Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

59

Sûredeki Ayet No: 

17

Ayet No: 

5143

Sayfa No: 

548

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

فَكَانَ عَاقِبَتَهُمَا أَنَّهُمَا فِي النَّارِ خَالِدَيْنِ فِيهَا ۚ وَذَٰلِكَ جَزَاءُ الظَّالِمِينَ

Çeviriyazı: 

fekâne `âḳibetehümâ ennehümâ fi-nnâri ḫâlideyni fîhâ. veẕâlike cezâu-żżâlimîn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Nihayet ikisinin sonu, ebedi olarak ateşte oldu. Zalimlerin cezası budur.

Diyanet İşleri: 

İkisinin sonucu da, içinde temelli kalacakları ateş olacaktır. Zalimlerin cezası budur.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Derken ikisinin de sonları şu olur: Şüphe yok ki ikisi de, ebedi kalmak üzere ateşe girerler ve budur zulmedenlerin cezası.

Şaban Piriş: 

Böylece her ikisinin de sonu, içinde ebedi kalacakları ateştir. İşte zalimlerin cezası budur.

Edip Yüksel: 

Her ikisi de ebedi kalacakları ateşte son buldular. Zalimlerin cezası işte böyledir.

Ali Bulaç: 

Sonunda onların akibetleri, şüphesiz ateşin içinde ikisinin de süresiz olarak kalıcı olmalarıdır. İşte zalim olanların cezası budur.

Suat Yıldırım: 

Neticede ikisinin âkıbeti de, ebedî kalmak üzere cehenneme girmek oldu. İşte zalimlerin cezası budur.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Artık onların akibetleri, muhakkak ki ateşte, onun içinde ebedî kalıcılar olmaktan ibaret oldu ve işte bu da zalimlerin cezasıdır.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Bu yüzden ikisinin de sonu, içinde sürekli kalacakları ateşe girmek oldu. Zalimlerin cezası işte budur.

Bekir Sadak: 

O, kendisinden baska tanri olmayan, hukumran, cok kutsal

İbni Kesir: 

Nihayet ikisinin de akıbeti

Adem Uğur: 

Nihayet ikisinin de sonu, içinde ebedî kalacakları ateş olacaktır. İşte bu, zalimlerin cezasıdır.

İskender Ali Mihr: 

Böylece ikisinin (münafıkların ve şeytanın) akıbeti orada, ateşin içinde ebediyyen kalmak oldu. Ve işte bu, zalimlerin cezasıdır.

Celal Yıldırım: 

İkisinin de sonu, mutlaka içinde devamlı kalacakları Cehennem ateşidir. İşte bu, zâlimlerin cezasıdır.

Tefhim ul Kuran: 

Sonunda onların akibetleri, şüphesiz ateşin içinde ikisinin de ebedi olarak kalıcı olmalarıdır. İşte zalim olanların cezası budur.

Fransızca: 

Ils eurent pour destinée d'être tous deux dans le Feu pour y demeurer éternellement. Telle est la rétribution des injustes.

İspanyolca: 

Su fin será el Fuego, eternamente. Ésa es la retribución de los impíos.

İtalyanca: 

La fine di entrambi sarà nel Fuoco, in cui rimarranno in perpetuo. Ecco il compenso degli ingiusti.

Almanca: 

So war das Anschließende von beiden, daß sie im Feuer darin ewig sind. Und dies ist die Vergeltung der Unrecht-Begehenden.

Çince: 

他们俩的结局,是同入火狱,而永居其中;那是不义者的报酬。

Hollandaca: 

Daarom zal het einde van hen zijn, dat zij in het hellevuur zullen verblijven, en dit zal de vergelding der onrechtvaardigen wezen.

Rusça: 

Концом тех и других станет попадание в Огонь, в котором они пребудут вечно. Таково воздаяние беззаконникам!

Somalice: 

Markaasay Labadooduba Cidhibtoodu noqon naar ay ku waaraan, daalimiintana saasaa lagu abaal mariyaa.

Swahilice: 

Basi ikawa mwisho wa wote wawili hao ni kuingia Motoni, wadumu humo daima; na hiyo ndiyo jaza ya madhaalimu.

Uygurca: 

ئۇلارنىڭ (يەنى شەيتان بىلەن ئىنساننىڭ) ئاقىۋىتى بىرلىكتە دوزاخقا كىرىش، دوزاختا مەڭگۈ قىلىش بولدى، ئەنە شۇ زالىملارنىڭ جازاسىدۇر

Japonca: 

それで両者(ユダヤ人と偽信者)は最後に,(地獄の)業火に陥ることになり,かれらはその中に永遠に住もう。これが,不義の徒への応報である。

Arapça (Ürdün): 

«فكان عاقبتهما» أي الغاوي والمغوي وقرئ بالرفع اسم كان «أنهما في النار خالدين فيها وذلك جزاء الظالمين» أي الكافرين.

Hintçe: 

तो दोनों का नतीजा ये हुआ कि दोनों दोज़ख़ में (डाले) जाएँगे और उसमें हमेशा रहेंगे और यही तमाम ज़ालिमों की सज़ा है

Tayca: 

ดังนั้นบั้นปลายของพวกเขาทั้งสองคือพวกเขาทั้งสองจะอยู่ในนรกเป็นผู้พำนักอยู่ในนั้นตลอดกาล และนั่นคือการตอบแทนของบรรดาผู้อธรรม

İbranice: 

ותהי אחרית שניהם בתוך אש הגיהינום ושם ישכנו לעולם ועד. זה גמולם של החוטאים

Hırvatça: 

Obojicu ih, na kraju, čeka Vatra u kojoj će vječno boraviti, a to će biti kazna za sve zulumćare.

Rumence: 

Sfârşitul amândurora va fi Focul, unde vor veşnici. Aceasta este răsplata celor nedrepţi!

Transliteration: 

Fakana AAaqibatahuma annahuma fee alnnari khalidayni feeha wathalika jazao alththalimeena

Türkçe: 

Bu yüzden ikisinin de sonu, içinde sürekli kalacakları ateşe girmek oldu. Zalimlerin cezası işte budur.

Sahih International: 

So the outcome for both of them is that they will be in the Fire, abiding eternally therein. And that is the recompense of the wrong-doers.

İngilizce: 

The end of both will be that they will go into the Fire, dwelling therein for ever. Such is the reward of the wrong-doers.

Azerbaycanca: 

Onların hər ikisinin (Şeytanla onun aldatdığı adamın, eləcə də münafiqlərlə Bəni Nəzir qəbiləsinin) aqibəti cəhənnəm odu içində həmişəlik qalmaqdır. Zalımların (kafirlərin) cəzası budur!

Süleyman Ateş: 

Nihayet ikisinin de sonu, ebedi olarak ateşte kalmaları oldu. Zalimlerin cezası budur.

Diyanet Vakfı: 

Nihayet ikisinin de sonu, içinde ebedi kalacakları ateş olacaktır. İşte bu, zalimlerin cezasıdır.

Erhan Aktaş: 

Her ikisinin de sonu, ateşin içinde sonsuza dek kalmaktır. İşte zalimlerin cezası budur.

Kral Fahd: 

Nihayet ikisinin de sonu, içinde ebedî kalacakları ateş olacaktır. İşte bu, zalimlerin cezasıdır.

Hasan Basri Çantay: 

Nihayet ikisinin de aakıbeti hakıykaten ateşin içinde ebedî kalıcı (insanlar) olmalarıdır. İşte bu, o zaalimlerin cezasıdır.

Muhammed Esed: 

Böylece, sonunda ikisi de, (hem hakikati inkar edenler, hem de ikiyüzlüler,) kendilerini yerleşip kalacakları bir ateşte bulacaklar, çünkü zalimlerin cezası budur.

Gültekin Onan: 

Sonunda onların akibetleri, şüphesiz ateşin içinde ikisinin de süresiz olarak kalıcı olmalarıdır. İşte zalim olanların cezası budur.

Ali Fikri Yavuz: 

Sonra ikisinin (şeytan ile o adamın) akıbeti, ebedî olarak cehennemin içinde kalmaları olmuştur. İşte zalimlerin cezası budur.

Portekizce: 

Porém, o destino deles é serem condenados ao fogo, onde permanecerão eternamente. Tal será o castigo dos iníquos!

İsveççe: 

Och slutet för båda är Elden, där de skall förbli till evig tid; sådan är syndarnas lön.

Farsça: 

سرانجامشان این شد که هر دو در آتش اند؛ و در آن جاودانه اند و این است کیفر ستمکاران.

Kürtçe: 

جا سەرئەنجامی ھەردووکیان ئەوەیە کە بێگومان ھەردوولا لە دۆزەخدا ئەبن بەھەمیشەیی وە ئەمەیە سزای ستەمکاران

Özbekçe: 

Бас, уларнинг оқибатлари бир. Албатта, икковлари ҳам дўзахда бўлурлар, у ерда абадий қолурлар. Ва бу золимларнинг жазосидир. (Бани Назийр қабиласи ушбу жонли мисол билан хотима топади.)

Malayca: 

Maka kesudahan keduanya, bahawa mereka ditempatkan di dalam neraka, kekal mereka di dalamnya. Dan yang demikian itulah balasan makhluk-makhluk yang zalim.

Arnavutça: 

Fundi i këtyre të dyve, me të vërtetë, është qëndrimi i përhershëm në zjarr, e ky është dënimi për të gjithë njerëzit e këqinj.

Bulgarca: 

Последствието и за двамата е, че ще пребъдат в Огъня, там ще пребивават вечно. Такова е възмездието за угнетителите.

Sırpça: 

Обојицу их, на крају, чека Ватра у којој ће вечно да бораве, а то ће да буде казна за све насилнике.

Çekçe: 

A konec jich obou bude jedině v ohni pekelném a budou tam nesmrtelní. A taková je odměna nespravedlivých.

Urduca: 

پھر دونوں کا انجام یہ ہونا ہے کہ ہمیشہ کے لیے جہنم میں جائیں، اور ظالموں کی یہی جزا ہے

Tacikçe: 

Саранҷомашон он шуд, ки ҳар ду ба оташ афтанд ва ҷовидона дар он бошанд. Ин аст ҷазои ситамкорон!

Tatarca: 

Шайтанга ияргән кеше белән шайтанның, ахыр хәлләре, тәхкыйк алар икесе дә утта мәңге калучылардыр. Җәһәннәм утында мәңге калмак, залимнәрнең җәзасыдыр.

Endonezyaca: 

Maka adalah kesudahan keduanya, bahwa sesungguhnya keduanya (masuk) ke dalam neraka, mereka kekal di dalamnya. Demikianlah balasan orang-orang yang zalim.

Amharca: 

መጨረሻቸውም እነርሱ በውስጡ ዘውታሪዎች ሲኾኑ በእሳት ውስጥ መኾን ነው፡፡ ይህም የበዳዮች ዋጋ ነው፡፡

Tamilce: 

ஆக, அவ்விருவரின் முடிவானது, “நிச்சயமாக அவ்விருவரும் நரகத்தில் இருப்பார்கள், அதில் நிரந்தரமாகத் தங்குவார்கள்” என்பதாக ஆகிவிடும். இதுதான் அநியாயக்காரர்களின் கூலியாகும்.

Korece: 

그리하여 이들의 말로는 불지옥이 되어 그곳에서 영주하니 그것이 사악한 자들을 위한 보상 이라

Vietnamca: 

Vì vậy, kết cục của cả hai (Shaytan và những ai đi theo hắn) là họ sẽ ở trong Hỏa Ngục, họ sẽ sống trong đó mãi mãi. Đó là phần đền bù cho những kẻ làm điều sai quấy.