Bundan sonra iman edip hicret edenler ve sizinle birlikte cihad edenler, işte onlar sizdendir. Akrabalar (mirasta) Allah'ın Kitabı’na göre, birbirlerine (mirasta) önceliklidir. Doğrusu Allah herşeyi bilendir.

Suat Yıldırım: 

Bunlardan sonra iman edip hicret edenler, sizinle beraber cihad edenler var ya, işte onlar da sizdendir.Allah'ın hükmüne göre, akrabalık yönünden yakınlıkları olanlar, birbirlerine vâris olmaya daha lâyıktırlar. Muhakkak ki Allah her şeyi hakkıyla bilir. [9,100; 33,6; 59,10]

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Ve o kimseler ki, sonradan imân ettiler ve muhâcerette bulundular ve sizinle beraber cihada atıldılar, artık onlar da sizlerdendir. Ve maahaza rahîm sahipleri Allah Teâlâ´nın kitabınca bazıları bazılarına daha yakındır. Şüphe yok ki Allah Teâlâ herşeyi tamamıyla bilicidir.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Sonradan inanarak hicret edip de sizinle birlikte cihada katılanlar da sizdendir. Kan akrabaları ise, Allah'ın Kitabı'na göre birbirlerine daha yakın dostturlar. Allah herşeyi bilir.

Bekir Sadak: 

Hurmetli aylar cikinca, puta tapanlari buldugunuz yerde oldurun

İbni Kesir: 

Sonra iman edip de hicret edenler ve sizinle birlikte savaşanlar

Adem Uğur: 

Sonradan iman eden ve hicret edip de sizinle beraber cihad edenler de sizdendir. Allah´ın kitabına göre yakın akrabalar birbirlerine (vâris olmağa) daha uygundur. Şüphesiz ki Allah her şeyi bilendir.

İskender Ali Mihr: 

Ve bundan sonra âmenû olup hicret eden (göç) eden kimseler ve sizinle beraber cihad eden kimseler, işte onlar sizdendir. Allah´ın Kitab´ında rahim sahipleri (akrabalar), birbirlerine daha yakındır. Muhakkak ki Allah, herşeyi en iyi bilendir.

Celal Yıldırım: 

Bunlardan sonra inanıp hicret edenler ve sizinle beraber (Allah yolunda) savaşanlar ise, işte onlar sizdendir. Ulu´l-erham = hısımlar ise Allah´ın kitabına göre birbirine daha yakındırlar. Şüphesiz ki Allah her şeyi hakkıyle bilir.

Tefhim ul Kuran: 

Bundan sonra iman edip hicret edenler ve sizinle birlikte cihad edenler, işte onlar da sizdendir. Akrabalar (mirasta) Allah´ın Kitabına göre, birbirlerine (mirasta) önceliklidir. Doğrusu Allah her şeyi bilendir.

Fransızca: 

Et ceux qui après cela ont cru et émigré et lutté en votre compagnie, ceux-là sont des vôtres. Cependant ceux qui sont liés par la parenté ont priorité les uns envers les autres, d'après le Livre d'Allah. Certes, Allah est Omniscient .

İspanyolca: 

Quienes, después, creyeron, emigraron y combatieron con vosotros, ésos son de los vuestros. Con todo, y según la Escritura de Alá, los unidos por lazos de consanguinidad están más cerca unos de otros. Alá es omnisciente.

İtalyanca: 

Coloro che in seguito hanno creduto e sono emigrati e hanno lottato insieme con voi, sono anch'essi dei vostri, ma nel Libro di Allah, i parenti hanno legami prioritari gli uni verso gli altri. In verità Allah è onnisciente! Messaggero, nei confronti di quei politeisti con i quali concludeste un patto.

Almanca: 

Auch diejenigen, die erst danach den Iman verinnerlicht, Hidschra unternommen und mit euch Dschihad geleistet haben, diese gehören zu euch. Und die Verwandten haben untereinander nach ALLAHs Schrift das Vorrecht (in der Erbschaft). Gewiß, ALLAH ist über alles allwissend.

Çince: 

此后信道而且迁居,并与你们共同奋斗的人,这等人是你们的同道。骨肉至亲互为监护人,这是载在天经中的,真主确是全知万物的。

Hollandaca: 

En zij, welke sedert dien tijd geloofd en hunne woningen verlaten hebben, en met u streden, behooren eveneens tot de uwen. En zij, die door bloedverwantschap verbonden zijn, zullen, als elkanders naaste bloedverwanten, boven vreemdelingen worden beschouwd, overeenkomstig Gods boek. God kent alle dingen.

Rusça: 

Те, которые уверовали впоследствии, совершили переселение и сражались вместе с вами, являются одними из вас. Однако родственники ближе друг к другу. Таково предписание Аллаха. Воистину, Аллах ведает обо всякой вещи.

Somalice: 

Kuwa Rumeeya Gadaal oo Hijrooda oo Jahaada la Jirkiinna kuwaasu waa idinka mid, Qaraabadaana Qaarkeed Qaar ku Mudanyahay Xukunka Eebe Ilaahayna waxkasta waa ogyahay.

Swahilice: 

Na watakao amini baadaye na wakahajiri, na wakapigana Jihadi pamoja nanyi, basi hao ni katika nyinyi. Na jamaa wa nasaba wanastahikiana wenyewe kwa wenyewe zaidi katika Kitabu cha Mwenyezi Mungu. Hakika Mwenyezi Mungu ni Mwenye kujua kila kitu.

Uygurca: 

كېيىن ئىمان ئېيتىپ (مەدىنىگە) ھىجرەت قىلغانلار ۋە سىلەر بىلەن بىللە جىھاد قىلغانلار سىلەردىن سانىلىدۇ. اﷲ نىڭ ھۆكمىدە، ئۇرۇق - تۇغقانلار بىر - بىرىگە مىراسخور بولۇشقا (ياتلاردىن) ئەڭ ھەقلىقتۇر، شۈبھىسىزكى، اﷲ ھەر شەيئىنى بىلىپ تۇرغۇچىدۇر

Japonca: 

遅れて信仰に入り,移住してあなたがたと共に奮闘努力した者たちは,あなたがたの仲間である。また血縁関係による近親者は,アッラーの定めにより,互いに一段と近いのである。本当にアッラーは凡てのことを知り尽くされる。

Arapça (Ürdün): 

«والذين آمنوا من بعد» أي بعد السابقين إلى الإيمان والهجرة «وهاجروا وجاهدوا معكم فأولئك منكم» أيها المهاجرون والأنصار «وأولو الأرحام» ذوو القرابات «بعضهم أوْلى ببعض» في الإرث من التوارث في الإيمان والهجرة المذكورة في الآية السابقة «في كتاب الله» اللوح المحفوظ «إن الله بكل شيء عليم» ومنه حكمة الميراث.

Hintçe: 

और जिन लोगों ने (सुलह हुदैबिया के) बाद ईमान क़ुबूल किया और हिजरत की और तुम्हारे साथ मिलकर जिहाद किया वह लोग भी तुम्हीं में से हैं और साहबाने क़राबत ख़ुदा की किताब में बाहम एक दूसरे के (बनिस्बत औरों के) ज्यादा हक़दार हैं बेशक ख़ुदा हर चीज़ से ख़ूब वाक़िफ हैं

Tayca: 

“และบรรดาผู้ที่ได้ศรัทธาที่หลัง และได้อพยพ และต่อสู้ร่วมกับพวกเจ้านั้น ชนเหล่านี้แหละเป็นส่วนหึ่งของพวกเจ้า และบรรดาญาตินั้น บางส่วนของพวกเขาเป็นผู้สมควรต่ออีกบางส่วน ในคัมภีร์ของอัลลอฮฺ แท้จริงอัลลอฮฺนั้นทรงรอบรู้ในทุกสิ่งทุกอย่าง”

İbranice: 

(וכן גם) אלה אשר האמינו אחר כך והיגרו, וקמו עמכם להיאבק, הם נחשבים כחלק מכם. קרובי משפחה יהיו בעדיפות ראשונה החרטה הכנה לרשת זה את זה, לפי הספר של אלוהים, ואלוהים הוא היודע הכול

Hırvatça: 

A oni koji kasnije vjernici postanu, pa se isele i u borbi zajedno s vama učestvuju - oni su vaši. A rođaci su, prema Allahovoj Knjizi, jedni drugima preči. Allah, zaista, sve dobro zna.

