Arapça:
يَا أَهْلَ الْكِتَابِ قَدْ جَاءَكُمْ رَسُولُنَا يُبَيِّنُ لَكُمْ كَثِيرًا مِّمَّا كُنتُمْ تُخْفُونَ مِنَ الْكِتَابِ وَيَعْفُو عَن كَثِيرٍ ۚ قَدْ جَاءَكُم مِّنَ اللَّهِ نُورٌ وَكِتَابٌ مُّبِينٌ
Çeviriyazı:
yâ ehle-lkitâbi ḳad câeküm rasûlünâ yübeyyinü leküm keŝîram mimmâ küntüm tuḫfûne mine-lkitâbi veya`fû `an keŝîr. ḳad câeküm mine-llâhi nûruv vekitâbüm mübîn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Ey kitap ehli! Kitaptan gizlemiş olduğunuz şeylerin çoğunu açıklayan, çoğundan da vazgeçen peygamberimiz size geldi. Ayrıca size, Allah'tan bir nur ve apacık bir kitap da gelmiştir.
Diyanet İşleri:
Ey Kitap ehli! Kitap'dan gizleyip durduğunuzun çoğunu size açıkça anlatan ve çoğundan da geçiveren peygamberimiz gelmiştir. Doğrusu size Allah'tan bir nur ve apaçık bir Kitap gelmiştir.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Ey kitap ehli, kitapta olduğu halde gizlediklerinizin çoğunu apaçık size bildiren, çoğunu da affedip yüzünüze vurmayan Peygamberimiz gelmiştir size; Allah'tan bir nur ve apaçık bir kitap gelmiştir size.
Şaban Piriş:
Ey kitap ehli! Rasûlümüz size geldi, kitaptan gizlediğiniz şeylerin birçoğunu size açıkça anlatıyor ve bir çoğunu da (hikmet gereği) bırakıp, geçiyor. Doğrusu size Allah’tan bir aydınlatıcı ve apaçık/açıklayıcı bir kitap gelmiştir.
Edip Yüksel:
Kitap halkı, kitabın gizlediğiniz bir çok bölümünü açığa çıkaran ve bir çoğunu da yüzünüze vurmayan elçimiz geldi size. ALLAH'tan bir ışık ve apaçık bir kitap da geldi size.
Ali Bulaç:
Ey Kitap Ehli, kitaptan gizlemekte olduklarınızın çoğunu size açıklayan ve birçoğundan geçiveren elçimiz geldi. Size Allah'tan bir nur ve apaçık bir kitap geldi.
Suat Yıldırım:
Ey Ehl-i kitap! Kitaptan (Tevrat'tan) gizlediklerinizin çoğunu size beyan eden,bir çoğunu da yüzünüze vurmayarak affeden Resulümüz size gelmiş bulunuyor. İşte size Allah tarafından bir nûr ve hakikatleri açıklayan bir kitap geldi.
Ömer Nasuhi Bilmen:
Ey ehl-i kitâb! Muhakkak size resûlümüz geldi. Kitaptan gizlemekte olduğunuz birçok şeyleri size açıklıyor, bir çoğundan da geçiveriyor. Şüphe yok ki, size Allah Teâlâ tarafından bir nûr ve bir apaçık kitap gelmiştir.
Yaşar Nuri Öztürk:
Ey Ehlikitap! Resulümüz size geldi. Kitap'tan saklamış olduklarınızın çoğunu size ayan-beyan açıklıyor; çoğundan da geçiyor. Şu bir gerçek ki, size Allah'tan bir ışık ve apaçık bir Kitap gelmiştir.
Bekir Sadak:
Ey Kitab ehli! Peygamberlerin arasi kesildiginde, «Bize mujdeci ve uyarici gelmedi» dersiniz diye, size acikca anlatacak peygamberimiz geldi. Suphesiz O, size mujdeci ve uyarici olarak gelmistir. Allah her seye Kadir´dir. *
İbni Kesir:
Ey Ehl-i Kitab
Adem Uğur:
Ey ehl-i kitap! Resûlümüz size Kitap´tan gizlemekte olduğunuz birçok şeyi açıklamak üzere geldi
İskender Ali Mihr:
Ey kitap ehli! (Kitap sahipleri), Kitap´tan çoğunu gizlemiş olduğunuz ve çoğundan vazgeçtiğiniz şeyleri, size beyan eden bir Resûl´ümüz gelmiştir. Size Allah´tan bir nur ve apaçık bir kitap gelmiştir.
Celal Yıldırım:
Ey Kitap Ehli! Kitabınızdan gizlediğiniz birçok şeyi size açıklayan ve birçoğunu da (açıklamaya gerek görmeyip) geçen Peygamberimiz size gelmiştir. Şüphesiz ki size Allah´tan bir nûr ve çok açık bir kitap gelmiştir.
Tefhim ul Kuran:
Ey Kitap Ehli, Kitaptan gizlemekte olduklarınızın çoğunu size açıklayan ve bir çoğundan geçiveren elçimiz geldi. Size Allah´tan bir nur ve apaçık bir Kitap da geldi.
Fransızca:
ô gens du Livre ! Notre Messager (Muhammad) vous est certes venu, vous exposant beaucoup de ce que vous cachiez du Livre, et passant sur bien d'autres choses ! Une lumière et un Livre explicite vous sont certes venus d'Allah !
İspanyolca:
¡Gente de la Escritura ! Nuestro Enviado ha venido a vosotros, aclarándoos mucho de lo que de la Escritura habíais ocultado y revocando mucho también. Os ha venido de Alá una Luz, una Escritura clara,
İtalyanca:
O gente della Scrittura, ora è giunto a voi il Nostro Messaggero, per spiegarvi molte cose della Scrittura che voi nascondevate e per abrogarne molte altre! Una Luce e un Libro chiaro vi son giunti da Allah.
Almanca:
Ihr Schriftbesitzer! Bereits kam zu euch Unser Gesandter, um euch vieles von dem zu enthüllen, was ihr von der Schrift verborgen habt, und vieles unenthüllt zu lassen. Bereits kam doch zu euch von ALLAH Licht und deutliche Schrift!
Çince:
信奉天经的人啊!我的使者确已来临你们,他要为你们阐明你们所隐讳的许多经,并放弃许多经文,不加以揭发。有一道光明,和一部明确的经典,确已从真主降临你们。
Hollandaca:
O gij, die de schriften hebt ontvangen, thans is onze apostel onder u gekomen, om u vele plaatsen duidelijk te maken, welke gij in de schriften hebt verborgen, om vele anderen daarvan voorbij te gaan. Thans is het licht in een duidelijk boek van God tot u gekomen.
Rusça:
О люди Писания! К вам явился Наш Посланник, который разъясняет вам многое из того, что вы скрываете из Писания, и воздерживается от многого. Явились к вам от Аллаха свет (Мухаммад) и ясное Писание.
Somalice:
Ehelu Kitaabow waxaa idiin Yimid Rasuulkannaga oo idiin Caddayn wax badan ood ahaydeen kuwo ka qariya Kitaabka (Tawreed) wuxuuna idinka Cafiyi wax badan, waxaana idiinka Yimid Xagga Eebe Nuur iyo Kitaab Cad.
Swahilice:
Enyi Watu wa Kitabu! Amekwisha kujieni Mtume wetu anaye kufichulieni mengi mliyo kuwa mkiyaficha katika Kitabu, na anaye samehe mengi. Bila shaka imekujieni kutoka kwa Mwenyezi Mungu nuru na Kitabu kinacho bainisha.
Uygurca:
ئى ئەھلى كىتاب! (يەنى يەھۇدىيلار ۋە ناسارالار) سىلەرگە سىلەر كىتابتا (ئىنجىلدا ۋە تەۋراتتا) يوشۇرغان نۇرغۇن نەرسىلەرنى بايان قىلىپ بېرىدىغان ۋە (يوشۇرغان نەرسىلەردىن) نۇرغۇنىنى كەچۈرىدىغان (ئاشكارىلاپ سىلەرنى پاش قىلمايدىغان) رەسۇلىمىز كەلدى، سىلەرگە اﷲ تەرىپىدىن نۇر (يەنى مۇھەممەد ئەلەيھىسسالام) ۋە روشەن كىتاب (يەنى قۇرئان) كەلدى
Japonca:
啓典の民(ユダヤ,キリスト教徒)よ,使徒(ムハンマド)が正にあなたがたの処へ来た。あなたがたが啓典(律法,福音)の中の隠してきた多くのことをあなたがたに解明し,また多くのことをそのままにした。アッラーからの御光と,明瞭な啓典が今正にあなたがたに下ったのである。
Arapça (Ürdün):
«يا أهل الكتاب» اليهود والنصارى «قد جاءكم رسولنا» محمد «يبين لكم كثيرا مما كنتم تخفون» تكتمون «من الكتاب» التوراة والإنجيل كآية الرجم وصفته «ويعفو عن كثير» من ذلك فلا يبينه إذا لم يكن فيه مصلحة إلا افتضاحكم «قد جاءكم من الله نورٌ» هو النبي صلى الله عليه وسلم «وكتابٌ» قرآن «مبين» بين ظاهر.
Hintçe:
ऐ अहले किताब तुम्हारे पास हमारा पैगम्बर (मोहम्मद सल्ल) आ चुका जो किताबे ख़ुदा की उन बातों में से जिन्हें तुम छुपाया करते थे बहुतेरी तो साफ़ साफ़ बयान कर देगा और बहुतेरी से (अमदन) दरगुज़र करेगा तुम्हरे पास तो ख़ुदा की तरफ़ से एक (चमकता हुआ) नूर और साफ़ साफ़ बयान करने वाली किताब (कुरान) आ चुकी है
Tayca:
บรรดาผู้ได้รับคัมภีร์ทั้งหลาย ! แท้จริงร่อซูลของเรา ได้มายังพวกเจ้าแล้ว โดยที่เขาจะแจกแจงแก่พวกเจ้า ซึ่งมากมายจากสิ่งที่พวกเจ้าปกปิดไว้จากคัมภีร์ และเขาจะระงับไว้มากมาย แท้จริงแสงสว่างจากอัลลอฮ์ และคัมภีร์อันชัดแจ้งนั้นได้มายังพวกเจ้าแล้ว
İbranice:
הוי, אנשי הספר! אכן בא אליכם שליחנו (מוחמד) כדי שיבאר לכם הרבה ממה שהייתם מעלימים מן הספר (התורה והבשורה,) וכדי להביא סליחה על החטאים. הנה בא אליכם אור מאלוהים וספר (הקוראן) בהיר
Hırvatça:
O vi kojima je data Knjiga, došao vam je Poslanik Naš da vam ukaže na mnogo šta što vi iz Knjige krijete, a preko mnogo čega će i preći. A od Allaha vam dolazi Svjetlost i Knjiga jasna.
Rumence:
O, popor al Cărţii! Trimisul Nostru a venit la voi ca să vă lămurească multe din cele ce ascundeaţi din Carte, trecând peste multe altele. Lumină şi limpede Carte v-au venit de la Dumnezeu!
Transliteration:
Ya ahla alkitabi qad jaakum rasooluna yubayyinu lakum katheeran mimma kuntum tukhfoona mina alkitabi wayaAAfoo AAan katheerin qad jaakum mina Allahi noorun wakitabun mubeenun
Türkçe:
Ey Ehlikitap! Resulümüz size geldi. Kitap'tan saklamış olduklarınızın çoğunu size ayan-beyan açıklıyor; çoğundan da geçiyor. Şu bir gerçek ki, size Allah'tan bir ışık ve apaçık bir Kitap gelmiştir.
Sahih International:
O People of the Scripture, there has come to you Our Messenger making clear to you much of what you used to conceal of the Scripture and overlooking much. There has come to you from Allah a light and a clear Book.
İngilizce:
O people of the Book! There hath come to you our Messenger, revealing to you much that ye used to hide in the Book, and passing over much (that is now unnecessary): There hath come to you from Allah a (new) light and a perspicuous Book, -
Azerbaycanca:
Ey kitab əhli! Sizə kitabda (Tövratda və İncildə) gizlətdiyiniz şeylərin bir çoxunu bildirən, bir çoxunu da sizə bağışlayıb üstünü vurmayan (və ya sizdən bir çoxunu bağışlayan) Peyğəmbərimiz gəldi. Artıq Allah tərəfindən sizə bir nur və açıq-aydın bir Kitab (Qur’an) gəldi.
Süleyman Ateş:
Ey Kitap ehli, elçimiz size geldi, Kitaptan gizlediğiniz şeylerin çoğunu size açıklıyor, çoğundan da geçiyor. Gerçekten size Allah'tan bir nur ve açık bir Kitap gelmiştir.
Diyanet Vakfı:
Ey ehl-i kitap! Resulümüz size Kitap'tan gizlemekte olduğunuz birçok şeyi açıklamak üzere geldi; birçok (kusurunuzu) da affediyor. Gerçekten size Allah'tan bir nur, apaçık bir kitap geldi.
Erhan Aktaş:
Ey Kitâp Ehli! Doğrusu, Kitâp’tan gizlediğiniz birçok şeyi size açıklayan ve bir kısmından da söz etmeyen Resûl’ümüz geldi. Doğrusu size Allah’tan bir nur ve apaçık bir Kitâp geldi.
Kral Fahd:
Ey ehli kitap! Rasûlümüz size Kitap'tan gizlemekte olduğunuz birçok şeyi açıklamak üzere geldi; birçok (kusurunuzu) da affediyor. Gerçekten size Allah'tan bir nur, apaçık bir kitap geldi.
Hasan Basri Çantay:
Ey ehl-i kitâb, size — kitabdan gizlemekde olduğunuz şeylerin bir çoğunu meydana vuran, bir çoğundan da geçiveren — peygamberimiz gelmişdir. Size Allahdan hakıykî bir nur ve apaçık bir kitab gelmişdir.
Muhammed Esed:
Ey Kitab-ı Mukaddesin izleyicileri! Şimdi size, (kendi kendinizden) gizlediğiniz Kitabın birçoğunu açıklamak ve bir kısmını da bağışlamak amacıyla Elçimiz gelmiştir. Şimdi Allahtan size bir ışık ve apaçık bir ilahi kelam ulaşmıştır,
Gültekin Onan:
Ey kitap ehli, kitaptan gizlemekte olduklarınızın çoğunu size açıklayan ve bir çoğundan geçiveren elçimiz geldi. Size Tanrı´dan bir nur ve apaçık bir kitap geldi.
Ali Fikri Yavuz:
Ey Yahudî ve Hristiyanlar! Şimdi size Peygamberimiz geldi
Portekizce:
Ó adeptos do Livro, foi-vos apresentado o Nosso Mensageiro para mostrar-vos muito do que ocultáveis do Livro eperdoar-vos em muito. Já vos chegou de Deus uma Luz e um Livro lúcido,
İsveççe:
Efterföljare av äldre tiders uppenbarelser! Ett Sändebud från Oss har kommit till er [med budskap] som klargör för er mycket av det som ni har dolt [för er själva] i Skriften; mycket [annat] har förbigåtts. Gud har skänkt er ett [nytt] ljus och en klar Skrift;
Farsça:
ای اهل کتاب! یقیناً پیامبر ما به سوی شما آمد که بسیاری از آنچه را که شما از کتاب [تورات و انجیل درباره نشانه های او و قرآن] همواره پنهان می داشتید برای شما بیان می کند، و از بسیاری [از پنهان کاری های ناروای شما هم] درمی گذرد. بی تردید از سوی خدا برای شما نور و کتابی روشنگر آمده است.
Kürtçe:
ئەی نامەدارەکان (ئەی ئەھلی کتاب) بێگومان نێرراومان ھاتووە بۆ ئێوە ڕوونی دەکاتەوە بۆتان زۆری لەوەی کەئێوە دەتان شاردەوە لەکتێبی (تەورات و ئینجیل) دا وەچاو پۆشی دەکات لەزۆریک لەوانە بێگومان بۆتان ھاتووە لەلایەن خواوە ڕووناکی یەکی گەورە و نامەیەکی ڕوونکەرەوە
Özbekçe:
Эй аҳли китоблар! Батаҳқиқ, сизларга Пайғамбаримиз келди. У сизга китобдан беркитиб юрган кўпгина нарсаларингизни баён қилиб беради. Кўпгинасини эса авф қилади. Батаҳқиқ, сизларга Аллоҳдан нур ва ойдин Китоб келди. (Яҳудий ва насороларга бу оятда таъкидлаб айтилаётган нарса–Аллоҳнинг охирги Пайғамбарининг (с. а. в.) нафақат араб мушрикларига, балки дунёдаги бошқа барча халқларга, шу жумладан, аҳли китобларга ҳам Аллоҳ томонидан келганликларидир. Муҳаммад алайҳиссаломнинг яҳудийларга ҳам Пайғамбар бўлиб келишлари хабари Тавротда бор бўлиб, улардан аҳд олинганда, у зотга иймон келтириш аҳди ҳам олинган эди. Шунингдек, у зоти бобаракотни (с. а. в.) насороларга ҳам Пайғамбар бўлиб келишлари хабари Инжилда зикр қилинган бўлиб, Аллоҳ таоло насоролардан аҳд олган пайтида, у зот келган вақтларида иймон келтириш аҳди ҳам олинган эди. Бу оятда уларга ўша аҳдномада айтилган Пайғамбар дарҳақиқат келганлигининг хабарини бериб туриб, у зотнинг аҳли китобларга қиладиган баъзи ишлари ҳам айтилмоқда.)
Malayca:
Wahai Ahli Kitab! Sesungguhnya telah datang kepada kamu Rasul Kami (Muhammad, s.a.w) dengan menerangkan kepada kamu banyak dari (keterangan-keterangan dan hukum-hukum) yang telah kamu sembunyikan dari Kitab Suci, dan ia memaafkan kamu (dengan tidak mendedahkan) banyak perkara (yang kamu sembunyikan). Sesungguhnya telah datang kepada kamu cahaya kebenaran (Nabi Muhammad) dari Allah, dan sebuah Kitab (Al-Quran) yang jelas nyata keterangannya.
Arnavutça:
O ithtarët e Librit! Ju erdhi juve Pejgamberi Ynë i cili u shpjegon gjëra nga to që i keni fshehur ju prej Librit (Teuratit dhe Ungjillit) dhe ju falë shumë (kalon në heshtje). E, prej Perëndisë ju erdh juve dritë (Pejgamberi) dhe Libri i qartë (Kur’ani),
Bulgarca:
О, хора на Писанието, Нашият Пратеник дойде при вас да ви поясни много от онова, което сте скривали от Писанието, и да ви извини за много. При вас дойде от Аллах светлина и ясно Писание.
Sırpça:
О ви којима је дата Књига, дошао вам је Наш Посланик да вам укаже на много шта што ви из Књиге кријете, а преко много чега ће и да пређе. А од Аллаха вам долази светлост и Књига јасна.
Çekçe:
Vlastníci Písma! Nyní již přišel k vám náš posel, aby vám jasně vyložil mnohé z toho, co skryli jste z Písma, a prominul vám mnohé. A přišlo k vám nyní od Boha světlo a Písmo zjevné,
Urduca:
اے اہل کتاب! ہمارا رسول تمہارے پاس آ گیا ہے جو کتاب الٰہی کی بہت سی اُن باتوں کو تمہارے سامنے کھول رہا ہے جن پر تم پردہ ڈالا کرتے تھے، اور بہت سی باتوں سے درگزر بھی کر جاتا ہے تمہارے پاس اللہ کی طرف سے روشنی آ گئی ہے اور ایک ایسی حق نما کتاب
Tacikçe:
Эй аҳли китоб, паёмбари Мо назди шумо омад, то бисёре аз китоби Худоро, ки пинҳон медоштед, бароятон баён кунад ва аз бисёре даргузарад ва аз ҷониби Худо нуре ва китобе зоҳиру ошкор бар шумо нозил шудааст.
Tatarca:
Ий китаб әһелләре! Килде сезгә рәсүлебез Мухәммәд г-м китабыгызда Аллаһ хөкемнәрен яшергәнегезнең күпләрен белдерер өчен, вә күпләрен гафу итәр, әйтмәс. Ий кешеләр! Килде сезгә мәгърифәт нуры Мухәммәд г-м вә раушан китап.
Endonezyaca:
Hai Ahli Kitab, sesungguhnya telah datang kepadamu Rasul Kami, menjelaskan kepadamu banyak dari isi Al Kitab yang kamu sembunyi kan, dan banyak (pula yang) dibiarkannya. Sesungguhnya telah datang kepadamu cahaya dari Allah, dan Kitab yang menerangkan.
Amharca:
የመጽሐፉ ባለቤቶች ሆይ! ከመጽሐፉ ትሸሽጉት ከነበራችሁት ነገር ብዙውን ለእናንተ የሚገልጽ ከብዙውም የሚተው ሲኾን መልክተኛችን (ሙሐመድ) በእርግጥ መጣላችሁ፡፡ ከአላህ ዘንድ ብርሃንና ገላጭ መጽሐፍ በእርግጥ መጣላችሁ፡፡
Tamilce:
வேதக்காரர்களே! உங்களிடம் திட்டமாக நம் தூதர் வந்துவிட்டார். வேதத்தில் நீங்கள் மறைத்திருந்ததில் பலவற்றை (அவர்) உங்களுக்குத் தெளிவுபடுத்துவார். இன்னும், பலவற்றை விட்டுவிடுவார். அல்லாஹ்விடமிருந்து ஒளியும் தெளிவான வேதமும் உங்களிடம் வந்துவிட்டது.
Korece:
성서의 백성들이여 너희에 게 하나님의 선지자가 오셨나니 너희들이 성서에서 은닉했던 않은 것과 설명되지 아니한 많은 것들 을 밝혀 주리라 이렇게하여 하나 님으로부터빛과 성서가 너희에게 이르렀노라
Vietnamca:
Hỡi người dân Kinh Sách (Do Thái và Thiên Chúa), quả thật Thiên Sứ (Muhammad) của TA đã đến gặp các ngươi trình bày rõ ràng cho các ngươi nhiều điều mà các ngươi đã che giấu trong Kinh Sách (được ban xuống cho các ngươi) và lờ đi nhiều điều. Quả thật đã đến với các ngươi nguồn ánh sáng và Kinh Sách minh bạch (Qur’an) từ nơi Allah.
Ayet Linkleri: