Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

6

Sûredeki Ayet No: 

73

Ayet No: 

862

Sayfa No: 

136

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

وَهُوَ الَّذِي خَلَقَ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضَ بِالْحَقِّ ۖ وَيَوْمَ يَقُولُ كُن فَيَكُونُ ۚ قَوْلُهُ الْحَقُّ ۚ وَلَهُ الْمُلْكُ يَوْمَ يُنفَخُ فِي الصُّورِ ۚ عَالِمُ الْغَيْبِ وَالشَّهَادَةِ ۚ وَهُوَ الْحَكِيمُ الْخَبِيرُ

Çeviriyazı: 

vehüve-lleẕî ḫaleḳa-ssemâvâti vel'arḍa bilḥaḳḳ. veyevme yeḳûlü kün feyekûn. ḳavlühü-lḥaḳḳ. velehü-lmülkü yevme yünfeḫu fi-ṣṣûr. `âlimü-lgaybi veşşehâdeh. vehüve-lḥakîmü-lḫabîr.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Gökleri ve yeri, yerli yerince yaratan O'dur. Bir şeye "ol" dediği gün hemen oluverir. O'nun sözü haktır. "Sûr"a üfürüldüğü gün de mülk ancak O'nundur. O, gizliyi ve açığı bilendir. O, hikmet sahibi, her şeyden haberdardır.

Diyanet İşleri: 

Gökleri ve yeri gerçekle yaratan O'dur ki "Ol" dediği gün (an) hemen olur; sözü gerçektir. Sura üfleneceği gün hükümranlık O'nundur. Görülmeyeni de görüleni de bilir. O Hakim'dir, haberdardır.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Öyle bir Tanrıdır ki gökleri ve yeryüzünü, boş yere değil, hikmetiyle ve gerçek olarak yarattı. Ol dediği gün her şey oluverir. Sözü gerçektir ve surun üfürüldüğü gün saltanat ve tasarruf onundur, odur gizliyi de bilen, açıkta olanı da ve odur hüküm ve hikmet sahibi, her şeyden haberdar olan.

Şaban Piriş: 

Gökleri ve yeri hak ile yaratan O’dur. “Ol!” dediği gün oluverir. Sözü haktır, sûra üflendiği gün de mülk O’nundur. Gizliyi de görüneni de bilendir. Hüküm ve hikmet sahibidir. her şeyden haberdardır.

Edip Yüksel: 

O'dur gökleri ve yeri yaratan. "Ol," dediği gün hemen oluverir. Sözü mutlak doğrudur. Boruya üfürüldüğü gün egemenlik tümüyle O'nundur. Gizliyi ve açığı Bilendir. Bilgedir, herşeyden Haberdardır.

Ali Bulaç: 

O, gökleri ve yeri hak olarak yaratandır. O'nun "ol" dediği gün (herşey) oluverir, O'nun sözü haktır. Sur'a üfürüldüğü gün, mülk O'nundur. O, gaybı ve müşahede edilebileni bilendir. O, hüküm ve hikmet sahibi olandır, haberdar olandır.

Suat Yıldırım: 

Gökleri ve yeri hak ve hikmet'le yaratan O’dur. O “ol” dediği zaman her şey oluverir. Sözü haktır. Sûra üfleneceği gün de hakimiyet O’nundur.Görünmeyeni de, görüneni de, olmuşu da, olacağı da O bilir. O, hakîm ve habîrdir (tam hüküm ve hikmet sahibi ve her şeyden hakkıyla haberdardır). [2,117; 18,99; 20,102; 40,16; 25, 26] {KM, Çıkış 19,16; Yoel 2,1; Vahiy 8,9; 11,15; I Korintos 15,52}

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Ve O, o Zât-ı Kibriyâ´dır ki, gökleri ve yeri hakkıyla yaratmıştır. Ve O´nun «Ol!» diyeceği gün (herşey) hemen oluverir, kelâmı haktır ve sûra üfürüleceği gün mülk O´nundur. Gaip olanı da müşahede olanı da bilendir. O hakîmdir, habîrdir.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Gökleri ve yeri hak olarak yaratan da O'dur. "Ol!" dediği gün, hemen oluverir. Sözü haktır O'nun. Sûra üfleneceği gün de mülk/yönetim O'nundur. Âlim'dir, görünmeyeni de görüneni de bilen O'dur. O'dur Hakîm, O'dur Habîr.

Bekir Sadak: 

Gunesi dogarken gorunce «iste bu benim Rabbim, bu daha buyuk» dedi

İbni Kesir: 

O´dur, gökleri ve yeri hak ile yaratan. O´nun

Adem Uğur: 

O, gökleri ve yeri hak (ve hikmet) ile yaratandır. &quot

İskender Ali Mihr: 

Ve semaları ve arzı (yeryüzünü) hak ile yaratan O´dur. Ve “Ol!” dediği gün (herşey) olur. O´nun sözü haktır, mülk O´nundur. O gün sur´a üfürülür (sur´a üfürüldüğü gün hükümranlık O´nundur). Bilineni (görüneni) ve bilinmeyeni (gaybı) bilen O´dur. Ve O, hüküm sahibidir, haberdar olandır.

Celal Yıldırım: 

O ki, gökleri ve yeri hak ile yarattı. «Ol!» dediği gün oluverir. O´nun sözü haktır. Sûr üfrüleceği gün de mülk (saltanat ve hüküm) O´nundur. Görülmeyeni de, görüleni de (olmuş, olacağı da) O bilir. O, hikmet sahibidir ve (her şeyden) haberlidir.

Tefhim ul Kuran: 

O, gökleri ve yeri hak olarak yaratandır. O´nun «ol» deyiverdiği gün (her şey) oluverir, O´nun sözü haktır. Sur´a üfürüldüğü gün, mülk O´nundur. O, gaybı da müşahede edebileni de bilendir. O, hüküm ve hikmet sahibi olandır, haberdar olandır.

Fransızca: 

Et c'est Lui qui a créé les cieux et la terre, en toute vérité. Et le jour où Il dit : "Sois ! " Cela est , Sa parole est la vérité. A Lui, [seul,] la royauté, le jour où l'on soufflera dans la Trompe. C'est Lui le Connaisseur de ce qui est voilé et de ce qui est manifeste. Et c'est Lui le Sage et le Parfaitement Connaisseur.

İspanyolca: 

Es Él Quien ha creado con un fin los cielos y la tierra. El día que dice: «¡Sé!», es. Su palabra es la Verdad. Suyo será el dominio el día que se toque la trompeta. El Conocedor de lo oculto y de lo patente. Él es el Sabio, el Bien Informado.

İtalyanca: 

Egli è Colui che ha creato i cieli e la terra secondo verità. Nel giorno in cui dice: "Sii!", è l'essere. La Sua parola è verità. A Lui [solo] apparterrà la sovranità nel Giorno in cui sarà soffiato nella Tromba. Egli è il Conoscitore del palese e dell'invisibile, Egli è il Saggio, il Ben Informato.

Almanca: 

Und ER ist Derjenige, Der die Himmel und die Erde in Gesetzmäßigkeit erschuf. Und an jenem Tag, wenn ER sagt: "Sei!" und es ist, ist Sein Wort die Wahrheit. Und nur Ihm gehört die Herrschaft an jenem Tag, wenn in As-sur geblasen wird. ER ist Der Allwissende über das Verborgene und das Sichtbare. Und ER ist Der Allweise, Der Allkundige.

Çince: 

他就是本真理而创造天地的。在那日,他说'有',世界就有了。他的话就是真理。吹号角之日,国权只是他的。他知道幽明,他是至睿的,是彻知的。

Hollandaca: 

Hij is het, die de hemelen en de aarde in waarheid heeft geschapen; en wanneer hij tot een ding zegt: wees! dan is het. Zijn woord is de waarheid; hem zal het koninkrijk zijn op den dag, waarop de trompet zal klinken: Hij kent wat geheim of openbaar is; Hij is de wijze, de alwetende.

Rusça: 

Он - Тот, Кто сотворил небеса и землю во истине. В тот день Он скажет: "Будь!" - и это сбудется. Его Слово является истиной. Ему одному будет принадлежать власть в тот день, когда подуют в Рог. Он знает сокровенное и явное, Он - Мудрый, Ведающий.

Somalice: 

Waana kan Eebe u Abuuray Samooyinka iyo Dhulka Xaq Maalinta uu Dhihi Ahow wuu ahaan (waxaasu) Hadalkiisu waa Xaq, wuxuuna Leeyahay Xukunka Maalinta la Afuufi Suurka, waana Ogyahay wax Maqan (la arkayn) iyo waxa Joogaba, waana Falsame Xeel Dheer.

Swahilice: 

Naye ndiye aliye ziumba mbingu na ardhi kwa Haki. Na anaposema: Kuwa! Basi huwa. Kauli yake ni Haki. Na ufalme wote ni wake Siku litapo pulizwa barugumu, Mjuzi wa yaliyo fichikana na yanayo onekana. Naye ndiye Mwenye hikima na Mwenye khabari.

Uygurca: 

اﷲ ئاسمانلارنى، زېمىننى ھېكمەت بىلەن ياراتتى، اﷲ (بىرەر شەيئىگە) «ۋۇجۇدقا كەل» دېسە (دەرھال) ۋۇجۇدقا كېلىدىغان كۈندىكى (يەنى قىيامەت كۈنىدىكى) ئازابتىن قورقۇڭلار. اﷲ نىڭ سۆزى ھەقتۇر، سۇر چېلىنىدىغان كۈندىكى (يەنى قىيامەت كۈنىدىكى) پادىشاھلىق اﷲ قا خاستۇر، اﷲ يوشۇرۇن ۋە ئاشكارا نەرسىلەرنى بىلگۈچىدۇر، اﷲ ھېكمەت بىلەن ئىش قىلغۇچىدۇر، (بەندىلىرىنىڭ ئەھۋالىدىن) خەۋەرداردۇر

Japonca: 

またかれこそは真理をもって,天と地を創造された方であられる。その日は,かれが「有れ」と仰せになれば,即ち有るのである。かれの言葉は真実である。ラッパが吹かれる日,大権はかれに属する。かれは幽玄界も現象界をも知っておられる。かれは英明にして凡てに通暁しておられる。

Arapça (Ürdün): 

«وهو الذي خلق السماوات والأرض بالحق» أي محقا «و» اذكر «يوم يقول» للشيء «كن فيكون» هو يوم القيامة يقول للخلق قوموا «قولُه الحق» الصدق الواقع لا محالة «وله الملك يوم ينفخ في الصور» القرن النفخة الثانية من إسرافيل لا ملك فيه لغيره (لمن الملك اليوم؟ لله) «عالُم الغيب والشهادة» ما غاب وما شوهد «وهو الحكيم» في خلقه «الخبير» بباطن الأشياء كظاهرها.

Hintçe: 

उसका क़ौल सच्चा है और जिस दिन सूर फूंका जाएगा (उस दिन) ख़ास उसी की बादशाहत होगी (वही) ग़ायब हाज़िर (सब) का जानने वाला है और वही दाना वाक़िफकार है

Tayca: 

และพระองค์คือ ผู้ที่ทรงสร้างบรรดาชั้นฟ้า และแผ่นดินด้วยความจริง และวันที่ พระองค์ตรัสว่า เจ้าจงเป็นขึ้น แล้วมันก็จะเป็นขึ้น พระดำรัสของพระองค์คือความจริง และอำนาจทั้งหลายนั้นเป็นของพระองค์ ในวันที่จะถูกเป่าเข้าไปในแตร พระผู้ทรงรอบรู้ในสิ่งเร้นลับ และในสิ่งเปิดเผย และพระองค์คือผู้ทรงปรีชาญาณ ผู้ทรงรอบรู้อย่างละเอียดถี่ถ้วน

İbranice: 

והוא אשר ברא את השמים ואת הארץ באמת. ביום אשר אמר 'היה,'! והכל נהיה, כל אמרותיו אמת. ולו המלכות ביום אשר ייתקע בשופר. יודע הנסתר והנגלה, והוא החכם הבקי

Hırvatça: 

i On je Taj Koji je nebesa i Zemlju s Istinom stvorio. Čim On za nešto rekne: "Budi!" - ono biva; riječ Njegova je Istina; samo će On imati vlast na Dan kada se u rog puhne; On zna ono što je čulima nedokučivo i ono što je pojavno; On je Mudri i Onaj Koji sve u potpunosti zna."

Rumence: 

El este Cel ce, întru Adevăr, a creat cerurile şi pământul. În Ziua când spune: “Fie!”, atunci este. Spusa lui este Adevărul. A Lui este împărăţia în ziua când se va sufla în trâmbiţă. El cunoaşte tăinuitul şi mărturisitul. El este Înţeleptul, Cunoscător

Transliteration: 

Wahuwa allathee khalaqa alssamawati waalarda bialhaqqi wayawma yaqoolu kun fayakoonu qawluhu alhaqqu walahu almulku yawma yunfakhu fee alssoori AAalimu alghaybi waalshshahadati wahuwa alhakeemu alkhabeeru

Türkçe: 

Gökleri ve yeri hak olarak yaratan da O'dur. "Ol!" dediği gün, hemen oluverir. Sözü haktır O'nun. Sûra üfleneceği gün de mülk/yönetim O'nundur. Âlim'dir, görünmeyeni de görüneni de bilen O'dur. O'dur Hakîm, O'dur Habîr.

Sahih International: 

And it is He who created the heavens and earth in truth. And the day He says, "Be," and it is, His word is the truth. And His is the dominion [on] the Day the Horn is blown. [He is] Knower of the unseen and the witnessed; and He is the Wise, the Acquainted.

İngilizce: 

It is He who created the heavens and the earth in true (proportions): the day He saith, "Be," behold! it is. His word is the truth. His will be the dominion the day the trumpet will be blown. He knoweth the unseen as well as that which is open. For He is the Wise, well acquainted (with all things).

Azerbaycanca: 

Göyləri və yeri haqq olaraq yaradan Odur. Onun: “Ol!” deyəcəyi gün (hər şey) dərhal olar. Onun sözü haqdır. Surun (İsrafilin surunun) çalınacağı gün hökm Onundur. Qeybi və aşkarı bilən də Odur. O, hikmət sahibidir, (hər şeydən) xəbərdardır!

Süleyman Ateş: 

Gökleri ve yeri hak (ve hikmet) ile yaratan O'dur. "Ol!" dediği gün, oluverir. Sözü haktır. Sur'a üfleneceği gün de, mülk O'nundur. Gizliyi ve açığı bilendir. O, hükümdardır, herşeyi haber alandır.

Diyanet Vakfı: 

O, gökleri ve yeri hak (ve hikmet) ile yaratandır. "Ol!" dediği gün herşey oluverir. O'nun sözü gerçektir. Sur'a üflendiği gün de hükümranlık O'nundur. Gizliyi ve açığı bilendir ve O, hikmet sahibidir, her şeyden haberdardır.

Erhan Aktaş: 

Gökleri ve yeri hakikât(1) ile yaratan O’dur. O Gün, “Ol!” der o da oluverir. O’nun sözü haktır. Sûr’a üfleneceği gün mülk(2) O’nundur. Gaybı da görüneni de bilendir. O, En İyi Hüküm Veren’dir, Her Şeyden Haberdar’dır.

Kral Fahd: 

O, gökleri ve yeri hak (ve hikmet) ile yaratandır. « OL!» dediği gün herşey oluverir. O'nun sözü gerçektir. Sûr'a üflendiği gün de hükümranlık O'nundur. Gizliyi ve açığı bilendir ve O, hikmet sahibidir, herşeyden haberdardır.

Hasan Basri Çantay: 

O, gökleri ve yeri hak (ve hikmet) le yaratandır. Onun «ol» diyeceği gün (her şey) oluverir. Sözü hakdır. «Suur» üfürüleceği gün de mülk Onun. Görünmeyeni de, görüneni de bilendir. O, yegâne hikmet saahibi, (her şeyden) hakkıyle haberdâr olandır.

Muhammed Esed: 

Odur gökleri ve yeri (deruni) bir hakikate göre yaratmış olan. O ne zaman "Ol!" dese emri derhal yerine gelir; ve (mahşer) borusu çalındığı Gün hükümranlık yine Onun olacaktır. O, yaratılmışların idraklerini aşan şeyleri de, onların duyuları veya akılları ile kavrayabileceklerini de bilir: yalnızca Odur gerçek hikmet sahibi, her şeyden haberdar olan.

Gültekin Onan: 

O gökleri ve yeri hak olarak yaratandır. O´nun &quot

Ali Fikri Yavuz: 

O, gökleri ve yeri hak (ve hikmet) le yaratandır. Onun “Ol” diyeceği gün her şey oluverir. Hak, O’nun dediğidir. SÛR, üfürüleceği gün de mülk O’nundur. Görünmiyeni ve görüneni bilen de O’dur. O, yegâne hikmet sahibidir, her şeyden hakkıyla haberdar olandır.”

Portekizce: 

Foi Ele Quem, em verdade, criou os céus e a terra; e o dia em que disser: Seja!, será. Sua palavra é a única verídica;d'Ele será o Reino, no dia em que a trombeta soar. Ele é Conhecedor do cognoscível e do incognoscível, e Ele é oOnisciente, o Prudentíssimo.

İsveççe: 

Det är Han som har skapat himlarna och jorden i enlighet med en plan och ett syfte och när Han säger [till något]: "Var!" är det. Hans ord är sanning. Den dag då det skall stötas i basunen, skall [det stå klart för alla att] herraväldet är Hans. Han känner allt det som är dolt för människor och det som de kan bevittna. Han är den Vise, Den som är underrättad om allt.

Farsça: 

و اوست که آسمان ها و زمین را به درستی و راستی آفرید؛ و روزی که [اراده اش به آفریدن چیزی تعلق گیرد] می گوید: باش، پس بی درنگ می باشد؛ گفتارش حق است؛ و روزی که در صور دمیده شود فرمانروایی و حاکمیّت مطلق ویژه اوست، دانای نهان و آشکار است، و او حکیم و آگاه است.

Kürtçe: 

وەھەر ئەو خوایە یە کەئاسمانەکان و زەوی بەدیھێناوە بەحەق و ڕاستی وە ھەر ڕۆژێک بەشتێک بفەرمووێت ببە ئەویش دەست بەجێ دەبێت فەرمان و ووتەی ئەو ڕاستە ھەر بۆئەوە موڵک و خاوەنیەتی (ھەموو شتێک) لەو ڕۆژەدا کەفوو دەکرێت بە (ێور) کەڕەنادا زانا و ئاگایە بەھەموو نھێنی و ئاشکرایەک و ھەر ئەوە کاردروست و بە ئاگا

Özbekçe: 

У осмонлару ерни ҳақ ила яратган зотдир. «Бўл», деган куни бўладир. Унинг гапи ҳақдир. Дуд чалинадиган куни мулк Уникидир. У ғайбни ҳам, шоҳидни ҳам билувчи зотдир. Ва У ҳакийм ва хабардор Зотдир. (Аллоҳ таоло бутун борлиқни, жумладан осмонлару ерни ҳақ ила яратган Зот. Бу масала–ҳақ. Бошқа гап-сўз ёки тахминлар ҳаммаси бекор. Ушбуларни яратган Зот учун қиёматни қоим қилиб, ҳамма одамларни ўз ҳузурида жамлаб, ҳисоб-китоб қилиши ва мукофот ёки жазо бериши жуда ҳам осондир. Яъни, қиёмат куни. Дуд сурнайга ўхшаб чалинадиган асбоб бўлиб, ўша асбобни Исрофил (а. с.) чалганларидан сўнг қиёмат қоим бўлади. Шунинг учун ҳам қиёмат куни дуд чалинадиган кун деб ҳам номланади.)

Malayca: 

Dan Dia lah yang menciptakan langit dan bumi dengan (tujuan) yang benar, dan (Dia lah juga) pada masa (hendak menjadikan sesuatu) berfirman: "Jadilah", lalu terjadilah ia. FirmanNya itu adalah benar. Dan bagiNyalah kuasa pemerintahan pada hari ditiupkan sangkakala. Ia yang mengetahui segala yang ghaib dan yang nyata, dan Dia lah Yang Maha Bijaksana, lagi Maha mendalam pengetahuanNya.

Arnavutça: 

Dhe Ai është ai, i cili i krijoi qiejt dhe tokën me të rë të vërtetën. Dhe kur Ai thotë: “Bëhu!” ajo bëhet; fjala e Tij është e Vërtetë dhe Atij i përket pushteti i asaj Dite kur fryhet në Sur. Ai e di botën e padukshme dhe të dukshme dhe Ai është i Plotëfuqishëm dhe i Gjithëdijshëm.

Bulgarca: 

Той е, Който сътвори небесата и земята с мъдрост; и Деня, когато казва: “Бъди!” - и то става. Неговото Слово е истината. Негово е владението в Деня, когато се протръби с Рога. Той е Знаещия скритото и явното. Той е Премъдрия, Сведущия.

Sırpça: 

и Он је Тај Који је створио небеса и Земљу са истином. Чим Он за нешто каже: „Буди!“ - Оно буде; Његова реч је истина; само ће Он да има власт на Дан када се дуне у рог; Он зна оно што је чулима недокучиво и оно што је видљиво; Он је Мудри и Онај Који све у потпуности зна.“

Çekçe: 

On je ten, jenž nebesa i zemi jako skutečnost vážnou stvořil, a v den, kdy řekne: 'Staniž se!', stane se. Slovo Jeho je pravda a Jemu bude patřit vláda v ten den, kdy zatroubeno bude na pozoun; On zná nepoznatelné i všeobecně známé a On moudrý je i vědou

Urduca: 

وہی ہے جس نے آسمان و زمین کو بر حق پیدا کیا ہے اور جس د ن وہ کہے گا کہ حشر ہو جائے اسی دن وہ ہو جائے گا اس کا ارشاد عین حق ہے اور جس روز صور پھونکا جائیگا اس روز پادشاہی اُسی کی ہوگی، وہ غیب اور شہادت ہر چیز کا عالم ہے اور دانا اور باخبر ہے

Tacikçe: 

Ва Ӯст, он ки осмонҳову заминро ба ҳақ биёфарид. Ва рӯзе, ки бигӯяд;. «Мавҷуд шав», пас мавҷуд мешавад. Гуфтори Ӯ хақ аст. Ва дар он рӯз, ки дар сур дамида шавад, фармонравоӣ аз они Ӯст. Донои ниҳону ошкор аст ва Ӯ ҳакиму огоҳ аст!

Tatarca: 

Ул – Аллаһ Җир вә Күкләрне халык кылды хаклык белән вә кубарылачак көнне "бар бул дияр – бар булыр", ягъни терелегез дияр – һәммә кеше терелер. Вә Аның сүзе хак, сабиттер, бул дигәне булыр. Исрафил суры өрелгән көндә бөтен кешеләр өстеннән патшалык Аныкы, Ул яшерен вә әшкәрә нәрсәләрне белүче, янә Ул гадел хөкем итүче, һәрнәрсәдән хәбәрдар.

Endonezyaca: 

Dan Dialah yang menciptakan langit dan bumi dengan benar. Dan benarlah perkataan-Nya di waktu Dia mengatakan: "Jadilah, lalu terjadilah", dan di tangan-Nya-lah segala kekuasaan di waktu sangkakala ditiup. Dia mengetahui yang ghaib dan yang nampak. Dan Dialah Yang Maha Bijaksana lagi Maha Mengetahui.

Amharca: 

እርሱም ያ ሰማያትንና ምድርን በእውነት የፈጠረ ነው፡፡ «ኹን» የሚልበትንና ወዲያውም የሚኾንበትን ቀን (አስታውስ)፡፡ ቃሉ እውነት ነው፡፡ በቀንዱም በሚነፋ ቀን ንግሥናው የርሱ ብቻ ነው፡፡ ሩቁንና ቅርቡን ዐዋቂ ነው፡፡ እርሱም ጥበበኛው ውስጥ ዐዋቂው ነው፡፡

Tamilce: 

அவன்தான் உண்மையில் வானங்களையும், பூமியையும் படைத்தான். இன்னும், (மறுமை நிகழும்போது வானமும் பூமியும் வேறு வானமாகவும் பூமியாகவும் மாற்றப்படும். அப்போது) ‘ஆகுக!’ என அவன் கூறும் அந்த நாளில் உடனே (அது அவன் நாடியபடி அவை இரண்டும்) ஆகிவிடும்.

Korece: 

하늘과 땅을 진리로 창조하 심이 그분이시라 그날 그분께서 있어라 그러면 있을 것이라 하였 으매 그분의 말씀은 진리이며 나 팔이 부는날 권능은 그분께 있노 라 그분은 너희가 안으로 감추는 것과 밖으로 내보이는 것을 알고 계시니 그분은 지혜와 아심으로 충만하시니라

Vietnamca: 

Ngài là Đấng đã tạo hóa các tầng trời và trái đất vì chân lý. Vào Ngày mà Ngài phán (khi muốn điều gì đó) “Hãy thành” thì nó lập tức sẽ thành, (đó là Ngày Tận Thế, Allah phán bảo các ngươi hãy đứng dậy thì tất cả nhân loại đều đứng dậy). Lời phán của Ngài là sự thật. Ngài nắm toàn quyền trong Ngày mà tiếng còi được thổi lên. Ngài biết điều vô hình và hữu hình và Ngài là Đấng Chí Minh, Đấng Thông Toàn.