Rumence: 

Cei care au devenit credincioşi, după ce au pribegit, şi au luptat alături de voi, ei sunt de-ai voştri. Rudele de sânge au grijă unele de altele. Aceasta este în Cartea lui Dumnezeu. Dumnezeu este Atotştiutor!

Transliteration: 

Waallatheena amanoo min baAAdu wahajaroo wajahadoo maAAakum faolaika minkum waoloo alarhami baAAduhum awla bibaAAdin fee kitabi Allahi inna Allaha bikulli shayin AAaleemun

Türkçe: 

Sonradan inanarak hicret edip de sizinle birlikte cihada katılanlar da sizdendir. Kan akrabaları ise, Allah'ın Kitabı'na göre birbirlerine daha yakın dostturlar. Allah herşeyi bilir.

Sahih International: 

And those who believed after [the initial emigration] and emigrated and fought with you - they are of you. But those of [blood] relationship are more entitled [to inheritance] in the decree of Allah. Indeed, Allah is Knowing of all things.

İngilizce: 

And those who accept Faith subsequently, and adopt exile, and fight for the Faith in your company,- they are of you. But kindred by blood have prior rights against each other in the Book of Allah. Verily Allah is well-acquainted with all things.

Azerbaycanca: 

Sonradan (Hüdeybiyyə sazişindən sonra, Məkkənin fəthindən əvvəl) iman gətirib hicrət edənlər və sizinlə bərabər döyüşənlər (cihad edənlər) də sizdəndirlər. Qohumlar Allahın Kitabında (lövhi-məhfuzda və ya Qur’anda irs, varislik baxımından) bir-birinə daha uyğundurlar (yaxındırlar). Həqiqətən, Allah hər şeyi biləndir! (Məkkənin fəthinə qədər mühacirlər və ənsar qohumluq əlaqələrindən asılı olmayaraq bir-birinin varisi hesab edilirdilər. Məkkənin fəthindən sonra bu hökm ləğv olunub varislik hüququ yalnız qohumlara aid edildi). .9.

Süleyman Ateş: 

Onlar ki sonradan inandılar, hicret ettiler, sizinle beraber savaştılar, işte onlar da sizdendir. Rahim sahipleri (kan akrabası), Allah'ın Kitabına göre birbirlerine daha yakın dostturlar. Allah herşeyi bilir.

Diyanet Vakfı: 

Sonradan iman eden ve hicret edip de sizinle beraber cihad edenler de sizdendir. Allah'ın kitabına göre yakın akrabalar birbirlerine (varis olmağa) daha uygundur. Şüphesiz ki Allah her şeyi bilendir.

Erhan Aktaş: 

Sonradan îmân edip de hicret edenler ve sizinle birlikte cihat edenler sizdendir. Allah’ın Kitap’ına göre rahim sahipleri(1) önceliklidir. Kuşkusuz Allah, Her Şeyi Bilen’dir.

Kral Fahd: 

Sonradan iman edenler, hicret edenler ve sizinle birlikte cihâd edenler, işte bunlar da sizdendir. Allah'ın Kitabı'na göre, hısımlar, birbirlerine (vâris olmaya) daha yakındırlar. Şüphesiz Allah, her şeyi hakkıyla bilendir.

Hasan Basri Çantay: 

Henüz îman edin de hicret ve sizinle beraber cihâd edenler (e gelince): Onlar da sizdendir. Hısımlar Allahın kitabınca birbirine daha yakındırlar. Allah her şey´i hakkıyle bilendir.

Muhammed Esed: 

Ve bundan sonra inanıp da zulmün egemen olduğu diyardan göç edecek ve (Allah) yolunda sizinle birlikte çaba sarf edecek olanlara gelince, bunlar (da) sizdendirler; (işte böyle) sıkıca birbirine bağlanıp yakınlık kazananlar, Allahın koyduğu düstura göre birbirleri üzerinde temelden hak sahibidirler. Gerçek şu ki, Allahtır her şeyin aslını bilen.

Gültekin Onan: 

Bundan sonra inanıp hicret edenler ve sizinle birlikte cihad edenler, işte onlar sizdendir. Akrabalar (mirasta) Tanrı´nın Kitabına göre birbirlerine (mirasta) önceliklidir. Doğrusu Tanrı her şeyi bilendir.

Ali Fikri Yavuz: 

O kimseler ki, sonradan iman getirdiler ve hicret edip sizinle beraber mücahede yaptılar, bunlarda sizdendir. Akrabalık yönünden yakınlıkları olanlar, Allah’ın hükmüne göre mirasta birbirine daha yakındır. Muhakkak ki, Allah her şeyi bilendir.

Portekizce: 

E aqueles que creram depois, migraram e combateram junto a vós, serão dos vossos; porém, os parentes carnais têmprioridade sobre os outros, segundo o Livro de Deus; sabei que Deus é Onisciente.

İsveççe: 

Och de som hädanefter antar tron och utvandrar från ondskans rike och tillsammans med er strävar och kämpar [för Guds sak] - de skall vara ett med er. De som är knutna till varandra genom blodsband står dock enligt Guds beslut [ändå] närmare varandra. Gud har vetskap om allt.

Farsça: 

و آنان که بعد [از مؤمنان و نخستین مهاجران] ایمان آوردند و هجرت کردند و همراه شما با دشمنان جنگیدند، از شمایند؛ و خویشاوندان [بنابر آنچه نسبت به برنامه ارث] در کتاب خدا مقرّر شده از دیگران سزاوارترند؛ یقیناً خدا به همه چیز داناست.

Kürtçe: 

وە ئەوانەی لەدوایدا بڕوایان ھێنا و کۆچیان کرد و لەگەڵ ئێوەدا تێکۆشان ئا ئەوانە لەئێوەن وە ئەوانەی خزمی یەکترن ھەندێکیان (بۆ میرات گرتن) شایستە ترن بەھەندێکی تریان لەکتێبی خوادا (لە قورئان یان لە لوح المحفوڤ) دا بەڕاستی خوا بەھەموو شتێک زانایە

Özbekçe: 

Кейин иймон келтириб, ҳижрат қилган ва сизлар билан жиҳод қилганлар ҳам сизлардандир. Аллоҳнинг китобида қариндошлар бир-бирларига ҳақлироқдирлар. Албатта, Аллоҳ ҳар бир нарсани билгувчи зотдир. ( ҳижратнинг аввалида мерос маълум муддат мусулмон биродарлиги асосида тақсимланган. Ушбу оят нозил бўлгандан бошлаб, мерос мусулмон қариндошлар орасида бўладиган бўлди.)

Malayca: 

Dan orang-orang yang beriman sesudah itu, kemudian mereka berhijrah dan berjihad bersama-sama kamu, maka adalah mereka dari golongan kamu. Dalam pada itu, orang-orang yang mempunyai pertalian kerabat, setengahnya lebih berhak atas setengahnya yang (lain) menurut (hukum) Kitab Allah; sesungguhnya Allah Maha Mengetahui akan tiap-tiap sesuatu.

Arnavutça: 

E, ata që u bënë besimtarë më vonë, - që emigrojnë dhe luftojnë bashkë me ju, - ata radhiten me ju, kurse ata (besimtarë) që janë në lidhje farefisnore – sipas Librit të Perëndisë – janë më të afërt për njëri-tjetrin. Me të vërtetë, Perëndia është i dijshëm për çdo gjë.

Bulgarca: 

А които впоследствие повярват и се преселят, и се борят заедно с вас, те са от вас. И роднините са по-близки едни на други според Книгата на Аллах. Аллах всяко нещо знае.

Sırpça: 

А они који касније верници постану, па се иселе и у борби заједно са вама учествују - они су ваши. А рођаци су, према Аллаховој Књизи једни другима пречи. Аллах, заиста, све добро зна.

Çekçe: 

A ti, kdož později uvěřili, přesídlili a bojovali spolu s vámi, ti také patří k vám; avšak ti, kdož pokrevně spřízněni jsou, jsou si vzájemně nejbližší podle příkazu Božího a Bůh ví o věcech všech.

Urduca: 

اور جو لوگ بعد میں ایمان لائے اور ہجرت کر کے آ گئے اور تمہارے ساتھ مل کر جدوجہد کرنے لگے وہ بھی تم ہی میں شامل ہیں مگر اللہ کی کتاب میں خون کے رشتہ دار ایک دوسرے کے زیادہ حقدار ہیں، یقیناً اللہ ہر چیز کو جانتا ہے

Tacikçe: 

Ва касоне, ки баъдан имон овардаанд ва муҳоҷират кардаанд ва ҳамроҳи шумо ҷиҳод кардаанд, аз шумо ҳастанд. Ба ҳукми китоби Худо хешовандон ба якдигар сазовортаранд. Ва Худо бар ҳар чизе доност!

Tatarca: 

Күчеп киткән кешеләрдән соң иман китергән кешеләр күчеп килсәләр һәм сезнең белән бергә сугыш кылсалар, алар сезнең җәмәгатегездәндер, ягъни мөэминнәрдер. Араларында кардәшлек якынлыгы булган кешеләр Аллаһ хөкемендә бер-берсенә Варисләрдер, алар булганда, башка кеше мирас малын алмас. Әлбәттә, Аллаһ һәрнәрсәне белә.

Endonezyaca: 

Dan orang-orang yang beriman sesudah itu kemudian berhijrah serta berjihad bersamamu maka orang-orang itu termasuk golonganmu (juga). Orang-orang yang mempunyai hubungan kerabat itu sebagiannya lebih berhak terhadap sesamanya (daripada yang bukan kerabat) di dalam kitab Allah. Sesungguhnya Allah Maha Mengetahui segala sesuatu.

Amharca: 

እነዚያም በኋላ ያመኑና የተሰደዱ፣ ከእናንተም ጋር ኾነው የታገሉ እነዚያ ከናንተው ናቸው፡፡ የዝምድናዎች ባለቤቶችም በአላህ መጽሐፍ ከፊሎቻቸው በከፊሉ (መውረስ) የተገቡ ናቸው፡፡ አላህ በነገሩ ሁሉ ዐዋቂ ነው፡፡

Tamilce: 

இன்னும், எவர்கள் (இவர்களுக்கு) பின்னர் நம்பிக்கை கொண்டு, ஹிஜ்ரத் சென்று, உங்களுடன் சேர்ந்து (உங்கள் எதிரிகளிடம்) போர் புரிந்தார்களோ அவர்கள் உங்களைச் சேர்ந்தவர்கள்தான். இன்னும், அல்லாஹ்வின் வேதத்தில் இரத்த பந்தங்கள் - அவர்களில் சிலர் சிலருக்கு - நெருக்கமானவர்கள் (-உரிமை உள்ளவர்வர்கள்) ஆவார்கள். நிச்சயமாக அல்லாஹ் எல்லாவற்றையும் நன்கறிந்தவன் ஆவான்.

Korece: 

후에 믿음을 갖고 이주하여 너희와 함께 성전하는 자 있었으 니 이들도 너희 가운데 있으되 혈족 친척의 일부는 하나님의 성 서안에 있는 일부보다 우선이라 실로 하나님은 모든 것을 알고 계시니라

Vietnamca: 

Những người có đức tin sau đó và đã di cư và đã chiến đấu cùng các ngươi (những người có đức tin) thì họ là những người cùng phe với các ngươi. Và trong Kinh Sách của Allah, bà con ruột thịt xứng đáng hưởng tài sản thừa kế của nhau hơn (những người là anh em trong đạo). Quả thật, Allah hằng biết tất cả mọi thứ.