Arapça:
وَلَا تَأْكُلُوا مِمَّا لَمْ يُذْكَرِ اسْمُ اللَّهِ عَلَيْهِ وَإِنَّهُ لَفِسْقٌ ۗ وَإِنَّ الشَّيَاطِينَ لَيُوحُونَ إِلَىٰ أَوْلِيَائِهِمْ لِيُجَادِلُوكُمْ ۖ وَإِنْ أَطَعْتُمُوهُمْ إِنَّكُمْ لَمُشْرِكُونَ
Çeviriyazı:
velâ te'külû mimmâ lem yüẕkeri-smü-llâhi `aleyhi veinnehû lefisḳ. veinne-şşeyâṭîne leyûḥûne ilâ evliyâihim liyücâdilûküm. vein eṭa`tümûhüm inneküm lemüşrikûn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Üzerlerine Allah'ın ismi anılmamış olanlardan yemeyin, çünkü onu yemek yoldan çıkmaktır. Şeytanlar, dostlarına, sizinle mücadele etmeleri için telkinde bulunurlar. Eğer onlara uyarsanız, muhakkak ki, Allah'a ortak koşanlardan olursunuz.
Diyanet İşleri:
Üzerine Allah'ın adının anılmadığı kesilmiş hayvanları yemeyin, bunu yapmak Allah'ın yolundan çıkmaktır. Doğrusu şeytanlar sizinle tartışmaları için dostlarına fısıldarlar, eğer onlara itaat ederseniz şüphesiz siz müşrik olursunuz.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Allah'ın adı anılarak kesilmeyen hayvanları yemeyin ve şüphe yok ki kötülüktür bu ve şüphe yok ki Şeytanlar, sizinle çekişmeleri için dostlarına telkinde bulunurlar, onlara uyarsanız siz de şirk koşanlardan olursunuz.
Şaban Piriş:
Üzerine Allah’ın ismi anılmayarak kesilenleri yemeyin. Bu, fasıklıktır. Şeytanlar, dostlarına sizinle mücadele etmeleri için fısıldarlar. Eğer (Allah'ın adı anılmadan kesilen hayvanın yenmesinin helal kılınması hususunda) onlara uyarsanız, siz de müşriklerden olursunuz.
Edip Yüksel:
Üzerinde ALLAH'ın ismi anılmayanlardan yemeyin. Çünkü o, yoldan çıkmadır. Şeytanlar, sizinle tartışmaları için dostlarına vahyeder. Onlara uyarsanız siz de ortak koşmuş olursunuz
Ali Bulaç:
Üzerinde Allah'ın isminin anılmadığı şeyi yemeyin; çünkü bu fısk'tır (yoldan çıkıştır). Gerçekten şeytanlar, sizinle mücadele etmeleri için kendi dostlarına gizli-çağrılarda bulunurlar. Onlarla itaat ederseniz şüphesiz siz de müşriklersiniz.
Suat Yıldırım:
Allah adına kesilmeyen hayvanın etini yemeyin! Bu, Allah yolundan çıkmaktır, isyandır. Şeytanlar kendi adamlarına sizinle mücadele etmeleri için telkinlerde bulunurlar.Şayet onlara uyarsanız, siz de düpedüz müşrik olur çıkarsınız. [9,31]
Ömer Nasuhi Bilmen:
Üzerine Allah Teâlâ´nın ismi zikredilmemiş olanlardan yemeyiniz. Ve şüphe yok ki, o bir fısktır ve muhakkak ki, şeytanlar sizinle mücadele etmeleri için kendi dostlarına ilkaatta bulunurlar. Ve eğer onlara itaat ederseniz şüphe yok ki, siz de müşriklersinizdir.
Yaşar Nuri Öztürk:
Üzerine Allah'ın adı anılmayanlardan yemeyin. Böyle bir şey tam bir yoldan çıkıştır. Şeytanlar kendi evliyasına/dost ve destekçilerine sizinle mücadele etmeleri için elbetteki vahiy gönderirler. O şeytan evliyasına boyun eğerseniz kesinlikle müşrikler oldunuz demektir.
Bekir Sadak:
Rabbinin, dosdogru yolu iste budur. Ibret alan kimselere ayetleri uzun uzadiya acikladik.
İbni Kesir:
Üzerine Allah´ın adı anılmayanlardan yemeyin. Çünkü bu
Adem Uğur:
Üzerine Allah´ın adı anılmadan kesilen hayvanlardan yemeyin. Kuşkusuz bu büyük günahtır. Gerçekten şeytanlar dostlarına, sizinle mücadele etmeleri için telkinde bulunurlar. Eğer onlara uyarsanız şüphesiz siz de Allah´a ortak koşanlar olursunuz.
İskender Ali Mihr:
Ve üzerine Allah´ın ismi anılmayan şeylerden yemeyin. Ve muhakkak ki
Celal Yıldırım:
Üzerine Allah´ın adı anılmamış olanlardan yemeyin
Tefhim ul Kuran:
Üzerinde Allah´ın isminin anılmadığı şeyi yemeyin
Fransızca:
Et ne mangez pas de ce sur quoi le nom d'Allah n'a pas été prononcé, car ce serait (assurément) une perversité. Les diables inspirent à leurs alliés de disputer avec vous. Si vous leur obéissez, vous deviendrez certes des associateurs.
İspanyolca:
No comáis de aquello sobre lo que no hayáis mencionado el nombre de Alá, pues seria una perversidad. Sí, los demonios inspiran a sus amigos que discutan con vosotros. Si les obedecéis, sois asociadores.
İtalyanca:
Non mangiate ciò su cui non sia stato pronunciato il Nome di Allah: sarebbe certamente perversità. I diavoli ispirano ai loro amici la polemica con voi. Se li seguiste sareste associatori.
Almanca:
Und speist nicht von dem, worauf ALLAHs Name (beim Schächten) nicht erwähnt wurde, und gewiß, dies ist doch Fisq. Und gewiß, die Satane geben doch ihren Wali ein, um mit euch zu disputieren. Und solltet ihr auf sie hören, gewiß ihr seid dann doch Muschrik.
Çince:
你们不要吃那未诵真主之名而宰的，那确是犯罪。恶魔必定讽示他们的朋友，以便他们和你们争论；如果你们顺从他们，那末，你们必是以物配主的人。
Hollandaca:
Eet dus niet van datgene, waarbij Gods naam niet is herdacht; want dit is zeker zonde. De duivels zullen hunne vrienden ingeven, daarover met u te twisten, doch indien gij hen gehoorzaamt, zijt gij zekerlijk afgodendienaars.
Rusça:
Не ешьте из того, над чем не было произнесено имя Аллаха, ибо это есть нечестие. Воистину, дьяволы внушают своим помощникам препираться с вами. Если вы станете повиноваться им, то окажетесь многобожниками.
Somalice:
Ha cunina waxaan lagu Xusin Magaca Eebe, illeen waa Xumaane, Shaydaamaduna waxbay u Sheegaan Saaxiibkooda inay idinla murmaan, Haddaad Maqashaanna waxaad Noqonaysaan Gaalo.
Swahilice:
Wala msile katika wale wasio somewa jina la Mwenyezi Mungu. Kwani huo ni upotofu. Na kwa yakini mashet'ani wanawafunza marafiki zao kubishana nanyi. Na mkiwafuata basi hapana shaka nyinyi mtakuwa washirikina.
Uygurca:
(ئى مۆمىنلەر!) اﷲ نىڭ ئىسمى ئېيتىلماي بوغۇزلانغان (يەنى بىسمىللاە دەپ زەبھى قىلىنمىغان) ھايۋانلارنى يېمەڭلار، ئۇنى يېيىش ئەلۋەتتە گۇناھتۇر. شۈبھىسىزكى، شەيتانلار ئۆز دوستلىرىنى (يەنى مۇشرىكلارنى) سىلەر بىلەن دەتالاش قىلىشقا ۋەسۋەسە قىلىدۇ، ئەگەر ئۇلارغا ئىتائەت قىلساڭلار، سىلەر چوقۇم مۇشرىك بولۇپ قالىسىلەر
Japonca:
またアッラーの御名が唱えられなかったものを食べてはならない。それは実に不義な行いである。しかし悪魔は，自分の友を唆し，あなたがたと議論させようとする。あなたがたがもしかれらに従うならば，あなたがたは正に多神教徒である。
Arapça (Ürdün):
«ولا تأكلوا مما لم يُذكر اسم الله عليه» بأن مات أو ذبح على اسم غيره وإلا فما ذبحه المسلم ولم يسم فيه عمدا أو نسيانا فهو حلال قاله ابن عباس وعليه الشافعي «وإنه» أي الأكل منه «لفسق» خروج عما يحل «وإن الشياطين ليوحون» يوسوسون «إلى أوليائهم» الكفار «ليجادلوكم» في تحليل الميتة «وإن أطعتموهم» فيه «إنكم لمشركون».
Hintçe:
और जिस (ज़बीहे) पर ख़ुदा का नाम न लिया गया उसमें से मत खाओ (क्योंकि) ये बेशक बदचलनी है और शयातीन तो अपने हवा ख़वाहों के दिल में वसवसा डाला ही करते हैं ताकि वह तुमसे (बेकार) झगड़े किया करें और अगर (कहीं) तुमने उनका कहना मान लिया तो (समझ रखो कि) बेशुबहा तुम भी मुशरिक हो
Tayca:
และพวกเจ้าจงอย่าบริโภคจากสิ่งที่พระนามของอัลลอฮ์มิได้ถูกกล่าวบน มัน และแท้จริงมัน เป็นการละเมิดแน่ๆ และแท้จริงบรรดาชัยฏอนนั้นจะกระซิบกระซาบแก่บรรดาสหาย ของมัน เพื่อพวกเขา จะได้โต้เถียงกับพวกเจ้า และถ้าหากพวกเจ้าเชื่อฟังพวกเขา แน่นอนพวกเจ้าก็เป็นผู้ให้มีภาคีขึ้น
İbranice:
אל תאכלו מאשר לא הוזכר עליו שם אלוהים, כי זה הפקרות ואכן השטנים מלחשים לידידיהם להתנצח אתכם. אך אם תישמעו להם, תהיו למשתפים (עבודה זרה)
Hırvatça:
Ne jedite ono pri čijem klanju nije spomenuto Allahovo ime; to je, uistinu, neposluh! A šejtani, doista, navode štićenike svoje da se s vama raspravljaju, pa ako biste im se pokorili - i vi biste, sigurno, mušrici postali.
Rumence:
Nu mâncaţi ceea ce asupra-i numele lui Dumnezeu nu va fi fost chemat, căci este o stricăciune. Diavolii îi împing pe prietenii lor să se certe cu voi. Nu le daţi ascultare, căci aşa veţi ajunge şi voi închinători la idoli.
Transliteration:
Wala takuloo mimma lam yuthkari ismu Allahi AAalayhi wainnahu lafisqun wainna alshshayateena layoohoona ila awliyaihim liyujadilookum wain ataAAtumoohum innakum lamushrikoona
Türkçe:
Üzerine Allah'ın adı anılmayanlardan yemeyin. Böyle bir şey tam bir yoldan çıkıştır. Şeytanlar kendi evliyasına/dost ve destekçilerine sizinle mücadele etmeleri için elbetteki vahiy gönderirler. O şeytan evliyasına boyun eğerseniz kesinlikle müşrikler oldunuz demektir.
Sahih International:
And do not eat of that upon which the name of Allah has not been mentioned, for indeed, it is grave disobedience. And indeed do the devils inspire their allies [among men] to dispute with you. And if you were to obey them, indeed, you would be associators [of others with Him].
İngilizce:
Eat not of (meats) on which Allah's name hath not been pronounced: That would be impiety. But the evil ones ever inspire their friends to contend with you if ye were to obey them, ye would indeed be Pagans.
Azerbaycanca:
Üstündə Allahın adı çəkilməmiş heyvanların ətindən yeməyin. Bu, şübhəsiz ki, günahdır. Həqiqətən, şeytanlar öz dostlarına sizinlə mücadilə etmək üçün (çirkin fikirlər və yaramaz əqidələr) təlqin edirlər. Əgər onlara itaət etsəniz, şübhəsiz ki, siz də müşrik olarsınız.
Süleyman Ateş:
(Kesilirken) üzerine Allah'ın adı anılmayan(hayvan)lardan yemeyiniz! Çünkü o(nu yemek), yoldan çıkmadır. Şeytanlar, dostlarına, sizinle mücadele etmelerini fısıldarlar. Eğer onlara uyarsanız, şüphesiz siz de ortak koşanlar(gibi olur)sunuz.
Diyanet Vakfı:
Üzerine Allah'ın adı anılmadan kesilen hayvanlardan yemeyin. Kuşkusuz bu büyük günahtır. Gerçekten şeytanlar dostlarına, sizinle mücadele etmeleri için telkinde bulunurlar. Eğer onlara uyarsanız şüphesiz siz de Allah'a ortak koşanlar olursunuz.
Erhan Aktaş:
Üzerine Allah’ın adı anılmayanlardan yemeyin. Çünkü o fısktır.(1) Şeytânlar kendi evliyasına(2) sizinle mücadele etmelerini vahyederler,(3) eğer onlara uyarsanız kuşkusuz siz de Müşriklerden olursunuz.
Kral Fahd:
Üzerine Allah'ın adı anılmadan kesilen hayvanlardan yemeyin. Kuşkusuz bu büyük günahtır. Gerçekten şeytanlar dostlarına, sizinle mücadele etmeleri için telkinde bulunurlar. Eğer onlara uyarsanız şüphesiz siz de Allah'a ortak koşanlar olursunuz.
Hasan Basri Çantay:
Üzerlerine Allahın ismi anılmayanlardan yemeyin. Çünkü bu, muhakkak ki bir fıskdır. Filhakıyka şeytanlar, sizinle mücâdele etmeleri için kendi dostlarına mutlakaa telkinlerde bulunurlar. Eğer onlara itaat ederseniz şübhesiz ki siz de Allaha eş tanıyanlarsınızdır.
Muhammed Esed:
Bu nedenle, üzerinde Allahın adı anılmayan şeylerden yemeyin, zira bu gerçekten günahkarca bir davranış olur. Ve (insanların kalplerindeki) şeytani dürtüler, sahiplerine, sizi (neyin günah olduğu ve neyin olmadığı konusunda) tartışmaya çekmelerini fısıldarlar; ve eğer onlara uyarsan bil ki sen, Allahtan başka varlıklara veya güçlere ilahlı yakıştıranlar (gibi) olursun.
Gültekin Onan:
Üzerinde Tanrı´nın adı anılmayanlardan yemeyin. Çünkü bu fısktır. Gerçekten şeytanlar, sizinle mücadele etmeleri için kendi dostlarına gizli çağrılarda bulunurlar. Onlara itaat ederseniz kuşkusuz siz de müşriklersiniz.
Ali Fikri Yavuz:
Üzerlerinde Allah’ın ismi anılmamış (besmele çekilmemiş) olan hayvanlardan yemeyin. Çünkü onu yemek, emre aykırı harekettir (fıskdır). Doğrusu şeytanlar, sizinle mücadele etmek için, kendi dostlarına mutlaka telkinde bulunurlar. Ey müminler! Eğer siz onlara itaat ederseniz, muhakkak siz de Allah’a ortak koşanlar olursunuz.
Portekizce:
Não comais aquilo (concernente a carnes) sobre o qual não tenha sido invocado o nome de Deus, porque isso é umaprofanação e porque os demônios inspiram os seus asseclas a disputarem convosco; porém, se os obedecerdes, sereisidólatras.
İsveççe:
Och ät inte av det som Guds namn inte har uttalats över; då trotsar ni Gud. De onda krafterna intalar sina nära vänner [bland människorna] att ingå i diskussion med er [om detta]; men om ni gör dem till viljes har ni helt visst blivit sådana som sätter medhjälpare vid Guds sida.
Farsça:
از آنچه [هنگام ذبح شدن] نام خدا بر آن برده نشده نخورید؛ مسلماً خوردن آن فسق [و بیرون رفتن از عرصه طاعت خدا] است؛ قطعاً شیاطین [شبهات ناروایی را به ضد احکام خدا] به دوستانشان القاء می کنند تا با شما [درباره احکام خدا] می ادله و ستیزه کنند، و اگر از آنان پیروی کنید، یقیناً شما هم مشرکید.
Kürtçe:
لەو (سەربڕاوە) مەخۆن کەناوی خوای لەسەر نەھێنراوە (لەکاتی سەربڕیندا) بێگومان (خواردنی) ئەوە تاوان و لەسنوور دەرچوونە وە بێگومان شەیتانەکان بەنھێنی شت بەدۆستانیان دەڵێن بۆ ئەوەی موجادەلە و دەمە دەمێتان لەگەڵدا بکەن جائەگەر بەگوێیان بکەن ئەوە بێگومان لەھاوبەش دانەران دەبن
Özbekçe:
Аллоҳнинг исми зикр қилинмаган нарсаларни еманглар. Албатта, бу иш фисқдир. Албатта, шайтонлар ўз дўстларига сизлар билан тортишишни васваса қиларлар. Агар уларга итоат қилсангизлар, сизлар ҳам мушриклардан бўласизлар. (Уламоларимиз агар мусулмон киши ҳайвонни сўяётиб, Аллоҳнинг исмини зикр қилишни унутиб қўйса, сўйган гўшти ҳалол, деганлар. Аммо билиб туриб, қасддан зикр қилмаса, ундай гўшт ҳаром бўлади.)
Malayca:
Dan janganlah kamu makan dari (sembelihan binatang-binatang halal) yang tidak disebut nama Allah ketika menyembelihnya, kerana sesungguhnya yang sedemikian itu adalah perbuatan fasik (berdosa); dan sesungguhnya Syaitan-syaitan itu membisikkan kepada pengikut-pengikutnya, supaya mereka membantah (menghasut) kamu; dan jika kamu menurut hasutan mereka (untuk menghalalkan yang haram itu), sesungguhnya kamu tetap menjadi orang-orang musyrik.
Arnavutça:
Mos e hani atë, që kur është therrë nuk është përmendur emri i Perëndisë; ajo me të vërtetë, është mëkat! Me të vërtetë, djajtë i nxisin miqtë e vet që të polemizojnë me ju. E nëse ju u përuleni atyre, atëherë edhe ju, me të vërtetë, jeni idhujtarë.
Bulgarca:
И не яжте от онова, над което не е споменато името на Аллах! Това наистина е нечестивост. Сатаните внушават на своите ближни да ви оспорват, а ако им се покорите, наистина сте съдружаващи.
Sırpça:
Не једите оно при чијем клању није споменуто Аллахово име; то је, уистину, непослушност! А ђаволи, заиста, наводе штићенике своје да се са вама расправљају, па ако бисте им се покорили - и ви бисте тада, сигурно, многобошци постали.
Çekçe:
Nepojídejte z toho, nad čím nebylo proneseno jméno Boží, neboť to věru je hanebnost! Satani vskutku budou našeptávat stoupencům svým, aby se s vámi hádali, však uposlechnete-li je, věru budete modloslužebníky.
Urduca:
اور جس جانور کو اللہ کا نام لے کر ذبح نہ کیا گیا ہو اس کا گوشت نہ کھاؤ، ایسا کرنا فسق ہے شیاطین اپنے ساتھیوں کے دلوں میں شکوک و اعتراضات القا کرتے ہیں تاکہ وہ تم سے جھگڑا کریں لیکن اگر تم نے اُن کی اطاعت قبول کر لی تو یقیناً تم مشرک ہو
Tacikçe:
Аз забҳе, ки номи Худо бар он ёд нашудааст, нахӯред, ки худ нофармонист. Ва шаётин ба дӯстони худ ваҳй мекунанд, ки бо шумо муҷодала кунанд; агар аз онҳо пайравӣ кунед, аз мушриконед,
Tatarca:
Бугазлаганда бисмилләһи Аллаһу әкбәр, дип әйтелмәгән хайван итен һич тә ашамагыз! Кәфер бугазлаганны ашау, әлбәттә, бик яман эш, аны ашаган кеше фасыйктыр, Аллаһ фәсыйкларны туры юлга салмас. Шайтаннар үзләренең дусларын сезгә каршы котыртырлар, бисмилләсез бугазланган хайван итен ашарга ярый дип сезнең белән тартышсыннар өчен, әгәр аларга итагать итсәгез, ягъни кәфер бугазлаган хайван итеп ашасагыз, әлбәттә, мөшриксез.
Endonezyaca:
Dan janganlah kamu memakan binatang-binatang yang tidak disebut nama Allah ketika menyembelihnya. Sesungguhnya perbuatan yang semacam itu adalah suatu kefasikan. Sesungguhnya syaitan itu membisikkan kepada kawan-kawannya agar mereka membantah kamu; dan jika kamu menuruti mereka, sesungguhnya kamu tentulah menjadi orang-orang yang musyrik.
Amharca:
በእርሱም ላይ የአላህ ስም ካልተጠራበት ነገር አትብሉ፡፡ እርሱም በእርግጥ አመጽ ነው፡፡ ሰይጣናትም ወደ ወዳጆቻቸው (በክትን በመብላት) ይከራከሯችሁ ዘንድ ያሾከሹካሉ፡፡ ብትታዘዙዋቸውም እናንተ በእርግጥ አጋሪዎች ናችሁ፡፡
Tamilce:
இன்னும், (நம்பிக்கையாளர்களே!) அல்லாஹ்வுடைய பெயர் கூறப்படாதவற்றிலிருந்து புசிக்காதீர்கள். நிச்சயமாக அது பாவமாகும். உங்களிடம் அவர்கள் தர்க்கிப்பதற்காக நிச்சயமாக ஷைத்தான்கள் தங்கள் நண்பர்களுக்கு சொல்லித் தருகிறார்கள். நீங்கள் அவர்களுக்கு கீழ்ப்படிந்தால் நிச்சயமாக நீங்கள் இணை வைப்பவர்களாக ஆகிவிடுவீர்கள்.
Korece:
하나님의 이름으로 도살되 지 아니한 고기는 먹지 말라 그것 은 죄악이니라 그러나 사탄은 그 들의 동료들로 하여금 너희와 논 쟁토록 고무하도다 만일 너희가 그들에게 복종한다면 너희는 실로 불신자들이라
Vietnamca:
Các ngươi (hỡi những người Muslim) chớ ăn thịt (những con vật) không được nhân danh Allah (lúc cắt tiết), bởi đó là (hành động) bất tuân. Quả thật, những tên Shaytan thường truyền cảm hứng cho các đồng minh của chúng để tranh luận với các ngươi. Nếu các ngươi nghe theo chúng thì chắc chắn các ngươi sẽ trở thành những kẻ đa thần.
Ayet Linkleri:
Rubu tag:
Hizb tag: