Arapça:
قُلْ مَنْ حَرَّمَ زِينَةَ اللَّهِ الَّتِي أَخْرَجَ لِعِبَادِهِ وَالطَّيِّبَاتِ مِنَ الرِّزْقِ ۚ قُلْ هِيَ لِلَّذِينَ آمَنُوا فِي الْحَيَاةِ الدُّنْيَا خَالِصَةً يَوْمَ الْقِيَامَةِ ۗ كَذَٰلِكَ نُفَصِّلُ الْآيَاتِ لِقَوْمٍ يَعْلَمُونَ
Çeviriyazı:
ḳul men ḥarrame zînete-llâhi-lletî aḫrace li`ibâdihî veṭṭayyibâti mine-rrizḳ. ḳul hiye lilleẕîne âmenû fi-lḥayâti-ddünyâ ḫâliṣatey yevme-lḳiyâmeh. keẕâlike nüfeṣṣilü-l'âyâti liḳavmiy ya`lemûn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
De ki: "Allah'ın kulları için çıkardığı zinetleri ve tertemiz rızıkları kim haram kılmış?" De ki: "Bunlar, bu dünya hayatında inananlar içindir, kıyamet gününde de yalnız onlara mahsustur". İşte böylece biz âyetleri bilen bir topluluğa uzun uzun açıklıyoruz.
Diyanet İşleri:
Allah'ın kulları için yarattığı ziynet ve temiz rızıkları haram kılan kimdir? "Bunlar, dünya hayatında inananlarındır, kıyamet gününde de yalnız onlar içindir" de. Bilen kimseler için ayetlerimizi böylece uzun uzun açıklıyoruz.
Abdulbakî Gölpınarlı:
De ki: Allah'ın kulları için meydana getirdiği süslenilecek şeylerle rızık olarak verdiklerinin içinden tertemiz şeyleri kim haram etmiştir ki? De ki: Bunlar, dünyada, inanan kişilerindir, ahiretteyse yalnız onlara aittir. Delilleri, bilenlere bu çeşit açıklamadayız.
Şaban Piriş:
De ki: Allah’ın, kulları için çıkarttığı ziyneti ve temiz rızıkları kim haram kıldı? De ki: Onlar, bu dünya hayatında iman edenler içindir. Kıyamet gününde de yalnız onlara mahsustur. Bilen bir toplum için ayetleri işte böyle açıklıyoruz.
Edip Yüksel:
De ki: "ALLAH'ın, kendi kulları için yarattığı süsleri ve güzel rızıkları kim haram edebilir?" De ki: "Onlar dünya hayatında inananlar içindir, ahirette ise sadece onlar içindir." Bilen bir toplum için ayetlerimizi böyle detaylı açıklarız.
Ali Bulaç:
De ki: "Allah'ın kulları için çıkardığı ziyneti ve temiz rızıkları kim haram kılmıştır?" De ki: "Bunlar, dünya hayatında iman edenler içindir, kıyamet günü ise yalnızca onlarındır." Bilen bir topluluk için ayetleri böyle birer birer açıklarız.
Suat Yıldırım:
De ki: “Allah'ın, kulları için yaratıp ortaya çıkardığı zineti, temiz ve hoş rızıkları haram kılmak kimin haddine?”De ki: “Onlar, dünya hayatında (iman etmeyenlerle birlikte,) iman edenlerindir.Kıyamet günü ise yalnız müminlere mahsustur. İşte Biz, bilip anlayan kimseler için, âyetleri bu şekilde açıklıyoruz. [22,30]
Ömer Nasuhi Bilmen:
De ki: «Allah Teâlâ kulları için çıkarmış olduğu ziyneti ve rızıktan tîyb olanları kim haram kılmıştır?» De ki: «O, dünya hayatında imân edenler içindir, Kıyamet gününde ise yalnız onlara mahsustur.» İşte âyetleri, bilir kişiler olan bir kavim için böyle mufassalan beyan ederiz.
