Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

71

Sûredeki Ayet No: 

25

Ayet No: 

5444

Sayfa No: 

571

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

مِّمَّا خَطِيئَاتِهِمْ أُغْرِقُوا فَأُدْخِلُوا نَارًا فَلَمْ يَجِدُوا لَهُم مِّن دُونِ اللَّهِ أَنصَارًا

Çeviriyazı: 

mimmâ ḫaṭîâtihim ugriḳû feüdḫilû nâran felem yecidû lehüm min dûni-llâhi enṣârâ.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Hatalarından dolayı boğuldular, ateşe sokuldular, kendilerine Allah'a karşı yardımcılar da bulamadılar.

Diyanet İşleri: 

Onlar, günahları yüzünden suda boğuldular; ateşe sokuldular, kendilerine Allah'tan başka yardımcı bulamadılar.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Suçları yüzünden de bunlar, sulara boğuldular da ateşe atıldılar, derken Allah'tan başka bir yardımcı da bulamadılar.

Şaban Piriş: 

Günahlarından dolayı suda boğuldular, ateşe atıldılar. Kendilerine Allah dışında bir yardımcı da bulamadılar.

Edip Yüksel: 

Suçlarından ötürü boğuldular ve ateşe sokuldular. Kendilerine ALLAH'tan başka yardımcı da bulamadılar.

Ali Bulaç: 

Bunlar, hataları dolayısıyla suda boğuldular, sonra ateşe sokuldular. O zaman da Allah'ın dışında hiçbir yardımcı bulamadılar.

Suat Yıldırım: 

Hasılı, birçok suçları sebebiyle suda boğuldular ve cehenneme tıkıldılar! Allah'a karşı, kendilerine yardım edecek bir tek yardımcı bile bulamadılar.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Günahlarından dolayı suda boğuldular, sonra ateşe atıldılar. Artık kendileri için Allah´ın ötesinde yardımcılar bulamadılar.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Hataları yüzündendir ki boğuldular, ateşe atıldılar. Kendileri için, Allah dışında yardımcılar bulamadılar.

Bekir Sadak: 

«Dogrusu Rabbimizin yuceligi her yucelikten ustundur. O, zevce ve cocuk edinmemistir.

İbni Kesir: 

günahlarından dolayı bunlar suda boğuldular, ateşe sokuldular ve Allah´ tan başka yardımcı da bulamadılar.

Adem Uğur: 

Bunlar, günahları yüzünden suda boğuldular, ardından da ateşe sokuldular ve o zaman Allah´a karşı yardımcılar da bulamadılar.

İskender Ali Mihr: 

Onlar hatalarından (büyük günahlarından) dolayı boğuldular. Sonra ateşe sokuldular. Artık kendileri için, Allah´tan başka bir yardımcı bulamadılar.

Celal Yıldırım: 

Günah ve azgınlıkları sebebiyle boğuldular da Cehennem´e atıldılar. Kendilerine Allah´tan başka yardımcılar da bulamadılar.

Tefhim ul Kuran: 

Bunlar, hataları dolayısıyla suda boğuldular, sonra ateşe sokuldular. O zaman da Allah´ın dışında hiçbir yardımcı bulamadılar.

Fransızca: 

A cause de leurs fautes, ils ont été noyés, puis on les a fait entrer au Feu, et ils n'ont pas trouvé en dehors d'Allah, de secoureurs".

İspanyolca: 

Por sus pecados, fueron anegados e introducidos en un Fuego. No encontraron quien, fuera de Alá, les auxiliara.

İtalyanca: 

A causa dei loro peccati sono stati affogati e poi introdotti nel Fuoco, e non trovarono nessun soccorritore all'infuori di Allah.

Almanca: 

Wegen ihrer Verfehlungen wurden sie ertränkt, dann in ein Feuer hineingebracht, dann fanden sie für sich anstelle von ALLAH keine Beistehende.

Çince: 

他们因为自己的罪恶而被淹死,遂堕入火狱,故他们没有获得援助的人们来抵御真主。

Hollandaca: 

Zij werden verdronken om hunne zonden, en in het hellevuur geworpen. Zij vonden niemand die hen tegen God ondersteunde.

Rusça: 

За свои грехи они были потоплены и ввергнуты в Огонь. Они не нашли себе помощников вместо Аллаха.

