Arapça:
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا اتَّقُوا اللَّهَ وَلْتَنظُرْ نَفْسٌ مَّا قَدَّمَتْ لِغَدٍ ۖ وَاتَّقُوا اللَّهَ ۚ إِنَّ اللَّهَ خَبِيرٌ بِمَا تَعْمَلُونَ
Çeviriyazı:
yâ eyyühe-lleẕîne âmenü-tteḳu-llâhe veltenżur nefsüm mâ ḳaddemet ligad. vetteḳu-llâh. inne-llâhe ḫabîrum bimâ ta`melûn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Ey inananlar, Allah'tan korkun ve kişi, yarın için ne (yapıp) gönderdiğine baksın. Allah'tan korkun; çünkü Allah, yaptıklarınızdan haberdardır.
Diyanet İşleri:
Ey inananlar! Allah'tan sakının; herkes yarına ne hazırladığına baksın; Allah'tan sakının, çünkü Allah işlediklerinizden haberdardır.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Ey inananlar, sakının Allah'tan ve herkes, yarın için ne hazırladı, ona baksın ve çekinin Allah'tan; şüphe yok ki Allah, ne yapıyorsanız hepsinden haberdar.
Şaban Piriş:
Ey iman edenler! Allah’tan sakının! Her nefis, yarın için ne sunduğuna bir baksın. Allah’tan sakının. Çünkü Allah, tüm yaptıklarınızdan haberdardır.
Edip Yüksel:
Ey inananlar, ALLAH'ı sayıp dinleyin. Herkes yarın için ne hazırladığına baksın. ALLAH'ı sayıp dinleyin. ALLAH yaptıklarınızdan haberdardır.
Ali Bulaç:
Ey iman edenler, Allah'tan korkun. Herkes yarın için neyi takdim ettiğine baksın. Allah'tan korkun. Hiç şüphesiz Allah, yaptıklarınızdan haberdardır.
Suat Yıldırım:
Ey iman edenler! Allah'ın azabına mâruz kalmaktan korunun.Herkes yarın âhireti için ne gönderdiğine dikkat etsin.Allah’ın azabına dûçar olmaktan korunun.Çünkü Allah yaptığınız her şeyden haberdardır.
Ömer Nasuhi Bilmen:
Ey imân etmiş olanlar! Allah´tan korkunuz ve her nefs, yarın için ne takdim etmiş olduğuna baksın ve Allah´tan korkunuz. Şüphe yok ki Allah, ne yapar olduğunuzdan haberdardır.
Yaşar Nuri Öztürk:
Ey iman edenler! Allah'tan korkun! Ve her benlik, yarın için önden ne gönderdiğine bir baksın. Allah, yapmakta olduklarınızdan haberdardır.
Bekir Sadak:
O, vareden, guzel yaratan, yarattiklarina sekil veren, en guzel adlar kendisinin olan Allah´tir. Goklerde ve yerde olanlar O´nu tesbih ederler. O gucludur, Hakim´dir. *
İbni Kesir:
Ey iman edenler
Adem Uğur:
Ey iman edenler! Allah´tan korkun ve herkes, yarına ne hazırladığına baksın. Allah´tan korkun, çünkü Allah, yaptıklarınızdan haberdardır.
İskender Ali Mihr:
Ey âmenû olanlar (ölmeden önce Allah´a ulaşmayı dileyenler), Allah´a karşı takva sahibi olun! Ve her nefs, yarın için ne takdim ettiğine baksın! Ve Allah´a karşı takva sahibi olun. Muhakkak ki Allah, yaptıklarınızdan haberdardır.
Celal Yıldırım:
Ey imân edenler! Allah´tan saygı ile korkun
Tefhim ul Kuran:
Ey iman edenler, Allah´tan korkup sakının. Herkes yarın için neyi takdim edip gönderdiğine baksın. Allah´tan korkup sakının. Hiç şüphesiz Allah, yapmakta olduklarınızdan haberdar olandır.
Fransızca:
ô vous qui avez cru ! Craignez Allah. Que chaque âme voit bien ce qu'elle a avancé pour demain. Et craignez Allah, car Allah est Parfaitement Connaisseur de ce que vous faites.
İspanyolca:
¡Creyentes! ¡Temed a Alá! ¡Que cada uno considere lo que prepara para Mañana! ¡Temed a Alá! Alá está bien informado de lo que hacéis.
İtalyanca:
O voi che credete, temete Allah e che ognuno rifletta su ciò che avrà preparato per l'indomani. Temete Allah: in verità Allah è ben informato di quello che fate.
Almanca:
Ihr, die den Iman verinnerlicht habt! Handelt Taqwa gemäß ALLAH gegenüber, und eine Seele soll danach schauen, was sie für morgen vorausschickte! Und handelt Taqwa gemäß ALLAH gegenüber! Gewiß, ALLAH ist dessen allkundig, was ihr tut.
Çince:
信道的人们啊!你们应当敬畏真主,各人应当想一想自己为明日而预备了什么,你们应当敬畏真主,真主确是彻知你们的行为的。
Hollandaca:
O ware geloovigen! vreest God. Dat iedere ziel zie, wat zij zich voor morgen gereed maakt, en vreest God; want God is welbekend met hetgeen gij doet.
Rusça:
О те, которые уверовали! Бойтесь Аллаха, и пусть душа посмотрит, что она приготовила на завтрашний день. Бойтесь Аллаха, ведь Аллах ведает о том, что вы совершаете.
Somalice:
Kuwa xaqa rumeeyey waa inay Eebe ka dhawrsadaan, Nafwalbana waa inay eegtaa waxay u hormarsatay barri (qiyaamaha) Eebena ha laga yaabo illeen wax walba waa ogyahaye.
Swahilice:
Enyi mlio amini! Mcheni Mwenyezi Mungu, na kila nafsi iangalie inayo yatanguliza kwa ajili ya Kesho. Na mcheni Mwenyezi Mungu. Hakika Mwenyezi Mungu anazo khabari ya mnayo yatenda.
Uygurca:
ئى مۆمىنلەر! اﷲ تىن قورقۇڭلار، ھەر ئادەم ئەتە (يەنى قىيامەت كۈنى) ئۈچۈن (ياخشى ئەمەللەردىن) نېمىلەرنى تەييارلىغانلىقىغا قارىسۇن، اﷲ تىن قورقۇڭلار، اﷲ ھەقىقەتەن قىلىۋاتقان ئىشىڭلاردىن تولۇق خەۋەرداردۇر
Japonca:
あなたがた信仰する者よ,アッラーを畏れなさい。明日のために何をしたか,それぞれ考えなさい。そしてアッラーを畏れなさい。本当にアッラーは,あなたがたの行うことに通暁なされる。
Arapça (Ürdün):
«يا أيها الذين آمنوا اتقوا الله ولتنظر نفس ما قدمت لغدٍ» ليوم القيامة «واتقوا الله إن الله خبير بما تعملون».
Hintçe:
ऐ ईमानदारों ख़ुदा से डरो, और हर शख़्श को ग़ौर करना चाहिए कि कल क़यामत के वास्ते उसने पहले से क्या भेजा है और ख़ुदा ही से डरते रहो बेशक जो कुछ तुम करते हो ख़ुदा उससे बाख़बर है
Tayca:
โอ้บรรดาผู้ศรัทธาเอ๋ยพวกเจ้าจงยำเกรงอัลลอฮฺเถิด และทุกชีวิตจงพิจารณาดูว่าอะไรบ้างที่ตนได้เตรียมไว้สำหรับพรุ่งนี้ (วันกิยามะฮฺ) และจงยำเกรงอัลลอฮฺเถิด แท้จริงอัลลอฮฺนั้นทรงรู้ดียิ่งในสิ่งที่พวกเจ้ากระทำ
İbranice:
אתם המאמינים! יראו מאלוהים! על כל נפש לבחון ולבדוק מה הכינה למחר. ויראו את אלוהים, כי אלוהים יודע את כל אשר אתם עושים
Hırvatça:
O vi koji vjerujete, Allaha se bojte, i neka svaki čovjek gleda šta je za sutra pripremio, i Allaha se bojte. Allah, zaista, u potpunosti zna ono što radite.
Rumence:
O, voi cei ce credeţi! Temeţi-vă de Dumnezeu! Fiecare să cumpănească ceea ce şi-a pregătit pentru ziua de mâine.
Transliteration:
Ya ayyuha allatheena amanoo ittaqoo Allaha waltanthur nafsun ma qaddamat lighadin waittaqoo Allaha inna Allaha khabeerun bima taAAmaloona
Türkçe:
Ey iman edenler! Allah'tan korkun! Ve her benlik, yarın için önden ne gönderdiğine bir baksın. Allah, yapmakta olduklarınızdan haberdardır.
Sahih International:
O you who have believed, fear Allah. And let every soul look to what it has put forth for tomorrow - and fear Allah. Indeed, Allah is Acquainted with what you do.
İngilizce:
O ye who believe! Fear Allah, and let every soul look to what (provision) He has sent forth for the morrow. Yea, fear Allah: for Allah is well-acquainted with (all) that ye do.
Azerbaycanca:
Ey iman gətirənlər! Allahdan qorxun! Hər kəs sabah üçün nə etdiyinə (axirət üçün özünə nə hazırladığına) nəzər salsın. Allahdan qorxun. Həqiqətən, Allah etdiklərinizdən xəbərdardır!
Süleyman Ateş:
Ey inananlar, Allah'tan korkun ve kişi yarın için ne (yapıp) gönderdiğine baksın. Allah'tan korkun; çünkü Allah, yaptıklarınızı bilmektedir.
Diyanet Vakfı:
Ey iman edenler! Allah'tan korkun ve herkes, yarına ne hazırladığına baksın. Allah'tan korkun, çünkü Allah, yaptıklarınızdan haberdardır.
Erhan Aktaş:
Ey Îmân Edenler! Allah’a karşı takvâ sahibi olun! Herkes yarın için ne hazırladığına baksın! Allah’a karşı takvâ sahibi olun. Kuşkusuz ki Allah, yaptıklarınızdan haberdardır.
Kral Fahd:
Ey iman edenler! Allah'tan korkun ve herkes, yarına ne hazırladığına baksın. Allah'tan korkun, çünkü Allah, yaptıklarınızdan haberdardır.
Hasan Basri Çantay:
Ey îman edenler, Allahdan korkun. Herkes, yarın için önden ne göndermiş olduğuna baksın. Allahdan korkun. Çünkü Allah, ne yaparsanız hakkıyle haberdârdır.
Muhammed Esed:
Siz ey imana ermiş olanlar! Allah´a karşı sorumluluğunuzun bilincinde olun; herkes yarın için ne hazırladığına baksın! Ve (bir kez daha) Allah´a karşı sorumluluğunuzun bilincinde olun, çünkü Allah bütün yaptıklarınızdan haberdardır;
Gültekin Onan:
Ey inananlar, Tanrı´dan korkun. Herkes yarın için neyi takdim ettiğine baksın. Tanrı´dan korkun. Hiç şüphesiz Tanrı yaptıklarınızdan haberdardır.
Ali Fikri Yavuz:
Ey iman edenler
Portekizce:
Ó fiéis, temei a Deus! E que cada alma considere o que tiver oferecido, para o dia de amanhã; temei, pois, a Deus,porque Deus está bem inteirado de tudo quanto fazeis.
İsveççe:
TROENDE! Frukta Gud, och tänk på vad ni sänder framför er, var och en, till morgondagen! Ja, frukta Gud! Han är väl underrättad om vad ni gör.
Farsça:
ای اهل ایمان! از خدا پروا کنید؛ و هر کسی باید با تأمل بنگرد که برای فردای خود چه چیزی پیش فرستاده است، و از خدا پروا کنید؛ یقیناً خدا به آنچه انجام می دهید، آگاه است.
Kürtçe:
ئەی ئەوانەی کە باوەڕتان ھێناوە لەخوا بترسن وە ھەموو کەسێك با سەرنج بدات (بزانێ) چی پێش خۆی ناردوە بۆ پاشەڕۆژی (لە کاروکردەوەی چاکە) وە لەخوا بترسن بەڕاستی خوا شارەزایە بەوەی کە دەیکەن
Özbekçe:
Эй иймон келтирганлар! Аллоҳга тақво қилинглар! Ҳар ким эрталик учун нима тақдим қилганига назар солсин. Аллоҳга тақво қилинглар! Албатта, Аллоҳ нима қилаётганингиздан хабардордир. (Қиёмат нисбатан жуда яқин вақт, шунинг учун ҳам у «эрта» дейилади. Демак, ҳар бир инсон қиёмат куни учун нима иш қилганини ўйлаб қўйиши керак.)
Malayca:
Wahai orang-orang yang beriman! Bertaqwalah kepada Allah (dengan mengerjakan suruhanNya dan meninggalkan laranganNya); dan hendaklah tiap-tiap diri melihat dan memerhatikan apa yang ia telah sediakan (dari amal-amalnya) untuk hari esok (hari akhirat). Dan (sekali lagi diingatkan): Bertaqwalah kepada Allah, sesungguhnya Allah Amat Meliputi PengetahuanNya akan segala yang kamu kerjakan.
Arnavutça:
O besimtarë, druajuni Perëndisë, dhe çdo njeri le të shikojë se ç’ka përgatitur për të nesërmen, duke mos e kundërshtuar Perëndinë, sepse, Ai di çdo gjë që punoni ju.
Bulgarca:
О, вярващи, бойте се от Аллах! И всеки да види какво е приготвил за Утре! И бойте се от Аллах! Сведущ е Аллах за вашите дела.
Sırpça:
О ви који верујете, бојте се Аллаха, и нека сваки човек гледа шта је припремио за сутра, и бојте се Аллаха. Аллах, заиста; у потпуности зна оно шта радите.
Çekçe:
Vy, kteří věříte, bojte se Boha! Nechť duše každá popatří na to, co si již dříve připravila pro zítřek. Bojte se Boha, vždyť Bůh je dobře zpraven o všem, co děláte.
Urduca:
اے لوگو جو ایمان لائے ہو، اللہ سے ڈرو، اور ہر شخص یہ دیکھے کہ اُس نے کل کے لیے کیا سامان کیا ہے اللہ سے ڈرتے رہو، اللہ یقیناً تمہارے اُن سب اعمال سے باخبر ہے جو تم کرتے ہو
Tacikçe:
Эй касоне, ки имон овардаед, аз Худо битарсед. Ва ҳар кас бояд бингарад, ки барои фардояш чӣ фиристодааст. Аз Худо битарсед, ки Худо ба корҳое, ки мекунед, огоҳ аст!
Tatarca:
Ий мөэминнәр, Аллаһудан куркыгыз, Аңа гөнаһлы булудан сакланыгыз, вә һәркем ахирәт өчен кылган гамәлләрен тикшереп карасын, ягъни үлем килмәс борын иманын, динен төзәтсен, вә Аллаһ ґәзабыннан сакланыгыз, бит Аллаһ сезнең кылган эшләрегездән хәбәрдардер.
Endonezyaca:
Hai orang-orang yang beriman, bertakwalah kepada Allah dan hendaklah setiap diri memperhatikan apa yang telah diperbuatnya untuk hari esok (akhirat); dan bertakwalah kepada Allah, sesungguhnya Allah Maha Mengetahui apa yang kamu kerjakan.
Amharca:
እናንተ ያመናችሁ ሆይ! አላህን ፍሩ፡፡ ማንኛይቱም ነፍስ ለነገ ያስቀደመችውን ትመልከት፡፡ አላህንም ፍሩ፡፡ አላህ በምትሠሩት ሁሉ ውስጠ ዐዋቂ ነው፡፡
Tamilce:
நம்பிக்கையாளர்களே! அல்லாஹ்வை அஞ்சுங்கள்! ஓர் ஆன்மா, அது (தனது) மறுமைக்காக எதை முற்படுத்தி இருக்கிறது என்று பார்த்துக் கொள்ளட்டும். இன்னும், அல்லாஹ்வை அஞ்சுங்கள்! நீங்கள் செய்பவற்றை நிச்சயமாக அல்லாஹ் ஆழ்ந்தறிபவன் ஆவான்.
Korece:
믿는 사람들이여 하나님을 두려워하고 내일을 위해 스스 로가 무엇을 했는지 각자가 숙고 하라 그리고 하나님을 두려워 하 라 실로 하나님은 너희가 행하는 모든 것을 지켜보고 계시너라
Vietnamca:
Hỡi những người có đức tin! Các ngươi hãy kính sợ Allah và hãy để linh hồn nhìn lại những gì mà nó đã gửi đi trước cho ngày mai. Các ngươi hãy kính sợ Allah! Quả thật, Allah thông toàn những gì các ngươi làm.
Ayet Linkleri: