Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

7

Sûredeki Ayet No: 

186

Ayet No: 

1140

Sayfa No: 

174

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

مَن يُضْلِلِ اللَّهُ فَلَا هَادِيَ لَهُ ۚ وَيَذَرُهُمْ فِي طُغْيَانِهِمْ يَعْمَهُونَ

Çeviriyazı: 

mey yuḍlili-llâhü felâ hâdiye leh. veyeẕeruhüm fî ṭugyânihim ya`mehûn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Allah kimi saptırırsa onu yola getirecek bir kimse yoktur. O, onları kendi hâllerine bırakır ve kendi azgınlıkları içinde yuvarlanıp giderler.

Diyanet İşleri: 

Allah'ın saptırdığını yola getirecek yoktur. O, sapanları taşkınlıkları içinde bocalayıp dururlarken bırakır.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Allah kimi yoldan çıkarırsa artık yoktur onu doğru yola sevkedecek ve onları can gözleri kör olarak şaşkınlıklarında bırakır gider.

Şaban Piriş: 

Allah kimi saptırırsa, ona hidayet edecek yoktur. Onları azgınlıkları içerisinde şaşkın bir halde bırakır.

Edip Yüksel: 

ALLAH'ın saptırdığı kimseler için yol gösterici bulunmaz. Onları azgınlıkları içinde bocalar durur halde bırakır.

Ali Bulaç: 

Allah'ın saptırdığı kimseye artık hidayet verecek yoktur. Ve onları tuğyanları içinde şaşkınca dolaşır bir durumda bırakıverir.

Suat Yıldırım: 

Allah kimi şaşırtırsa onu doğru yola getirecek yoktur. Allah onları azgınlıkları içinde bırakır, körü körüne yuvarlanır giderler. [5,41; 10,101]

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Allah Teâlâ kimi dalâlete düşürürse artık ona hidâyet edecek bulunamaz ve onları kendi dalâletlerinde mütereddit bir halde bırakır.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Allah'ın şaşırttığına kimse kılavuzluk edemez. O bırakır onları ki, kudurganlıkları içinde bocalayıp dursunlar.

Bekir Sadak: 

Kendileri yaratilmisken, bir sey yaratamayan putlari mi ortak kosuyorlar?

İbni Kesir: 

Kimi, Allah saptırırsa

Adem Uğur: 

Allah kimi şaşırtırsa, artık onun için yol gösteren yoktur. Ve onları azgınlıkları içinde şaşkın olarak bırakır.

İskender Ali Mihr: 

Allah kimi dalâlette bırakırsa, artık onun için bir hidayetçi (hidayete erdiren) yoktur. Ve onları azgınlıkları (isyanları) içinde şaşkın (bir halde) terkeder (bırakır).

Celal Yıldırım: 

Allah kimi doğru yoldan saptırırsa, onu doğru yola iletecek yoktur. Allah onları azgınlıkları içinde bocalayıp şaşkın şaşkın dururken bırakıverir.

Tefhim ul Kuran: 

Allah´ın saptırdığı kimseye artık hidayet verecek yoktur. Ve onları tuğyanları içinde şaşkınca dolaşır bir durumda bırakıverir.

Fransızca: 

Quiconque Allah égare, pas de guide pour lui. Et Il les laisse dans leur transgression confus et hésitants.

İspanyolca: 

Aquél a quien Alá extravía, no podrá encontrar quien le dirija. Él les dejará que yerren ciegos en su rebeldía.

İtalyanca: 

Chi è traviato da Allah non avrà la guida. Egli lascia che procedano alla cieca nella loro ribellione.

Almanca: 

Wen ALLAH in die Irre gehen läßt, der findet gewiß keinen Rechtleitenden. Und ER läßt sie in ihrer Maßlosigkeit sich verblenden.

Çince: 

真主要使谁迷误,谁没有向导,并任随他们彷徨于残暴之中。

Hollandaca: 

Hij wien God zal doen dwalen, zal geen gids hebben, en hij zal hen in hunne goddeloosheid verlaten, zonder kennis dwalende.

Rusça: 

Кого Аллах ввел в заблуждение, того никто не наставит на прямой путь. Он бросает их скитаться вслепую в их собственном беззаконии.

Somalice: 

Cidduu Dhumiyo Eebe wax Hanuunin ma lch, wuxuuna kaga tegi Xad gudubkooda iyagoo ku Wareersan.

Swahilice: 

Aliye mwacha Mwenyezi Mungu kupotea hana wa kumwongoa. Atawaacha hao wakitangatanga katika upotofu wao.

Uygurca: 

اﷲ ئازدۇرغان كىشىنى ھىدايەت قىلغۇچى بولمايدۇ، اﷲ ئۇلارنى گۇمراھلىقلىرىدا قويۇپ بېرىدۇكى، ئۇلار تېڭىرقاپ يۈرىدۇ

Japonca: 

アッラーが迷わせられた者に導きはない。かれは,かれらの倣慢さ故に,当てもなく迷うに任せられる。

Arapça (Ürdün): 

«من يضلل الله فلا هادي له ويذرهم» بالياء والنون مع الرفع استئنافا، والجزم عطفا على محل ما بعد الفاء «في طغيانهم يعمهون» يترددون تحيُّرا.

Hintçe: 

जिसे ख़ुदा गुमराही में छोड़ दे फिर उसका कोई राहबर नहीं और उन्हीं की सरकशी (व शरारत) में छोड़ देगा कि सरगरदॉ रहें

Tayca: 

“ผู้ใดที่อัลลอฮ์ทรงปล่อยให้หลงไปแล้ว ก็ไม่มีผู้แนะนำใด ๆ สำหรับเขา พระองค์จะทรงปล่อยพวกเขาให้ระเหเร่ร่อนอยู่ในการละเมิดของพวกเขา ”

İbranice: 

מי שאלוהים יתעה, אין לו מדריך, והוא ישאיר אותם תוהים בכפירתם

Hırvatça: 

Koga Allah na stranputicu skrene, niko ga ne može na Pravi put uputiti! On će ih ostaviti da u osionosti svojoj lutaju.

Rumence: 

Nu este călăuză pentru cel pe care Dumnezeu îl rătăceşte. El îi părăseşte în neascultarea lor, rătăcind precum orbii.

Transliteration: 

Man yudlili Allahu fala hadiya lahu wayatharuhum fee tughyanihim yaAAmahoona

Türkçe: 

Allah'ın şaşırttığına kimse kılavuzluk edemez. O bırakır onları ki, kudurganlıkları içinde bocalayıp dursunlar.

Sahih International: 

Whoever Allah sends astray - there is no guide for him. And He leaves them in their transgression, wandering blindly.

İngilizce: 

To such as Allah rejects from His guidance, there can be no guide: He will leave them in their trespasses, wandering in distraction.

Azerbaycanca: 

Allah kimi doğru yoldan sapdırsa, ona yol göstərən olmaz. (Allah) onları öz azğınlıqları içində şaşqın bir vəziyyətdə qoyar!

Süleyman Ateş: 

Allah kimi saptırırsa, artık onun için yol gösteren olmaz. Ve bırakır onları, azgınlıkları içinde bocalayıp dururlar.

Diyanet Vakfı: 

Allah kimi şaşırtırsa, artık onun için yol gösteren yoktur. Ve onları azgınlıkları içinde şaşkın olarak bırakır.

Erhan Aktaş: 

Allah, kimi saptırırsa(1) ona doğru yolu gösterecek yoktur. Onları, azgınlıkları içinde bocalar durumda bırakır.

Kral Fahd: 

Allah kimi şaşırtırsa, artık onun için yol gösteren yoktur. Ve onları azgınlıkları içinde şaşkın olarak bırakır.

Hasan Basri Çantay: 

Allah kimi sapdırırsa artık onu yola getirecek yokdur. O, bunları taşkınlığı içinde, ve serserî bir halde, bırakıverir.

Muhammed Esed: 

Allahın sapıklık içinde bıraktığı kimseler için yol gösterici yoktur. Allah, onları körcesine sağa sola sendeleyip dururken o kurumlu azgınlıkları içinde bırakacaktır.

Gültekin Onan: 

Tanrı´nın saptırdığı kimseye artık hidayet verecek yoktur. Ve onları tuğyanları içinde şaşkınca dolaşır bir durumda bırakıverir.

Ali Fikri Yavuz: 

Kimi ki Allah doğru yoldan saptırır, artık onu yola getirecek kimse yoktur. Allah, onları azgınlıkları içinde bırakır, körü körüne yuvarlanır giderler.

Portekizce: 

Aqueles a quem Deus desviar (por tal merecerem) ninguém poderá encaminhar, porque Ele os abandonará, vacilantes,em sua transgressão.

İsveççe: 

Den som Gud låter gå vilse har ingen vägledare och Han låter dem hållas i sitt trotsiga övermod, snubblande än hit än dit i blindo.

Farsça: 

برای کسانی که خدا [به سبب لجاجت و عنادشان] گمراهشان کند، هدایت کننده ای نیست؛ و آنان را در سرکشی و تجاوزشان وا می گذارد تا در [گمراهی شان] سرگردان و حیران بمانند.

Kürtçe: 

ھەر کەس خوا گومڕای بکات (بەتاوانی کردەوەی خراپی) ئەو ھیچ ڕێنمونی کەرێکی بۆ نیە (خوا) وازیان لێ دەھێنێت لە گومڕایی و یاخی بوونی خۆیاندا گێژ بخۆن

Özbekçe: 

Аллоҳ кимни залолатга кетказса, унга ҳидоят қилувчи йўқдир. Уларни тек қўйиб қўяди, туғёнларида адашиб-улоқиб юраверадилар.

Malayca: 

Sesiapa yang disesatkan oleh Allah (kerana keingkarannya), maka tidak ada sesiapa pun yang akan dapat memberi petunjuk kepadanya; dan Allah membiarkan mereka meraba-raba (dengan bingung) dalam kesesatan mereka.

Arnavutça: 

Kënd e la Perëndia në humbje, askush nuk mund ta udhëzojë atë në rrugë të drejtë! Ai do t’i lërë ata të bredhin në humbje.

Bulgarca: 

Когото Аллах оставя в заблуда, за него няма водител. И ги оставя в тяхната престъпност да се лутат.

Sırpça: 

Кога Аллах на странпутицу скрене, нико не може да га упути на Прави пут! Он ће да их остави да у осионости својој лутају.

Çekçe: 

Komu Bůh dá zbloudit, ten nenalezne vůdce žádného a On zanechá je v svévoli jejich slepě tápat.

Urduca: 

جس کو اللہ رہنمائی سے محروم کر دے اُس کے لیے پھر کوئی رہنما نہیں ہے، اور اللہ اِنہیں اِن کی سرکشی ہی میں بھٹکتا ہوا چھوڑے دیتا ہے

Tacikçe: 

Ҳар касро, ки Худо гумроҳ кунад, ҳеҷ роҳнамое барояш нест. Ва ононро вомегузорад, то ҳамчунон дар саркашии хеш саргардон бимонанд.

Tatarca: 

Аллаһ, бер кешене адашу юлына салса, аны туры юлга салучы булмас, Аллаһ аларны азгынлыкларында калдырыр, ни дә эшли алмыйча хәйран булып йөрерләр.

Endonezyaca: 

Barangsiapa yang Allah sesatkan, maka baginya tak ada orang yang akan memberi petunjuk. Dan Allah membiarkan mereka terombang-ambing dalam kesesatan.

Amharca: 

አላህ የሚያጠመው ሰው ለእርሱ ምንም አቅኝ የለውም፡፡ በጥምመታቸውም ውስጥ እየዋለሉ ይተዋቸዋል፡፡

Tamilce: 

எவரை அல்லாஹ் வழிகெடுப்பானோ அவரை நேர்வழி செலுத்துபவர் அறவே இல்லை. இன்னும், அ(த்தகைய)வர்களை அவர்களுடைய அட்டூழியத்தில் கடுமையாக அட்டூழியம் செய்பவர்களாக (சில காலம் வரை) அவன் விட்டுவைக்கிறான்.

Korece: 

하나님께서 방황케 하면 그를 인도할 자 아무도 없으며 그들 을 버려두사 불신으로 방황하니라

Vietnamca: 

Ai mà Allah làm cho lầm lạc sẽ không được ai hướng dẫn và Ngài sẽ bỏ mặc họ chơ vơ, vất vưởng trong sự thái quá của họ.