Arapça:
يَوْمَ يَخْرُجُونَ مِنَ الْأَجْدَاثِ سِرَاعًا كَأَنَّهُمْ إِلَىٰ نُصُبٍ يُوفِضُونَ
Çeviriyazı:
yevme yaḫrucûne mine-l'ecdâŝi sirâ`an keennehüm ilâ nüṣubiy yûfiḍûn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
O gün kabirlerden hızlı hızlı çıkacaklar, sanki putlara gidiyorlarmış gibi fırlayacaklar.
Diyanet İşleri:
Kabirlerden çabuk çabuk çıkacakları gün, gözleri dönmüş, yüzlerini zillet bürümüş olarak sanki dikili taşlara doğru koşarlar. İşte bu, onlara söz verilmiş olan gündür.
Abdulbakî Gölpınarlı:
O gün, kabirlerinden çıkarlar da koşmaya başlarlar, sanki dikilmiş hedeflere yelmedeler.
Şaban Piriş:
O gün onlar, (dünyada) ilahlara/putlara koştukları gibi kabirlerinden koşarak çıkarlar.
Edip Yüksel:
O gün mezarlarından hızlı hızlı çıkarlar; kurban taşına sürülüyorlarmış gibi...
Ali Bulaç:
Kabirlerinden koşarcasına çıkarılacakları gün, sanki onlar dikili birşeye yönelmiş gibidirler.
Suat Yıldırım:
O gün onlar kabirlerinden çıkıp sür'atle sanki bir hedefe varmak istercesine koşarlar.
Ömer Nasuhi Bilmen:
O gün ki, kabirlerinden sür´atle çıkarlar, sanki onlar dikili bir şeye koşarlar.
Yaşar Nuri Öztürk:
O gün, kabirlerden fırlayarak çıkarlar. Dikilmiş putlara doğru akın akın gider gibidirler.
Bekir Sadak:
Nuh dedi ki: «Rabbim! Dogrusu ben, milletimi gece gunduz cagirdim.»
İbni Kesir:
O gün
Adem Uğur:
O gün onlar, sanki dikili bir şeye koşuyorlar gibi, kabirlerinden fırlaya fırlaya çıkarlar.
İskender Ali Mihr:
Kabirlerinden süratle çıkacakları gün, sanki onlar bir hedefe koşuyor gibidir.
Celal Yıldırım:
O gün onlar, sanki dikili hedefe acele akın edip gidiyorlarmış gibi kabirlerinden sür´atle çıkarlar.
Tefhim ul Kuran:
Kabirlerinden koşarcasına çıkacakları gün, sanki onlar dikili bir şeye yönelmişler gibidirler.
Fransızca:
le jour où ils sortiront des tombes, rapides comme s'ils couraient vers des pierres dressées;
İspanyolca:
el día que salgan de las sepulturas, rápidos como si corrieran hacia piedras erectas,
İtalyanca:
il Giorno in cui usciranno dalle tombe in fretta, come se corressero verso pietre drizzate,
Almanca:
An dem Tag, wenn sie von den Gräbern eilend herauskommen, als würden sie zu Aufgestellten (Zeichen) spurten.
Çince:
在那日,他们将从坟中出来奔走,他们好像奔到牌位一样,
Hollandaca:
Den dag waarop zij haastig uit hunne graven zullen voortkomen, als scharen, die zich naar hunne vanen spoeden.
Rusça:
В тот день они торопливо выйдут из могил, словно устремляясь к воздвигнутой цели (или идолам; или охотничей сети).
Somalice:
Maalinta ay ka soo bixi Qubuuraha iyagoo deg degi ood mooddo inay u laxaadsan Calaamo loo taagay (xaggooda).
Swahilice:
Siku watakapotoka makaburini kwa upesi kama kwamba wanakimbilia mfundo,
Uygurca:
ئۇ كۈندە ئۇلار قەبرىلىرىدىن چىقىپ، خۇددى تىكلەپ قويغان بۇتلىرىغا قاراپ يۈگۈرگەندەك (مەھشەرگاھقا) يۈگۈرىدۇ
Japonca:
かれらが墓から慌ただしく出て来る日。それはまるで(現世で)かれらが偶像神へと急いだように。
Arapça (Ürdün):
«يوم يخرجون من الأجداث» القبور «سراعا» إلى المحشر «كأنهم إلى نَصْبِ» وفي قراءة بضم الحرفين، شيء منصوب كعلم أو راية «يوفضون» يسرعون.
Hintçe:
उसी दिन ये लोग कब्रों से निकल कर इस तरह दौड़ेंगे गोया वह किसी झन्डे की तरफ दौड़े चले जाते हैं
Tayca:
วันที่พวกเขาจะออกมาจากหลุมฝังศพอย่างรีบเร่งคล้ายกับพวกเขาวิ่งกรูไปยังเจว็ดของพวกเขา
İbranice:
יום בו הם יוצאו מן הקברים בחיפזון, כאילו הם נדחקים אל אליליהם
Hırvatça:
Dan u kome će žurno, kao da kumirima hrle, iz grobova izići,
Rumence:
Ziua când vor ieşi din morminte în goană de parcă ar fugi spre pietrele înălţate,
Transliteration:
Yawma yakhrujoona mina alajdathi siraAAan kaannahum ila nusubin yoofidoona
Türkçe:
O gün, kabirlerden fırlayarak çıkarlar. Dikilmiş putlara doğru akın akın gider gibidirler.
