Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

59

Sûredeki Ayet No: 

13

Ayet No: 

5139

Sayfa No: 

547

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

لَأَنتُمْ أَشَدُّ رَهْبَةً فِي صُدُورِهِم مِّنَ اللَّهِ ۚ ذَٰلِكَ بِأَنَّهُمْ قَوْمٌ لَّا يَفْقَهُونَ

Çeviriyazı: 

leentüm eşeddü rahbeten fî ṣudûrihim mine-llâh. ẕâlike biennehüm ḳavmül lâ yefḳahûn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Onların kalblerinde sizin korkunuz, Allah'ın korkusundan fazladır. Böyledir, çünkü onlar anlamayan bir topluluktur.

Diyanet İşleri: 

Ey inananlar! Onların yüreklerine korku salan, Allah'tan çok sizlersiniz; çünkü onlar, anlamayan kimselerdir.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Mutlaka gönüllerinde, Allah'tan ziyade sizin korkunuz vardır, bu da, şüphe yok ki anlamayan bir topluluk olmalarındandır.

Şaban Piriş: 

Onların içlerinde size karşı duydukları korku, Allah'a olan korkularından daha şiddetlidir. Böyledir, çünkü onlar anlamayan bir topluluktur.

Edip Yüksel: 

Kalplerine, ALLAH'tan daha çok siz korku salıyorsunuz. Zira onlar anlayışsız bir topluluktur.

Ali Bulaç: 

Herhalde içlerinde 'dehşet ve yılgınlık uyandırma bakımından' siz, Allah'tan daha çetinsiniz. Bu, şüphesiz onların 'derin bir kavrayışa sahip olmamaları' dolayısıyla böyledir.

Suat Yıldırım: 

Onların kalplerinde sizden duydukları korku, Allah'tan korkmalarından daha ileridir.Bu böyledir, çünkü onlar, gerçeği bilip anlamayan kimselerdir.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Elbette siz onların yüreklerinde korkuca Allah´tan daha şiddetlisiniz. Bunun sebebi ise, çünkü onlar şüphe yok ki anlamaz bir kavimdirler.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Onların gönüllerinde, korku bakımından siz, Allah'tan daha zorlusunuz. Bu böyledir, çünkü onlar anlamayan bir topluluktur.

Bekir Sadak: 

Allah´i unutup da, Allah´in da kendilerini kendilerine unutturdugu kimseler gibi olmayin

İbni Kesir: 

Doğrusu onların kalbine korku salan

Adem Uğur: 

Onların içlerinde size karşı duydukları korku, Allah´a olan korkularından daha şiddetlidir. Böyledir, çünkü onlar anlamayan bir topluluktur.

İskender Ali Mihr: 

Siz, gerçekten, onların yüreklerinde korku bakımından daha şiddetlisiniz (Allah´tan çok sizden korkuyorlar). Bu, onların (Allah´ın azametini, kudretini) fıkıh edemeyen bir kavim olmaları sebebiyledir.

Celal Yıldırım: 

And olsun ki, onların yüreklerine Allah´tan çok siz korku ve yılgınlık vermektesiniz.) Bu böyledir. Çünkü onlar anlayışsız (dinî bilgilerden uzak) bir topluluktur.

Tefhim ul Kuran: 

Herhalde onların içlerinde ´dehşet ve yılgınlık bakımından´ siz, Allah´tan (O´na karşı duydukları dehşetten) daha çetinsiniz. Bu, gerçekten onların ´derin bir kavrayışa sahip olmamaları´ dolayısıyla böyledir.

Fransızca: 

Vous jetez dans leurs coeurs plus de terreur qu'Allah. C'est qu'ils sont des gens qui ne comprennent pas.

İspanyolca: 

Infundís en sus pechos más terror que Alá. Es que son gente que no comprende.

İtalyanca: 

Voi mettete nei loro cuori più terrore che Allah Stesso, poiché invero è gente che non capisce.

Almanca: 

Gewiß, ihr seid furchterregender in ihren Herzen als ALLAH. Dies, weil sie doch Leute sind, die nicht begreifen.

Çince: 

你们在他们的胸中确是比真主还可怕的,那是因为他们是不明理的民众。

Hollandaca: 

Waarlijk, gij zijt sterker dan zij, uithoofde van de vrees, die door God in hunne borsten is geworpen. Dit is omdat zij lieden zonder doorzicht zijn.

Rusça: 

Воистину, они страшатся вас в сердцах сильнее, чем Аллаха, поскольку они являются людьми непонимающими.

Somalice: 

Mu'miniinta yey uga cabsi badan yihiin Yuhuuddu Ilaahay, maxaa yeelay waa dad aan wax garad ahayn.

Swahilice: 

Hakika nyinyi ni kitisho zaidi katika vifua vyao kuliko Mwenyezi Mungu. Hayo ni kwa kuwa hao ni watu wasio fahamu kitu.

Uygurca: 

شۈبھىسىزكى، سىلەر ئۇلارنىڭ دىللىرىدا اﷲ قا قارىغاندىمۇ قورقۇنچلۇقسىلەر (يەنى ئۇلار سىلەردىن اﷲ تىن قورققاندىنمۇ بەك قورقىدۇ)، بۇ شۇنىڭ ئۈچۈندۇركى، ئۇلار اﷲ نىڭ (ئۇلۇغلۇقىنى) چۈشەنمەيدىغان قەۋمدۇر

Japonca: 

かれら(ユダヤ人と偽信者)の胸の中では,あなたがたの方がアッラーよりも,ずっと恐ろしいのである。これはかれらが,何も分らない民のためである。

Arapça (Ürdün): 

«لأنتم أشد رهبة» خوفا «في صدورهم» أي المنافقين «من الله» لتأخير عذابه «ذلك بأنهم قوم لا يفقهون».

Hintçe: 

फिर उनको कहीं से कुमक भी न मिलेगी (मोमिनों) तुम्हारी हैबत उनके दिलों में ख़ुदा से भी बढ़कर है, ये इस वजह से कि ये लोग समझ नहीं रखते

Tayca: 

แน่นอนพวกเจ้านั้นเป็นที่หวาดเกรงในทรวงอกของพวกเขายิ่งกว่าที่พวกเขามีต่ออัลลอฮฺ ทั้งนี้ก็เพราะว่าพวกเขาเป็นหมู่ชนที่ไม่เข้าใจ

İbranice: 

הפחד בלבבותיהם מפניכם גדול מפחדם מאלוהים, מפני שהם אנשים חסרי בינה

Hırvatça: 

Oni se više boje vas nego Allaha, zato što su oni ljudi koji ne shvataju.

Rumence: 

Voi semănaţi în inimile lor mai multă groază decât Dumnezeu însuşi, fiindcă sunt oameni care nu pricep.

Transliteration: 

Laantum ashaddu rahbatan fee sudoorihim mina Allahi thalika biannahum qawmun la yafqahoona

Türkçe: 

Onların gönüllerinde, korku bakımından siz, Allah'tan daha zorlusunuz. Bu böyledir, çünkü onlar anlamayan bir topluluktur.

Sahih International: 

You [believers] are more fearful within their breasts than Allah. That is because they are a people who do not understand.

İngilizce: 

Of a truth ye are stronger (than they) because of the terror in their hearts, (sent) by Allah. This is because they are men devoid of understanding.

Azerbaycanca: 

(Ey mö’minlər!) Onların (münafiqlərlə yəhudilərin) ürəklərinə qorxu salan Allahdan çox sizsiniz. Bu isə onların (Allahın əzəmət və heybətini) anlamaz bir qövm olduqlarına görədir.

Süleyman Ateş: 

Andolsun eğer onlar, çıkarılsalar, (bunlar) onlarla beraber çıkmazlar; eğer onlarla savaşılsa onlara yardım etmezler; yardım etseler bile arkalar(ın)a dönüp kaçarlar, sonra kendilerine de yardım edilmez.

Diyanet Vakfı: 

Onların içlerinde size karşı duydukları korku, Allah'a olan korkularından daha şiddetlidir. Böyledir, çünkü onlar anlamayan bir topluluktur.

Erhan Aktaş: 

Onların yüreklerinde, Allah’a olan korkudan daha fazla size olan korku vardır. Bu onların, gerçeği kavramayan bir halk olmalarındandır.

Kral Fahd: 

Onların içlerinde size karşı duydukları korku, Allah'a olan korkularından daha şiddetlidir. Böyledir, çünkü onlar anlamayan bir topluluktur.

Hasan Basri Çantay: 

Her halde sizin, onların yüreklerinde (yaşayan) korkunuz Allahdan (korkularından) daha şiddetlidir. Bunun sebebi şudur: Çünkü onlar ince anlamazlar güruhudur.

Muhammed Esed: 

Evet, (ey müminler,) siz onların kalplerine Allah (korkusun)dan da daha şiddetli bir korku salarsınız, çünkü onlar hakikati kavramaktan aciz bir topluluktur.

Gültekin Onan: 

Herhalde içlerinde ´dehşet ve yılgınlık uyandırma bakımından´ siz Tanrı´dan daha çetinsiniz. Bu şüphesiz böyledir (çünkü) onlar kavrayamayan (la yefkahun) bir kavimdir.

Ali Fikri Yavuz: 

Her halde onların (münafıklarla Yahûdi’lerin) yüreklerinden sizden olan korku, Allah’ınkinden ziyadedir. Bu, onların anlayışsız bir kavim olmalarındandır.

Portekizce: 

Seguramente, vós, ó fiéis, infundis em seus corações mais terror ainda do que Deus; isso, porque são uns insensatos.

İsveççe: 

Ja, de hyser långt större fruktan för er [troende] än för Gud; de är nämligen människor som alls ingenting förstår.

Farsça: 

[آری منافقان، کافران از اهل کتاب را در گرماگرم جنگ به هنگام خطر رها می کنند و می گریزند؛ زیرا] ترس آنان از شما در دل هایشان بیش از ترس از خداست؛ چون آنان قومی هستند که [حقایق را به خاطر کوردلی] نمی فهمند.

Kürtçe: 

بەڕاستی (ئەی باوەڕداران) ئێوە ترستان زیاترە لەدڵی ئەواندا تاخوا، ئەوەش لەبەرئەوەیە کە بێگومان ئەوانە کەسانێکن تێناگەن

Özbekçe: 

Албатта, уларнинг қалбларига Аллоҳдан кўра сизлар кўпроқ қўрқинчли туюласизлар. Чунки улар яхши англамайдиган қавмдирлар. (Мунофиқу кофирлар Аллоҳдан кўра мўмин-мусулмонлардан кўпроқ қўрқадилар. Агар Аллоҳнинг Ўзидангина қўрқанларида эди, мунофиқ ҳам, кофир ҳам бўлмас эдилар.)

Malayca: 

(Kerana) sesungguhnya kamu - dalam hati mereka, - sangat ditakuti lebih dari Allah; yang demikian itu, kerana mereka ialah kaum yang tidak memgerti (akan kekuasaan Allah dan kebesaranNya).

Arnavutça: 

Ju, në zemrat e tyre jeni më të tmerrshëm (frikësues) se sa Perëndia, ngase ata janë popull i pakuptueshëm.

Bulgarca: 

В сърцата им вие сте по-страшни от Аллах. Това е, защото са хора, които не схващат.

Sırpça: 

Они се више боје вас него Аллаха, зато што су они људи који не схватају.

Çekçe: 

Vy naháníte srdcím jejich větší hrůzu než Bůh, a to je proto, že to jsou lidé, kteří nic nechápou.

Urduca: 

اِن کے دلوں میں اللہ سے بڑھ کر تمہارا خوف ہے، اس لیے کہ یہ ایسے لوگ ہیں جو سمجھ بوجھ نہیں رکھتے

Tacikçe: 

Тарси аз шумо дар дили онҳо бештар аз бими Худост. Зеро мардуме ҳастанд, ки ба фаҳм дарнамеёбанд.

Tatarca: 

Монафикъларның күңелләренә, әлбәттә, Аллаһуга караганда сез катырак куркынычлысыз, ягъни, монафикълар Аллаһудан курыкмаслар, сездән куркырлар, Аллаһудан курыкмыйча сездән куркулары – хаклыктан һичнәрсә аңламаганлыкларыннандыр.

Endonezyaca: 

Sesungguhnya kamu dalam hati mereka lebih ditakuti daripada Allah. Yang demikian itu karena mereka adalah kaum yang tidak mengerti.

Amharca: 

እናንተ በልቦቻቸው ውስጥ በማስፈራት ከአላህ ይልቅ የበረታችሁ ናችሁ፡፡ ይህ እነርሱ የማያውቁ ሕዝቦች በመኾናቸው ነው፡፡

Tamilce: 

(முஃமின்களே!) நீங்கள் அவர்களின் நெஞ்சங்களில் அல்லாஹ்வை விட கடுமையான பயத்திற்குரியவர்கள். (-அவர்கள் அல்லாஹ்வை பயப்படுவதை விட உங்களை அதிகம் பயப்படுகிறார்கள்.) அதற்கு காரணம் நிச்சயமாக அவர்கள் (அல்லாஹ்வின் வல்லமையை) புரியாத மக்கள் ஆவார்கள்.

Korece: 

오히려 그들의 마음에는 하나님보다 너희가 더욱 두려울 것 이라 이것은 그들이 이해하지 못 하는 백성들이기 때문이라

Vietnamca: 

Các ngươi (hỡi những người có đức tin) chắc chắn đáng sợ hơn Allah trong lòng của chúng. Đó là bởi vì chúng thật sự là một đám người không hiểu.