Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

8

Sûredeki Ayet No: 

65

Ayet No: 

1225

Sayfa No: 

185

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

يَا أَيُّهَا النَّبِيُّ حَرِّضِ الْمُؤْمِنِينَ عَلَى الْقِتَالِ ۚ إِن يَكُن مِّنكُمْ عِشْرُونَ صَابِرُونَ يَغْلِبُوا مِائَتَيْنِ ۚ وَإِن يَكُن مِّنكُم مِّائَةٌ يَغْلِبُوا أَلْفًا مِّنَ الَّذِينَ كَفَرُوا بِأَنَّهُمْ قَوْمٌ لَّا يَفْقَهُونَ

Çeviriyazı: 

yâ eyyühe-nnebiyyü ḥarriḍi-lmü'minîne `ale-lḳitâl. iy yeküm minküm `işrûne ṣâbirûne yaglibû mieteyn. veiy yeküm minküm mietüy yaglibû elfem mine-lleẕîne keferû biennehüm ḳavmül lâ yefḳahûn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Ey Peygamber! Müminleri cihada teşvik eyle. Eğer sizden sabredecek yirmi kişi olursa ikiyüze galip gelirler ve eğer sizden yüz kişi olursa kâfirlerden bin kişiye galip gelirler. Çünkü onlar hakkı ve akıbeti düşünmeyen anlayışsız bir kavimdirler.

Diyanet İşleri: 

Müminleri savaş için coştur. Sizin sabırlı yirmi kişiniz onlardan ikiyüz kişiyi yener. Sizin yüz kişiniz, inkar edenlerden bin kişiyi yener; çünkü onlar anlayışsız bir güruhtur. Şimdi Allah yükünüzü hafifletti, zira içinizde zaaf bulunduğunu biliyordu. Sizin sabırlı yüz kişiniz onlardan ikiyüz kişiyi yener; sizin bin kişiniz, Allah'ın izniyle, ikibin kişiyi yener. Allah sabredenlerle beraberdir.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Ey Peygamber, inananları savaşa teşvik et. Sizden yirmi tane sabırlı er bulunsa onların iki yüzüne üst gelir ve siz yüz kişi olsanız kafirlerin bin tanesine üst olursunuz, çünkü onlar, hiçbir şeyden anlamaz bir topluluktur.

Şaban Piriş: 

Ey Peygamber! Müminleri savaş için hırslandır. Sizin sabırlı yirmi kişiniz onlardan iki yüz kişiyi yener. Sizin yüz kişiniz kâfirlerden bin kişiyi yener. Çünkü onlar anlayışsız bir toplumdur.

Edip Yüksel: 

Ey peygamber, inananları savaşa özendir. Sizden dirençli yirmi kişi olsa, iki yüz kişiyi yenebilir. Sizden yüz kişi, kafirlerden bin kişiyi yenebilir. Çünkü onlar, anlamayan bir topluluktur.

Ali Bulaç: 

Ey Peygamber, mü'minleri savaşa karşı hazırlayıp-teşvik et. Eğer içinizde sabreden yirmi (kişi) bulunursa, iki yüz (kişiyi) mağlub edebilirler. Ve eğer içinizden yüz (sabırlı kişi) bulunursa, kafirlerden binini yener. Çünkü onlar (gerçeği) kavramayan bir topluluktur.

Suat Yıldırım: 

Ey Peygamber! Müminleri savaşa teşvik et. Eğer sizden tam sabırlı yirmi kişi olursa, iki yüz kişiye galip gelir ve eğer siz müminlerden yüz kişi olursa, kâfirlerden bin kişiyi mağlup eder; çünkü o kâfirler gerçeği ve âkıbeti anlamayan bir güruhtur. {KM, Levililer 26,8}

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Ey Peygamber! Mü´minleri cihada teşvik et. Eğer sizden sabredici yirmi kişi olsa iki yüze galip olurlar. Ve eğer sizden yüz kişi olsa, kâfir olanlardan bine galip gelirler. Çünkü onlar şüphe yok ki, hakkı anlamaz bir kavimdirler.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Ey Peygamber! Müminleri çarpışmaya teşvik et! Sizden sabırlı yirmi kişi olsa, küfre sapanların iki yüzüne galip gelir; sizden yüz kişi olsa, onların binine galebe çalar. Çünkü onlar gereğince anlamayan bir topluluktur.

Bekir Sadak: 

Elinizde bulunan esirlere, «Allah kalblerinizde bir iyilik bulursa, size sizden alinanin daha hayirlisini verir, sizi bagislar, Allah bagislayandir, merhamet edendir» de.

İbni Kesir: 

8:64

Adem Uğur: 

Ey Peygamber! Müminleri savaşa teşvik et. Eğer sizden sabırlı yirmi kişi bulunursa, iki yüze (kâfire) galip gelirler. Eğer sizden yüz kişi olursa, kâfir olanlardan bin kişiye galip gelirler. Çünkü onlar anlamayan bir topluluktur.

İskender Ali Mihr: 

Ey Peygamber! Mü´minleri savaşa teşvik et (isteklerini arttır). Eğer sizden sabırlı olan 20 kişi olursa, 200 kişiye gâlip gelir. Ve şâyet sizden 100 kişi olursa, onların fıkıh (idrak) edemeyen bir kavim olmalarından dolayı, kâfir kimselerden 1000 kişiye gâlip gelir.

Celal Yıldırım: 

Ey Peygamber! Mü´minleri savaşa tahrik ve teşvîk et. Sizden sabreden yirmi kişi olursa, ikiyüz kişiyi yenip alteder. Sizden yüz kişi olursa, o küfredenlerden bin kişiyi yenip alteder. Çünkü onlar (hakkın gücünü, ilâhî kudretin üstünlüğünü) idrâk etmeyen anlayışsız bir topluluktur.

Tefhim ul Kuran: 

Ey Peygamber, mü´minleri savaşa karşı hazırlayıp teşvik et. Eğer içinizde sabreden yirmi (kişi) bulunursa, iki yüz (kişiyi) mağlub edebilirler. Ve eğer içinizden yüz (sabırlı kişi) bulunursa, bunlar da kâfirlerden binini yener. Çünkü onlar (gerçeği) kavramayan bir topluluktur.

Fransızca: 

ô Prophète, incite les croyants au combat. S'il se trouve parmi vous vingt endurants, ils vaincront deux cents; et s'il s'en trouve cent, ils vaincront mille mécréants, car ce sont vraiment des gens qui ne comprennent pas.

İspanyolca: 

¡Profeta! ¡Anima a los creyentes al combate! Si hay entre vosotros veinte hombres tenaces, vencerán a doscientos. Y si cien, vencerán a mil infieles, pues éstos son gente que no comprende.

İtalyanca: 

O Profeta, incita i credenti alla lotta. Venti di voi, pazienti, ne domineranno duecento e cento di voi avranno il sopravvento su mille miscredenti. Ché in verità è gente che nulla comprende.

Almanca: 

Prophet! Ermuntere die Mumin zum bewaffneten Kampf! Wenn es unter euch zwanzig gibt, die sich in Geduld üben, besiegen sie zweihundert. Und wenn 1 es unter euch einhundert gibt, besiegen sie eintausend von denjenigen, die Kufr betrieben haben, weil sie Leute sind, die nicht begreifen.

Çince: 

先知啊!你应当鼓励信士们奋勇抗战,如果你们中有2十个坚忍的人,就能战胜二百个敌人;如果你们中有一百个人,就能战胜一千个不信道的人;因为不信道者是不精明的民众。

Hollandaca: 

O profeet! zet de geloovigen tot oorlog aan; indien twintig uwer volhardend zijn, zullen zij twee honderd overwinnen, en indien er een honderd van u zijn, zullen zij duizend overwinnen van degenen die niet gelooven, daar zij een volk zijn dat niet begrijpt.

Rusça: 

О Пророк! Вдохновляй верующих на сражение. Если будет среди вас двадцать терпеливых, то они одолеют две сотни; если же их среди вас будет сотня, то они одолеют тысячу неверующих, потому что они - люди неразумеющие.

Somalice: 

Nabiyow ku boorri mu'miniinta Dagaalka hadday idinka Mid yihiin Labaatan Samra (Adkaysta) Waxay ka adkaan Labo Boqol, Hadday idinka Mid yihiin Boqol waxay ka Adkaan Kun ah kuwa Gaaloobay Illeen waa Qoomaan wax kasayne.

Swahilice: 

Ewe Nabii! Wahimize Waumini wende vitani. Wakiwapo kati yenu ishirini wanao subiri watawashinda mia mbili. Na wakiwapo kati yenu mia watawashinda elfu moja katika walio kufuru. Kwa sababu wao ni watu wasio fahamu.

Uygurca: 

ئى پەيغەمبەر! مۆمىنلەرنى (مۇشرىكلار بىلەن) ئۇرۇش قىلىشقا رىغبەتلەندۈرگىن، ئەگەر سىلەردە چىداملىق يىگىرمە ئادەم بولىدىغان بولسا، (دۈشمەندىن) 200 نى يېڭەلەيدۇ؛ ئەگەر سىلەردە (چىداملىق) 100 ئادەم بولىدىغان بولسا، كاپىرلاردىن 1000 نى يېڭەلەيدۇ؛ چۈنكى ئۇلار (جاھىل) قەۋم بولۇپ، (اﷲ نىڭ ھېكمىتىنى) چۈشەنمەيدۇ

Japonca: 

使徒よ,戦いの時は信者を激励しなさい。あなたがたの中20人の信仰の堅い者がいれば,よく2百人を征服するであろう。あなたがたの中もし百人いるならば,よく千人の不信者を征服するであろう。というのはかれらが,事理を解しない人びとであるため。

Arapça (Ürdün): 

«يا أيها النبي حرِّض» حث «المؤمنين على القتال» للكفار «إن يكن منكم عشرون صابرون يغلبوا مائتين» منهم «وإنْ يكن» بالياء والتاء «منكم مائة يغلبوا ألفا من الذين كفروا بأنهم» أي بسبب أنهم «قوم لا يفقهون» وهذا خبر بمعنى الأمر أي ليقاتل العشرون منكم المائتين والمائة الألف ويثبتوا لهم ثم نُسخ لما كثروا بقوله.

Hintçe: 

ऐ रसूल तुम मोमिनीन को जिहाद के वास्ते आमादा करो (वह घबराए नहीं ख़ुदा उनसे वायदा करता है कि) अगर तुम लोगों में के साबित क़दम रहने वाले बीस भी होगें तो वह दो सौ (काफिरों) पर ग़ालिब आ जायेगे और अगर तुम लोगों में से साबित कदम रहने वालों सौ होगें तो हज़ार (काफिरों) पर ग़ालिब आ जाएँगें इस सबब से कि ये लोग ना समझ हैं

Tayca: 

“โอ้ นะบี! จงปลุกใจผู้ศรัทธาทั้งหลาย ในการสู้รบเถิด หากปรากฏว่าในหมู่พวกเจ้ามียี่สิบคนที่อดทน ก็จะชนะสองร้อยคน และหากปรากฏว่าในหมู่พวกเจ้ามีร้อยคน ก็จะชนะพันคนในหมู่ผู้ที่ปฏิเสธศรัทธา เพราะพวกเขาเป็นพวกที่ไม่เข้าใจ

İbranice: 

הוי הנביא! עודד את המאמינים ללחימה. אם עשרים מכם יחזיקו מעמד בסבלנות, יתגברו על מאתיים (מן הכופרים,) ואם יהיו בכם מאה כאלה, יתגברו על אלף מאלה אשר כפרו כי הם חסרי תבונה

Hırvatça: 

O Vjerovjesniče, bodri vjernike na borbu! Ako vas bude dvadeset izdržljivih, pobijedit ćete dvije stotine; a ako vas bude stotina - pobijedit ćete hiljadu onih koji ne vjeruju, zato što su oni ljudi koji ne shvataju.

Rumence: 

O, Profetule! Încurajează-ţi credincioşii în luptă! Dacă printre voi sunt douăzeci de bărbaţi răbdători, ei vor birui două sute. Dacă se află o sută, vor birui o mie din cei care tăgăduiesc, căci ei sunt un popor ce nu înţelege.

Transliteration: 

Ya ayyuha alnnabiyyu harridi almumineena AAala alqitali in yakun minkum AAishroona sabiroona yaghliboo miatayni wain yakun minkum miatun yaghliboo alfan mina allatheena kafaroo biannahum qawmun la yafqahoona

Türkçe: 

Ey Peygamber! Müminleri çarpışmaya teşvik et! Sizden sabırlı yirmi kişi olsa, küfre sapanların iki yüzüne galip gelir; sizden yüz kişi olsa, onların binine galebe çalar. Çünkü onlar gereğince anlamayan bir topluluktur.

Sahih International: 

O Prophet, urge the believers to battle. If there are among you twenty [who are] steadfast, they will overcome two hundred. And if there are among you one hundred [who are] steadfast, they will overcome a thousand of those who have disbelieved because they are a people who do not understand.

İngilizce: 

O Prophet! rouse the Believers to the fight. If there are twenty amongst you, patient and persevering, they will vanquish two hundred: if a hundred, they will vanquish a thousand of the Unbelievers: for these are a people without understanding.

Azerbaycanca: 

Ya Peyğəmbər! Mö’minləri döyüşə həvəsləndir (təşviq et). İçərinizdə iyirmi səbirli kişi olsa, iki yüz kafirə, yüz səbirli kişi olsa, min kafirə qalib gələr. Çünki onlar (həqiqətən, Allahın mö’minlərə olan köməyini) anlamayan bir tayfadır!

Süleyman Ateş: 

Ey peygamber, mü'minleri savaşa teşvik et. Eğer sizden sabreden yirmi kişi olursa, iki yüz(kafir)i yenerler. Sizden yüz kişi olursa, kafirlerden bin kişiyi yenerler. Çünkü kafirler, anlamaz bir topluluktur.

Diyanet Vakfı: 

Ey Peygamber! Müminleri savaşa teşvik et. Eğer sizden sabırlı yirmi kişi bulunursa, iki yüze (kafire) galip gelirler. Eğer sizden yüz kişi olursa, kafir olanlardan bin kişiye galip gelirler. Çünkü onlar anlamayan bir topluluktur.

Erhan Aktaş: 

Ey Nebi! Mü’minleri savaşmaya cesaretlendir. Eğer sizden sabreden(1) yirmi kişi bulunursa, iki yüz kişiye galip gelir. Eğer sizden yüz kişi bulunursa, Kâfirlerden bin kişiye galip gelir. Çünkü onlar gerçekten anlamaz(2) bir halktır.

Kral Fahd: 

Ey Peygamber! Müminleri savaşa teşvik et. Eğer sizden sabırlı yirmi kişi bulunursa, iki yüze (kâfire) galip gelirler. Eğer sizden yüz kişi olursa, kâfir olanlardan bin kişiye galip gelirler. Çünkü onlar anlamayan bir topluluktur.

Hasan Basri Çantay: 

Ey peygamber, mü´minleri harbe teşvik et. Eğer içinizden sabr-u sebata mâlik yirmi (kişi) bulunursa onlar iki yüze galebe ederler. Eğer sizden yüz (kişi) olursa kâfirlerden binini yener. Çünkü onlar anlamazlar güruhudur.

Muhammed Esed: 

Ey Peygamber! İnananları, kavgada ölüm korkusunu alt etmeleri yönünde (şöyle) yüreklendir: Sizden zor durumlara göğüs germesini bilen yirmi kişi çıkarsa, bunlar iki yüz kişiyi tepele(yebil)melidir; sizden böyle yüz kişi çıkarsa, hakkı inkara kalkışanlardan bin kişiyi tepele(yebil)melidir; çünkü onlar bunu kavrayamayan bir güruhturlar.

Gültekin Onan: 

Ey Peygamber, müminleri savaşa karşı hazırlayıp teşvik et. Eğer içinizde sabreden yirmi (kişi) bulunursa, iki yüz (kişiyi) mağlub edebilirler. Ve eğer içinizden yüz (sabırlı kişi) bulunursa, küfredenlerden binini yener. Çünkü onlar (gerçeği) kavramayan (la yefkahun) bir topluluktur.

Ali Fikri Yavuz: 

Ey Peygamber

Portekizce: 

Ó Profeta, estimula os fiéis ao combate. Se entre vós houvesse vinte perseverantes, venceriam duzentos, e se houvessemcem, venceriam mil do incrédulos, porque estes são insensatos.

İsveççe: 

Profet! Inge de troende lugn och dödsförakt inför striden! Om det finns tjugo bland er som håller stånd skall de besegra tvåhundra, och finns det hundra bland er kommer de att besegra tusen av förnekarna, därför att de är människor som inte kan inse [sanningen].

Farsça: 

ای پیامبر! مؤمنان را به جنگ برانگیز که اگر از شما بیست نفر صابر باشند بر دویست نفر چیره می شوند، و اگر از شما صد نفر [صابر] باشند بر هزار نفر از کافران چیره می شوند؛ زیرا آنان گروهی هستند [که حقایق توحید و قدرت خدا را] نمی فهمند.

Kürtçe: 

ئەی پێغەمبەر ﷺ ھانی بڕواداران بدە لەسەر جەنگ کردن (لەگەڵ دوژمناندا) ئەگەر لەئێوەدا ببێت بیست کەسی خۆڕاگر زاڵ دەبن بەسەر دووسەد کەسی (بێ باوەڕ) دا وە ئەگەر سەد کەس لەئێوە ھەبێت زاڵ دەبن بەسەر ھەزار کەسدا لەئەوانەی بێ باوەڕن بەھۆی ئەوەی بەڕاستی ئەوانە کۆمەڵێکن نافامن

Özbekçe: 

Эй Набий, мўминларни жангга чорла! Агар сиздан йигирмата сабрли бўлса, икки юзтани енгадир. Агар сиздан юзта бўлса, куфр келтирганлардан мингтасини енгадир. Бу улар тушунмайдиган қавм бўлганларидандир.

Malayca: 

Wahai Nabi, peransangkanlah orang-orang yang beriman itu untuk berperang. Jika ada di antara kamu dua puluh yang sabar, nescaya mereka dapat menewaskan dua ratus orang (dari pihak musuh yang kafir itu); dan jika ada di antara kamu seratus orang, nescaya mereka dapat menewaskan seribu orang dari golongan yang kafir, disebabkan mereka (yang kafir itu) orang-orang yang tidak mengerti.

Arnavutça: 

O Pejgamber! Inkurajoi besimtarët në luftë. Nëse në mesin tuaj gjenden njëzet të durueshëm, do t’i mundin dyqind, e nëse nga ju janë njëqind të durueshëm, do t’i mundin njëmijë mohues, sepse, ata janë njerëz që nuk kuptojnë.

Bulgarca: 

О, Пророче, подбуждай вярващите към сражението! Ако сред вас има двадесет търпеливи, те ще надвият двеста; а ако сред вас има сто, те ще надвият хиляда от неверниците, защото са хора, които не проумяват.

Sırpça: 

О Веровесниче, бодри вернике на борбу! Ако вас буде двадесет издржљивих, победићете две стотине; а ако вас буде стотину - победићете хиљаду оних који не верују, зато што су они људи који не схватају.

Çekçe: 

Proroku, povzbuzuj věřící k boji! Bude-li mezi vámi dvacet vytrvalých mužů, porazí dvě stě, bude-li jich mezi vámi sto, porazí tisíc nevěřících, neboť to jsou lidé nechápaví.

Urduca: 

اے نبیؐ، مومنوں کو جنگ پر اُبھارو اگر تم میں سے بیس آدمی صابر ہوں تو وہ دو سو پر غالب آئیں گے اور اگر سو آدمی ایسے ہوں تو منکرین حق میں سے ہزار آدمیوں پر بھاری رہیں گے کیونکہ وہ ایسے لوگ ہیں جو سمجھ نہیں رکھتے

Tacikçe: 

Эй паёмбар, мӯъминонро ба ҷанг барангез. Агар аз шумо бист тан бошанд ва дар ҷанг пойдорӣ кунанд, бар дусад тан ғалаба хоҳанд ёфт. Ва агар сад тан бошанд, ба ҳазор тан аз кофирон пирӯз мешаванд. Зеро онон мардуме маҳрум аз фаҳманд.

Tatarca: 

Ий пәйгамбәр! Мөэминнәрне сугышка кызыктыр! Әгәр сездән чыдамлы егерме ирләр булса, алар ике йөз кәферне җиңәрләр, әгәр сездән чыдамлы йөз ир булса, алар мең кәферне җиңәрләр, ул кәферләр ярдәм Аллаһудан икәнлекне аңламаулары өчен.

Endonezyaca: 

Hai Nabi, kobarkanlah semangat para mukmin untuk berperang. Jika ada dua puluh orang yang sabar diantaramu, niscaya mereka akan dapat mengalahkan dua ratus orang musuh. Dan jika ada seratus orang yang sabar diantaramu, niscaya mereka akan dapat mengalahkan seribu dari pada orang kafir, disebabkan orang-orang kafir itu kaum yang tidak mengerti.

Amharca: 

አንተ ነቢዩ ሆይ! ምእምናንን በመዋጋት ላይ አደፋፍራቸው፡፡ ከእናንተ ውስጥ ሃያ ታጋሾች ኖሩ ሁለት መቶን ያሸንፋሉ፡፡ ከእናንተም መቶ ቢኖሩ ከእነዚያ ከካዱት እነሱ የማያውቁ ሕዝቦች ስለኾኑ ሺህን ያሸንፋሉ፤

Tamilce: 

நபியே! நம்பிக்கையாளர்களை போருக்குத் தூண்டுவீராக! உங்களில் இருபது பொறுமையாளர்கள் இருந்தால் (அவர்கள் உங்கள் எதிரிகளில்) இருநூறு நபர்களை வெல்வார்கள். உங்களில் (அத்தகைய) நூறு நபர்கள் இருந்தால் நிராகரித்தவர்களில் ஆயிரம் நபர்களை வெல்வார்கள். (அதற்குக்) காரணம், நிச்சயமாக அவர்கள் சிந்தித்து விளங்காத மக்கள் ஆவார்கள்.

Korece: 

선지자여 믿음으로 싸움에 임하는 그들에게 힘을 북돋우라 너희가운데 이십명이 인내한다면 이백 명을 물리칠 것이며 너희가 백명 이라면 불신자들의 천명을 물리치 리니 그들은 우매한 백성이니라

Vietnamca: 

Hỡi Nabi (Muhammad), Ngươi hãy động viên những người có đức tin đi chinh chiến. Nếu trong các ngươi có hai mươi người kiên định (trong chiến đấu) thì chắc chắn sẽ đánh bại hai trăm người và nếu trong các ngươi có một trăm người (kiên định trong chiến đấu) thì chắc chắn sẽ đánh bại một ngàn người vô đức tin bởi chúng là đám người không hiểu.