Somalice: 

Gafkoodi Dartiis yaa loo Maansheeyay Naarna Loo Galiyey, mana helayaan Eebe ka soke gargaare,

Swahilice: 

Basi kwa ajili ya makosa yao waligharikishwa wakaingizwa Motoni, wala hawakuwapata wa kuwanusuru badala ya Mwenyezi Mungu.

Uygurca: 

ئۇلار گۇناھلىرى تۈپەيلىدىن (توپان بىلەن) غەرق قىلىندى، دوزاخقا كىرگۈزۈلدى، ئۇلار ئۆزلىرى ئۈچۈن اﷲ تىن باشقا ھېچقانداق ياردەمچى تاپالمىدى

Japonca: 

かれらは様々な罪のために溺れさせられ,更に火獄に送られ,アッラーの外には,どんな援助者も得られなかった。

Arapça (Ürdün): 

«مما» ما صلة «خطاياهم» وفي قراءة خطيئآتهم بالهمز «أُغرقوا» بالطوفان «فأُدْخِلوا نارا» عوقبوا بها عقب الإغراق تحت الماء «فلم يجدوا لهم من دون» أي غير «الله أنصارا» يمنعون عنهم العذاب.

Hintçe: 

(आख़िर) वह अपने गुनाहों की बदौलत (पहले तो) डुबाए गए फिर जहन्नुम में झोंके गए तो उन लोगों ने ख़ुदा के सिवा किसी को अपना मददगार न पाया

Tayca: 

อันเนื่องมาจากความผิดมากหลายของพวกเขา พวกเขาจึงถูกจมน้ำตาย และจะถูกให้เข้าอยู่ในไฟนรก ดังนั้นพวกเขาจะไม่ได้พบผู้ช่วยเหลือสำหรับพวกเขาอื่นจากอัลลอฮฺ

İbranice: 

ובגלל חטאיהם הם הוטבעו, ואחר כך הושלכו אל האש, ולא מצאו להם תומכים כנגד אלוהים

Hırvatça: 

I oni su zbog grijeha svojih potopljeni i u Vatru će biti uvedeni i nikoga sebi, mimo Allaha, kao pomagače neće naći.

Rumence: 

Ei au fost înecaţi şi aruncaţi în Foc pentru păcatele lor şi nu aflară nici un ajutor afară de Dumnezeu.

Transliteration: 

Mimma khateeatihim oghriqoo faodkhiloo naran falam yajidoo lahum min dooni Allahi ansaran

Türkçe: 

Hataları yüzündendir ki boğuldular, ateşe atıldılar. Kendileri için, Allah dışında yardımcılar bulamadılar.

Sahih International: 

Because of their sins they were drowned and put into the Fire, and they found not for themselves besides Allah [any] helpers.

İngilizce: 

Because of their sins they were drowned (in the flood), and were made to enter the Fire (of Punishment): and they found- in lieu of Allah- none to help them.

Azerbaycanca: 

Onlar öz günahlarından dolayı suda boğdurulub Cəhənnəmə daxil edildilər və özlərinə onları Allahdan (Allahın əzabından) qurtaracaq köməkçilər də tapa bilmədilər!

Süleyman Ateş: 

Hatalarından dolayı boğuldular, ateşe sokuldular, kendilerine Allah'tan başka yardımcılar da bulamadılar.

Diyanet Vakfı: 

Bunlar, günahları yüzünden suda boğuldular, ardından da ateşe sokuldular ve o zaman Allah'a karşı yardımcılar da bulamadılar.

Erhan Aktaş: 

Onlar, yanlışları nedeniyle suda boğuldular. Sonra ateşe atıldılar. Kendilerine Allah’tan başka yardımcı bulamadılar.(1)

Kral Fahd: 

Bunlar, günahları yüzünden suda boğuldular, ardından da ateşe sokuldular ve o zaman Allah'a karşı yardımcılar da bulamadılar.

Hasan Basri Çantay: 

Bunlar günâhlarından dolayı suda boğuldular. Ardından da (büyük) bir ateşe atıldılar. O vakit kendileri için Allahdan başka yardımcılar da bulmadılar.

Muhammed Esed: 

Böylece onlar, günahları yüzünden (büyük bir tufanda) boğuldular ve (öteki dünyanın) ateşinde yanmaya mahkum edildiler; ve kendilerini Allah´a karşı koruyacak bir yardımcı bulamadılar.

Gültekin Onan: 

Bunlar, hataları dolayısıyla suda boğuldular, sonra ateşe sokuldular. O zaman da Tanrı´nın dışında hiçbir yardımcı bulamadılar.

Ali Fikri Yavuz: 

Onlar günahları yüzünden suda boğuldular da ateşe atıldılar. Artık Allah’dan başka, kendilerine yardımcılar bulamadılar.

Portekizce: 

Foram afogados pelos seus pecados, serão introduzidos no fogo infernal e não encontrarão, para si, socorredores, além de Deus.

İsveççe: 

De dränktes på grund av sina synder och [en Dag] skall de ledas in i Elden, och de kommer inte att finna en annan hjälpare än Gud.

Farsça: 

[همه آنان] به سبب گناهانشان غرق شدند و بی درنگ در آتشی درآورده شدند که [از آن] در برابر خدا برای خود یاورانی نیافتند،

Kürtçe: 

بەھۆی گوناھەکانیانەوە بە زریان خنکێنران، ئەمجا خرانە ئاگرەوە، ئیتر بێجگە لە خوا ھیچ یارمەتی دەرێکیان دەست نەکەوت

Özbekçe: 

Улар хатолари туфайли ғарқ қилиндилар, бас, дўзахга киритилдилар. Бас, ўзларига Аллоҳдан ўзга ёрдамчи топа олмадилар.

Malayca: 

Disebabkan dosa-dosa dan kesalahan mereka, mereka ditenggelamkan (dengan banjir dan taufan), kemudian (pada hari akhirat) dimasukkan ke dalam neraka; maka mereka tidak akan beroleh sebarang penolong yang lain dari Allah (yang dapat memberikan pertolongan).

Arnavutça: 

Për shkak të mëkateve të tyre, ata janë përmbytur, e janë hedhur në zjarr dhe ata nuk kanë gjetur mbrojtës tjetër për vete, përveç Perëndisë.

Bulgarca: 

Заради своите грехове те бяха издавени и въведени в Огъня, и не намериха за себе си други помощници вместо Аллах.

Sırpça: 

И они су због својих греха потопљени и у Ватру ће да буду уведени и никога себи, мимо Аллаха, као помагача неће наћи.

Çekçe: 

Pro hříchy své pak byli utopeni a do ohně pekelného vrženi a nenalezli pro sebe mimo Boha žádné pomocníky.

Urduca: 

اپنی خطاؤں کی بنا پر ہی وہ غرق کیے گئے اور آگ میں جھونک دیے گئے، پھر انہوں نے اپنے لیے اللہ سے بچانے والا کوئی مددگار نہ پایا

Tacikçe: 

Ба ҷазои гуноҳонашон ғарк шуданд ва ба оташ рафтанд ва ҷуз Худо барои худ ёваре наёфтанд.

Tatarca: 

Алар зур хаталары сәбәпле туфан суына батырылдылар вә утка кертелделәр, алар Аллаһ ґәзабыннан котылырга үзләренә ярдәмче тапмадылар.

Endonezyaca: 

Disebabkan kesalahan-kesalahan mereka, mereka ditenggelamkan lalu dimasukkan ke neraka, maka mereka tidak mendapat penolong-penolong bagi mereka selain dari Allah.

Amharca: 

በኀጢኣቶቻቸው ምክንያት ተሰጠሙ፡፡ እሳትንም እንዲገቡ ተደረጉ፡፡ ለእነርሱም ከአላህ ሌላ የኾኑ ረዳቶችን አላገኙም፡፡

Tamilce: 

அவர்களுடைய பாவங்களால் அவர்கள் (வெள்ளப் பிரளயத்தில்) மூழ்கடிக்கப்பட்டார்கள். உடனே நரகத்தில் நுழைக்கப்பட்டார்கள். ஆக, அவர்கள் அல்லாஹ்வை அன்றி தங்களுக்கு உதவியாளர்களை காணவில்லை.

Korece: 

그들의 죄악으로 말미암아 그들은 익사하였고 불지옥에 들어 가게 되었으니 하나님 외에는 그 들을 도울 자 아무도 없노라

Vietnamca: 

Vì tội lỗi của chúng nên chúng bị nhấn chìm (trong trận đại hồng thủy), sau đó chúng bị đưa vào Hỏa Ngục. Cho nên, ngoài Allah, chúng không tìm thấy cho mình bất kỳ người giúp đỡ nào.

Ayet Linkleri: 

Rubu tag: 

Hizb tag: