Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

79

Sûredeki Ayet No: 

9

Ayet No: 

5721

Sayfa No: 

583

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

أَبْصَارُهَا خَاشِعَةٌ

Çeviriyazı: 

ebṣâruhâ ḫâşi`ah.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Gözler kalkmaz saygıdan.

Diyanet İşleri: 

İnsanların gözleri yere döner.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Gözleri yere dikilir.

Şaban Piriş: 

Gözleri korku ile yere eğilmiştir.

Edip Yüksel: 

Gözleri ise alçalır.

Ali Bulaç: 

Gözler zillet içinde düşecek.

Suat Yıldırım: 

Gözler yere eğilecek

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Onların gözleri de pek zelilane bir vaziyettedir.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Onların gözleri yerlere eğilecektir.

Bekir Sadak: 

Musa´nin basindan gecen olay sana geldi mi?

İbni Kesir: 

Gözler yere döner.

Adem Uğur: 

Gözler yorgun düşer.

İskender Ali Mihr: 

Onların bakışları korkudan zillet içindedir.

Celal Yıldırım: 

Gözleri saygı ile yere bakıp kalacak.

Tefhim ul Kuran: 

Gözler de zillet içinde düşecek.

Fransızca: 

et leurs regards se baisseront.

İspanyolca: 

se humillarán las miradas.

İtalyanca: 

e saranno abbassati gli sguardi.

Almanca: 

ihre Blicke sind vor Ehrfurcht gesenkt,

Çince: 

许多眼将不敢仰视。

Hollandaca: 

Zij zullen hunne oogen nederslaan.

Rusça: 

и потупятся взоры.

Somalice: 

Araggeeduna wuu dullaysnaan.

Swahilice: 

Macho yatainama chini.

Uygurca: 

شۇ (دىللارنىڭ ئىگىلىرىنىڭ) كۆزلىرى (قورقۇنچتىن) تىكىلىپ قارىيالمايدۇ

Japonca: 

目を伏せるであろう。

Arapça (Ürdün): 

«أبصارها خاشعة» ذليلة لهول ما ترى.

Hintçe: 

उनकी ऑंखें (निदामत से) झुकी हुई होंगी

Tayca: 

สายตาของพวกเขาจะละห้อย

İbranice: 

ומבטיהם יועלבו ויבוזו במבטן אל האדמה

Hırvatça: 

a pogledi njihovi ponizni.

Rumence: 

şi privirile se vor smeri.

Transliteration: 

Absaruha khashiAAatun

Türkçe: 

Onların gözleri yerlere eğilecektir.

Sahih International: 

Their eyes humbled.

İngilizce: 

Cast down will be (their owners') eyes.

Azerbaycanca: 

Gözləri (o ürəklərin sahib olduğu gözlər dəhşətdən) zəlilcəsinə yerə dikiləcəkdir.

Süleyman Ateş: 

Gözleri (korkudan) aşağı kayar.

Diyanet Vakfı: 

Gözler yorgun düşer.

Erhan Aktaş: 

Bakışları korku içindedir.

Kral Fahd: 

gözler yorgun düşer.

Hasan Basri Çantay: 

(saahiblerinin) gözleri zilletle eğilecekdir.

Muhammed Esed: 

(ve) gözleri yere bakacak...

Gültekin Onan: 

Gözler zillet içinde düşecek.

Ali Fikri Yavuz: 

(Bu kalblerin sahiblerinin) gözleri, korkudan zillet içindedir.

Portekizce: 

Enquanto os olhares estarão humildes.

İsveççe: 

[och] allas blickar vara naglade vid marken!

Farsça: 

دیدگانشان [از ترس و هول قیامت] فرو افتاده است.

Kürtçe: 

چاویان سەر بەرەو ژێر دەبێت

Özbekçe: 

Уларнинг кўзлари қўрқинчга тўлар.

Malayca: 

Pemandangannya tunduk gerun.

Arnavutça: 

e shikimet e tyre të përulura.

Bulgarca: 

Погледите им ще бъдат сведени.

Sırpça: 

а погледи њихови понизни.

Çekçe: 

a zraky jejich se hanbou zkruší!

Urduca: 

نگاہیں اُن کی سہمی ہوئی ہوں گی

Tacikçe: 

ва нишони хушӯъ (хорӣ) дар дидагон намоён!

Tatarca: 

Ул күңелләрнең, күзләре түбән төшкән булыр.

Endonezyaca: 

Pandangannya tunduk.

Amharca: 

ዓይኖቻቸው ተዋራጆች (አቀርቃሪዎች) ናቸው፡፡

Tamilce: 

அவற்றின் பார்வைகள் (பயத்தால்) கீழ் நோக்கியவையாக இழிவுற்றதாக இருக்கும்.

Korece: 

그들의 눈들은 밑으로 척져있 으며

Vietnamca: 

Những cặp mắt sẽ sợ hãi.