Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

7

Sûredeki Ayet No: 

97

Ayet No: 

1051

Sayfa No: 

163

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

أَفَأَمِنَ أَهْلُ الْقُرَىٰ أَن يَأْتِيَهُم بَأْسُنَا بَيَاتًا وَهُمْ نَائِمُونَ

Çeviriyazı: 

efeemine ehlü-lḳurâ ey ye'tiyehüm be'sünâ beyâtev vehüm nâimûn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Acaba o ülkelerin halkı, geceleyin uyurlarken kendilerine azabımızın gelmeyeceğinden emin mi idiler?

Diyanet İşleri: 

Kentlerin halkı, geceleyin uyurlarken azabımızın kendilerine gelmesinden güvende miydiler?

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Memleketlerdeki halk, uykuya dalmışken geceleyin ansızın azabımızın gelip çatmayacağından emin mi?

Şaban Piriş: 

Ülkelerin halkı, azabımızın geceleyin, onlar uykuda iken başlarına gelivermesinden emin mi oldular?

Edip Yüksel: 

Ülkelerin halkları, azabımızın geceleyin onlar uyurlarken kendilerine gelmeyeceğinden emin mi oldular?

Ali Bulaç: 

O ülkeler halkı, geceleri uyurken, onlara zorlu azabımızın gelmeyeceğinden güvende miydiler?

Suat Yıldırım: 

Peki o ülkelerin ahalisi, geceleyin uyurlarken satvetimizin kendilerine baskın halinde gelivermesinden emin mi oldular?

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Ya o beldeler ahalisi, geceleyin uyurlarken azabımın kendilerine gelmesinden emin mi oldular?

Yaşar Nuri Öztürk: 

O kentlerin halkı, uyudukları bir sırada, şiddetimizin bir gece kendilerine gelmeyeceğinden emin mi idiler?

Bekir Sadak: 

Onlarin cogunda ahde baglilik gormedik, cogunu fasik kimseler olarak bulduk.

İbni Kesir: 

Kasabaların halkı

Adem Uğur: 

Yoksa o ülkelerin halkı geceleyin uyurlarken kendilerine azabımızın gelmeyeceğinden emin mi oldular?

İskender Ali Mihr: 

Yoksa o ülkelerin halkı şiddetli azabımızın onlara, onlar gece vakti uyurken gelmesinden (gelmemesinden) emin miydiler?

Celal Yıldırım: 

Kasabalar halkı geceleyin uykuda iken azabımızın (ansızın) kendilerine gelmesinden güvende midirler?

Tefhim ul Kuran: 

O ülkeler halkı, geceleri uyurken, onlara zorlu azabımızın gelmeyeceğinden güvende miydiler?

Fransızca: 

Les gens des cités sont-ils sûrs que Notre châtiment rigoureux ne les atteindra pas la nuit, pendant qu'ils sont endormis ?

İspanyolca: 

¿Es que los habitantes de las ciudades están a salvo de que Nuestro rigor les alcance de noche, mientras duermen?

İtalyanca: 

Forse che la gente delle città è al riparo dalla Nostro castigo severo che li colpisce la notte durante il sonno?

Almanca: 

Fühlen sich etwa die Bewohner der Ortschaften davor sicher, daß Unsere Peinigung sie nachts überkommt, während sie schlafen?!

Çince: 

各城市的居民难道不怕我的刑罚,当他们在夜间酣睡的时候降临他们吗?

Hollandaca: 

Waren dus de bewoners dier steden verzekerd, dat onze straf niet des nachts over hen zou komen terwijl zij sliepen?

Rusça: 

Неужели жители селений не опасались того, что Наше наказание постигнет их ночью, когда они спят?

Somalice: 

Miyey ka aamin Noqdeen Dadka Magaaladu inuu u Yimaaddo Dhibkanaga Habeenkii iyagoo Hurda.

Swahilice: 

Je, watu wa mijini wameaminisha ya kuwa adhabu yetu haitawafika usiku, nao wamelala?

Uygurca: 

(پەيغەمبەرلەرنى ئىنكار قىلىدىغان قىلىدىغان) شەھەرلەرنىڭ ئاھالىسى بىزنىڭ ئازابىمىزنىڭ ئۆزلىرىگە كېچىسى (غەپلەتتە) ئۇخلاۋاتقانلىرىدا كېلىشىدىن قورقمامدۇ

Japonca: 

町や村の人びとは,深夜かれらが眠っている間に訪れるわが激怒に対して,安心出来るのであろうか。

Arapça (Ürdün): 

«أفأمن أهل القرى» المكذِّبون «أن يأتيهم بأسنا» عذابنا «بياتا» ليلا «وهم نائمون» غافلون عنه.

Hintçe: 

(उन) बस्तियों के रहने वाले उस बात से बेख़ौफ हैं कि उन पर हमारा अज़ाब रातों रात आ जाए जब कि वह पड़े बेख़बर सोते हों

Tayca: 

“แล้วชาวเมืองนั้นปลอดภัยกระนั้นหรือ? ในการที่การลงโทษของเราจะมายังพวกเขาในเวลากลางคืน ขณะที่พวกเขานอนหลับอยู่”

İbranice: 

האם בטוחים תושבי הערים כי עונשנו לא יבוא עליהם בלילה כשהם ישנים

Hırvatça: 

A zar su stanovnici naselja sigurni da ih Naša kazna neće snaći noću dok budu spavali?

Rumence: 

Locuitorii acestei cetăţi sunt siguri că urgia Noastră nu-i va lovi noaptea, pe când dorm?

Transliteration: 

Afaamina ahlu alqura an yatiyahum basuna bayatan wahum naimoona

Türkçe: 

O kentlerin halkı, uyudukları bir sırada, şiddetimizin bir gece kendilerine gelmeyeceğinden emin mi idiler?

Sahih International: 

Then, did the people of the cities feel secure from Our punishment coming to them at night while they were asleep?

İngilizce: 

Did the people of the towns feel secure against the coming of Our wrath by night while they were asleep?

Azerbaycanca: 

Məgər o məmləkətlərin əhalisi əzabımızın onlara gecə yatarkən gəlməyəcəyinə əmin idilərmi?

Süleyman Ateş: 

Peki (o) ülkelerin halkı, geceleyin uyurlarken azabımızın kendilerine gelmeyeceğinden emin midirler?

Diyanet Vakfı: 

Yoksa o ülkelerin halkı geceleyin uyurlarken kendilerine azabımızın gelmeyeceğinden emin mi oldular?

Erhan Aktaş: 

O beldelerin halkı, geceleyin uyurlarken kendilerine azâbımızın gelmeyeceğinden emin mi oldular?

Kral Fahd: 

Yoksa o ülkelerin halkı geceleyin uyurlarken kendilerine azabımızın gelmeyeceğinden emin mi oldular?

Hasan Basri Çantay: 

O memleketlerin halkı, kendileri geceleyin uyurlarken, azabımızın onlara gelib çatmasından (korkmayıb) emin mi oldu (lar)?

Muhammed Esed: 

O halde, artık hangi toplumun insanları, azabımızın, geceleyin daha onlar uykudayken ansızın başlarına kopmayacağından emin olabilirler?

Gültekin Onan: 

O ülkeler ehli, geceleri uyurken, onlara zorlu azabımızın gelmeyeceğinden güvencede (emin) miydiler?

Ali Fikri Yavuz: 

O memleketlerin halkı (kâfirler), geceleyin uyurlarken, azabımızın kendilerine inivermesinden emin mi oldular?

Portekizce: 

Estavam, acaso, os moradores das cidades seguros de que Nosso castigo não os surpreenderia durante a noite, enquantodormiam?

İsveççe: 

Kunde dessa människor leva utan rädsla för att drabbas av Vår vrede om natten, när de sov

Farsça: 

آیا اهل شهرها ایمنند از اینکه هنگام شب، عذاب ما در حالی که خوابند بر آنان درآید؟!

Kürtçe: 

ئایا خەڵکی ئەو شار وگوندانە ترسیان نەبوو لەوەی سزای ئێمەیان بۆبێت لە شەودا کاتێک ئەوان خەوتوون

Özbekçe: 

Қишлоқлар аҳли уларга Бизнинг бало-қазойимиз тунда, ухлаётган ҳолларида келишидан хотиржаммилар?!

Malayca: 

Patutkah penduduk negeri negeri itu (bersedap hati) serta merasa aman daripada kedatangan azab Kami kepada mereka pada malam hari, semasa mereka sedang tidur?

Arnavutça: 

A janë të sigurtë banorët e vendbanimeve, se nuk do t’i arrijë dënimi Ynë, natën, - duke qenë ata në gjumë?

Bulgarca: 

Нима жителите на селищата имаха сигурност, че Нашето мъчение не ще ги сполети нощем, докато спят?

Sırpça: 

А зар су становници насеља сигурни да Наша казна неће да их снађе ноћу док буду спавали?

Çekçe: 

Jsou si obyvatelé těchto měst jisti tím, že na ně nedopadne přísnost Naše během doby noční, když do spánku jsou pohrouženi?

Urduca: 

پھر کیا بستیوں کے لوگ اب اس سے بے خوف ہو گئے ہیں کہ ہماری گرفت کبھی اچانک اُن پر رات کے وقت نہ آ جائے گی جب کہ وہ سوتے پڑے ہوں؟

Tacikçe: 

Оё мардуми деҳаҳо бепарвоанд, аз ин ки азоби мо шабҳангом, ки ба хоб рафтаанд, бар сари онҳо биёяд?

Tatarca: 

Әйә имин булырлармы Аллаһ хөкемнәрен инкяр итүче шәһәрләр кешеләре йоклаган хәлләрендә Безнең ґәзабыбызның килүеннән?

Endonezyaca: 

Maka apakah penduduk negeri-negeri itu merasa aman dari kedatangan siksaan Kami kepada mereka di malam hari di waktu mereka sedang tidur?

Amharca: 

የከተማዋ ሰዎችም እነሱ የተኙ ኾነው ቅጣታችን ሌሊት ሊመጣባቸው አይፈሩምን

Tamilce: 

ஆக, ஊர்வாசிகள், - அவர்களோ தூங்கியவர்களாக இருக்கும்போது நம் தண்டனை அவர்களுக்கு இரவில் வருவதை - அச்சமற்று விட்டார்களா?

Korece: 

고을의 백성들이 잠드는 밤 에 하나님의 벌이 그들에게 이를 때 그들이 안전하더뇨

Vietnamca: 

Phải chăng cư dân của các thị trấn cảm thấy an toàn khi sự trừng phạt của TA (bất ngờ) chụp bắt họ vào ban đêm lúc họ đang say giấc?!