Arapça:
لَّن تُغْنِيَ عَنْهُمْ أَمْوَالُهُمْ وَلَا أَوْلَادُهُم مِّنَ اللَّهِ شَيْئًا ۚ أُولَٰئِكَ أَصْحَابُ النَّارِ ۖ هُمْ فِيهَا خَالِدُونَ
Çeviriyazı:
len tugniye `anhüm emvâlühüm velâ evlâdühüm mine-llâhi şey'â. ülâike aṣḥâbü-nnâr. hüm fîhâ ḫâlidûn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Onların ne malları, ne de evlatları, kendilerinden, Allah'dan hiçbir şey savamaz. Onlar ateş halkıdır. Orada ebedî kalacaklardır.
Diyanet İşleri:
Malları ve çocukları, onlara, Allah katında bir fayda sağlamaz. Onlar cehennemliklerdir, orada temelli kalacaklardır.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Onları, malları ve evlatları, hiçbir suretle ve kesin olarak Allah'tan kurtaramaz, onlardır cehennem ehli, orada ebedidir onlar.
Şaban Piriş:
Onların malları da evlatları da Allah katında onlara hiç bir yarar sağlamayacaktır. Onlar, ateş ehlidir. Onlar, orada ebedidir.
Edip Yüksel:
Ne paraları, ne de evlatları, onları ALLAH'tan kurtaramıyacaktır. Onlar cehennem halkıdırlar ve orada ebedi kalıcıdırlar.
Ali Bulaç:
Ne malları, ne çocukları onlara Allah'a karşı hiçbir şeyle yarar sağlamaz. Onlar, ateşin halkıdır, içinde süresiz kalacaklardır.
Suat Yıldırım:
Allah'ın cezalandırma iradesine karşı onların ne malları, ne de evlatları asla fayda veremez. Onlar cehennemliktirler, hem de orada devamlı kalacaklardır.
Ömer Nasuhi Bilmen:
Onları ne malları ve ne de evlatları hiçbir şey ile Allah´tan kurtaramaz (müstağni kılamaz). Onlar ateş ashâbıdırlar, onlar o ateşte ebedîyyen kalıcılardır.
Yaşar Nuri Öztürk:
Onların malları da çocukları da kendilerine, Allah'a karşı hiçbir şey sağlamaz. Ateş halkıdır onlar. Uzun süre kalcaklardır orada.
Bekir Sadak:
Goklerde olanlar da yerde olanlar da Allah´i tesbih ederler. O gucludur, Hakim´dir.
İbni Kesir:
Onların malları da, oğulları da Allah katında kendilerine bir fayda vermez. Onlar, cehennem ashabıdırlar ve orada ebediyyen kalacaklardır.
Adem Uğur:
Onların malları da oğulları da Allah´a karşı kendilerine bir fayda vermez. Onlar cehennem ehlidirler. Orada ebedî kalacaklardır.
İskender Ali Mihr:
Onların malları ve evlâtları, Allah´tan bir şeye (azaba) karşı onlara asla fayda vermez. İşte onlar, ateş ehlidir, orada ebediyen kalacak olanlardır.
Celal Yıldırım:
Ne malları, ne de çocukları onları Allah´tan (O´nun hüküm ve azabından) hiçbir şekilde kurtaramaz. Onlar Cehennem ateşinin dost ve arkadaşlarıdır.
Tefhim ul Kuran:
Ne malları, ne çocukları onlara Allah´a karşı hiçbir şeyle bir yarar sağlayamaz. Onlar, ateşin halkıdır, içinde ebedi olarak kalıcıdırlar.
Fransızca:
Ni leurs bien, ni leurs enfants ne leur seront d'aucune utilité contre la [punition] d'Allah. Ce sont les gens du Feu où ils demeureront éternellement.
İspanyolca:
Ni su hacienda ni sus hijos le servirán de nada frente a Alá. Esos tales morarán en el Fuego eternamente.
İtalyanca:
I loro beni e la loro progenie non gioveranno loro in alcun modo contro Allah. Sono i compagni del Fuoco, in cui rimarranno in perpetuo.
Almanca:
Ihnen werden weder ihr Vermögen, noch ihre Kinder vor ALLAH etwas nützen. Diese sind die Weggenossen des Feuers, sie bleiben darin ewig.
Çince:
他们的财产和子嗣,对真主的刑罚,绝不能裨益他们一丝毫。这等人,是火狱的居民,他们将永居其中。
Hollandaca:
Noch hunne welvaart, noch hunne kinderen zullen hun bij God van nut zijn. Zij zullen de bewoners van het hellevuur zijn, eeuwig zullen zij daarin verblijven.
Rusça:
Ни имущество, ни дети ничем не помогут им пред Аллахом. Они являются обитателями Огня и пребудут там вечно.
Somalice:
Xoolahooda iyo Caruurtoodu wax ugama taraan Eebe xaggiisa, waana kuwa ehelu Naar ah wayna ku waari.
Swahilice:
Hayatawafaa kitu mali yao wala watoto wao mbele ya Mwenyezi Mungu. Hao ndio watu wa Motoni. Humo watadumu milele.
Uygurca:
ئۇلارنىڭ ماللىرى ۋە بالىلىرى (ئۇلارغا ئاخىرەتتە بولىدىغان) اﷲ نىڭ ئازابىدىن ھېچ نەرسىنى دەپئى قىلالمايدۇ، ئەنە شۇلار ئەھلى دوزاختۇر، ئۇلار دوزاختا مەڭگۈ قالغۇچىلاردۇر
Japonca:
かれらの富も子女も,アッラーに対しては,少しも役立たない。かれらは業火の仲間である。永遠にその中に住むであろう。
Arapça (Ürdün):
«لن تغني عنهم أموالهم ولا أولادهم من الله» من عذابه «شيئا» من الإغناء «أولئك أصحاب النار هم فيها خالدون».
Hintçe:
ख़ुदा सामने हरगिज़ न उनके माल ही कुछ काम आएँगे और न उनकी औलाद ही काम आएगी यही लोग जहन्नुमी हैं कि हमेशा उसमें रहेंगे
Tayca:
ทรัพย์สมบัติของพวกเขา และลูกหลานของพวกเขาจะไม่ช่วยพวกเขาให้รอดพ้นจากการลงโทษของอัลลอฮไปได้แต่อย่างใดชนเหล่านั้นเป็นชาวนรก พวกเขาจะพำนักอยู่ในนั้นตลอดกาล
İbranice:
לא יועילו נכסיהם וילדיהם בכלל להם בפני אלוהים. הם שוכני האש, ובאש לעולם ועד ישכנו
Hırvatça:
Ni imeci njihovi, ni djeca njihova im nimalo neće pomoći kod Allaha, oni će biti stanovnici u Vatri, u njoj će vječno boraviti.
Rumence:
Nici averile şi nici copiii nu le vor fi de vreun folos în faţa lui Dumnezeu. Ei sunt soţii Focului, unde vor veşnici.
Transliteration:
Lan tughniya AAanhum amwaluhum wala awladuhum mina Allahi shayan olaika ashabu alnnari hum feeha khalidoona
Türkçe:
Onların malları da çocukları da kendilerine, Allah'a karşı hiçbir şey sağlamaz. Ateş halkıdır onlar.Uzun süre kalcaklardır orada.
Sahih International:
Never will their wealth or their children avail them against Allah at all. Those are the companions of the Fire; they will abide therein eternally
İngilizce:
Of no profit whatever to them, against Allah, will be their riches nor their sons: they will be Companions of the Fire, to dwell therein (for aye)!
Azerbaycanca:
Onları nə malları, nə də övladları heç bir vəchlə Allahdan (Allahın əzabından) qurtara bilməz. Onlar cəhənnəmlikdirlər və orada əbədi qalacaqlar.
Süleyman Ateş:
Onların ne malları, ne de çocukları kendilerini Allah'a karşı koruyabilir. Onlar ateş halkıdır. Orada sürekli kalacaklardır.
Diyanet Vakfı:
Onların malları da oğulları da Allah'a karşı kendilerine bir fayda vermez. Onlar cehennem ehlidirler. Orada ebedi kalacaklardır.
Erhan Aktaş:
Onların malları ve evlatları, Allah’tan gelecek bir şeye karşı, onlara asla yarar sağlamaz. İşte onlar, ateşin halkıdırlar. Orada sürekli kalacak olanlardır.
Kral Fahd:
Onların malları da oğulları da Allah'a karşı kendilerine bir fayda vermez. Onlar cehennem ehlidirler. Orada ebedî kalacaklardır.
Hasan Basri Çantay:
Onları ne malları, ne evlâdları hiçbir vech ile Allah (ın azabın) dan, kaabil değil, kurtaramaz. Onlar ateş yaranıdırlar. Onlar orada ebedîdirler.
Muhammed Esed:
Ne dünyevi servetleri ne de soy sopları onları Allah´a karşı koruyamayacaktır. Onlar, kalıcı meskenleri olan cehenneme mahkum edilmişlerdir!
Gültekin Onan:
Ne malları, ne çocukları onlara Tanrı´ya karşı hiçbir şeyle yarar sağlamaz. Onlar, ateşin halkıdır, içinde süresiz kalacaklardır.
Ali Fikri Yavuz:
Mümkün değil, onları ne malları, ne evlâdları hiç bir surette Allah’dan kurtaramaz. Onlar, cehennemliktirler
Portekizce:
Perante Deus, de nada lhes valerão os seus bens, nem os seus filhos e serão os condenados ao inferno, no qualpermanecerão eternamente.
İsveççe:
Varken deras [betydande] jordiska ägodelar eller deras [många] söner kan ge dem skydd mot Gud; deras arvedel är Elden och där skall de förbli till evig tid.
Farsça:
هرگز اموال و اولادشان چیزی از عذاب خدا را از آنان دفع نمی کند، آنان اهل آتش اند و در آن جاودانه اند.
Kürtçe:
ماڵ و منداڵیان ھیچ سوودێکی نیە بۆیان ئەوانە یار وھاودەمی ئاگرن تێیدا دەمێننەوە بەھەمیشەیی
Özbekçe:
Моллари ҳам, болалари ҳам улардан Аллоҳ(азоби)дан ҳеч нарсани қайтара олмас. Ундай кишилар дўзах аҳлидурлар. Улар унда абадий қолурлар.
Malayca:
harta benda mereka dan anak pinak mereka tidak sekali-kali akan dapat memberikan sebarang pertolongan kepada mereka dari azab Allah. Merekalah ahli neraka, mereka tetap kekal di dalamnya.
Arnavutça:
As pasuria, as fëmijët e tyre, nuk do t’u ndihmojnë aspak te Perëndia, ata do të jenë banorë të zjarrit, ku do të qëndrojnë përgjithmonë.
Bulgarca:
С нищо не ще ги избавят от Аллах нито имотите, нито децата им. Тези са обитателите на Огъня, там ще пребивават вечно.
Sırpça:
Ни њихова имовина, ни њихова деца нимало неће да им помогну код Аллаха, они ће да буду становници у Ватри, у њој ће вечно да бораве.
Çekçe:
A nijak jim proti Bohu neprospějí majetky jejich ani děti jejich; jsou obyvateli ohně pekelného a budou v něm nesmrtelní.
Urduca:
اللہ سے بچانے کے لیے نہ ان کے مال کچھ کام آئیں گے نہ ان کی اولاد وہ دوزخ کے یار ہیں، اسی میں وہ ہمیشہ رہیں گے
Tacikçe:
Молҳову авлодашон барояшон дар баробари хашми Худо нафъ накунад. Аҳли ҷаҳаннаманд ва дар он ҷовидонанд,
Tatarca:
Әлбәттә аларга маллары да вә балалары да Аллаһ ґәзабыннан котылырга файда бирмәс, алар ут әһелләредер, алар анда мәңге калырлар.
Endonezyaca:
Harta benda dan anak-anak mereka tiada berguna sedikitpun (untuk menolong) mereka dari azab Allah. Mereka itulah penghuni neraka, dan mereka kekal di dalamnya.
Amharca:
ገንዘቦቻቸውና ልጆቻቸው ከአላህ (ቅጣት) ምንንም ከእነርሱ አያድኗቸውም፡፡ እነዚያ የእሳት ጓዶች ናቸው፡፡ እነርሱ በእርሷ ውስጥ ዘውታሪዎች ናቸው፡፡
Tamilce:
அல்லாஹ்விடம் (அவனது தண்டனையிலிருந்து) எதையும் அவர்களின் செல்வங்களோ அவர்களின் பிள்ளைகளோ அவர்களை விட்டும் அறவே தடுக்க மாட்டார்கள். அவர்கள் நரகவாசிகள். அதில் அவர்கள் நிரந்தரமாக இருப்பார்கள்,
Korece:
그들의 재물도 그들의 자손 도 하나넘에 대항하여 그들에게 유용하지 못하나니 그들은 불지옥 의 동료가 되어 그곳에서 영주하 리라
Vietnamca:
Của cải và con cái của chúng sẽ không bao giờ giúp được chúng bất cứ điều gì ở nơi Allah. Chúng sẽ là những người bạn của Hỏa Ngục, chúng sẽ ở trong đó vĩnh viễn.
Ayet Linkleri: