Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

8

Sûredeki Ayet No: 

68

Ayet No: 

1228

Sayfa No: 

185

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

لَّوْلَا كِتَابٌ مِّنَ اللَّهِ سَبَقَ لَمَسَّكُمْ فِيمَا أَخَذْتُمْ عَذَابٌ عَظِيمٌ

Çeviriyazı: 

levlâ kitâbüm mine-llâhi sebeḳa lemesseküm fîmâ eḫaẕtüm `aẕâbün `ażîm.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Eğer Allah'dan bir yazı (hüküm) bulunmasa idi aldığınız fidyeden dolayı size mutlaka büyük bir azab dokunurdu.

Diyanet İşleri: 

Daha önceden Allah'tan verilmiş bir hüküm olmasaydı, aldıklarınızdan ötürü size büyük bir azab erişirdi.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Allah, bunu helal olarak takdir etmeseydi helal olduğu açıklanmadan tutsaklara karşılık aldığımız para yüzünden pek büyük bir azaba uğrardınız.

Şaban Piriş: 

Daha önce Allah’tan bir yazı olmasa idi, almış olduğunuz şey hususunda size elbette pek büyük bir azap dokunurdu.

Edip Yüksel: 

ALLAH'ın daha önce koyduğu bir yasa olmasaydı aldıklarınızdan ötürü size büyük bir azap dokunacaktı.

Ali Bulaç: 

Eğer Allah'ın geçmişte bir yazması (söz vermesi) olmasaydı, aldıklarınıza karşılık size gerçekten büyük bir azap dokunurdu.

Suat Yıldırım: 

Eğer (içtihad neticesi verilen hükümlerden ötürü azap etmeyeceğine veya ganimetleri helâl kılacağına dair) Allah'ın Levh-i Mahfuzda yazdığı daha önceki bir hüküm olmasaydı, aldığınız fidyeden dolayı size büyük bir azap dokunurdu. {KM, Tesniye 20,10-14; 13,13-18}

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Eğer Allah Teâlâ´dan bir yazı geçmiş olmasa idi, almış olduğunuz şey hususunda size elbette pek büyük bir azap dokunurdu.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Eğer Allah'tan bir yazı önden gelmemiş olsaydı, aldığınız fidyeden ötürü size büyük bir azap dokunurdu.

Bekir Sadak: 

Inkar edenler birbirlerinin dostlaridir. Eger siz aranizda dost olmazsaniz yeryuzunde kargasalik, fitne ve buyuk bozgun cikar.

İbni Kesir: 

Eğer daha önceden Allah´ın geçmiş bir hükmü olmasaydı

Adem Uğur: 

Allah tarafından önceden verilmiş bir hüküm olmasaydı, aldığınız fidyeden ötürü size mutlaka büyük bir azap dokunurdu.

İskender Ali Mihr: 

Daha önce (geçmişte), Allah tarafından eğer yazılmış olmasaydı (Levh-i Mahfuz´da) sizin almış olduğunuz şeyler (fidye) konusunda mutlaka size büyük bir azap dokunurdu.

Celal Yıldırım: 

Eğer Allah tarafından yazılı bir hüküm geçmiş olmasaydı, herhalde aldığınız (fidye)den dolayı size büyük bir azâb dokunurdu.

Tefhim ul Kuran: 

Eğer Allah´ın geçmişte bir yazması (söz vermesi) olmasaydı, aldıklarınıza karşılık size gerçekten büyük bir azab dokunurdu.

Fransızca: 

N'eût-été une prescription préalable d'Allah, un énorme châtiment vous aurait touché pour ce que vous avez pris. [de la rançon]

İspanyolca: 

Si no llega a ser por una prescripción previa de Alá, habríais sufrido un castigo terrible por haberos apoderado de aquello.

İtalyanca: 

Se non fosse stato per una precedente rivelazione di Allah, vi sarebbe toccato un castigo immenso per quello che avete preso.

Almanca: 

Und gäbe es keine Bestimmung von ALLAH, die vorher bestand, hätte euch aufgrund eurer Annahme (des Lösegeldes) doch eine qualvolle Peinigung getroffen.

Çince: 

假若没有从真主发出的以往的判决,那末,你们必为收纳赎金而遭受重大的刑罚。

Hollandaca: 

Indien u vooraf geene openbaring van God ware gegeven, zou u eene strenge straf zijn opgelegd voor het losgeld, dat gij van de gevangenen te Bedr hebt verkregen.

Rusça: 

Если бы не было предварительного предписания от Аллаха, то вас постигли бы великие мучения за то, что вы взяли.

Somalice: 

Hadduusan Jirin Kitaab Eebe oo horreeyey waxaa idin taaban lahaa waxaad qaadateen Darteed Cadaab wayn.

Swahilice: 

Lau isingeli kuwa hukumu iliyo kwisha tangulia kutoka kwa Mwenyezi Mungu ingeli kupateni adhabu kubwa kwa vile mlivyo chukua.

Uygurca: 

اﷲ نىڭ (ئوچۇق چەكلەنمىگەن ئىشنى قىلغانلارنى جازالىماسلىق دېگەن) ھۆكمى ئەزىلىسى بولمىسا ئىدى، (ئەسىرلەردىن) فىدىيە ئالغانلىقىڭلار ئۈچۈن ئەلۋەتتە زور ئازابقا دۇچار بولاتتىڭلار

Japonca: 

もし前以ってアッラーから下された,規則がなかったならば,あなたがたはその受け取ったもののために,必ず厳しい懲罰が下ったことであろう。

Arapça (Ürdün): 

«لولا كتاب من الله سبق» بإحلال الغنائم والأسرى لكم «لمسَّكم فيما أخذتم» من الفداء «عذاب عظيم».

Hintçe: 

और अगर ख़ुदा की तरफ से पहले ही (उसकी) माफी का हुक्म आ चुका होता तो तुमने जो (बदर के क़ैदियों के छोड़ देने के बदले) फिदिया लिया था

Tayca: 

“หากว่าไม่มีพระกำหนด จากอัลลอฮฺล่วงหน้าอยู่ก่อน แน่นอนการลงโทษอันมหันต์ก็ประสบแก่พวกเจ้าแล้ว เนื่องในสิ่งที่พวกเจ้าเอา ”

İbranice: 

לולא גזר כך אלוהים מקודם (בלקיחת השבויים,) הייתם נענשים עונש כבד על (השבויים) שלקחתם

Hırvatça: 

Da nije ranije Allahove odredbe, snašla bi vas patnja velika zbog onoga što ste uzeli.

Rumence: 

Dacă o Carte de la Dumnezeu n-ar fi venit mai înainte, o osândă dureroasă v-ar fi luat pentru ceea ce v-aţi însuşit.

Transliteration: 

Lawla kitabun mina Allahi sabaqa lamassakum feema akhathtum AAathabun AAatheemun

Türkçe: 

Eğer Allah'tan bir yazı önden gelmemiş olsaydı, aldığınız fidyeden ötürü size büyük bir azap dokunurdu.

Sahih International: 

If not for a decree from Allah that preceded, you would have been touched for what you took by a great punishment.

İngilizce: 

Had it not been for a previous ordainment from Allah, a severe penalty would have reached you for the (ransom) that ye took.

Azerbaycanca: 

Əgər əvvəlcə (bu barədə) Allahdan bir hökm olsaydı (lövhi-məhfuzda qənimətlərin və əsirlərin halal olması haqqında yazılmasaydı), aldığınız (fidyə) müqabilində sizə şiddətli bir əzab üz verərdi (toxunardı).

Süleyman Ateş: 

Eğer Allah'tan, (yanılma ile verilen hükümlerden ötürü azabetmemek hakkında) bir yazı geçmemiş olsaydı, aldığınız fidyeden dolayı size mutlaka büyük bir azab dokunurdu.

Diyanet Vakfı: 

Allah tarafından önceden verilmiş bir hüküm olmasaydı, aldığınız fidyeden ötürü size mutlaka büyük bir azap dokunurdu.

Erhan Aktaş: 

Eğer Allah tarafından önceden bir Kitâp(1) olmasaydı, aldığınız şeyden dolayı size mutlaka büyük bir azâp dokunurdu.

Kral Fahd: 

Allah tarafından önceden verilmiş bir hüküm olmasaydı, aldığınız fidyeden ötürü size mutlaka büyük bir azap dokunurdu.

Hasan Basri Çantay: 

Eğer Allahın geçmiş bir yazısı olmasaydı aldığınız (fidye) de size her halde büyük bir azâb dokunurdu.

Muhammed Esed: 

Allah tarafından önceden buyrulmuş böyle bir ilke olmasaydı aldığınız bütün bu (tutsaklar) yüzünden başınıza mutlaka büyük bir azap çökerdi.

Gültekin Onan: 

Eğer Tanrı´nın geçmişte bir yazması (söz vermesi) olmasaydı, aldıklarınıza karşılık size gerçekten büyük bir azab dokunurdu.

Ali Fikri Yavuz: 

Eğer Allah’dan bir yazı (kader) geçmiş olmasaydı, aldığınız fideyeden dolayı mutlaka size büyük bir azab dokunurdu.

Portekizce: 

Se não fosse por um decreto prévio de Deus, Ter-vos-ia açoitado um severo castigo, pelo que havíeis arrebatado (deresgate).

İsveççe: 

Om inte Gud redan hade beslutat [att överse med fel begångna under kamp för Guds sak], skulle ett hårt straff helt visst ha drabbat er för det [stora antal fångar] ni tog.

Farsça: 

اگر فرمان و حکم لازمی که از سوی خدا گذشته است، نبود [که پیش از اتمام حجت کسی را عذاب نکند] مسلماً شما را به سبب اسیرانی که [بدون اجازه پیامبر و پیش از شروع جنگ] گرفتید، عذابی بزرگ می رسید.

Kürtçe: 

ئەگەر نووسراو (و بڕیار) ێک لەلایەن خواوە پێش نەکەوتایە (کە حەڵاڵ بوونی دەستکەوت و غەنیمەتی جەنگە) بێگومان لەبەر ئەو (فیدیە) ی کە وەرتان گرت (لەبەرامبەر ئازادکردنی دیلەکاندا) تووشتان دەبوو سزایەکی گەورە

Özbekçe: 

Агар Аллоҳнинг олдиндан ёзгани бўлмаганида, сизга олган нарсаларингиз туфайли улуғ азоб етар эди. (Аллоҳ таоло аввалдан Бадр урушида иштирок этган мусулмонларнинг барча гуноҳларини кечиб юборган эди. Шунинг учун уларнинг бу холатлари ҳам олдиндан ёзиб қўйилган қазои қадарга биноан кечиб юборилди. Бунинг устига, уларга бошқа инъомлар ҳам берди.)

Malayca: 

Kalaulah tidak (kerana) adanya ketetapan dari Allah yang telah terdahulu, tentulah kamu ditimpa azab seksa yang besar disebabkan (penebus diri) yang kamu ambil (dari orang-orang tawanan) itu.

Arnavutça: 

Të mos ishte dispozita e mëparshme e Perëndisë, do t’ju godiste mundimi i madh – për atë që keni marrë.

Bulgarca: 

Щеше да ви засегне огромно мъчение за онова, което сте придобили, ако преди това Аллах не бе отсъдил,

Sırpça: 

Да није раније Аллахове одредбе, снашла би вас патња велика због онога што сте узели.

Çekçe: 

A kdyby nebylo příkazu již dříve od Boha daného, byl by se vás dotkl trest nesmírný za to, co jste si vzali.

Urduca: 

اگر اللہ کا نوشتہ پہلے نہ لکھا جا چکا ہوتا تو جو کچھ تم لوگوں نے لیا ہے اس کی پاداش میں تم کو بڑی سزا دی جاتی

Tacikçe: 

Агар пеш аз ин аз ҷониби Худо ҳукме нашуда буд, ба сабаби он чӣ гирифта будед, азобе бузург ба шумо мерасид.

Tatarca: 

Әгәр хаталык кылучылар гафу ителәләр дигән сүз Аллаһудан булмаса иде, әлбәттә, әсир өчен алган малыгыз өчен сезгә олугъ ґәзаб ирешкән булыр иде.

Endonezyaca: 

Kalau sekiranya tidak ada ketetapan yang telah terdahulu dari Allah, niscaya kamu ditimpa siksaan yang besar karena tebusan yang kamu ambil.

Amharca: 

ከአላህ ያለፈ ፍርድ ባልነበረ ኖሮ በወሰዳችሁት (ቤዛ) ከባድ ቅጣት በነካችሁ ነበር፡፡

Tamilce: 

அல்லாஹ்விடமிருந்து (உங்களுக்கு மன்னிப்பு எனும்) விதி முந்தியிருக்கவில்லையெனில் நீங்கள் (கைதிகளிடம் மீட்புத்தொகை) வாங்கியதில் மகத்தான தண்டனை உங்களைப் பிடித்தே இருக்கும்.

Korece: 

하나님으로부터 율법이 없었 다면 너희가 취한 대가로 너희 위 에 무서운 벌이 있었으리라

Vietnamca: 

Nếu như Allah đã không an bày trước trong quyển Kinh nơi Ngài thì chắc chắn các ngươi sẽ gặp phải sự trừng phạt khủng khiếp cho việc các ngươi đã nhận lấy (tiền chuộc mạng và thả các tù binh).