Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

6

Sûredeki Ayet No: 

81

Ayet No: 

870

Sayfa No: 

137

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

وَكَيْفَ أَخَافُ مَا أَشْرَكْتُمْ وَلَا تَخَافُونَ أَنَّكُمْ أَشْرَكْتُم بِاللَّهِ مَا لَمْ يُنَزِّلْ بِهِ عَلَيْكُمْ سُلْطَانًا ۚ فَأَيُّ الْفَرِيقَيْنِ أَحَقُّ بِالْأَمْنِ ۖ إِن كُنتُمْ تَعْلَمُونَ

Çeviriyazı: 

vekeyfe eḫâfü mâ eşraktüm velâ teḫâfûne enneküm eşraktüm billâhi mâ lem yünezzil bihî `aleyküm sülṭânâ. feeyyü-lferîḳayni eḥaḳḳu bil'emn. in küntüm ta`lemûn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Hakkında hiçbir delil indirmediği halde, siz Allah'a ortak koşmaktan korkmuyorsunuz da, ben sizin ortak koştuklarınızdan nasıl korkarım? Eğer bilirseniz söyleyin, bu iki topluluktan hangisi güven içinde olmaya daha layıktır?

Diyanet İşleri: 

Allah'a koştuğunuz ortaklardan nasıl korkarım? Oysa siz, Allah'ın hakkında size bir delil indirmediği bir şeyi O'na ortak koşmaktan korkmuyorsunuz. İki taraftan hangisine güvenmek daha gereklidir, bir bilseniz.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Siz, hiçbir delile sahip olmadığınız halde o putları Allah'a eş tanımaktan korkmuyorken ben o eş tanıdıklarınızdan nasıl korkarım ki? Biliyorsanız söyleyin, bu iki taraftan hangisine, daha fazla inanılır, hangi taraf, daha ziyade emniyete hak kazanmıştır?

Şaban Piriş: 

Hem siz, Allah’ın hakkında hiçbir delil indirmediği şeyleri O’na şirk koşmaktan korkmazken, ben sizin ortak koştuğunuz şeylerden nasıl korkarım? Öyle ise iki taraftan hangisi güvende olmaya daha lâyıktır? Eğer biliyorsanız (haydi söyleyin!)

Edip Yüksel: 

ALLAH'ın kendileri hakkında size hiç bir delil vermediklerini O'na ortak koşmaktan korkmuyorsunuz da ben nasıl olur da sizin ortak koştuklarınızdan korkarım? Hangi taraf güvenliği daha çok hakketmektedir? Bir bilseniz!

Ali Bulaç: 

Hem siz, O’nun haklarında hiçbir delil indirmediği şeyleri Allah’a ortak koşmaktan korkmazken, ben nasıl sizin şirk koştuklarınızdan korkarım? Şu halde 'güvenlik içinde olmak bakımından' iki taraftan hangisi daha hak sahibidir? Eğer bilebilirseniz.

Suat Yıldırım: 

“Hem siz, Allah'ın size tanrı oldukları hakkında hiçbir delil indirmediği şeyleri O’na ortak saymaktan korkmuyorsunuz da, nasıl ben sizin O’na ortak koştuğunuz şeylerden korkarım?”Şimdi biliyorsanız söyleyin, bu iki taraftan hangisi korkudan emin olmakta haklıdır?” [53,23; 42,21]

Ömer Nasuhi Bilmen: 

«Ve nasıl olur da sizin şerik koştuklarınızdan korkarım. Halbuki siz Allah Teâlâ´ya (haklarında sizin üzerinize hiç bir bürhan indirmemiş olduğu şeyleri) şerik koşuyorsunuz da, korkmuyorsunuz! Artık korkudan emin olmaya bu iki tâifeden hangisi daha haklıdır? Eğer siz bilir kimseler iseniz (söyleyin bakalım ).»

Yaşar Nuri Öztürk: 

Hem siz, hakkında size hiçbir kanıt indirmediği şeyleri Allah'a ortak koştuğunuz halde korkmuyorsunuz da ben, ortak tuttuğunuz şeylerden nasıl korkarım! Şimdi, eğer biliyorsanız, iki gruptan hangisi güvende olmaya/güvenilmeye daha layıktır?

Bekir Sadak: 

6:84

İbni Kesir: 

Hem siz

Adem Uğur: 

&quot

İskender Ali Mihr: 

Ve size hakkında bir delil (sultan) indirilmeyen şeylerle ona şirk koşmaktan, siz korkmadığınız halde, ben sizin ortak koştuğunuz şeylerden (putlardan) nasıl korkarım. Şâyet biliyorsanız, artık iki gruptan hangisi emniyette olmayı daha çok hakediyor?

Celal Yıldırım: 

Ortak koştuğunuz şeylerden nasıl korkarım ki, üzerinize hakkında hiçbir kanıt ve belge indirmediği şeyleri O´na ortak koşmaktan korkmuyorsunuz ! O halde eğer biliyorsanız (söyleyin), iki taraftan hangisi güvenilmeğe daha haklıdır ?

Tefhim ul Kuran: 

«Hem size, O´nun kendileri hakkında hiç bir ispatlayıcı delil indirmediği şeyleri Allah´a ortak koşmaktan siz korkmuyorken, ben nasıl sizin şirk koştuklarınızdan korkarım? Şu halde ´güvenlik içinde olmak bakımından´ iki taraftan hangisi daha hak sahibidir? Eğer bilebilirseniz.»

Fransızca: 

Et comment aurais-je peur des associés que vous Lui donnez, alors que vous n'avez pas eu peur d'associer à Allah des choses pour lesquelles Il ne vous a fait descendre aucune preuve ? Lequel donc des deux partis a le plus droit à la sécurité ? (Dites-le) si vous savez.

İspanyolca: 

¿Cómo voy a temer lo que Le habéis asociado si vosotros no teméis asociar a Alá algo para lo que Él no os ha conferido autoridad? ¿Cuál, pues, de las dos partes tiene más derecho a seguridad? Si es que lo sabéis...».

İtalyanca: 

Come potrei temere i soci che Gli attribuite, quando voi non temete di associare ad Allah coloro riguardo ai quali non vi ha fatto scendere nessuna autorità? Quale dei due partiti è più nel giusto,

Almanca: 

Und wie kann ich mich vor dem fürchten, was ihr mit Schirk verehrt, während ihr nicht fürchtet, daß ihr neben ALLAH das an Schirk betreibt, wozu ER euch niemals eine Bestätigung hinabsandte?! Also welche von beiden Gruppen ist mehr berechtigt, sich sicher zu fühlen, solltet ihr es wissen?

Çince: 

你们把真主和他所未证实的(偶像)去配他,还无所畏惧,我怎么会畏惧你们所用来配主的(偶像)呢!如果你们有知识,那末,我们这两伙人,究竟是那一伙更应当不畏惧呢?

Hollandaca: 

En hoe zou ik vreezen, wat zij, naast God plaatsen, naardien gij niet vreest goden naast hem te plaatsen, zonder dat God u daartoe eenige macht heeft gegeven? Zeg: welke der beide partijen is de zekerste, indien gij het verstaat?

Rusça: 

Как я могу бояться тех, кого вы приобщаете в сотоварищи, если вы не боитесь приобщать в сотоварищи к Аллаху тех, о ком Он не ниспослал вам никакого доказательства? Какая же из двух групп имеет больше оснований чувствовать себя в безопасности, если вы только знаете?"

Somalice: 

Sideen uga Cabsan waxaad la Wadaajiseen, idinkuna aydaan ka Cabsanayn inaad la Wadaajiseen Eebe wuxuusan u soo Dejinen Xujo, ee Labada Kooxood (Muslimka iyo Gaalada) koodee mudan Nabdagalyo Haddaad wax Ogtihiin.

Swahilice: 

Na vipi nivikhofu hivyo mnavyo vishirikisha, hali nyinyi hamkhofu kuwa nyinyi mmemshirikisha Mwenyezi Mungu na kitu ambacho hakukiteremshia uthibitisho. Basi kundi gani katika mawili haya lina haki zaidi kupata amani, kama nyinyi mnajua?

Uygurca: 

اﷲ نىڭ شېرىكى بولۇش ھەققىدە اﷲ سىلەرگە ھېچقانداق دەلىل چۈشۈرمىگەن بۇتلارنى اﷲ قا شېرىك كەلتۈرۈشتىن قورقمايۋاتساڭلار، سىلەرنىڭ شېرىك كەلتۈرگەن بۇتلىرىڭلاردىن مەن قانداقمۇ قورقاتتىم! ئەگەر سىلەر بىلسەڭلار (ئېيتىڭلارچۇ)، بىز بۇ ئىككى گۇرۇھ ئادەمدىن زادى قايسىمىز ئەڭ قورقماسلىققا تېگىشلىك»

Japonca: 

わたしがどうして,あなたがたの崇拝するものを畏れようか。かれが何の権能も授けられないものを,あなたがたは恐れずにアッラーに並べて崇めているではないか。それで両群(一神教と多神教)のどちらが,もっと平安を得るに値するのか。あなたがたがもし知っているなら(答えなさい)。

Arapça (Ürdün): 

«وكيف أخاف ما أشركتم» بالله وهي لا تضر ولا تنفع «ولا تخافونَ» أنتم من الله «أنكم أشركتم بالله» في العبادة «ما لم ينزِّل به» بعبادته «عليكم سلطانا» حجة وبرهانا وهو القادر على كل شيء «فأي الفريقيْن أحق بالأمن» أنحن أم أنتم «إن كنتم تعلمون» مَن الحق به: أي وهو نحن فاتبعوه، قال تعالى.

Hintçe: 

और जिन्हें तुम ख़ुदा का शरीक बताते हो मै उन से क्यों डरुँ जब तुम इस बात से नहीं डरते कि तुमने ख़ुदा का शरीक ऐसी चीज़ों को बनाया है जिनकी ख़ुदा ने कोई सनद तुम पर नहीं नाज़िल की फिर अगर तुम जानते हो तो (भला बताओ तो सही कि) हम दोनों फरीक़ (गिरोह) में अमन क़ायम रखने का ज्यादा हक़दार कौन है

Tayca: 

และอย่างไรเล่าที่ฉันจะกลัวสิ่งที่พวกท่านให้มีภาคีขึ้น โดยที่พวกท่านไม่กลัวที่พวกท่านได้ให้มีภาคีแก่อัลลอฮ์ซึ่งสิ่งที่พระองค์มิได้ทรงให้มีหลักฐานใด ๆ ลงมาแก่พวกเจ้าในสิ่งนั้น แล้วฝ่ายใดเล่าในสองฝ่ายนั้น เป็นฝ่ายที่สมควรต่อความปลอดภัย ยิ่งกว่าหากพวกท่านรู้

İbranice: 

ואיך אני אפחד ממה שאתם משתפים (עם אלוהים,) ואינכם מפחדים שאתם משתפים עם אלוהים, אשר הוא לא הוריד אליכם כל סמכות או אישור. לכן, איזה משני הצדדים בעל זכות יתר לביטחון, האם יודעים אתם

Hırvatça: 

A kako bih se bojao onih koje Njemu pridružujete, kada se vi ne bojite što Allahu u obožavanju pridružujete one za koje vam On nije nikakav dokaz spustio? Pa koji od dva tabora više sigurnost zaslužuje, ako vi znate?

Rumence: 

Cum să mă tem eu de cei pe care voi I-i alăturaţi, de vreme ce vouă nu vă este frică să I-i alăturaţi lui Dumnezeu, fără ca El să vă fi pogorât vouă vreo împuternicire întru aceasta? Care din cele două parţi este mai trainică? O, de-aţi înţelege!...”

Transliteration: 

Wakayfa akhafu ma ashraktum wala takhafoona annakum ashraktum biAllahi ma lam yunazzil bihi AAalaykum sultanan faayyu alfareeqayni ahaqqu bialamni in kuntum taAAlamoona

Türkçe: 

"Hem siz, hakkında size hiçbir kanıt indirmediği şeyleri Allah'a ortak koştuğunuz halde korkmuyorsunuz da ben, ortak tuttuğunuz şeylerden nasıl korkarım!" Şimdi, eğer biliyorsanız, iki gruptan hangisi güvende olmaya/güvenilmeye daha layıktır?

Sahih International: 

And how should I fear what you associate while you do not fear that you have associated with Allah that for which He has not sent down to you any authority? So which of the two parties has more right to security, if you should know?

İngilizce: 

How should I fear (the beings) ye associate with Allah, when ye fear not to give partners to Allah without any warrant having been given to you? Which of (us) two parties hath more right to security? (tell me) if ye know.

Azerbaycanca: 

Allahın sizə (ibadət edilməsi barədə) heç bir dəlil endirmədiyi bütləri Ona şərik qoşmaqdan qorxmadığınız halda, mən niyə sizin qoşduğunuz şəriklərdən qorxmalıyam? Əgər bilirsinizsə, (deyin görək) bu iki dəstədən hansı (qiyamət əzabından) əmin olmağa daha layiqdir?

Süleyman Ateş: 

Hem siz, Allah'ın size, (tanrı oldukları) hakkında hiçbir delil indirmediği şeyleri, O'na ortak koşmaktan korkmuyorsunuz da ben nasıl sizin (O'na) ortak kuştuğunuz şeylerden korkarım? Şimdi biliyorsanız (söyleyin), iki topluluktan hangisi (tek Allah'a inananlar mı, yoksa Allah'a ortak koşanlar mı) güvende olmağa daha layıktır?

Diyanet Vakfı: 

Siz, Allah'ın size haklarında hiçbir hüküm indirmediği şeyleri O'na ortak koşmaktan korkmazken, ben sizin ortak koştuğunuz şeylerden nasıl korkarım! Şimdi biliyorsanız (söyleyin), iki guruptan hangisi güvende olmaya daha layıktır?"

Erhan Aktaş: 

“Siz, Allah’ın size, hakkında hiçbir yetki(1) vermediği şeyleri O’na ortak koşmaktan korkmazken, ben nasıl olur da sizin ortak koştuklarınızdan korkarım? Bu iki taraftan hangisi emin olmaya daha layıktır? Keşke bilseydiniz!”

Kral Fahd: 

Siz, Allah'ın size haklarında hiçbir hüküm indirmediği şeyleri O'na ortak koşmaktan korkmazken, ben sizin ortak koştuğunuz şeylerden nasıl korkarım! Şimdi biliyorsanız (söyleyin), iki gruptan hangisi güvende olmaya daha lâyıktır?»

Hasan Basri Çantay: 

«Hem Allahın size (haklarında) hiç bir delîl ve bürhan indirmediği şeyleri siz (Ona) eş tanıdığınızdan korkmazken ben eş tutduğunuz o nesnelerden nasıl korkarım? Şimdi biliyorsanız (söyleyin) iki zümreden hangisi (korkudan) emîn olmıya daha lâyıkdır?»

Muhammed Esed: 

Allahtan başka taptıklarınızdan neden korkayım, Allah size yüce katından hakkında hiçbir şey indirmemişken Ondan başka varlıklara ilahlık yakıştırmaktan korkmuyorsanız? O halde (söyleyin bana,) eğer (cevabını) biliyorsanız: İki taraftan hangisi kendini daha emin hissedebilir?

Gültekin Onan: 

&quot

Ali Fikri Yavuz: 

Hem Allah’ın, size, haklarında hiç bir delil indirmediği şeyleri (putları) siz kendisine eş tanıdığınızdan korkmazken, ben, o eş tanıdığınız putlardan nasıl korkarım? Şu halde korkudan emin olmağa hangi taraf daha lâyıktır? Eğer biliyorsanız.

Portekizce: 

E como hei de temer o que idolatrais, uma vez que vós não temeis atribuir parceiros a Deus, sem que Ele vos tenhaconcedido autoridade para isso? Qual dos dois partidos é mais digno de confiança? Dizei-o, se o sabeis.

İsveççe: 

Hur skulle jag kunna frukta de [gudabilder] som ni tillber vid sidan av Gud? Och ni har inte tvekat att sätta medgudar vid Hans sida, vilket Han inte har gett Sitt tillstånd till! [Säg nu] vilken av [våra] två grupper som har rätt att känna sig trygg - om ni vet det.

Farsça: 

چگونه از آنچه شما شریک او قرار داده اید بترسم؟! در حالی که خود شما از اینکه چیزی را شریک خدا گرفته اید که خدا هیچ دلیلی بر حقّانیّت آن بر شما نازل نکرده نمی ترسید، اگر حقایق را می دانید [بگویید] کدام یک از دو گروه [خداپرستان و مشرکان] به ایمنی [از عذاب خدا] سزاوارترند؟

Kürtçe: 

وە من چۆن دەترسم لەو بتانەی کە ئێوە کردووتانە بەھاوبەش بۆ خوا کەئێوە ناترسن بێگومان بتانێکتان کردۆتە ھاوبەش بۆ خوا کە ھیچ بەڵگەیەک نەنێرراوە بۆتان (کە ئەوان بپەرستن) دەی کەواتەکام لەم دوو دەستەیە شایستە ترە بە نەترسان (و ئارامی) ئەگەر ئێوە ھیچ دەزانن

Özbekçe: 

Қандай қилиб мен сиз ширк келтирган нарсадан қўрқай. Ҳолбуки, сиз ўзингизга ҳеч ҳужжат туширмаган нарсани Аллоҳга ширк келтириб туриб қўрқмайсиз-у? Агар билсангиз, айтинг-чи, қайси гуруҳ хотиржам бўлишга ҳақлироқ?!» деди. (Оддий мантиқ айтиб турибди. Сизлар худодан қўрқмай, ҳеч қандай ҳужжат-далилсиз, ўзингиздан-ўзингиз баъзи нарсаларни унга шерик қилиб олдингиз ва яна қўрқмай юрибсиз. Сиз шундай қилганингиздан кейин, ҳақиқий Аллоҳга иймон келтириб туриб, нима учун мен сизларнинг сохта худоларингиздан қўрқай?!)

Malayca: 

"Dan bagaimanakah aku hendak takutkan apa yang kamu sekutukan dengan Allah itu (yang tidak dapat mendatangkan sesuatu bahaya), padahal kamu tidak takut bahawa kamu telah sekutukan Allah dengan sesuatu yang Allah tidak menurunkan sebarang keterangan kepada kamu mengenainya? Maka yang manakah di antara dua puak itu yang lebih berhak mendapat keamanan (dari bahaya), jika betul kamu mengetahui?"

Arnavutça: 

E, si të frikësohem unë prej putash tuaja, me të cilët ju i bëni shoq Perëndisë; e ju nuk frikësoheni nga ajoqë i bëni shoq Perëndisë, pa iu zbritur kurrfarë argumenti. Prandaj, kush prej këtyre dy grupeve meriton të jetë i sigurt, nëse dini ju?

Bulgarca: 

И как да се страхувам от онова, с което Го съдружавате, щом вие не се страхувате, че съдружавате Аллах с онова, за което не ви е низпослал довод? Коя от двете групи заслужава повече сигурност, ако знаете?”

Sırpça: 

А како бих се бојао оних које Њему придружујете, када се ви не бојите што Аллаху у обожавању придружујете оне за које вам Он није никакав доказ спустио? Па који од два табора више сигурност заслужује, ако ви знате?

Çekçe: 

Jak bych se bál toho, co k Němu přidružujete, když vy sami se nebojíte přidružovat k Bohu to, k čemu vám On neseslal žádné oprávnění? Která z obou těchto stran má větší nárok na bezpečí, odpovězte, víte-li!

Urduca: 

اور آخر میں تمہارے ٹھیرائے ہوئے شریکوں سے کیسے ڈروں جبکہ تم اللہ کے ساتھ ان چیزوں کو خدائی میں شریک بناتے ہوئے نہیں ڈرتے جن کے لیے اس نے تم پر کوئی سند نازل نہیں کی ہے؟ ہم دونوں فریقوں میں سے کون زیادہ بے خوفی و اطمینان کا مستحق ہے؟ بتاؤ اگر تم کچھ علم رکھتے ہو

Tacikçe: 

Чаро аз он чизе, ки шарики Худояш сохтаед, битарсам, дар ҳоле ки шумо чизҳоеро, ки ҳеҷ далеле дар бораи онҳо нозил накардааст, мепарастед ва биме ба дил роҳ намедиҳед? Агар медонед, бигӯед, ки кадом як аз ин ду гурӯҳ ба эминӣ сазовортаранд?»

Tatarca: 

Ибраһим әйтте: "Аллаһуга тиңләштергән сынымнарыгыздан мин ничек куркыйм? Ә сез исә һичнәрсәгә ярамаган сынымнарыгызны Аллаһуга тиңдәш кыласыз да Аллаһудан һич курыкмыйсыз, бит Аллаһ сынымнарны Илаһә урнына тотарга ярый дип хәбәр иңдергәне юк. Ике фирканың кайсысы Аллаһ ґәзабыннан имин булырга хаклырак? Ягъни Коръән юлыннан баручы хак мөэминнәр Аллаһ ґәзабыннан имин булырлармы? Яки Коръән юлын күрмәүче мөшрикләрме имин булыр? Белсәгез әйтегез!

Endonezyaca: 

Bagaimana aku takut kepada sembahan-sembahan yang kamu persekutukan (dengan Allah), padahal kamu tidak mempersekutukan Allah dengan sembahan-sembahan yang Allah sendiri tidak menurunkan hujjah kepadamu untuk mempersekutukan-Nya. Maka manakah di antara dua golongan itu yang lebih berhak memperoleh keamanan (dari malapetaka), jika kamu mengetahui?

Amharca: 

«በእናንተ ላይ በእርሱ ማስረጃን ያላወረደበትን እናንተ ማጋራታችሁን የማትፈሩ ስትኾኑ የምታጋሩትን (ጣዖታት) እንዴት እፈራለሁ! የምታውቁም ብትኾኑ ከሁለቱ ክፍሎች በጸጥታ ይበልጥ ተገቢው ማንኛው ነው» (አለ)፡፡

Tamilce: 

“இன்னும், நீங்கள் இணைவைத்தவற்றை எவ்வாறு நான் பயப்படுவேன். உங்களுக்கு அவன் எதற்கு ஆதாரத்தை இறக்கவில்லையோ அதை நிச்சயமாக நீங்கள் அல்லாஹ்விற்கு இணையாக்கியதைப் பற்றி நீங்கள் பயப்படுவதில்லை. ஆகவே, இரு பிரிவினரில் (இறைவனின் கோபத்திலிருந்து) பாதுகாப்புப்பெற மிகத் தகுதியுடையவர் யார்? நீங்கள் அறிந்தவர்களாக இருந்தால் (பதில் கூறுங்கள்).”

Korece: 

너희가 하나님께 비유하여 숭배하는 우상을 내가 어떻게 두 려워 하겠느뇨 하나님께서는 아무런 권능도 부여하지 아니하였으매너희는 하나님을 다른 우상과 비 유함을 두려워 하지 않느뇨 어느 쪽이 안전하느뇨 너희가 알고 있 다면 내게 말하라 하니

Vietnamca: 

“Tại sao Ta lại phải sợ những thứ mà các người tổ hợp (với Allah) trong khi các người không sợ việc các người đã tổ hợp với Allah những thứ mà Ngài đã không cho các người bất cứ thẩm quyền nào? Cho nên, trong hai nhóm, nhóm nào xứng đáng được an toàn (khỏi sự trừng phạt của Allah) nếu các người (thật sự) biết rõ?”