Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

75

Sûredeki Ayet No: 

28

Ayet No: 

5579

Sayfa No: 

578

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

وَظَنَّ أَنَّهُ الْفِرَاقُ

Çeviriyazı: 

veżanne ennehü-lfirâḳ.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Can çekişen bunun o ayrılık anı olduğunu anlar.

Diyanet İşleri: 

Artık ayrılık vaktinin geldiğini sanır.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Ve şüphe yok ki bu çağın, bir ayrılık çağı olduğunu anlayınca.

Şaban Piriş: 

Anlar ki, bu bir ayrılış.

Edip Yüksel: 

Bunun artık o ayrılık zamanı olduğunu anlar.

Ali Bulaç: 

Artık gerçekten, kendisi de bir ayrılık olduğunu anlamıştır.

Suat Yıldırım: 

Artık ayrılık vakti geldiğini kendisi de anlar.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Ve onun şüphesiz bir ayrılış olduğunu sanmış bulunacaktır.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Sezinlemiştir ki odur ayrılık.

Bekir Sadak: 

Sana yaziklar olsun, yaziklar!

İbni Kesir: 

Ve ayrılık vaktinin geldiğini anlar.

Adem Uğur: 

(Can çekişen) bunun gerçek bir ayrılış olduğunu anlar.

İskender Ali Mihr: 

Ve o (dünyadan) ayrılacağını (öleceğini) anlamıştır.

Celal Yıldırım: 

Artık ayrılma vaktini anlar.

Tefhim ul Kuran: 

Artık gerçekten, kendisi de bir ayrılık olduğunu kavrayıp anlamıştır.

Fransızca: 

et qu'il [l'agonisant] est convaincu que c'est la séparation (la mort),

İspanyolca: 

crea llegado el momento de la separación

İtalyanca: 

Ed egli concluderà che è prossima la dipartita,

Almanca: 

Und er glaubte, daß es doch die Trennung ist,

Çince: 

他确信那是离别。

Hollandaca: 

Denkende, dat het oogenblik van zijn vertrek uit deze wereld is gekomen.

Rusça: 

Он (умирающий) поймет, что наступило расставание.

Somalice: 

Oo uu Yaqiinsado inuu Dhiman.

Swahilice: 

Na mwenyewe akajua kwa hakika kuwa huko ndiko kufariki;

Uygurca: 

(سەكراتتا ياتقان ئادەم) بۇنىڭ (دۇنيادىن) ئايرىلىش ئىكەنلىكىنى جەزمەن بىلىدۇ

Japonca: 

かれは離別(の時)であることを悟るであろう。

Arapça (Ürdün): 

«وظن» أيقن من بلغت نفسه ذلك «أنه الفراق» فراق الدنيا.

Hintçe: 

और मरने वाले ने समझा कि अब (सबसे) जुदाई है

Tayca: 

และเขามั่นใจว่า แท้จริงเขาต้องจากไป

İbranice: 

וייווכח (הגוסס) כי זו היא ההיפרדות

Hırvatça: 

i on se uvjeri da je to čas rastanka

Rumence: 

Când omul îşi dă seama că desprinderea este aproape,

Transliteration: 

Wathanna annahu alfiraqu

Türkçe: 

Sezinlemiştir ki odur ayrılık.

Sahih International: 

And the dying one is certain that it is the [time of] separation

İngilizce: 

And he will conclude that it was (the Time) of Parting;

Azerbaycanca: 

(Can üstə olan kimsə) ayrılıq dəminin gəlib çatdığını anlayacağı,

Süleyman Ateş: 

Ve kendisi artık bunun, ayrılık zamanı olduğunu anlar,

Diyanet Vakfı: 

(Can çekişen) bunun gerçek bir ayrılış olduğunu anlar.

Erhan Aktaş: 

Bunun ayrılık anı(1) olduğunu anlar.

Kral Fahd: 

(Can çekişen) bunun gerçek bir ayrılış olduğunu anlar.

Hasan Basri Çantay: 

Ve (can çekişen) hakıykî bir ayrılış olduğunu anladı (anlayacak).

Muhammed Esed: 

kendisi de bilir ki bu ayrılma vaktidir,

Gültekin Onan: 

Artık gerçekten, kendisi de bir ayrılık olduğunu anlamıştır.

Ali Fikri Yavuz: 

(Ruhu köprücük kemiklerine dayanmış olan bu kimse, artık dünyadan) gerçek olarak kendisi için ayrılış olduğunu anlamıştır.

Portekizce: 

E concluirá que chegou o momento da separação;

İsveççe: 

och han själv tänker att avskedets stund är inne

Farsça: 

و [بیمار] یقین می کند [که با رسیدن جان به گلوگاه] زمان جدایی [از دنیا، ثروت، زن و فرزند] فرا رسیده است!

Kürtçe: 

(ئەو کەسەی گیانی دەکێشرێت) دڵنیایە ئەوەی (تووشی بووە مردن و) جیابوونەوەیە

Özbekçe: 

Ва, албатта, у фироқлигин билганда.

Malayca: 

Dan ia sendiri yakin, bahawa sesungguhnya saat itu saat perpisahan;

Arnavutça: 

dhe ai do të bindet se ai është çasti i ndarjes

Bulgarca: 

и той се убеди, че [това] е раздялата,

Sırpça: 

И он се увери да је то час смрти

Çekçe: 

a ona si pomyslí, že toto je se světem rozluka,

Urduca: 

اور آدمی سمجھ لے گا کہ یہ دنیا سے جدائی کا وقت ہے

Tacikçe: 

Ва яқин кунад, ки замони ҷудоӣ фаро расида

Tatarca: 

Инде бу кеше дөньядан аерылам, дип уйлар.

Endonezyaca: 

dan dia yakin bahwa sesungguhnya itulah waktu perpisahan (dengan dunia),

Amharca: 

(ሕመምተኛው) እርሱ (የሰፈረበት ነገር ከዚህ ዓለም) መልለየት መኾኑን ባረጋገጠም ጊዜ፡፡

Tamilce: 

இன்னும், நிச்சயமாக இது (உலகை விட்டு போவதற்குரிய) பிரிவுதான் என்பதை அவன் அறிந்துகொண்டால்,

Korece: 

그는 이별할 시간이라는 것 을 확신하고

Vietnamca: 

(Người sắp chết) biết chắc rằng đó là (thời gian) chia lìa.