Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

64

Sûredeki Ayet No: 

12

Ayet No: 

5211

Sayfa No: 

557

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

وَأَطِيعُوا اللَّهَ وَأَطِيعُوا الرَّسُولَ ۚ فَإِن تَوَلَّيْتُمْ فَإِنَّمَا عَلَىٰ رَسُولِنَا الْبَلَاغُ الْمُبِينُ

Çeviriyazı: 

veeṭî`ü-llâhe veeṭî`ü-rrasûl. fein tevelleytüm feinnemâ `alâ rasûline-lbelâgu-lmübîn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Allah'a itaat edin, Peygamber'e de itaat edin. Yüz çevirirseniz bilin ki, elçimize düşen apaçık bir duyurmadır.

Diyanet İşleri: 

Allah'a itaat edin; eğer bundan yüz çevirirseniz bilin ki Peygamberimize düşen apaçık tebliğdir.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Ve itaat edin Allah'a ve Peygambere; yüz çevirecek olursanız artık Peygamberimize düşen vazife, ancak apaçık tebliğden ibarettir.

Şaban Piriş: 

O halde Allah’a itaat edin, Rasûlüne itaat edin. Eğer yüz çevirseniz, elçimize düşen ancak açıkça tebliğ etmektir.

Edip Yüksel: 

ALLAH'a uyunuz, elçisine uyunuz. Yüz çevirirseniz, elçimizin görevi açıkça bildirmekten ibarettir.

Ali Bulaç: 

Allah'a itaat edin ve Resûle de itaat edin. Şayet yüz çevirecek olursanız, artık elçimiz üzerine düşen (yalnızca) apaçık bir tebliğ (gerçeği en yalın biçimde size iletme)dir.

Suat Yıldırım: 

Allah'a itaat edin, Resulüne itaat edin. Eğer yüz çevirirseniz bilin ki Elçimizin görevi sadece açık bir tebliğden ibarettir.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Ve Allah´a itaat ediniz ve Peygambere itaat ediniz. Eğer yüz çevirir iseniz, artık biliniz ki bizim Peygamberimizin üzerine teveccüh eden, şüphe yok ki apaçık tebliğden ibarettir.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Allah'a itaat edin, resule de itaat edin. Eğer yüz çevirirseniz resulümüze düşen, apaçık bir tebliğden başkası değildir.

Bekir Sadak: 

Goruleni gorulmeyeni bilendir, gucludur. Hakim´dir. *

İbni Kesir: 

Allah´a itaat edin, peygambere itaat edin. Şayet yüz çevirecek olursanız

Adem Uğur: 

Allah´a itaat edin, Peygamber´e de itaat edin. Yüz çevirirseniz bilin ki, elçimize düşen apaçık bir duyurmadır.

İskender Ali Mihr: 

Ve Allah´a itaat edin. Ve Resûl´e itaat edin. Eğer hâlâ yüz çevirirseniz, bundan sonra resûlümüzün üzerinde olan (sorumluluk), sadece apaçık tebliğdir.

Celal Yıldırım: 

Allah´a itaat edin, Peygambere itaat edin. Eğer yüzçevirirlerse. bizim Peygamberimize gereken sadece açık tebliğdir.

Tefhim ul Kuran: 

Allah´a itaat edin ve Resule de itaat edin. Şayet yüz çevirecek olursanız, artık elçimiz üzerine düşen (yalnızca) apaçık olan bir tebliğ (gerçeği en yalın biçimde size iletme)dir.

Fransızca: 

Obéissez à Allah et obéissez au Messager et si vous vous détournez... il n'incombe à Notre messager que de transmettre en claire (son message).

İspanyolca: 

¡Y obedeced a Alá, obedeced al Enviado! Si volvéis la espalda,... A Nuestro Enviado le incumbe sólo la transmisión clara.

İtalyanca: 

Obbedite dunque ad Allah e obbedite al Messaggero. Se poi volgerete le spalle, [sappiate che] al Nostro Messaggero [incombe] solo la trasmissione esplicita.

Almanca: 

Und gehorcht ALLAH und gehorcht dem Gesandten! Solltet ihr dann euch abwenden, so obliegt Unserem Gesandten nur das deutliche Verkünden.

Çince: 

你们当服从真主,当服从使者。如果你们违背命令,那末,我的使者,只负明白通知的责任。

Hollandaca: 

Gehoorzaamt dus God en gehoorzaamt den gezant; maar indien gij u afwendt, waarlijk, de plicht van onzen gezant is slechts, in het openbaar te prediken.

Rusça: 

Повинуйтесь Аллаху и повинуйтесь Посланнику. Если же вы отвернетесь, то ведь на Нашего Посланника возложена только ясная передача откровения.

Somalice: 

Eebe adeeca Rasuulkiisana adeeca, haddaadse jeedsataan (xaqa diidaan) waxaa Rasuulka saaran uun inuu si cad wax u gaargiiyo.

Swahilice: 

Na mt'iini Mwenyezi Mungu, na mt'iini Mtume. Mkigeuka, basi hakika juu ya Mtume wetu ni kufikisha (Ujumbe wake) kwa uwazi tu.

Uygurca: 

اﷲ قا ئىتائەت قىلىڭلار، پەيغەمبەرگە ئىتائەت قىلىڭلار، ئەگەر (پەيغەمبەرنىڭ دەۋىتىدىن) يۈز ئۆرۈسەڭلار (پەيغەمبەرگە زىيان يوق، ئۆزۈڭلارغا زىيان)، پەيغەمبىرىمىزنىڭ ۋەزىپىسى پەقەت (دەۋەتنى) روشەن تەبلىغ قىلىشتۇر

Japonca: 

それでアッラーに従え。また使徒に従え。仮令あなたがたが背き去っても,わが使徒の務めは,只明確に(啓示を)宣べ伝えることである。

Arapça (Ürdün): 

«وأطيعوا الله وأطيعوا الرسول فإن توليتم فإنما على رسولنا البلاغ المبين» البيَّن.

Hintçe: 

और ख़ुदा की इताअत करो और रसूल की इताअत करो फिर अगर तुमने मुँह फेरा तो हमारे रसूल पर सिर्फ पैग़ाम का वाज़ेए करके पहुँचा देना फर्ज़ है

Tayca: 

และจงเชื่อฟังปฏิบัติตามอัลลอฮฺและจงเชื่อฟังปฏิบัติตามอัลร่อซูล หากพวกเจ้าผินหลังกลับ (ไม่เชื่อฟัง) ดังนั้นหน้าที่ของร่อซูลของเราก็คือการเผยแผ่อันชัดแจ้ง

İbranice: 

שמעו בקול אלוהים ושמעו בקול השליח! אך אם תסובבו גב (תכפרו,) על שליחנו (תהיה האחריות) רק למסור לכם אזהרה בהירה (בנוגע ליום הדין)

Hırvatça: 

I pokoravajte se Allahu i Poslaniku Njegovu; a ako se okrenete, pa obaveza Našeg Poslanika je samo jasna obznana!

Rumence: 

Daţi ascultare lui Dumnezeu! Daţi ascultare Profetului! Să ştiţi, chiar dacă întoarceţi spatele, că asupra trimisului Nostru este doar înştiinţarea cea desluşită!

Transliteration: 

WaateeAAoo Allaha waateeAAoo alrrasoola fain tawallaytum fainnama AAala rasoolina albalaghu almubeenu

Türkçe: 

Allah'a itaat edin, resule de itaat edin. Eğer yüz çevirirseniz resulümüze düşen, apaçık bir tebliğden başkası değildir.

Sahih International: 

And obey Allah and obey the Messenger; but if you turn away - then upon Our Messenger is only [the duty of] clear notification.

İngilizce: 

So obey Allah, and obey His Messenger: but if ye turn back, the duty of Our Messenger is but to proclaim (the Message) clearly and openly.

Azerbaycanca: 

Allaha itaət edin, Onun Peyğəmbərinə itaət edin; hər kəs (itaətdən) üz döndərsə, (bilsin ki) Peyğəmbərimizin öhdəsinə düşən yalnız açıq-aşkar təbliğdir! (O heç kəsi zorla iman gətirməyə məcbur edən deyildir).

Süleyman Ateş: 

Allah'a ita'at edin, Elçiye ita'at edin. Eğer dönerseniz (bilin ki) Elçimize düşen, açıkça duyurmaktır.

Diyanet Vakfı: 

Allah'a itaat edin, Peygamber'e de itaat edin. Yüz çevirirseniz bilin ki, elçimize düşen apaçık bir duyurmadır.

Erhan Aktaş: 

Allah’a itaat edin, Resûl’e itaat edin.(1) Eğer yüz çevirirseniz, bilin ki Resûl’ümüze düşen yalnızca açıkça tebliğ etmektir.(2)

Kral Fahd: 

Allah'a itaat edin, Peygambere de itaat edin. Yüz çevirirseniz bilin ki, elçimize düşen apaçık bir duyurmadır.

Hasan Basri Çantay: 

Allaha itaat edin. Peygambere itaat edin. Eğer yüz çevirirseniz peygamberimizin üstüne düşen (vazîfe) ancak apaçık bir tebliğdir.

Muhammed Esed: 

Öyleyse Allah´a ve Elçi´ye itaat edin! Eğer yüz çevirip uzaklaşırsanız (bilin ki) Elçimiz´in görevi, yalnızca bu mesajı açık bir şekilde iletmektir.

Gültekin Onan: 

Tanrı´ya itaat edin ve Resüle de itaat edin. Şayet yüz çevirecek olursanız artık elçimiz üzerine düşen (yalnızca) apaçık bir tebliğ (gerçeği en yalın biçimde size iletme)dir.

Ali Fikri Yavuz: 

(İmandan sonra) Allah’a itaat edin

Portekizce: 

Obedecei, pois, a Deus e obedecei ao Mensageiro! Mas, se recusardes, sabei que ao Nosso Mensageiro somenteincumbe a proclamação lúcida da mensagem.

İsveççe: 

Lyd Gud och lyd Sändebudet! Om ni vänder honom ryggen [skall ni veta att] det bara åligger Vårt Sändebud att klart framföra det budskap [som anförtrotts åt honom].

Farsça: 

و از خدا اطاعت کنید و از پیامبر فرمان برید، و اگر روی برگردانید [بدانید که] بر عهده پیامبر فقط رساندن آشکار [پیام وحی] است.

Kürtçe: 

گوێڕایەڵی خوا وگوێڕایەڵی پێغەمبەر بکەن ئەوسا ئەگەر پشتان تێ کرد، جا ئەوەی لەسەر پێغەمبەری ئێمەیە تەنھا گەیاندنی ڕوون وئاشکرای (ئاینەکەیەتی)

Özbekçe: 

Аллоҳга итоат қилинг ва ҳамда Расулга итоат қилинг. Агар юз ўгириб кетсангиз, бас, Бизнинг Расулимизга очиқ-ойдин етказиш, холос.

Malayca: 

Dan taatlah kamu kepada Allah serta taatlah kepada Rasulullah; maka kalau kamu berpaling (enggan taat, kamulah yang akan menderita balasannya yang buruk), kerana sesungguhnya kewajipan Rasul Kami hanyalah menyampaikan (perintah- perintah) dengan jelas nyata.

Arnavutça: 

Përuluni Perëndisë dhe Profetit të Tij; e nëse shmangeni ju, Profeti Ynë ka të vetmen detyrë që t’ju shpjegojë qartë.

Bulgarca: 

И се покорявайте на Аллах, и се покорявайте на Пратеника! А ако се отвърнете, за Пратеника Ни е дълг само ясното послание.

Sırpça: 

И покоравајте се Аллаху и Његовом Посланику; а ако се окренете, па обавеза Нашег Посланика је само јасна обзнана!

Çekçe: 

Poslouchejte Boha a poslouchejte posla; však obrátíte-li se zády... tedy poslu Našemu přísluší jedině hlásání zjevné!

Urduca: 

اللہ کی اطاعت کرو اور رسول کی طاعت کرو لیکن اگر تم اطاعت سے منہ موڑتے ہو تو ہمارے رسول پر صاف صاف حق پہنچا دینے کے سوا کوئی ذمہ داری نہیں ہے

Tacikçe: 

Худоро итоъат кунед ва паёмбарро итоъат кунед. Пас агар шумо рӯй гардонед, бар фиристодаи Мо вазифае ғайри расонидани паёми ошкор нест.

Tatarca: 

Аллаһуга итагать итегез, вә расүлгә итагать итегез, аларның боерыкларын җиренә җиткереп үтәгез, әгәр карышсагыз, итагать итүдән баш тартсагыз, бит расүлебезнең бурычы фәкать сезгә Безнең хөкемнәребезне ирештермәк, ачык итеп аңлатмактыр.

Endonezyaca: 

Dan taatlah kepada Allah dan taatlah kepada Rasul-Nya, jika kamu berpaling sesungguhnya kewajiban Rasul Kami hanyalah menyampaikan (amanat Allah) dengan terang.

Amharca: 

አላህንም ተገዙ፤ መልክተኛውንም ታዘዙ፤ ብትዞሩም (መልክተኛውን አትጎዱም)፤ በመልክተኛውም ላይ ያለበት ግልጽ ማድረስ ብቻ ነው፡፡

Tamilce: 

அல்லாஹ்விற்கு கீழ்ப்படியுங்கள்! இன்னும், தூதருக்கு கீழ்ப்படியுங்கள்! ஆக, நீங்கள் புறக்கணித்து விலகினால் (நமது தூதருக்கு நஷ்டமில்லை. ஏனெனில்,) நமது தூதர் மீதுள்ள கடமை எல்லாம் (உங்களுக்கு அல்லாஹ்வின் கட்டளையை) தெளிவாக எடுத்துரைப்பதுதான்.

Korece: 

그러므로 하나님께 복종하고선지자께 순종하라 너희가 외면한 다 하여도 하나님의 선지자는 분 명한 메세지를 전하는 것 뿐이라

Vietnamca: 

Các ngươi hãy tuân lệnh Allah và tuân lệnh Sứ Giả (của Ngài). Nhưng nếu các ngươi quay đi thì (các ngươi hãy biết rằng) quả thật Sứ Giả của TA chỉ là một người truyền đạt lại một cách rõ ràng và công khai mà thôi.