Arapça:
إِنَّهُ فَكَّرَ وَقَدَّرَ
Çeviriyazı:
innehû fekkera veḳaddera.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Çünkü o bir düşündü, ölçtü, biçti.
Diyanet İşleri:
Çünkü o, düşündü, ölçtü biçti;
Abdulbakî Gölpınarlı:
Şüphe yok ki o, iyice bir düşündü de kendince ölçtübiçti.
Şaban Piriş:
Çünkü o düşündü, ölçtü ve biçti.
Edip Yüksel:
Nitekim o düşündü; ölçtü biçti.
Ali Bulaç:
Çünkü o, düşündü ve bir ölçü tespit etti.
Suat Yıldırım:
O düşündü, ölçtü, biçti...
Ömer Nasuhi Bilmen:
(18-19) Şüphe yok ki o, düşündü ve ölçtü biçti. Artık kahrolası, nasıl ölçtü biçti.
Yaşar Nuri Öztürk:
Derin derin düşündü o; ölçtü-biçti.
Bekir Sadak:
(24-25) «Bu sadece ogretilegelen bir sihirdir. Bu Kuran yalnizca bir insan sozudur» dedi.
İbni Kesir:
Doğrusu o, düşündü ve ölçüp biçti.
Adem Uğur:
Zira o, düşündü taşındı, ölçtü biçti.
İskender Ali Mihr:
Muhakkak ki o, (Kur´ân hakkında) tefekkür etti (düşündü) ve karar verdi.
Celal Yıldırım:
Çünkü gerçekten o, iyice düşündü, ölçüp biçti.
Tefhim ul Kuran:
Çünkü o, düşündü ve bir ölçü tesbit etti.
Fransızca:
Il a réfléchi. Et il a décidé.
İspanyolca:
Ha reflexionado y tomado una decisión,
İtalyanca:
Ha ponderato e l'ha definito.
Almanca:
Gewiß, er dachte und schätzte ein.
Çince:
他碓已思考,确已计划。
Hollandaca:
Want hij heeft honende uitdrukkingen uitgedacht en gereed gemaakt, om den Koran belachelijk te maken.
Rusça:
Он подумал и рассчитал.
Somalice:
Gaalkaasu wuu Fikiray waxbuuna Goostay.
Swahilice:
Kwani hakika yeye alifikiri na akapima.
Uygurca:
ئۇ (پەيغەمبەر ۋە قۇرئان ھەققىدە) ئويلاندى، (قۇرئان توغرۇلۇق نېمە دېيىشنى ۋە قانداق بوھتان قىلىشنى) پىلانلىدى
Japonca:
かれは想を練り,策謀した。
Arapça (Ürdün):
«إنه فكر» فيما يقول في القرآن الذي سمعه النبي صلى الله عليه وسلم «وقدر» في نفسه ذلك.
Hintçe:
उसने फिक्र की और ये तजवीज़ की
Tayca:
แท้จริงเขาได้ใคร่ครวญและคาดคะเน
İbranice:
הוא חישב ותכנן
Hırvatça:
jer je smišljao i računao,
Rumence:
S-a gândit şi a hotărât.
Transliteration:
Innahu fakkara waqaddara
Türkçe:
Derin derin düşündü o; ölçtü-biçti.
Sahih International:
Indeed, he thought and deliberated.
İngilizce:
For he thought and he plotted;-
Azerbaycanca:
O (Qur’an barəsində) fikirləşdi və (orada deyilənləri öz ürəyində) ölçdü-biçdi.
Süleyman Ateş:
Zira o düşündü, ölçtü, biçti.
Diyanet Vakfı:
Zira o, düşündü taşındı, ölçtü biçti.
Erhan Aktaş:
Düşündü ve karar verdi.
Kral Fahd:
Zira o, düşündü taşındı, ölçtü biçti.
Hasan Basri Çantay:
Çünkü o (Kur´an hakkında ne diyeceğini) uzun uzadıya düşündü, (kendine göre gûyâ bir) ölçü koydu.
Muhammed Esed:
Bakınız, (mesajlarımız hakikati inkara şartlanmış olan birine aktarıldığında, onları nasıl çürüteceğini) düşünür ve (onu) hesaplar,
Gültekin Onan:
Çünkü o, düşündü (fekkere) ve bir ölçü tesbit etti.
Ali Fikri Yavuz:
Çünkü o (Velid İbni Muğire), kendi kendine bir düşündü ve (zannınca peygambere söyliyecek sözünü) uydurub kurdu.
Portekizce:
Porque meditou e planejou.
İsveççe:
Han tänker skarpt och överväger [hur han skall angripa dessa budskap] -
Farsça:
او [برای باطل کردن دعوت قرآن] اندیشید و [آن را] سنجید؛
Kürtçe:
(چونکە) بیری کردەوە وھەڵیسەنگاند (قسەکەی خۆی)
Özbekçe:
Албатта, у тафаккур қилди ва чамалаб кўрди.
Malayca:
Kerana sesungguhnya ia telah memikirkan dan mereka-reka berbagai tuduhan terhadap Al-Quran) -
Arnavutça:
sepse, ka paramenduar dhe ka kurdisur (kundër Kur’anit), -
Bulgarca:
Размисли той и прецени,
Sırpça:
јер је смишљао и рачунао,
Çekçe:
On věru vymýšlel a rozhodoval,
Urduca:
اس نے سوچا اور کچھ بات بنانے کی کوشش کی
Tacikçe:
Ӯ андешид ва тарҳе афканд (нақшае кашид).
Tatarca:
Тәхкыйк ул – Вәлид Коръән һәм пәйгамбәр хакында ничек мәкерлек кылырга дип фикерләде, үзенчә халыкларга сөйләргә ялган сүзләр дә хәзерләде.
Endonezyaca:
Sesungguhnya dia telah memikirkan dan menetapkan (apa yang ditetapkannya),
Amharca:
እርሱ (በቁርኣን ነገር) ሐሰበ፤ ገመተም፡፡
Tamilce:
நிச்சயமாக அவன் யோசித்தான். இன்னும், திட்டமிட்டான்.
Korece:
그는 숙고하고서도 음모하 였으니
Vietnamca:
Y quả thật đã suy tính và mưu đồ.
Ayet Linkleri: