Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

7

Sûredeki Ayet No: 

33

Ayet No: 

987

Sayfa No: 

154

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

قُلْ إِنَّمَا حَرَّمَ رَبِّيَ الْفَوَاحِشَ مَا ظَهَرَ مِنْهَا وَمَا بَطَنَ وَالْإِثْمَ وَالْبَغْيَ بِغَيْرِ الْحَقِّ وَأَن تُشْرِكُوا بِاللَّهِ مَا لَمْ يُنَزِّلْ بِهِ سُلْطَانًا وَأَن تَقُولُوا عَلَى اللَّهِ مَا لَا تَعْلَمُونَ

Çeviriyazı: 

ḳul innemâ ḥarrame rabbiye-lfevâḥişe mâ żahera minhâ vemâ beṭane vel'iŝme velbagye bigayri-lḥaḳḳi veen tüşrikû billâhi mâ lem yünezzil bihî sülṭânev veen teḳûlû `ale-llâhi mâ lâ ta`lemûn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

De ki: "Rabbim, sadece fuhşiyatı, onun açık ve gizli olanını, günahları, haksız yere isyanı, haklarında hiç bir delil indirmediği şeyleri Allah'a ortak koşmanızı ve Allah hakkında bilmediğiniz şeyleri söylemenizi yasaklamıştır".

Diyanet İşleri: 

De ki: "Rabbim sadece, açık ve gizli fenalıkları, günahı, haksız yere tecavüzü, hakkında hiçbir delil indirmediği şeyi Allah'a ortak koşmanızı, Allah'a karşı bilmediğiniz şeyleri söylemenizi haram kılmıştır."

Abdulbakî Gölpınarlı: 

De ki: Rabbin ancak açığa vurulabilen ve gizlenen kötülüklerle günahı, haksız yere isyan etmeyi ve hiçbir delil indirmediği halde Allah'a şirk koşmanızı ve bilmediğiniz şeyleri tutup Allah'a isnad ederek söylemenizi haram etmiştir.

Şaban Piriş: 

De ki: Rabbim, ancak fuhşiyatın açığını da gizlisini de günahı, haksız yere (insanlara) zulmü, hakkında hiçbir delil indirmemiş olduğu halde Allah’a şirk koşmanızı ve Allah hakkında bilmediğiniz şeyleri söylemenizi haram kılmıştır.

Edip Yüksel: 

De ki: "Rabbim, ancak kötü işlerin açığını ve gizlisini, günahları, haksız yere saldırmayı, kendilerine hiç bir otorite ve güç vermediği bir şeyi ALLAH'a ortak koşmanızı ve ALLAH hakkında bilmediğiniz şeyleri söylemenizi haram kılmıştır."

Ali Bulaç: 

De ki: "Rabbim yalnızca çirkin-hayasızlıkları -onlardan açıkta olanlarını ve gizli olanlarını,- günah işlemeyi, haklı nedeni olmayan 'isyan ve saldırıyı' kendisi hakkında ispatlayıcı bir delil indirmediği şeyi Allah’a şirk koşmanızı ve Allah'a karşı bilmediğiniz şeyleri söylemenizi haram kılmıştır."

Suat Yıldırım: 

De ki: “Rabbim o güzel şeyleri değil, açığı ile gizlisi ile, bütün fuhşiyatı haram kılmıştır. Keza her türlü günahı, haksız tecavüzü ve kendisine tapılması hakkında Allah'ın herhangi bir delil bildirmediği bir nesneyi Allah’a şerik yapmanızı, bir de Allah’ın emretmediği birtakım şeyleri iftira ederek O’na mal etmenizi haram kılmıştır.”

Ömer Nasuhi Bilmen: 

De ki: «Rabbim ancak fahiş şeyleri, onlardan zahir olanı da, gizlice yapılanı da ve her türlü günahı ve haksız yere tecavüzü ve şerik koşmaya dair hiçbir bürhan indirmemiş iken Allah Teâlâ´ya şerik ittihaz etmeyi ve bilmediğiniz şeyleri Allah Teâlâ´ya karşı söylemenizi haram kılmıştır.»

Yaşar Nuri Öztürk: 

De ki: "Rabbim, ancak şunları haram kıldı: "İğrençlikleri-görünenini, gizli olanını-günahı, haksız yere saldırmayı, hakkında hiçbir kanıt indirmediği şeyi Allah'a ortak koşmayı, bir de Allah hakkında bilmediğiniz şeyleri söylemeyi."

Bekir Sadak: 

Allah, «Sizden once gecmis cin ve insan ummetleriye beraber atese girin» der. Her ummet girdikce kendi yoldasina lanet eder. Hepsi birbiri ardindan cehennemde toplaninca, sonrakiler oncekiler icin, «Rabbimiz! Bizi sapitanlar iste bunlardir, onlara ates azabini kat kat ver derler, Allah, «Hepsinin kat kattir, ama bilmezsiniz» der.

İbni Kesir: 

De ki: Rabbım, açığıyla, gizlisiyle tüm hayasızlıkları, günahı, Allah´a şirk koşmanızı ve Allah´a karşı bilmediğiniz şeyleri söylemenizi haram kılmıştır.

Adem Uğur: 

De ki: Rabbim ancak açık ve gizli kötülükleri, günahı ve haksız yere sınırı aşmayı, hakkında hiçbir delil indirmediği bir şeyi, Allah´a ortak koşmanızı ve Allah hakkında bilmediğiniz şeyleri söylemenizi haram kılmıştır.

İskender Ali Mihr: 

De ki: “Rabbim size, sadece fuhuşu (kötülüğü)

Celal Yıldırım: 

De ki: Rabbim ancak gizli-açık her türlü edep ve terbiye dışı şeyleri, günahı ve haksız yere tecâvüzü

Tefhim ul Kuran: 

De ki: «Rabbim yalnızca çirkin-hayasızlıkları -onlardan açıkta olanlarını da, gizli olanlarını da,- günah işlemeyi, haklı nedeni olmayan ´isyan ve saldırıyı´ kendisi hakkında ispatlayıcı bir delil indirmediği şeyi Allah´a şirk koşmanızı ve Allah´a karşı bilmediğiniz şeyleri söylemenizi haram kılmıştır.»

Fransızca: 

Dis : "Mon Seigneur n'a interdit que les turpitudes (les grands péchés), tant apparentes que secrètes, de même que le péché, l'agression sans droit et d'associer à Allah ce dont Il n'a fait descendre aucune preuve, et de dire sur Allah ce que vous ne savez pas".

İspanyolca: 

Di: «Mi Señor prohíbe sólo las deshonestidades, tanto las públicas como las ocultas, el pecado, la opresión injusta, que asociéis a Alá algo a lo que Él no ha conferido autoridad y que digáis contra Alá lo que no sabéis».

İtalyanca: 

Di': «Il mio Signore ha vietato solo le turpitudini palesi o nascoste, il peccato e la ribellione ingiusta, l'attribuire ad Allah consimili a proposito dei quali [Egli] non ha concesso autorità alcuna e il dire contro Allah cose di cui non conoscete nulla».

Almanca: 

Sag: "Mein HERR hat nur für haram erklärt die Verwerflichkeiten, - alles, was davon offenkundig wird oder verborgen bleibt, - die bewußte Verfehlung, die Aggressivität zu Unrecht, daß ihr ALLAH gegenüber Schirk betreibt, wozu ER niemals eine Bestätigung hinabsandte, und daß ihr über ALLAH das sagt, was ihr nicht wisst."

Çince: 

你说:我的主只禁止一切明显的和隐微的丑事,和罪恶,和无理的侵害,以及用真主所未证实的事物配真主,假借真主的名义而妄言自己所不知道的事 情。

Hollandaca: 

Zeg: Waarlijk, mijn Heer heeft alle slechte zaken verboden, zoowel die verborgen als openlijk zijn, en oneerlijkheid en onrechtvaardig geweld; en hij heeft u verboden, datgene met God te vereenigen, waartoe hij u geene macht heeft nedergezonden, of om nopens God te zeggen, wat gij niet kent.

Rusça: 

Скажи: "Мой Господь запретил совершать мерзкие поступки, как явные, так и скрытые, совершать грехи, бесчинствовать безо всякого права, приобщать к Аллаху сотоварищей, в пользу чего Он не ниспослал никакого доказательства, и наговаривать на Аллаха то, чего вы не знаете.

Somalice: 

Waxaad dhahdaa wuxuu uun Xarrimay Eebahay wax Xun kan Muuqda iyo ka Qarsoonba, iyo Dambiga, iyo Xad Gudub Xaq darro iyo inaad la wadaajisaan Eebe wuxuusan Xujo u soo Dejinin, iyo inaad ku Sheegtaan Eebe waxaydaan Ogayn «Xaqnimadiisa».

Swahilice: 

Sema: Mola Mlezi wangu ameharimisha mambo machafu ya dhaahiri na ya siri, na dhambi, na uasi bila ya haki, na kumshirikisha Mwenyezi Mungu na asicho kiletea uthibitisho, na kumzulia Mwenyezi Mungu msiyo yajua.

Uygurca: 

(ئى مۇھەممەد! ئۇلارغا) ئېيىتقىنكى، «پەرۋەردىگارىم ئاشكارا ۋە يوشۇرۇن يامان ئىشلارنىڭ ھەممىسىنى، گۇناھلارنى، (كىشىلەرگە) ناھەق چېقىلىشنى، (اﷲ نىڭ شېرىكى بولۇشقا) اﷲ ھېچقانداق دەلىل چۈشۈرمىگەن نەرسىلەرنى اﷲ قا شېرىك كەلتۈرۈشنى، ئۆزۈڭلار بىلمەيدىغان نەرسىلەرنى اﷲ نامىدىن قالايمىقان سۆزلەشنى ھارام قىلدى››

Japonca: 

言ってやるがいい。「本当にわたしの主が禁じられたことは,あからさまな,また隠れた淫らな行いや罪,真理や道義に外れた迫害,またアッラーが何の権威をも授けられないものを崇拝すること。またアッラーに就いて,あなたがたが知らないことを語ることである。」

Arapça (Ürdün): 

«قل إنما حرَّم ربي الفواحش» الكبائر كالزنا «ما ظهر منها وما بطن» أي جهرها وسرها «والإثم» المعصية «والبغي» على الناس «بغير الحق» وهو الظلم «وأن تشركوا بالله ما لم ينزل به» بإشراكه «سلطانا» حجة «وأن تقولوا على الله ما لا تعلمون» من تحريم ما لم يحرم وغيره.

Hintçe: 

(ऐ रसूल) तुम साफ कह दो कि हमारे परवरदिगार ने तो तमाम बदकारियों को ख्वाह (चाहे) ज़ाहिरी हो या बातिनी और गुनाह और नाहक़ ज्यादती करने को हराम किया है और इस बात को कि तुम किसी को ख़ुदा का शरीक बनाओ जिनकी उनसे कोई दलील न ही नाज़िल फरमाई और ये भी कि बे समझे बूझे ख़ुदा पर बोहतान बॉधों

Tayca: 

จงกล่าวเถิด (มุฮัมมัด) ว่า แท้จริงสิ่งที่พระเจ้าของฉันทรงห้ามนั้น คือบรรดาสิ่งที่ชั่วช้าน่ารังเกียจ ทั้งเป็นสิ่งที่เปิดเผยจากมันและสิ่งที่ไม่เปิดเผย และสิ่งที่เป็นบาป และการข่มเหงรังแกโดยไม่เป็นธรรม และการที่พวกเจ้าให้เป็นภาคแก่อัลลอฮ์ซึ่งสิ่งที่พระองค์มิได้ทรงประทานหลักฐานใด ๆ ลงมาแก่สิ่งนั้น และการที่พวกเจ้ากล่าวให้ภัย แก่อัลลอฮ์ในสิ่งที่พวกเจ้าไม่รู้

İbranice: 

אמור 'ריבוני אסר את התועבות, בין גלויות ובין נסתרות, והחטא, והתקפת אנשים ללא הצדקה, ולשתף אלילים לאלוהים, ולהגיד על אלוהים דברים שאינכם יודעים

Hırvatça: 

Reci: "Gospodar moj zabranjuje gnusna djela, i javna i tajna, i grijehe, i bespravnu upotrebu sile, i da Allahu u obožavanju pridružujete one za koje On nikakav dokaz objavio nije, i da o Allahu govorite ono što ne znate."

Rumence: 

Spune: “Domnul meu a oprit numai faptele ruşinoase făţişe ori dosite, păcatul, volnicia pe nedrept şi să-I faceţi alăturare lui Dumnezeu, fără ca El să vă fi pogorât vouă vreo împuternicire întru aceasta, precum şi de a spune despre Dumnezeu ceea ce nu ş

Transliteration: 

Qul innama harrama rabbiya alfawahisha ma thahara minha wama batana waalithma waalbaghya bighayri alhaqqi waan tushrikoo biAllahi ma lam yunazzil bihi sultanan waan taqooloo AAala Allahi ma la taAAlamoona

Türkçe: 

De ki: "Rabbim, ancak şunları haram kıldı: "İğrençlikleri-görünenini, gizli olanını-günahı, haksız yere saldırmayı, hakkında hiçbir kanıt indirmediği şeyi Allah'a ortak koşmayı, bir de Allah hakkında bilmediğiniz şeyleri söylemeyi."

Sahih International: 

Say, "My Lord has only forbidden immoralities - what is apparent of them and what is concealed - and sin, and oppression without right, and that you associate with Allah that for which He has not sent down authority, and that you say about Allah that which you do not know."

İngilizce: 

Say: the things that my Lord hath indeed forbidden are: shameful deeds, whether open or secret; sins and trespasses against truth or reason; assigning of partners to Allah, for which He hath given no authority; and saying things about Allah of which ye have no knowledge.

Azerbaycanca: 

De: “Rəbbim yalnız aşkar və gizli alçaq işləri (zana etmək, lüt gəzmək və s.), hər cür günahı, haqsız zülmü, Allahın haqqında heç bir dəlil nazil etmədiyi hər hansı bir şeyi Ona şərik qoşmağınızı və Allaha qarşı bilmədiyiniz şeyləri deməyinizi haram buyurmuşdur.

Süleyman Ateş: 

De ki: "Rabbim, fuhuşları, gerek açığını, gerek kapalısını; günahı ve haksız yere saldırmayı; hakkında hiçbir delil indirmediği bir şeyi Allah'a ortak koşmayı ve Allah hakkında bilmediğiniz şeyler söylemenizi kesinlikle haram etmiştir."

Diyanet Vakfı: 

De ki: Rabbim ancak açık ve gizli kötülükleri, günahı ve haksız yere sınırı aşmayı, hakkında hiçbir delil indirmediği bir şeyi, Allah'a ortak koşmanızı ve Allah hakkında bilmediğiniz şeyleri söylemenizi haram kılmıştır.

Erhan Aktaş: 

De ki: “Rabb’im şunları kesinlikle haram kılmıştır: Fuhûşların(1) açık olanını ve gizli olanını, günahları, haksız yere saldırmayı, hakkında hiçbir belge indirmediği herhangi bir şeyi Allah’a ortak koşmayı ve Allah’a, bilmediğiniz şeyleri yakıştırmanızı.”

Kral Fahd: 

De ki: Rabbim ancak açık ve gizli kötülükleri, günahı ve haksız yere sınırı aşmayı, hakkında hiçbir delil indirmediği bir şeyi, Allah'a ortak koşmanızı ve Allah hakkında bilmediğiniz şeyleri söylemenizi haram kılmıştır.

Hasan Basri Çantay: 

De ki: «Rabbim ancak hayâsızlıkları, onların açığını, gizlisini, bununla beraber (her türlü) günâhı, haksız isyanı, Allaha — hiç bir zaman bir bürhan indirmediği — her hangi bir şey´i eş tutmanızı, Allaha bilmeyeceğiniz şeyleri isnâd etmenizi haram etmişdir».

Muhammed Esed: 

De ki: "Doğrusu, Rabbim, yalnızca, açık ya da gizli, utanç verici davranışları, günahı(n her çeşidini), (başkasının elindekine) haksız yere göz dikmeyi, Allahtan başkasına hakkında hiçbir delil indirmediği halde tanrısal nitelikler yakıştırmanızı ve bilmediğiniz şeyi Allaha izafe etmenizi yasaklamıştır."

Gültekin Onan: 

7:32

Ali Fikri Yavuz: 

De ki, Rabbim şunları haram etti. Bütün fuhşiyyatı (küfür ve nifakı), açığını ve gizlisini, her türlü günahı, haksız isyanı ve Allah’a, hiç bir zaman bir bürhan indirmediği herhangi bir şeyi ortak koşmanızı ve bilmediğiniz şeyleri Allah’a isnad etmenizi.

Portekizce: 

Dize: Meu Senhor vedou as obscenidades, manifestas ou íntimas; o delito; a agressão injusta; o atribuir parceiros a Ele,porque jamais deu autoridade a que digais d'Ele o que ignorais.

İsveççe: 

Säg: "Min Herre förbjuder ingenting annat än skamlösa handlingar, både det som sker öppet och det som sker i hemlighet och [all annan] synd och orättmätigt våld. Och [Han förbjuder er] att sätta vid Guds sida det som Han aldrig gett bemyndigande till och att påstå om Gud det ni inte kan veta."

Farsça: 

بگو: پروردگارم فقط کارهای زشت را چه آشکارش باشد و چه پنهانش، و گناه و ستم ناحق را، و اینکه چیزی را که خدا بر حقّانیّت آن دلیلی نازل نکرده شریک او قرار دهید، و اینکه اموری را از روی نادانی و جهالت به خدا نسبت دهید، حرام کرده است.

Kürtçe: 

بڵێ بێگومان پەروەردگارم تەنھا ئەو کردەوانەی حەرام کردوە کەزۆر بەد و خراپن ئەوانەی کە ئاشکران و ئەوانەش کە نھێنین وە گوناھی (حەرام کردووە) وە دەست درێژی بەناھەق وە (حەرامی کردوە) شتێک بکەنە ھاوبەش بۆخوا کەبەڵگەی بۆ نەھاتووە, وە (حەرامی کردووە) کەبەدەم خواوە شتانێک بڵێن کەنایزانن

Özbekçe: 

«Роббим фақатгина ошкора ва яширин фаҳш ишларни, гуноҳларни, ноҳақ тажовузкорликни ва Аллоҳга ҳеч қандай ҳужжат туширмаган нарсаларни шерик қилиб олишингизни ҳамда Аллоҳга нисбатан билмаган нарсани айтишни ҳаром қилган, холос», деб айт.

Malayca: 

Katakanlah: "Sesungguhnya Tuhanku hanya mengharamkan perbuatan-perbuatan yang keji, sama ada yang nyata atau yang tersembunyi; dan perbuatan dosa; dan perbuatan menceroboh dengan tidak ada alasan yang benar; dan (diharamkanNya) kamu mempersekutukan sesuatu dengan Allah sedang Allah tidak menurunkan sebarang bukti (yang membenarkannya); dan (diharamkanNya) kamu memperkatakan terhadap Allah sesuatu yang kamu tidak mengetahuinya.

Arnavutça: 

Thuaj: “Zoti im i ka ndaluar vetëm punët e këqia, - qofshin të hapta ose të fshehta dhe mëkatet, shtypjen (dhunimin) pa të drejtë, të bëmurit shok Perëndisë, për të cilën nuk ka kurrfarë argumenti, dhe ka ndaluar të flisni për Perëndinë atë që nuk e dini.

Bulgarca: 

Кажи: “Моят Господ възбрани само скверностите, явните от тях и скритите, и греха, и гнета без право, и да съдружавате Аллах с онова, на което не е низпослал довод, и да говорите за Аллах онова, което не знаете.

Sırpça: 

Реци: „Господар мој забрањује гнусна дела, и јавна и тајна, и грехе, и бесправну употребу силе, и да Аллаху у обожавању придружујете оне за које Он никакав доказ није објавио, и да о Аллаху говорите оно што не знате.“

Çekçe: 

Rci: Pán můj věru zakázal jen necudnosti veřejné i tajné, hřích a bezprávnou svévoli; a dále, abyste přidružovali k Bohu to, k čemu On neseslal oprávnění, a mluvili o Bohu to, o čem nemáte ponětí.'

Urduca: 

اے محمدؐ، اِن سے کہو کہ میرے رب نے جو چیزیں حرام کی ہیں وہ تو یہ ہیں: بے شرمی کے کام خواہ کھلے ہوں یا چھپے اور گناہ اور حق کے خلاف زیادتی اور یہ کہ اللہ کے ساتھ تم کسی کو شریک کرو جس کے لیے اُس نے کوئی سند نازل نہیں کی اور یہ کہ اللہ کے نام پر کوئی ایسی بات کہو جس کے متعلق تمہیں علم نہ ہو کہ وہ حقیقت میں اسی نے فرمائی ہے

Tacikçe: 

Бигӯ: «Парвардигори ман, зишткориҳоро чӣ ошкор бошанд ва чӣ пинҳон ва низ гуноҳону афзунӣ ҷустан ба ноҳақро ҳаром кардааст ва низ ҳаром аст, чизеро шарики Худо созед, ки ҳеҷ далеле бар вуҷуди он нозил нашудааст ё дар бораи Худо чизҳое бигӯед, ки намедонед.

Tatarca: 

Әйт: "Раббым фәхеш эшләрне күрсәтеп эшли торганын да, яшерен эшли торганын да хәрам кылды, күрсәтеп эшли торганы: су буенда ирләр вә хатыннар бергә су керү, кояшта кызыну кеби эшләр, яшерен булганы – зина кылу эшләредер. Янә гөнаһлы эшләрне, хаксыз золым итү, тәкәбберләнүне, мәхлукны Аллаһуга тиңдәш кылырга ярый дип, Аллаһудан аять иңмәгән көйгә һәм Аллаһ хакында белмәгәнне сөйләүне хәрам кылды", – дип.

Endonezyaca: 

Katakanlah: "Tuhanku hanya mengharamkan perbuatan yang keji, baik yang nampak ataupun yang tersembunyi, dan perbuatan dosa, melanggar hak manusia tanpa alasan yang benar, (mengharamkan) mempersekutukan Allah dengan sesuatu yang Allah tidak menurunkan hujjah untuk itu dan (mengharamkan) mengada-adakan terhadap Allah apa yang tidak kamu ketahui".

Amharca: 

«ጌታዬ እርም ያደረገው መጥፎ ሥራዎችን፣ ከርሷ የተገለጸውንና የተደበቀውን ኃጢኣትንም፣ ያላግባብ መበደልንም፣ በርሱም ማስረጃ ያላወረደበትን (ጣዖት) በአላህ ማጋራታችሁን፣ በአላህም ላይ የማታውቁትን መናገራችሁን ብቻ ነው» በላቸው፡፡

Tamilce: 

(நபியே!) கூறுவீராக: “நிச்சயமாக என் இறைவன் தடை செய்ததெல்லாம் வெளிப்படையான, மறைவான எல்லா மானக்கேடான காரியங்களையும், பாவத்தையும், நியாயமின்றி (மக்களை) கொடுமைப்படுத்துவதையும், (அல்லாஹ்) எதற்கு ஓர் ஆதாரத்தையும் இறக்கவில்லையோ அதை அல்லாஹ்விற்கு நீங்கள் இணையாக்குவதையும் மேலும் நீங்கள் அறியாதவற்றை அல்லாஹ்வின் மீது (பொய்) கூறுவதையும்தான் (அல்லாஹ் தடைசெய்தான்).”

Korece: 

일러가로되 실로 나의 주님 께서 금기하신 것은 나타나는 것 과 나타나지 아니한 수치스러운 행위들이 있나니 진리에 거역하는죄악이 그것이요 하나님께서 부여하지 아니한 다른 것으로 하나님 을 비유하는 것과 알지 못하는 것으로 하나님을 거짓하는 것이라

Vietnamca: 

Ngươi (hỡi Thiên Sứ) hãy nói: “Quả thật, Thượng Đế của Ta chỉ cấm những điều ô uế dù công khai hay kín đáo; chỉ cấm điều tội lỗi và áp bức (người khác) một cách bất công; Ngài chỉ cấm việc tổ hợp (các thần linh) cùng với Allah trong thờ phượng, điều mà Ngài không ban xuống (cho ai) bất cứ thẩm quyền nào; và Ngài chỉ cấm các ngươi nói về Allah khi các ngươi không biết gì (về Ngài).”