Sahih International:
The Day they will emerge from the graves rapidly as if they were, toward an erected idol, hastening.
İngilizce:
The Day whereon they will issue from their sepulchres in sudden haste as if they were rushing to a goal-post (fixed for them),-
Azerbaycanca:
O gün onlar (dünyada ibadət etdikləri) bütlərin yanına tələsirmişlər kimi qəbirlərdən tez-tələsik çıxacaqlar.
Süleyman Ateş:
O gün kabirlerden hızlı hızlı çıkarlar. Onlar dikilen(putlara yahut hedef)lere doğru koşar gibi (koşarlar).
Diyanet Vakfı:
O gün onlar, sanki dikili bir şeye koşuyorlar gibi, kabirlerinden fırlaya fırlaya çıkarlar.
Erhan Aktaş:
O Gün, onlar kabirlerinden fırlayıp çıkarlar. Sanki bir hedefe koşuyor gibi;
Kral Fahd:
O gün onlar, sanki dikili bir şeye koşuyorlar gibi, bir halde kabirlerinden fırlaya fırlaya çıkarlar.
Hasan Basri Çantay:
O gün onlar, sanki dikili bir şey´e koşuyorlar gibi, kabirlerin) den fırlaya fırlaya (mahşere) çıkarlar,
Muhammed Esed:
ki o Gün bir hedefe doğru yarışıyorlarmış gibi mezarlarından aceleyle fırlarlar,
Gültekin Onan:
Kabirlerinden koşarcasına çıkarılacakları gün, sanki onlar dikili bir şeye yönelmiş gibidirler.
Ali Fikri Yavuz:
O gün, kabirlerinden koşarak çıkacaklar
Portekizce:
Dia em que sairão apressados dos seus sepulcros, como se corressem para uma meta.
İsveççe:
den Dag då de skall skynda fram ur sina gravar, som om de hade bråttom att inställa sig [till andakten] inför sina gudabilder,
Farsça:
روزی که شتابان از خاک بیرون آیند، گویی به سوی نشانه های نصب شده می دوند،
Kürtçe:
ئەو ڕۆژەی کە بەپەلە لە گۆڕەکانیان دێنـە دەرەوە وەك ئەوەی کە بۆ لای بتەکانیان ڕابـکەن
Özbekçe:
У кунда худди санамлар (ибодатига) шошганларидек, қабрларидан шошиб чиқурлар.
Malayca:
Iaitu hari mereka segera keluar dari kubur masing-masing menuju (ke Padang Mahsyar) dengan keadaan seolah-olah mereka berkejaran ke (tempat) berhala- berhala (yang mereka sembah dahulu),
Arnavutça:
Dita në të cilën dalin nga varrezat duke vrapuar, thuajse po nxitojnë te idolet e tyre,
Bulgarca:
Деня, в който ще излязат забързани от гробовете, сякаш се устремяват към идолите,
Sırpça:
Дан у коме ће журно, као да идолима хрле, из гробова да изађу,
Çekçe:
se dnem, kdy z hrobů jako by k obětištím chvátali vystoupí se spěchem,
Urduca:
جب یہ اپنی قبروں سے نکل کر اِس طرح دوڑے جا رہے ہوں گے جیسے اپنے بتوں کے استھانوں کی طرف دوڑ رہے ہوں
Tacikçe:
рӯзе, ки шитобон аз қабрҳо бадар оянд, чунон ки гӯӣ назди бутон мешитобанд
Tatarca:
Кыямәт көнендә каберләреннән ашыгып чыгарлар, гүя үзләренең бер сөекле нәселләренә текәлгән кеби чакыручы фәрештә тарафына ашыгып барырлар.
Endonezyaca:
(yaitu) pada hari mereka keluar dari kubur dengan cepat seakan-akan mereka pergi dengan segera kepada berhala-berhala (sewaktu di dunia),
Amharca:
ወደ ጣዖቶች እንደሚሽቀዳደሙ ኾነው ከመቃብሮቻቸው ፈጥነው የሚወጡበትን ቀን (እስከሚገናኙ ድረስ ተዋቸው)፡፡
Tamilce:
அவர்கள் புதைக்குழிகளில் இருந்து விரைவாக வெளியேறுகிற நாளில், அவர்களோ (நிறுத்திவைக்கப்பட்டுள்ள) கம்பத்தின் பக்கம் விரைந்து ஓடுகிறவர்கள் போல் (விரைந்து ஓடி வருவார்கள்).
Korece:
그들이 그들의 무덤으로 부 터 서들러 나오는 그날 그들은 마치 서둘러 우상에게로 가는 것 같더라
Vietnamca:
Ngày mà chúng sẽ hối hả đi ra khỏi mộ như thể chúng (cố gắng) nhanh chân chạy đến mục tiêu (đã định sẵn cho chúng).
Ayet Linkleri: