Arapça:
أَمْ لَهُمْ شُرَكَاءُ فَلْيَأْتُوا بِشُرَكَائِهِمْ إِن كَانُوا صَادِقِينَ
Çeviriyazı:
em lehüm şürakâ'. felye'tû bişürakâihim in kânû ṣâdiḳîn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Yoksa ortakları mı var onların? Doğru iseler ortaklarını getirsinler.
Diyanet İşleri:
Yoksa onların ortakları mı vardır? Doğru sözlü iseler ortaklarını getirsinler.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Yoksa ortakları mı var? Doğru söylüyorlarsa gelsinler bakalım ortaklarıyla.
Şaban Piriş:
Yoksa ortakları mı var onların? Sözlerinde doğru iseler, hadi getirsinler ortaklarını!
Edip Yüksel:
Yoksa onların ortakları mı var? Haydi ortaklarını getirsinler, eğer doğru kimseler iseler?
Ali Bulaç:
Yoksa onların ortakları mı var? Şu halde eğer doğru sözlü kimselerse, ortaklarını getirsinler.
Suat Yıldırım:
Yoksa güvendikleri şerikleri mi var?” iddialarında tutarlı iseler getirsinler de görelim o ortakları!
Ömer Nasuhi Bilmen:
68:40
Yaşar Nuri Öztürk:
Yoksa kendilerinin ortakları mı var? Eğer doğru sözlüler iseler, çağırıversinler ortaklarını!
Bekir Sadak:
Yoksa, gaybin bilgisi kendilerinin katinda da onlar mi yaziyorlar?
İbni Kesir:
Yoksa onların ortakları mı var? Öyleyse ortaklarını da getirsinler. Eğer sadıklardan iseler.
Adem Uğur:
Yoksa ortakları mı var onların? Sözlerinde doğru iseler, hadi getirsinler ortaklarını!
İskender Ali Mihr:
Yoksa onların ortakları mı var? Öyleyse ortaklarını getirsinler, eğer doğru söyleyen kimse iseler.
Celal Yıldırım:
Yoksa onlara ait ortaklar mı var? O halde eğer doğru kişiler iseler, ortaklarını getirsinler.
Tefhim ul Kuran:
Yoksa onların ortakları mı var? Şu halde eğer doğru sözlü kimselerse, ortaklarını da getirsinler.
Fransızca:
Ou encore, est-ce qu'ils ont des associés ? Eh bien, qu'ils fassent venir leur associés s'ils sont véridiques !
İspanyolca:
¿O es que tienen asociados? Pues, ¡que traigan a sus asociados, si es verdad lo que dicen!
İtalyanca:
Oppure, hanno forse degli [dèi] associati? Allora facciano venire i loro associati, se sono sinceri.
Almanca:
Oder haben sie etwa (ALLAH) Beigesellte?! Dann sollen sie ihre (ALLAH) Beigesellten bringen, sollten sie wahrhaftig sein!
Çince:
难道他们有许多配主吗?教他们把那些配主召唤来,如果 他们是诚实的人。
Hollandaca:
Of hebben zij makkers, die borg voor hen blijven? Laat hen dan hunne makkers toonen, indien zij de waarheid spreken.
Rusça:
Или у них есть сотоварищи? Пусть же они приведут своих сотоварищей, если они говорят правду!
Somalice:
mise dad la wadaaga Arrintaas yey leeyihiin, ha keeneen kuwaas hadday run sheegi.
Swahilice:
Au wanao washirika? Basi wawalete washirika wao wakiwa wanasema kweli.
Uygurca:
ياكى ئۇلارنىڭ (يۇقىرىقى ئىشلارغا كېپىللىك قىلىدىغان شېرىكلىرى) بارمۇ؟ ئەگەر ئۇلار (دەۋاسىدا) راستچىل بولسا، شېرىكلىرىنى كەلتۈرۈپ باقسۇن
Japonca:
または,かれらは(主に)配するものがあるのか。かれらが正しいのなら,その配するものを連れて来させなさい。
Arapça (Ürdün):
«أم لهم» أي عندهم «شركاء» موافقون لهم في هذا القول يكفلون به لهم فإن كان كذلك «فليأتوا بشركائهم» الكافلين لهم به «إن كانوا صادقين».
Hintçe:
या (इस बाब में) उनके और लोग भी शरीक हैं तो अगर ये लोग सच्चे हैं तो अपने शरीकों को सामने लाएँ
Tayca:
หรือว่าพวกเขามีหุ้นส่วนกับอัลลอฮฺก็จงให้พวกเขานำหุ้นส่วนเหล่านั้นของพวกเขามา ถ้าหากพวกเขาสัตย์จริง
İbranice:
או שיש להם שותפים? יביאו נא את שותפיהם אם הם צודקים
Hırvatça:
Ili, imaju li oni saučesnike?! Pa neka saučesnike svoje dovedu, ako govore istinu!
Rumence:
Au dumnezei-părtaşi? Să vină cu părtaşii lor, dacă spun adevărul.
Transliteration:
Am lahum shurakao falyatoo bishurakaihim in kanoo sadiqeena
Türkçe:
Yoksa kendilerinin ortakları mı var? Eğer doğru sözlüler iseler, çağırıversinler ortaklarını!
Sahih International:
Or do they have partners? Then let them bring their partners, if they should be truthful.
İngilizce:
Or have they some "Partners" (in Allahhead)? Then let them produce their "partners", if they are truthful!
Azerbaycanca:
Yoxsa onların (axirətdə müsəlmanlardan üstün və ya onlarla eyni olacaqları barədəki iddialarını təsdiq edən) şərikləri vardır?! Əgər doğru deyirlərsə, qoy şəriklərini gətirsinlər!
Süleyman Ateş:
Yoksa kendilerinin ortakları mı var? Doğru iseler ortaklarını çağırsınlar.
Diyanet Vakfı:
Yoksa ortakları mı var onların? Sözlerinde doğru iseler, hadi getirsinler ortaklarını!
Erhan Aktaş:
Yoksa ortakları mı var? Eğer doğru söylüyorlarsa ortaklarını getirsinler!
Kral Fahd:
Yoksa ortakları mı var onların? Sözlerinde doğru iseler, hadi getirsinler ortaklarını!
Hasan Basri Çantay:
Yoksa ortakları da mı var onların? Öyleyse o ortaklarını da getirsinler, (iddialarında) doğrucu (adam) lar iseler.
Muhammed Esed:
Yoksa görüşlerini destekleyen bilge kişiler mi var? Peki, iddialarında samimi iseler kendilerini destekleyenleri göstersinler,
Gültekin Onan:
Yoksa onların ortakları mı var? Şu halde eğer doğru sözlü kimselerse, ortaklarını getirsinler.
Ali Fikri Yavuz:
Yoksa onların (bu sözde) ortakları mı var? Öyle ise, o ortaklarını da getirsinler, eğer (sözlerinde) doğru iseler.”
Portekizce:
Ou têm, acaso, parceiros (junto a Mim)? Que os apresentem, pois, se estiverem certos!
İsveççe:
Har de några som är med dem i detta, låt dem då kalla på dem, om de har talat sanning.
Farsça:
یا شریکانی [در ربوبیت خدا] دارند [که از آنان نزد خدا شفاعت کنند که در اجر و ثواب با مسلمانان یکسان شوند؟] پس اگر راستگویند، شریکانشان را [به میدان] آورند.
Kürtçe:
ئاخۆ ھاوبیریان ھەیە (لەم قسەیەدا) دەبا ھاوبیرەکانیان بھێنن ئەگەر ڕاست دەکەن
Özbekçe:
Ёки уларнинг шериклари бормикин, агар ростгўй бўлсалар, ўша шерикларини ҳам олиб келсинлар.
Malayca:
Atau adakah mereka mempunyai sekutu-sekutu (yang sefaham dengan mereka? Kalau ada) maka hendaklah mereka membawanya, jika betul mereka orang-orang yang benar.
Arnavutça:
Ose, a kanë ata bashkëpunëtorë në këtë. E, le t’i sjellin ata bashkëpunëtorët e tyre, nëse flasin të vërtetën.
Bulgarca:
Или имат съдружници? Да доведат своите съдружници - ако говорят истината -
Sırpça:
Или, имају ли они саучеснике?! Па нека саучеснике своје доведу, ако говоре истину!
Çekçe:
či zda mají společníky? Ať tedy přivedou své společníky - pravdu hovoří-li -
Urduca:
یا پھر اِن کے ٹھیرائے ہوئے کچھ شریک ہیں (جنہوں نے اِس کا ذمہ لیا ہو)؟ یہ بات ہے تو لائیں اپنے شریکوں کو اگر یہ سچے ہیں
Tacikçe:
Ё онҳоро шариконест? Агар рост мегӯянд, шарикони худро биёваранд.
Tatarca:
Әллә аларның Аллаһуга каршы сөйли торган Аллаһудан башка Аллалары бармы? Әгәр булса – китерсеннәр, дөрес сөйләүчеләрдән булсалар.
Endonezyaca:
Atau apakah mereka mempunyai sekutu-sekutu? Maka hendaklah mereka mendatangkan sekutu-sekutunya jika mereka adalah orang-orang yang benar.
Amharca:
ወይስ ለእነርሱ (በፍርዳቸው ተስማሚ) «ተጋሪዎች» አሏቸውን? እውነተኞችም እንደኾኑ «ተጋሪዎቻቸውን» ያምጡ፡፡
Tamilce:
(இவர்களின் கூற்றைப் போன்றே கூறுகின்ற) கூட்டாளிகள் (வேறு யாரும்) இவர்களுக்கு உண்டா? ஆக, அவர்கள் (தங்கள் கூற்றில்) உண்மையாளர்களாக இருந்தால் அவர்களின் (அந்த) கூட்டாளிகளை (தங்கள் சாட்சிகளாக நம்மிடம்) கொண்டு வரட்டும்.
Korece:
그들에게 신과 대등한 무리 의 동료가 있다는 거뇨 그들이 진 실이라면 그들의 무리들을 이르게 하라
Vietnamca:
Hoặc phải chăng các thần linh mà chúng tổ hợp (cùng với Allah đứng ra bảo đảm)? Nếu vậy, chúng hãy đưa những thần linh tổ hợp đó của chúng đến nếu chúng là những kẻ nói thật.
Ayet Linkleri: