Arapça:
أَفَأَمِنُوا مَكْرَ اللَّهِ ۚ فَلَا يَأْمَنُ مَكْرَ اللَّهِ إِلَّا الْقَوْمُ الْخَاسِرُونَ
Çeviriyazı:
efeeminû mekra-llâh. felâ ye'menü mekra-llâhi ille-lḳavmü-lḫâsirûn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Allah'ın tuzağından (kurtulacaklarına) emin mi oldular? Ziyana uğrayan topluluktan başkası, Allah'ın tuzağından emin olmaz.
Diyanet İşleri:
Onlar Allah'ın düzeninden güvende miydiler? Allah'ın düzeninden ancak mahvolacak millet güvende olur. Sahiplerinden sonra yeryüzüne mirasçı olan kimselere hala şu açıkça anlaşılmadı mı ki Biz dileseydik onları da suçlarının cezasına uğratırdık.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Bütün bunlardan sonra Allah azabından emin mi olurlar? Allah azabından emin olanlar, ancak zarara uğramış topluluklardır.
Şaban Piriş:
Allah’ın tuzağından emin mi oldular? Allah’ın tuzağından hüsrana uğramış toplumdan başkası asla emin olmaz.
Edip Yüksel:
ALLAH'ın planından emin mi oldular? Kaybedenlerden başkası ALLAH'ın planından emin olmaz.
Ali Bulaç:
(Veya) Onlar, Allah'ın tuzağından güvende mi idiler? Allah'ın bir tuzak kurmasından, hüsrana uğrayan bir topluluktan başkası (akılsızca) güvende olmaz.
Suat Yıldırım:
Yoksa onlar Allah'ın ansızın kendilerini azapla bastırmasından emin mi oldular?Ama şu muhakkak ki, kendilerine yazık eden kimselerden başkası, Allah’ın ansızın bastırıvermesinden emin olamaz.
Ömer Nasuhi Bilmen:
Ya onlar Allah Teâlâ´nın mekrinden emin mi oldular? Fakat Allah Teâlâ´nın mekrinden hasirler olan bir kavimden başkası kendisini emin göremez.
Yaşar Nuri Öztürk:
Allah'ın tuzağından emin miydiler? Hüsrana uğrayan topluluktan başkası Allah'ın tuzağından emin olamaz.
Bekir Sadak:
Musa, «Ey Firavun! Ben alemlerin Rabbinin peygamberiyim.
İbni Kesir:
Artık onlar
Adem Uğur:
Allah´ın azabından emin mi oldular? Fakat ziyana uğrayan topluluktan başkası, Allah´ın (böyle) mühlet vermesinden emin olamaz.
İskender Ali Mihr:
Allah´ın hilesinden emin miydiler? Hüsranda olan kavim, ancak onlar, Allah´ın hilesinden (Allah´ın kendilerine azap vermeyeceğinden) emin olamaz.
Celal Yıldırım:
Yoksa onlar Allah´ın kurduğu düzen ve tedbirden güvende midirler ? Oysa Allah´ın kurduğu düzen ve tedbirden ancak kendilerine yazık edenler güvende olurlar.
Tefhim ul Kuran:
(Veya) Onlar, Allah´ın tuzağından güvende mi idiler? Allah´ın bir tuzak kurmasından, hüsrana uğrayan bir topluluktan başkası (akılsızca) güvende olmaz.
Fransızca:
Sont-ils à l'abri du stratagème d'Allah ? Seuls les gens perdus se sentent à l'abri du stratagème d'Allah.
İspanyolca:
¿Es que están a salvo de la intriga de Alá? Nadie está a salvo de la intriga de Alá, sino los que pierden.
İtalyanca:
Si ritengono al riparo dallo stratagemma di Allah? Di fronte allo stratagemma di Allah si sentono al sicuro solo coloro che già si sono perduti.
Almanca:
Fühlen sie sich etwa sicher vor ALLAHs Versuchung?! Vor ALLAHs Versuchung fühlen sich doch nur die verlierenden Leute sicher.
Çince:
难道他们不怕真主的计谋吗?只有亏折的民众才不怕真主的计谋。
Hollandaca:
Achtten zij zich dus veilig voor Gods krijgslist? Maar niemand zal zich zeker achten voor Gods krijgslist, behalve zij die verdoemd zijn.
Rusça:
Неужели они не опасались хитрости Аллаха? Хитрости Аллаха не опасаются только люди, терпящие убыток!
Somalice:
Ma waxay ka aamin Noqdeen Dhibka Eebe, cid khasaartay yaa ka aamin Noqota Ciqaabta iyo Dhibka Eebe.
Swahilice:
Je, wamejiaminisha na mipango ya Mwenyezi Mungu? Kwani hawajiaminishi na mipango ya Mwenyezi Mungu ila watu wenye kukhasiri.
Uygurca:
ئۇلار اﷲ نىڭ مەكرىدىن (يەنى ئۇلار تۇيۇقسىز تۇرغاندا اﷲ نىڭ ئازاب نازىل قىلىشىدىن) قورقمامدۇ؟ پەقەت زىيان تارتقۇچى قەۋملا اﷲ نىڭ مەكرىدىن قورقمايدۇ
Japonca:
かれらはアッラーの計画に対して安心出来るのであろうか。アッラーの計画に対し安心出来るというのは,失敗する(運命にある)者だけである。
Arapça (Ürdün):
«أفأمنوا مكر الله» استدراجه إياهم بالنعمة وأخذهم بغتة «فلا يأمن مكر الله إلا القوم الخاسرون».
Hintçe:
तो क्या ये लोग ख़ुदा की तद्बीर से ढीट हो गए हैं तो (याद रहे कि) ख़ुदा के दॉव से घाटा उठाने वाले ही निडर हो बैठे हैं
Tayca:
“แล้วพวกเขาปลอดภัยจากอุบายของอัลลอฮ์กระนั้นหรือ ไม่มีใครมั่นใจว่าจะปลอดภัยจากอุบายของอัลลอฮ์ นอกจากกลุ่มชนที่ขาดทุนเท่านั้น
İbranice:
או האם בטוחים הם כי לא יחול עליהם עונש אלוהים, אין בטוחים מעונש אלוהים מלבד האנשים המפסידים
Hırvatça:
Zar oni misle da su sigurni od Allahovog lukavstva? Da su sigurni od Allahovog lukavstva misli samo narod gubitnički.
Rumence:
Ei sunt la fereală de vicleşugul lui Dumnezeu? Numai cei sortiţi pierii se cred la fereală de vicleşugul lui Dumnezeu.
Transliteration:
Afaaminoo makra Allahi fala yamanu makra Allahi illa alqawmu alkhasiroona
Türkçe:
Allah'ın tuzağından emin miydiler? Hüsrana uğrayan topluluktan başkası Allah'ın tuzağından emin olamaz.
Sahih International:
Then did they feel secure from the plan of Allah? But no one feels secure from the plan of Allah except the losing people.
İngilizce:
Did they then feel secure against the plan of Allah?- but no one can feel secure from the Plan of Allah, except those (doomed) to ruin!
Azerbaycanca:
Yaxud (o məmləkətlərin əhalisi) Allahın onları dolaşdırıb bəla toruna salmayacağına (naz-ne’mət içində yaşadıqları halda qəflətən onlara əzab gondərməyəcəyinə) əmin idilərmi? Allahın (bu yolla) dolaşdırıb bəla toruna salmayacağına özlərinə zərər eləyənlərdən başqa heç kəs arxayın ola bilməz!
Süleyman Ateş:
Allah'ın tuzağından (kurtulacaklarına) emin mi oldular? Ziyana uğrayan topluluktan başkası, Allah'ın tuzağın(a yakalanmayacağın)dan emin olamaz.
Diyanet Vakfı:
Allah'ın azabından emin mi oldular? Fakat ziyana uğrayan topluluktan başkası, Allah'ın (böyle) mühlet vermesinden emin olamaz.
Erhan Aktaş:
Allah’ın planından emin mi oldular? Kaybedenlerden başkası Allah’ın planından emin olamaz.
Kral Fahd:
Allah’ın azabından emin mi oldular? Fakat ziyana uğrayan topluluktan başkası, Allah'ın (böyle) mühlet vermesinden emin olamaz.
Hasan Basri Çantay:
Onlar artık Allahın (kendilerini) ihmâl (etdiği) inden mi emîn oldular? Fakat büyük zararı göze alanlar güruhundan başkası Allahın imhâlinden emîn olmaz.
Muhammed Esed:
Kim güvenlik içinde görebilir kendini, Allahın önceden kestirilmeyen ince tertibine karşı? Hayır, zaten tükenip gitmiş insanlardan başka kimse Allahın ince tertibine karşı güvenlik içinde göremez kendini!
Gültekin Onan:
(Veya) Onlar Tanrı´nın tuzağından güvencede miydiler (eminü)? Tanrı´nın bir tuzak kurmasından, hüsrana uğrayan bir topluluktan başkası güvende (ye´menu) olmaz.
Ali Fikri Yavuz:
Artık onlar, Allah’ın kendilerini ansızın yakalayıvermesinden emin mi oldular? Allah’ın böyle ani baskınından ancak hüsrana düşen kimseler emin olurlar.
Portekizce:
Acaso, pensam estar seguros dos desígnios de Deus? Só pensam estar seguros dos desígnios de Deus os desventurados.
İsveççe:
Kunde de leva trygga, utan att oroa sig för vad Guds plan [innebar för dem]? Nej, ingen kan leva utan denna oro utom de som [redan] är förlorade.
Farsça:
آیا از عذاب و انتقام خدا ایمنند در حالی که جز گروه زیانکاران خود را از عذاب و انتقام خدا ایمن نمی دانند؟!
Kürtçe:
جا ئایا لە پیلانی خوا نەترسان و بێ باک بوون دەی کەس لەپیلانی خوا دڵنیا نابێت جگە لەکەسانی زەرەرمەند نەبێت
Özbekçe:
Аллоҳнинг макридан хотиржам бўлдиларми?! Аллоҳнинг макридан фақат зиён кўрувчи қавмларгина хотиржам бўларлар. (Ғафлатга солиб, гуноҳ қилса ҳам, дахлсиз тек қўйиб, кейин туйқусдан сездирмай олиш Аллоҳнинг ишидир, яъни, макридир.)
Malayca:
Patutkah mereka (bersukaria) sehingga mereka merasa aman akan rancangan buruk (balasan azab) yang diatur oleh Allah? Kerana sebenarnya tidak ada yang merasa aman dari rancangan buruk (balasan azab) yang diatur oleh Allah itu melainkan orang-orang yang rugi.
Arnavutça:
A janë të sigurtë ata nga dënimi i Perëndisë? Dënimit të Perëndisë, nuk i frikësohen vetëm ata që janë të humbur.
Bulgarca:
Нима те бяха в безопасност пред замисъла на Аллах? Само губещите хора смятат, че са в безопасност пред замисъла на Аллах.
Sırpça:
Зар они мисле да су сигурни од Аллахове казне? Само народ губитнички је уверен да је сигуран од Аллахове казне.
Çekçe:
A jsou si jisti před lstí Boží? Nikdo si není před lstí Boží jist, leda lid, jenž ztrátě své jde vstříc!
Urduca:
کیا یہ لوگ اللہ کی چال سے بے خوف ہیں؟ حالانکہ اللہ کی چال سے وہی قوم بے خوف ہوتی ہے جو تباہ ہونے والی ہو
Tacikçe:
Оё пиндоштанд, ки аз макри Худо дар амонанд? Аз макри Худо ҷуз зиёнкорон эмин нанишинанд.
Tatarca:
Яки алар Аллаһуның хәйлә-мәкереннән имин булырлармы? Һичбер инсафлы кеше Аллаһ мәкереннән курыкмыйча имин тормас, мәгәр һәлак буласы каумнәр генә Аллаһ мәкереннән курыкмыйча тыныч торырлар.
Endonezyaca:
Maka apakah mereka merasa aman dari azab Allah (yang tidak terduga-duga)? Tiada yang merasa aman dan azab Allah kecuali orang-orang yang merugi.
Amharca:
የአላህንም ማዘናጋት አይፈሩምን የአላህንም ማዘናጋት ከከሳሪዎች ሕዝቦች በስተቀር የሚተማመን የለም፡፡
Tamilce:
ஆக, அல்லாஹ்வின் சூழ்ச்சியை (அவர்கள்) அச்சமற்று விட்டார்களா? அல்லாஹ்வின் சூழ்ச்சியை அச்சமற்று இருக்க மாட்டார்கள், நஷ்டவாளிகளான மக்களைத் தவிர.
Korece:
그들은 하나님의 계획에 대 하여 안심하느뇨 어느 누구도 하 나님의 계획에 대하여 안심하지 아니하나 멸망한 백성들은 그렇지아니하였더라
Vietnamca:
Phải chăng họ cảm thấy an toàn trước kế hoạch (trừng phạt bí mật) của Allah?! Không ai cảm thấy an toàn trước kế hoạch của Allah ngoại trừ đám người thua thiệt.
Ayet Linkleri: