Arapça:
ذَٰلِكَ بِأَنَّهُمْ شَاقُّوا اللَّهَ وَرَسُولَهُ ۖ وَمَن يُشَاقِّ اللَّهَ فَإِنَّ اللَّهَ شَدِيدُ الْعِقَابِ
Çeviriyazı:
ẕâlike biennehüm şâḳḳu-llâhe verasûleh. vemey yüşâḳḳi-llâhe feinne-llâhe şedîdü-l`iḳâb.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Bunun sebebi şudur: Onlar Allah'a ve Resulüne karşı geldiler; Kim Allah'a karşı gelirse Allah'ın azabı şiddetlidir.
Diyanet İşleri:
Bu, Allah'a ve Peygamberine karşı gelmelerinden ötürüdür. Kim Allah'a karşı gelirse bilsin ki Allah'ın cezalandırması şüphesiz çetindir.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Bu da, onların, şüphe yok ki Allah'a ve Peygamberine karşı gelmelerindendir ve kim Allah'a karşı gelirse bilsin ki artık Allah, pek çetin azap eder.
Şaban Piriş:
İşte bu, onların Allah’a ve Rasûlüne muhalefet etmeleri sebebiyledir. Allah’a karşı muhalefet eden bilsin ki Allah’ın azabı şiddetlidir.
Edip Yüksel:
Çünkü onlar ALLAH'a ve elçisine karşı geldiler. Kim ALLAH'a karşı gelse ALLAH'ın cezalandırması çetindir.
Ali Bulaç:
Bu, onların Allah'a ve O'nun Resûlü’ne 'başkaldırıp ayrılık çıkarmaları' dolayısıyladır. Kim Allah'a başkaldırıp-ayrılık çıkarırsa, muhakkak Allah, cezası (ikabı) pek şiddetli olandır.
Suat Yıldırım:
Bunun sebebi onların, Allah ve Resulüne karşı çıkmaları oldu. Kim Allah'ı ve Resulünü karşısına alırsa bilmelidir ki Allah’ın cezası pek çetindir.
Ömer Nasuhi Bilmen:
Bunun sebebi ise, şüphe yok ki onlar Allah´a ve Peygamberine karşı muhalefete kalkıştılar ve her kim Allah´a karşı muhalefete kalkışırsa artık şüphe yok ki, Allah´ın ikabı pek şiddetlidir.
Yaşar Nuri Öztürk:
Çünkü onlar, Allah'a ve resulüne kafa tuttular. Kim Allah'a kafa tutarsa, bilsin ki Allah'ın azabı çok çetindir.
Bekir Sadak:
Onlardan sonra gelenler: «Rabbimiz! Bizi ve bizden once inanmis olan kardeslirimizi bagisla
İbni Kesir:
Bu
Adem Uğur:
Bu, onların Allah´a ve Peygamberine karşı gelmelerinden dolayıdır. Kim Allah´a karşı gelirse bilsin ki Allah´ın cezalandırması çetindir.
İskender Ali Mihr:
İşte bu, onların Allah´a ve O´nun Resûl´üne muhalefet etmeleri sebebiyledir. Ve kim Allah´a muhalefet ederse, o taktirde muhakkak ki Allah, ikabı (cezası) şiddetli olandır.
Celal Yıldırım:
Bu böyledir. Çünkü onlar, Allah ve Peygamberine karşı gelip ayrıldılar. Kim Allah´a karşı gelip (hakk´tan) ayrılırsa, şüphesiz ki, Allah´ın vereceği azâb çok şiddetlidir,
Tefhim ul Kuran:
Bu, onların Allah´a ve O´nun Resulüne karşı ´başkaldırıp ayrılık çıkarmaları´ dolayısıyladır. Kim Allah´a karşı başkaldırıp ayrılık çıkarırsa, muhakkak Allah cezası (ikâbı) pek şiddetli olandır.
Fransızca:
Il en est ainsi parce qu'ils se sont dressés contre Allah et Son messager. Et quiconque se dresse contre Allah... alors, vraiment Allah est dur en punition.
İspanyolca:
por haberse separado de Alá y de Su Enviado. Quien se separa de Alá... Alá castiga severamente.
İtalyanca:
poiché si opposero ad Allah e al Suo Inviato. E quanto a chi si oppone ad Allah..., invero Allah è severo nel castigo!
Almanca:
Dies, weil sie sich ALLAH und Seinem Gesandten widersetzten. Und wer sich ALLAH widersetzt, also gewiß, ALLAH ist hart im Strafen.
Çince:
这是由于他们违抗真主和使者。凡违抗真主者,真主必定惩罚他,因为真主的刑罚确是严厉的。
Hollandaca:
Dit geschiedt, omdat zij God en zijn gezant wederstand hebben geboden; en wie God weêrstand biedt, waarlijk, die zal door God streng gestraft worden.
Rusça:
Это - за то, что они воспротивились Аллаху и Его Посланнику. Если же кто-либо противится Аллаху, то ведь Аллах суров в наказании.
Somalice:
Maxaa yeelay Ilaahay iyo Rasuulkiisa yey khilaafeen, ruuxii Eebe khilaafana Ciqaabtiisu waa darantahay.
Swahilice:
Hayo ni kwa sababu walimpinga Mwenyezi Mungu na Mtume wake. Na mwenye kumpinga Mwenyezi Mungu, basi hakika Mwenyezi Mungu ni Mkali wa kuadhibu.
Uygurca:
بۇ (يەنى ئۇلارنىڭ سۈرگۈن قىلىنىشى) شۇنىڭ ئۈچۈندۇركى، ئۇلار اﷲ بىلەن ۋە ئۇنىڭ پەيغەمبىرى بىلەن قارشىلاشتى، كىمكى اﷲ بىلەن قارشىلىشىدىكەن، شۈبھىسىز، اﷲ ئۇنى قاتتىق جازالايدۇ
Japonca:
それはかれら(不信者)が,アッラーとその使徒に反抗したためである。誰でもアッラーに反抗するならば,本当にアッラーは懲罰に厳重であられる。
Arapça (Ürdün):
«ذلك بأنهم شاقوا» خالفوا «الله ورسوله ومن يشاق الله فإن الله شديد العقاب» له.
Hintçe:
ये इसलिए कि उन लोगों ने ख़ुदा और उसके रसूल की मुख़ालेफ़त की और जिसने ख़ुदा की मुख़ालेफ़त की तो (याद रहे कि) ख़ुदा बड़ा सख्त अज़ाब देने वाला है
Tayca:
ทั้งนี้ก็เพราะว่าพวกเขาต่อต้านอัลลอฮฺและร่อซูลของพระองค์ และผู้ใดต่อต้านอัลลอฮฺ แท้จริงอัลลอฮฺเป็นผู้ทรงเข้มงวดในการลงโทษ
İbranice:
זה משום שהתנגדו לאלוהים ולשליחו, כי אכן אלוהים מעניש בחומרה את מתנגדיו
Hırvatça:
To je zato što su se Allahu i Poslaniku Njegovu suprotstavljali; a onaj ko se Allahu suprotstavlja - pa Allah, zaista, žestoko kažnjava.
Rumence:
Aceasta, căci s-au rupt de Dumnezeu şi de trimisul Său. Dumnezeu este Aprig în osânda ce o dă celui ce se rupe de Dumnezeu
Transliteration:
Thalika biannahum shaqqoo Allaha warasoolahu waman yushaqqi Allaha fainna Allaha shadeedu alAAiqabi
Türkçe:
Çünkü onlar, Allah'a ve resulüne kafa tuttular. Kim Allah'a kafa tutarsa, bilsin ki Allah'ın azabı çok çetindir.
Sahih International:
That is because they opposed Allah and His Messenger. And whoever opposes Allah - then indeed, Allah is severe in penalty.
İngilizce:
That is because they resisted Allah and His Messenger: and if any one resists Allah, verily Allah is severe in Punishment.
Azerbaycanca:
Bu onların Allaha və Onun Peyğəmbərinə asi olmalarına görədir. Kim Allaha asi olsa (bilsin ki), Allahın cəzası çox şiddətlidir!
Süleyman Ateş:
Bunun sebebi şudur: Onlar Allah'a ve Elçisine karşı geldiler; kim Allah'a karşı gelirse (bilsin ki) Allah'ın azabı çetindir.
Diyanet Vakfı:
Bu, onların Allah'a ve Peygamberine karşı gelmelerinden dolayıdır. Kim Allah'a karşı gelirse bilsin ki Allah'ın cezalandırması çetindir.
Erhan Aktaş:
İşte bu, onların Allah’a ve O’nun Resûl’üne muhalefet etmeleri nedeniyledir. Kim Allah’a muhalefet ederse bilsin ki Allah, cezası çok şiddetli olandır.
Kral Fahd:
Bu, onların Allah'a ve Peygamberine karşı gelmelerinden dolayıdır. Kim Allah'a karşı gelirse bilsin ki Allah'ın cezalandırması çetindir.
Hasan Basri Çantay:
Bunun sebebi şudur: Çünkü onlar hakıykaten Allaha ve peygamberine muhaalefet etdiler. Kim Allaha muhaalefet ederse, şüphe yok ki, Allah, çetin azâblıdır.
Muhammed Esed:
Bu, Allah ve Elçisi ile bağlarını koparmalarından dolayıdır; Allah ve Elçisi ile (böylece) bağını koparana gelince; şüphesiz Allah´ın misillemesi çetindir!
Gültekin Onan:
Bu, onların Tanrı´ya ve Onun Resulü´ne ´başkaldırıp ayrılık çıkarmaları´ dolayısıyladır. Kim Tanrı´ya başkaldırıp ayrılık çıkarırsa, muhakkak Tanrı, cezası (ikabı) pek şiddetli olandır.
Ali Fikri Yavuz:
Bu azabın sebebi şu: Çünkü onlar, Allah’a ve peygamberine muhalefet ettiler, (emirlerine aykırı harekette bulundular). Kim de Allah’a (ve peygamberine) aykırı hareket ederse, şübhe yok ki, Allah çok şiddetli azab sahibidir.
Portekizce:
Isso, por terem contrariado Deus e Seu Mensageiro; e, quem contraria Deus (saiba que), certamente Deus é severíssimono castigo.
İsveççe:
eftersom de satte sig upp mot Gud och Hans Sändebud och den som sätter sig upp emot Gud [skall få erfara att] Gud straffar med stränghet.
Farsça:
این [در به دری و تبعید] برای این است که آنان با خدا و پیامبرش دشمنی و مخالفت کردند، و هر کس با خدا دشمنی و مخالفت کند [بداند که] خدا سخت کیفر است.
Kürtçe:
ئەم سزایە بە ھۆی ئەوەوە بوو دژایەتی خوا وپێغەمبەریان کرد وە ھەر کەسێك دژایەتی خوا بکات ئەوە بەڕاستی خوا تۆڵە سێنی بەتینە
Özbekçe:
Ундай бўлиши, улар Аллоҳга ва Унинг Расулига хилоф қилганлари учундир. Кимки Аллоҳга хилоф қилса (унутмасинки), албатта, Аллоҳ - азоби зўр зотдир.
Malayca:
(Mereka ditimpakan azab) yang demikian, kerana mereka mereka menentang (perintah) Allah dan RasulNya. Dan (ingatlah), sesiapa yang menentang (perintah) Allah, maka sesungguhnya Allah amatlah berat azab seksaNya.
Arnavutça:
sepse, ata e kanë kundërshtuar Perëndinë dhe Profetin e Tij; e ai që kundërshton Perëndinë, Perëndia, me të vërtetë, do t’i dënojë ashpër.
Bulgarca:
Това е, защото се противяха на Аллах и на Неговия Пратеник. А за който се противи на Аллах - Аллах е строг в наказанието.
Sırpça:
То је зато што су се супротстављали Аллаху и Његовом Посланику; а онај ко се Аллаху супротставља – па Аллах, заиста, жестоко кажњава.
Çekçe:
A to proto, že se vzepřeli Bohu a poslu Jeho. A kdokoliv se vzepře Bohu... vždyť Bůh věru je strašný ve Svém trestáni.
Urduca:
یہ سب کچھ اس لیے ہوا کہ انہوں نے اللہ اور اس کے رسول کا مقابلہ کیا، اور جو بھی اللہ کا مقابلہ کرے اللہ اس کو سزا دینے میں بہت سخت ہے
Tacikçe:
Ва ин ба ҷазои он буд, ки бо Худову паёмбараш мухолифат карданд ва ҳар кӣ бо Худо мухолифат мекунад, бидонад, ки Худо ба сахтӣ уқубат мекунад!
Tatarca:
Аларга бу ґәзаб, Аллаһудан вә Аның рәсүленнән киселгәннәре, каршылык күрсәткәннәре өчендер, берәү Аллаһуга каршылык күрсәтсә, аны Аллаһ каты ґәзаб белән ґәзабландырыр.
Endonezyaca:
Yang demikian itu adalah karena Sesungguhnya mereka menentang Allah dan Rasul-Nya. Barangsiapa menentang Allah dan Rasul-Nya, Sesungguhnya Allah sangat keras hukuman-Nya.
Amharca:
ይህ እነርሱ አላህንና መልክተኛውን በመከራከራቸው ነው፡፡ አላህንም የሚከራከር ሰው (ይቀጣዋል)፡፡ አላህ ቅጣተ ብርቱ ነውና፡፡
Tamilce:
அதற்கு காரணம், நிச்சயமாக அவர்கள் அல்லாஹ்விற்கும் அவனது தூதருக்கும் முற்றிலும் முரண்பட்டு மாறுசெய்தார்கள். யார் அல்லாஹ்விற்கு முற்றிலும் முரண்பட்டு மாறுசெய்வாரோ (அவருக்கு கடுமையான தண்டனை உண்டு. ஏனெனில்,) நிச்சயமாக அல்லாஹ் (தனக்கு மாறு செய்பவர்களை) தண்டிப்பதில் கடுமையானவன்.
Korece:
그것은 그들이 하나님과 그분 의 선지자를 거역했기 때문으로 누구든지 하나님께 거역하는 자는 그에게 무서운 응벌을 주시너라
Vietnamca:
Đó là bởi vì chúng chống lại Allah và Sứ Giả của Ngài. Và bất cứ ai chống lại Allah (thì hãy biết rằng) quả thật Allah rất nghiêm khắc trong việc trừng phạt.
Ayet Linkleri: