Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

8

Sûredeki Ayet No: 

51

Ayet No: 

1211

Sayfa No: 

183

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

ذَٰلِكَ بِمَا قَدَّمَتْ أَيْدِيكُمْ وَأَنَّ اللَّهَ لَيْسَ بِظَلَّامٍ لِّلْعَبِيدِ

Çeviriyazı: 

ẕâlike bimâ ḳaddemet eydîküm veenne-llâhe leyse biżallâmil lil`abîd.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

İşte bu, sizin kendi ellerinizle meydana getirdiğiniz bir sonuçtur. Hiç şüphesiz Allah, kullarına hiçbir şekilde zalim biri değildir.

Diyanet İşleri: 

Melekler, inkar edenlerin yüzlerine ve sırtlarına vurarak, "Yakıcı azabı tadın, bu, kendi ellerinizle yaptığınızın karşılığıdır" diyerek canlarını alırken bir görseydin! Yoksa Allah kullara asla zulmetmez.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Bu, evvelce ellerinizle kendinize hazırladığınız şeydir ve şüphe yok ki Allah, kullarına zulmetmez.

Şaban Piriş: 

Bu kendi ellerinizle yaptığınızın karşılığıdır. Allah, kullarına zulmedici değildir.

Edip Yüksel: 

Bu, ellerinizin yaptığına karşılıktır. ALLAH elbette kullara zalim değildir.

Ali Bulaç: 

Bu, ellerinizin önceden takdim ettiği işler yüzündendir. Yoksa şüphesiz Allah kullara zulmedici değildir.

Suat Yıldırım: 

“İşte bu, sizin ellerinizin işleyip öne sürdüğü işlerin karşılığıdır; yoksa Allah asla kullarına zulmetmez.”

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Bu, işte ellerinizin takdim ettiği şey yüzündendir. Ve şüphe yok ki Allah Teâlâ kulları için zulmeder değildir.

Yaşar Nuri Öztürk: 

İşte bu, ellerinizin önden gönderdiği şeyler yüzündendir. Allah, kullara asla zulmetmez.

Bekir Sadak: 

(56-57) Anlasma yaptigin kimseler, sonucundan sakinmayarak anlasmalarini her defasinda bozarlar. Savasta onlari yakalarsan, arkalarindakilere ibret olacak sekilde, darmadagin et.

İbni Kesir: 

İşte bu

Adem Uğur: 

İşte bu, ellerinizle yaptığınız yüzündendir, yoksa Allah kullara zulmedici değildir.

İskender Ali Mihr: 

İşte bu, ellerinizle takdim ettikleriniz (kendi yaptıklarınız) sebebiyledir. Ve muhakkak ki Allah, kullara zulmedici değildir.

Celal Yıldırım: 

işte bu sizin ellerinizin işleyip öne sürdüğünüzün karşılığıdır ve elbette Allah kullarına zulmedici değildir.

Tefhim ul Kuran: 

Bu, ellerinizin önceden takdim ettiği işler yüzündendir. Yoksa şüphesiz Allah kullara zulmedici değildir.

Fransızca: 

Cela (le châtiment), pour ce que vos mains ont accompli." Et Allah n'est point injuste envers les esclaves.

İspanyolca: 

por las obras que habéis cometido, que Alá no es injusto con Sus siervos!»

İtalyanca: 

in compenso di quello che le vostre mani hanno commesso!». In verità Allah non è ingiusto con i Suoi schiavi,

Almanca: 

Dies ist für das, was ihr euch erworben habt. Und gewiß ist ALLAH den Dienern in keiner Weise ein Unrecht- Zufügender."

Çince: 

这是因为你们所犯的罪恶,又因为真主绝不是亏枉众仆的。

Hollandaca: 

Dit zult gij ondergaan, om hetgeen uwe handen voor u hebben verricht, en omdat God niet onrechtvaardig omtrent zijne dienaren is.

Rusça: 

Это - за то, что приготовили ваши руки. Воистину, Аллах не поступает несправедливо с рабами".

Somalice: 

Arrintaasuna waa waxay hormarsatay Gacmihiinnu darteed Eebana ma Dulmiyo Addoomada.

Swahilice: 

Hayo ni kwa sababu ya yale yaliyo kwisha tangulizwa na mikono yenu, na hakika Mwenyezi Mungu si mwenye kuwadhulumu waja.

Uygurca: 

بۇ (ئازاب) سىلەرنىڭ قىلمىش جىنايىتىڭلار تۈپەيلىدىندۇر، اﷲ بەندىلىرىگە زۇلۇم قىلغۇچى ئەمەستۇر

Japonca: 

これはあなたがたの手が先に為したことのためである。本当にアッラーはしもべたちに対し,決して不公正ではない。」

Arapça (Ürdün): 

«ذلك» التعذيب «بما قدَّمت أيديكم» عبَّر بها دون غيرها لأن أكثر الأفعال تزاول بها «وأن الله ليس بظلام» أي بذي ظلم «للعبيد» فيعذِّبهم بغير ذنب.

Hintçe: 

ये सज़ा उसकी है जो तुम्हारे हाथों ने पहले किया कराया है और ख़ुदा बन्दों पर हरगिज़ ज़ुल्म नहीं किया करता है

Tayca: 

“นั่นก็เนื่องจากสิ่งที่มือของพวกท่านได้ประกอบไว้ก่อน และแท้จริงอัลลอฮฺนั้นมิใช่ผู้อธรรมแก่บ่าวทั้งหลาย”

İbranice: 

זאת כגמול על אשר עשו ידיכם , אלוהים אינו מקפח את ברואיו

Hırvatça: 

To je za ono što ste rukama svojim pripremili, a Allah, zaista, ne čini zulum robovima Svojim!

Rumence: 

pentru ceea ce au făcut mâninile voastre.” Dumnezeu nu este nedrept cu robii Săi.

Transliteration: 

Thalika bima qaddamat aydeekum waanna Allaha laysa bithallamin lilAAabeedi

Türkçe: 

"İşte bu, ellerinizin önden gönderdiği şeyler yüzündendir. Allah, kullara asla zulmetmez."

Sahih International: 

That is for what your hands have put forth [of evil] and because Allah is not ever unjust to His servants."

İngilizce: 

Because of (the deeds) which your (own) hands sent forth; for Allah is never unjust to His servants:

Azerbaycanca: 

Bu (əzab) sizin öz əllərinizlə qazandığınız (əllərinizin törətdiyi) günahlara görədir. Yoxsa Allah bəndələrinə əsla zülm edən deyildir!

Süleyman Ateş: 

İşte bu, ellerinizin yapıp öne sürdüğü işler yüzündendir. Yoksa Allah, kullara zulmedici değildir.

Diyanet Vakfı: 

İşte bu, ellerinizle yaptığınız yüzündendir, yoksa Allah kullara zulmedici değildir.

Erhan Aktaş: 

İşte bu, kendi ellerinizle yaptıklarınızın karşılığıdır, yoksa Allah kullarına asla haksızlık etmez.

Kral Fahd: 

İşte bu, ellerinizle yaptığınız yüzündendir, yoksa Allah kullara zulmedici değildir.

Hasan Basri Çantay: 

Bunun sebebi, ellerinizin önce yapdığıdır, bir de Allahın, kullarına hakîkaten zulümkâr olmadığıdır.

Muhammed Esed: 

"kendi ellerinizle işlediğiniz (günahların) karşılığıdır bu; yoksa Allah asla kullarına haksızlık yapmaz!"

Gültekin Onan: 

Bu, ellerinizin önceden takdim ettiği (işler) yüzündendir. Yoksa kuşkusuz Tanrı kullara zulmedici değildir.

Ali Fikri Yavuz: 

Bunun sebebi ellerinizin önceden yaptığı (şeyler) yüzündendir, bir de Allah’ın, kullarına zulüm yapmadığındandır.

Portekizce: 

Isso, por tudo quanto cometeram vossas mãos, porque Deus nunca é injusto para com os Seus servos.

İsveççe: 

följden av vad ni har sänt framför er [till domen]; Gud låter ingen av Sina tjänare lida orätt!"

Farsça: 

این به سبب گناهانی است که مرتکب شده اند و گرنه خدا نسبت به بندگانش [حتی به کمترین چیزی از ستم] ستمکار نیست.

Kürtçe: 

ئەو (ئازار و سزایە) بەھۆی ئەوەوەیە دەستی خۆتان پێشی خستووە, وە بەڕاستی خوا بە ھیچ شێوەیەک ستەمکار نیە بۆ بەندەکانی

Özbekçe: 

Бу қўлингиз тақдим қилган нарса туфайлидир. Албатта, Аллоҳ бандаларига ҳеч зулм қилгувчи эмасдир», дейишларини кўрсанг эди.

Malayca: 

(Azab seksa) yang demikian itu ialah disebabkan apa yang telah dilakukan oleh tangan kamu sendiri, kerana sesungguhnya Allah tidak sekali-kali berlaku zalim kepada hamba-hambaNya.

Arnavutça: 

Kjo është për atë, që me duartë tuaja e keni përgatitur, sepse Perëndia nuk i dëmton robërit e Vet pa të drejtë!”

Bulgarca: 

Така е заради онова, което ръцете ви направиха отнапред. Аллах никога не угнетява рабите.

Sırpça: 

То је оно што сте сами себи припремили, а Аллах, заиста, не чини неправду Својим створењима!

Çekçe: 

za to, co ruce vaše dříve prováděly! Bůh však neukřivdí služebníkům Svým.'

Urduca: 

یہ وہ جزا ہے جس کا سامان تمہارے اپنے ہاتھوں نے پیشگی مہیا کر رکھا تھا، ورنہ اللہ تو اپنے بندوں پر ظلم کرنے والا نہیں ہے "

Tacikçe: 

Ин ба ҷазои корҳое буд, ки пеш аз ин карда будед ва Худо ба бандагонаш ситам кунанда нест,

Tatarca: 

Ошбу ґәзаб үзегез кылган явыз эшләрегезнең җәзасыдыр. Аллаһу тәгалә гөнаһсыз бәндәләренә, әлбәттә, золым кылмый.

Endonezyaca: 

Demikian itu disebabkan oleh perbuatan tanganmu sendiri. Sesungguhnya Allah sekali-kali tidak menganiaya hamba-Nya,

Amharca: 

ይህ እጆቻችሁ ባስቀደሙት ምክንያት አላህም ለባሮቹ በዳይ ባለመኾኑ ነው (ይባላሉ)፡፡

Tamilce: 

அதற்குக் காரணம், “உங்கள் கரங்கள் முற்படுத்தியவையும் இன்னும், நிச்சயமாக அல்லாஹ் அடியார்களுக்கு அறவே அநீதியிழைப்பவன் இல்லை என்பதும் ஆகும்.”

Korece: 

그것은 너희 스스로가 얻은 것으로 실로 하나님은 치우쳐 벌 하지 아니 하심이라

Vietnamca: 

Đấy là (hậu quả) cho những gì mà đôi bàn tay của các ngươi đã gửi đi trước và Allah không hề bất công với bất cứ người bề tôi nào (của Ngài).