Yaşar Nuri Öztürk:
De ki: "Allah'ın kulları için çıkardığı süsü, güzel, temiz ve tatlı rızıkları kim haram etmiş?" De ki: "Dünya hayatında onlar, inananlar için de var. Kıyamet gününde ise yalnız inananlar içindir onlar." Bilgiden nasipli bir topluluk için biz, ayetleri böyle ayrıntılı kılıyoruz.
Bekir Sadak:
Allah´a karsi yalan uyduran veya ayetlerini yalan sayandan daha zalim kimdir? Kitap´daki paylari kendilerine erisecek olanlar onlardir. Elcilerimiz canlarini almak uzere geldiklerinde onlara, «Allah´tan baska taptiklariniz nerede?» deyince, «Bizi koyup kactilar» derler, boylece inkarci olduklarina kendi aleyhlerine sahidlik ederler.
İbni Kesir:
De ki: Allah´ın kulları için çıkardığı zineti ve temiz rızıkları kim haram kılmış? De ki: Bunlar, dünya hayatında iman edenler içindir. Kıyamet günü ise yalnız onlara tahsis edilmiştir. Biz, ayetlerimizi bilen bir kavim için böylece uzun uzun açıklarız.
Adem Uğur:
De ki: Allah´ın kulları için yarattığı süsü ve temiz rızıkları kim haram kıldı? De ki: Onlar, dünya hayatında, özellikle kıyamet gününde müminlerindir. İşte bilen bir topluluk için âyetleri böyle açıklıyoruz.
İskender Ali Mihr:
De ki: “Kulları için çıkardığı Allah´ın ziynetini ve rızıktan temiz (helâl) olanını kim haram etti. O, dünya hayatında âmenû olanlar içindir. Ve kıyâmet gününde de özellikle âmenû olanlara aittir.” Böylece bilen bir kavim için âyetleri ayrı ayrı açıklıyoruz.
Celal Yıldırım:
De ki: Allah´ın kullarına çıkarıp sunduğu süsü ve rızıklardan temiz-pâk olanlarını kim haram kılmıştır ? De ki: O dünya hayatında imân edenler içindir, Kıyâmet´te de yine onlara mahsustur. İşte böylece bilen bir millet için âyetlerimizi açıklıyoruz.
Tefhim ul Kuran:
De ki: «Allah´ın kulları için çıkardığı ziyneti ve temiz rızıkları kim haram kılmıştır?» De ki: «Bunlar, dünya hayatında iman edenler içindir, kıyamet günü ise yalnızca onlarındır.» Bilen bir topluluk için ayetleri böyle birer birer açıklarız.
Fransızca:
Dis : "Qui a interdit la parure d'Allah, qu'Il a produite pour Ses serviteurs, ainsi que les bonnes nourritures ? " Dis : "Elles sont destinées à ceux qui ont la foi, dans cette vie , et exclusivement à eux au Jour de la Résurrection." Ainsi exposons-Nous clairement les versets pour les gens qui savent.
İspanyolca:
Di: «,Quién ha prohibido los adornos que Alá ha producido para Sus siervos y las cosas buenas de que os ha proveído?» Di: «Esto es para los creyentes mientras vivan la vida de acá, pero, en particular, para el día de la Resurrección». Así es como explicamos con detalle las aleyas a gente que sabe.
İtalyanca:
Di': «Chi ha proibito gli ornamenti che Allah ha prodotto per i Suoi servi e i cibi eccellenti?». Di': «Appartengono ai credenti, in questa vita terrena e soltanto ad essi nel Giorno della Resurrezione». Così spieghiamo i Nostri segni ad un popolo che sa.
Almanca:
Sag: "Wer erklärte für haram die gepflegte Kleidung, die ALLAH für Seine Diener hervorbrachte, und die Tay-yibat vom Rizq?" Sag: "Diese sind für die Mumin im diesseitigen Leben bestimmt und am Tag der Auferstehung ausschließlich ihnen vorbehalten." Solcherart verdeutlichen WIR die Ayat für Menschen, die über Wissen verfügen.
Çince:
你说：真主为他的臣民而创造的服饰和佳美的食物，谁能禁止他们去享受呢？你说：那些物品为信道者在今世所共有，在复活日所独享的。我为有知识的民众这样解释一切迹象。
Hollandaca:
Zeg: Wie heeft het gebruik verboden van Gods gepaste versierselen, welke hij voor zijne dienaren heeft voortgebracht, en de goede dingen, welke hij tot voedsel heeft geschapen? Zeg: Deze dingen zijn voor hen die gelooven, in dit leven, maar bijzonder op den dag der opstanding. Zoo verklaren wij onze teekens duidelijk aan hen, die verstaan.
Rusça:
Скажи: "Кто запретил украшения Аллаха, которые Он даровал Своим рабам, и прекрасный удел?" Скажи: "В мирской жизни они предназначены для тех, кто уверовал, а в День воскресения они будут предназначены исключительно для них". Так Мы разъясняем знамения людям знающим.
Somalice:
Waxaadna Dhahdaa yaa Reebay Quruxdii Eebe u soo Bixiyey Addoomadiisa, iyo Wanaagga Rizqiga ag, waxaad Dhahdaa waxaa iska leh kuwa Rumeeyey Nolosha Adduunyo Dhexdeeda, Gaarna u tahay Maalinta Qiyaame, saasaana ugu Caddaynay Aayaadkanaga Ciddii wax Og.
Swahilice:
Sema: Ni nani aliye harimisha pambo la Mwenyezi Mungu alilo watolea waja wake, na vilivyo vizuri katika riziki. Sema hivyo ni kwa walio amini katika uhai wa duniani, na Siku ya Kiyama vitakuwa vyao wao tu. Namna hivi tunazieleza Ishara kwa watu wanao jua.
Uygurca:
ئېيىتقىنكى، «اﷲ بەندىلىرى ئۈچۈن ياراتقان لىباسلارنى، شېرىن، پاك رىزىقلارنى كىم ھارام قىلدى؟» ئېيىتقىنكى، ‹‹ئۇلار بۇ دۇنيادا مۆمىنلەر ئۈچۈن يارىتىلغان (گەرچە ئۇلارغا كۇففارلار شېرىك بولسىمۇ)، ئاخىرەتتە بولسا مۆمىنلەرگىلا خاستۇر». (اﷲ نىڭ بىر ۋە شېرىكى يوق ئىكەنلىكىنى بىلىدىغان قەۋم ئۈچۈن ئايەتلەرنى مۇشۇنداق تەپسىلى بايان قىلىمىز
Japonca:
言ってやるがいい。「アッラーがしもぺたちに与えられた，かれからの（賜物）や，食料として（与えられた）清浄なものを，誰が禁じたのか。」言ってやるがいい。「これらのものは，現世の信仰する者たちのためのものであり，特に審判の日には完全に信者の専有するものとなる。」われはこのように印を，理解ある人々に解明する。
Arapça (Ürdün):
«قل» إنكارا عليهم «من حرَّم زينة الله التي أخرج لعباده» من اللباس «والطيبات» المستلذات «من الرزق قل هي للذين آمنوا في الحياة الدنيا» بالاستحقاق وإن فيها غيرهم «خالصةٌ» خاصة بهم بالرفع والنصب حال «يوم القيامة كذلك نفصِّل الآيات» نبينها مثل ذلك التفصيل «قوم يعلمون» يتدبَّرون فإنهم المنتفعون بها.
Hintçe:
(ऐ रसूल से) पूछो तो कि जो ज़ीनत (के साज़ों सामान) और खाने की साफ सुथरी चीज़ें ख़ुदा ने अपने बन्दो के वास्ते पैदा की हैं किसने हराम कर दी तुम ख़ुद कह दो कि सब पाक़ीज़ा चीज़े क़यामत के दिन उन लोगों के लिए ख़ास हैं जो दुनिया की (ज़रा सी) ज़िन्दगी में ईमान लाते थे हम यूँ अपनी आयतें समझदार लोगों के वास्ते तफसीलदार बयान करतें हैं
Tayca:
จงกล่าวเถิด(มุฮัมมัด) ว่าผู้ใดเล่าที่ให้เป็นที่ต้องห้าม ซึ่งเครื่องประดับร่างกาย จากอัลลอฮ์ ที่พระองค์ได้ทรงให้ออกมาสำหรับปวงบ่าวของพระองค์ และบรรดาสิ่งดี ๆ จากปัจจัยยังชีพ จงกล่าวเถิด(มุฮัมัด) ว่าสิ่งเหล่านั้นสำหรับบรรดาผู้ที่ศรัทธา ในชีวิตความเป็นอยู่แห่งโลกนี้ (และสำหรับพวกเขา) โดยเฉพาะ ในวันกิยามะฮ์ ในทำนองนั้นแหละเราจะแจกแจงโองการทั้งหลายแก่ผู้ที่รู้
İbranice:
אמור 'וכי מי אסר את הלבוש הנקי והיפה והמזון הטעים והמורשה אשר העניק (אלוהים) לעבדיו'? אמור 'הם מורשים לאשר האמינו בעולם הזה, ורק אשר האמינו יהיו זכאים לזה ביום תחיית-המתים'. כך אנו מבהירים את האותות לאנשים אשר יודעים
Hırvatça:
Reci: "Ko je zabranio Allahove ukrase koje je On za robove Svoje stvorio, i ukusna jela?" Reci: "To je za vjernike na dunjaluku, a i na ahiretu jesu samo za njih." Eto, tako Mi podrobno izlažemo ajete ljudima koji znaju.
Rumence:
Spune: “Cine a oprit podoaba lui Dumnezeu pe care a făcut-o pentru robii Săi, şi bunătăţile pentru trai?” Spune: “Acestea sunt ale credincioşilor în Viaţa de Aici şi, mai ales, în Ziua Învierii.” Aşa lămurim Noi semnele unui popor care ştie.
Transliteration:
Qul man harrama zeenata Allahi allatee akhraja liAAibadihi waalttayyibati mina alrrizqi qul hiya lillatheena amanoo fee alhayati alddunya khalisatan yawma alqiyamati kathalika nufassilu alayati liqawmin yaAAlamoona
Türkçe:
De ki: "Allah'ın kulları için çıkardığı süsü, güzel, temiz ve tatlı rızıkları kim haram etmiş?" De ki: "Dünya hayatında onlar, inananlar için de var. Kıyamet gününde ise yalnız inananlar içindir onlar." Bilgiden nasipli bir topluluk için biz, ayetleri böyle ayrıntılı kılıyoruz.
Sahih International:
Say, "Who has forbidden the adornment of Allah which He has produced for His servants and the good [lawful] things of provision?" Say, "They are for those who believe during the worldly life [but] exclusively for them on the Day of Resurrection." Thus do We detail the verses for a people who know.
İngilizce:
Say: Who hath forbidden the beautiful (gifts) of Allah, which He hath produced for His servants, and the things, clean and pure, (which He hath provided) for sustenance? Say: They are, in the life of this world, for those who believe, (and) purely for them on the Day of Judgment. Thus do We explain the signs in detail for those who understand.
Azerbaycanca:
(Ya Peyğəmbərim!) De: “Allahın Öz bəndələri üçün yaratdığı zinəti və təmiz (halal) ruziləri kim haram buyurmuşdur?” De: “Bunlar dünyaya iman gətirənlər üçündür (lakin kafirlər də onlardan istifadə edə bilərlər), qiyamət günündə (axirətdə) isə yalnız mö’minlərə məxsusdur”. Biz ayələrimizi anlayıb-bilən bir tayfaya belə ətraflı izah edirik.
Süleyman Ateş:
De ki: "Allah'ın, kulları için çıkardığı süsü ve güzel rızıkları kim haram etti?" De ki: "O, dünya hayatında inananlarındır, kıyamet günü de yalnız onlarındır." İşte biz, bilen bir topluluk için ayetleri böyle açıklıyoruz.
Diyanet Vakfı:
De ki: Allah'ın kulları için yarattığı süsü ve temiz rızıkları kim haram kıldı? De ki: Onlar, dünya hayatında, özellikle kıyamet gününde müminlerindir. İşte bilen bir topluluk için ayetleri böyle açıklıyoruz.
Erhan Aktaş:
De ki: “Allah’ın kulları için çıkardığı ziyneti(1) ve temiz rızıkları kim haram etmiş?” De ki: “Bunlar dünya hayatında îmân edenlerindir; kıyamet günü ise yalnız onlara aittir.” Bilen bir topluma âyetleri böyle detaylı olarak açıklıyoruz.
Kral Fahd:
De ki: Allah'ın kulları için yarattığı ziyneti (süsü) ve temiz rızıkları kim haram kıldı? De ki: Onlar, "O (ziynet ve temiz yiyecekler), dünya hayatında iman edenler içindir; Kıyâmet Günü'nde ise, sadece onlara mahsustur." İşte bilen bir topluluk için âyetleri böyle açıklıyoruz.
Hasan Basri Çantay:
De ki: «Allahın kulları için çıkardığı zîneti, temiz ve hoş rızıkları kim haram etmiş»? De ki: «O (nlar), dünyâ hayâtında îman edenler içindir. Kıyamet günü ise yalınız (ve yalınız) onlara mahsusdur». İşte biz âyetleri, bilirler için, böylece tafsıyl ederiz.
Muhammed Esed:
De ki. "Allahın kulları için yarattığı güzelliği, rızkın iyisini, temizini yasaklayan kim?" De ki: "Bunlar dünya hayatında imana erenler için (meşru)durlar; Kıyamet Gününde ise yalnızca onlara özgü olacaklardır." Anlama-kavrama yeteneği olan insanlar için bu mesajları Biz işte böyle açık açık dile getiriyoruz!
Gültekin Onan:
De ki: "
Ali Fikri Yavuz:
De ki: Allah’ın kulları için çıkardığı zineti (elbiseleri) temiz ve hoş rızıkları kim haram etmiş? De ki, bu zinet ve hoş rızık, dünya hayatında, iman edenler içindir (kâfirler de faydalanır). Fakat kıyamet gününde yalnız müminlere aittir. Böylece âyetleri, bilen kimselere açıklıyoruz.
Portekizce:
Dize-lhes: Quem pode proibir as galas de Deus e o desfrutar os bons alimentos que Ele preparou para Seus servos?Dize-lhes ainda: Estas coisas pertencem aos que crêem, durante a vida neste mundo; porém, serão exclusivas dos crentes, noDia da Ressurreição. Assim elucidamos os versículos aos sensatos.
İsveççe:
Säg: "Vem har förbjudit de sköna ting som Gud har skänkt Sina tjänare och allt det goda som Han gett dem för deras försörjning?" Säg: "Allt detta tillkommer i detta liv dem som tror, och på Uppståndelsens dag skall det vara dem [ensamma] förbehållet." Så framställer Vi [Våra] budskap fast och klart för alla insiktsfulla människor.
Farsça:
بگو: زینت های خدا و روزی های پاکیزه ای را که برای بندگانش پدید آورد، چه کسی حرام کرده؟! بگو: این [زینتها و روزی های پاکیزه] در زندگی دنیا برای کسانی است که ایمان آورده اند [البته اگر چه غیر مؤمنان هم با آنان در بهرهوری شریکند، ولی] در قیامت فقط ویژه مؤمنان است؛ ما این گونه آیات خود را برای گروهی که می دانند [و اهل دانش و بصیرت اند] بیان می کنیم.
Kürtçe:
(ئەی موحەممەد ﷺ) بڵێ کێ ڕازاندنەوە وجوانی و (نازونیعمەتە) خواییەکانی حەرام کردووە کەخوا بۆ بەندەکانی دروستی کردووە ھەروەھا ڕۆزی وخۆراکە پاک و خۆشەکان (کێ حەرامی کردوون) (ئەی موحەممەد ﷺ) بڵێ ئەوانە بۆ بڕوادارانە لەژیانی دونیادا (بێ بڕوایانیش لەپەنای ئەواندا بەشداری دەکەن) (بەڵام) لەڕۆژی دواییدا تایبەتە بەبڕوادارانەوە بەم شێوەیە ئایەتەکانمان باس دەکەین و ڕوونی دەکەینەوە بۆ گەل و کۆمەڵێک کە دەزانن و تێدەگەن
Özbekçe:
Сен: «Аллоҳ Ўз бандаларига чиқарган зийнатларни ва покиза ризқларни ким ҳаром қилди?!» деб айт. «Улар ҳаёти дунёда иймон келтирганларга, қиёмат кунида эса фақат ўзларига хосдир», деб айт. Биладиган қавмлар учун оятларни мана шундай муфассал баён қиламиз. (Ушбу оятлар эгниларига кийим киймай тавоф қилишни, ҳаж мавсумида яхши таом истеъмол этмасликни ўзларига русум қилиб олиб, бу Аллоҳ амри, деб юрган араб мушрикларининг қилмишлари нотўғри эканини билдириш учун тушгани ва бу орқали ҳамма замон кофирларига хитоб қилинаётгани бошда айтиб ўтилган эди. Яланғоч ҳолда тавоф қилиш жоиз эмаслигини тушуниб етган мусулмонлар кийим-бош билан тавоф қилишса, мушриклар уларнинг устиларидан кулишган. Шунда Аллоҳ таоло мазкур ояти каримани нозил қилган.)
Malayca:
Katakanlah (wahai Muhammad): "Siapakah yang (berani) mengharamkan perhiasan Allah yang telah dikeluarkanNya untuk hamba-hambaNya, dan demikian juga benda- benda yang baik lagi halal dari rezeki yang dikurniakanNya?" Katakanlah: "Semuanya itu ialah (nikmat-nikmat) untuk orang-orang yang beriman (dan juga yang tidak beriman) dalam kehidupan dunia; (nikmat-nikmat itu pula) hanya tertentu (bagi orang-orang yang beriman sahaja) pada hari kiamat". Demikianlah Kami jelaskan ayat-ayat keterangan Kami satu persatu bagi orang-orang yang (mahu) mengetahui.
Arnavutça:
Thuaj: “Kush i ka penguar stolitë e Perëndisë, të cilat, Ai i ka krijuar për robërit e vet, dhe ushqimet e këndshme?” Thuaj: “Ato janë për besimtarë në këtë botë (dhe për të tjerët); e, në botën tjetër, vetëm për besimtarë. Që, kështu, Na ua shpjegojmë argumentet njerëzve që dijnë.
Bulgarca:
Кажи: “Кой възбрани украсата на Аллах, която Той създаде за Своите раби, и благата от препитанието?” Кажи: “В Деня на възкресението те ще са всецяло за онези, които вярват през земния живот.” Така разясняваме знаменията за хора знаещи.
Sırpça:
Реци: „Ко је забранио Аллахове украсе које је Он за слуге Своје створио, и укусна јела?“ Реци: „То је за вернике на овом свету, а на оном свету су само за њих.“ Ето, тако Ми темељно излажемо доказе људима који знају.
Çekçe:
Rci: 'Kdo zakázal šaty ozdobné, jež Bůh seslal služebníkům Svým podobně jako výtečné věci pro obživu?' Odpověz: 'Toto je dáno na dobu života pozemského těm, kdož uvěřili, a bude to pro ně čisté v den zmrtvýchvstání.' A takto My činíme srozumitelnými znam
Urduca:
اے محمدؐ، ان سے کہو کس نے اللہ کی اُس زینت کو حرام کر دیا جسے اللہ نے اپنے بندوں کے لیے نکالا تھا اور کس نے خدا کی بخشی ہوئی پاک چیزیں ممنوع کر دیں؟ کہو، یہ ساری چیزیں دنیا کی زندگی میں بھی ایمان لانے والوں کے لیے ہیں، اور قیامت کے روز تو خالصتاً انہی کے لیے ہوں گی اِس طرح ہم اپنی باتیں صاف صاف بیان کرتے ہیں اُن لوگوں کے لیے جو علم رکھنے والے ہیں
Tacikçe:
Бигӯ: «Чӣ касе либосҳоеро, ки Худо барои бандагонаш баровардааст ва хурданиҳои хуштаъмро ҳаром кардааст?». Бигӯ: «Ин чизҳо дар ин дунё барои касонест, ки имон овардаанд ва дар рӯки қиёмат низ хоси онҳо бошад». Оёти Худоро барои доноён инчунин батафсил баён мекунем.
Tatarca:
Әйт: "Аллаһу тәгалә бәндәләренә биргән зиннәтле киемнәрне кем хәрам кылды вә ризыктан пакь, ләззәтле булганнарын кем хәрам кылды?" Әйт: "Ул зиннәтле киемнәр вә хуш булган ризыклар дөньяда вакытта иман китергән мөэминнәргә, кыямәт көнендә махсус мөэминнәргә, кәферләргә мәхрүмнәрдер". Әнә шулай аятьләребезне ачык аңлатабыз хакны белгән кешеләр өчен.
Endonezyaca:
Katakanlah: "Siapakah yang mengharamkan perhiasan dari Allah yang telah dikeluarkan-Nya untuk hamba-hamba-Nya dan (siapa pulakah yang mengharamkan) rezeki yang baik?" Katakanlah: "Semuanya itu (disediakan) bagi orang-orang yang beriman dalam kehidupan dunia, khusus (untuk mereka saja) di hari kiamat". Demikianlah Kami menjelaskan ayat-ayat itu bagi orang-orang yang mengetahui.
Amharca:
«የአላህን ጌጥ ያችን ለባሮቹ የፈጠራትን ከሲሳይም ጥሩዎቹን እርም ያደረገ ማን ነው» በላቸው፡፡ «እርሷ በትንሣኤ ቀን ለእነዚያ ላመኑት ብቻ ስትኾን በቅርቢቱ ሕይወት ተገቢያቸው ናት» በላቸው፡፡ እንደዚሁ ለሚያውቁ ሕዝቦች አንቀጾችን እናብራራለን፡፡
Tamilce:
(நபியே!) கூறுவீராக: “அல்லாஹ் தன் அடியார்களுக்காக வெளிப்படுத்திய அலங்காரத்தையும், உணவில் நல்லவற்றையும் யார் தடைசெய்தார்?” “அது இவ்வுலக வாழ்க்கையில் நம்பிக்கை கொண்டவர்களுக்கு (ஆகுமானது) ஆகும். மறுமை நாளில் (அவர்களுக்கு மட்டும் அது) பிரத்தியேகமாக இருக்கும்” என்று கூறுவீராக. புரிகின்ற மக்களுக்கு வசனங்களை இவ்வாறு விவரிக்கிறோம்.
Korece:
일러가로되 종들을 위하여 창조하신 하나님의 아름다움과 깨끗한 이 양식을 누가 금기하느뇨 일러가로되 이것은 현세에 살며 믿음을 가진 이들과 심판의 날 이들을 위한 것이라 이렇게 하여 하나님은 생각하는 이들을 위해 징표를 설명하니라
Vietnamca:
Ngươi (hỡi Thiên Sứ) hãy nói với (những kẻ đa thần): “Ai đã cấm những thứ làm đẹp cũng như các loại (thực phẩm tốt sạch mà Allah đã tạo ra cho đám bề tôi của Ngài?” Ngươi (hỡi Thiên Sứ) hãy nói với họ: “Tất cả những thứ đó là dành cho những người có đức tin ở cuộc sống trần tục này và dành riêng cho họ ở Đời Sau.” Như thế đó, TA (Allah) đã giải thích rõ các Lời Mặc Khải của TA cho nhóm người hiểu biết.
Ayet Linkleri: