Arapça:
فَإِذَا جَاءَتِ الصَّاخَّةُ
Çeviriyazı:
feiẕâ câeti-ṣṣâḫḫah.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Kulakları sağır eden o gürültü geldiğinde,
Diyanet İşleri:
O muazzam gürültü, kıyamet kopup geldiği zaman;
Abdulbakî Gölpınarlı:
Derken adeta kulakları sağır eden o bağırış gelip çattı mı.
Şaban Piriş:
O büyük gürültü geldiği zaman,
Edip Yüksel:
Sonra, o müthiş patlama gerçekleşince,
Ali Bulaç:
Fakat 'kulakları patlatırcasına olan o gürleme' geldiği zaman,
Suat Yıldırım:
Ama vakti gelip de o kulakları patlatan dehşetli gün geldiği zaman
Ömer Nasuhi Bilmen:
Sonra o pek kuvvetli sayha geldiği vakit.
Yaşar Nuri Öztürk:
Şiddetle çarpanın çıkardığı korkunç ses geldiğinde,
Bekir Sadak:
80:38
İbni Kesir:
O büyük gürültü geldiği zaman
Adem Uğur:
Kulakları sağır eden o ses geldiğinde,
İskender Ali Mihr:
Fakat o sahha (sağır edici büyük gürleme) geldiği zaman.
Celal Yıldırım:
Kulakları sağırlaştıracak o Kıyamet gürültüsü geldiğinde
Tefhim ul Kuran:
Fakat ´kulakları patlatırcasına olan o gürleme´ geldiği zaman,
Fransızca:
Puis quand viendra le Fracas,
İspanyolca:
Pero, cuando venga el Estruendo,
İtalyanca:
Ma quando verrà il Fragore,
Almanca:
Und wenn der ohrenbetäubende Schrei kommt,
Çince:
当震耳欲聋的轰声来临的时候,
Hollandaca:
Als de verdoovende klank van de trompet zal gehoord worden.
Rusça:
Когда же раздастся Оглушительный глас,
Somalice:
Markay Qayladii darrayd timaaddo (Suurka).
Swahilice:
Basi utakapo kuja ukelele,
Uygurca:
(قىيامەتنىڭ) قۇلاقنى گاس قىلغۇدەك قاتتىق ئاۋازى كەلگەن چاغدا (ھەممە ئادەم ئۆز ھالى بىلەن بولۇپ قالىدۇ)
Japonca:
やがて,(終末の)一声が高鳴り,
Arapça (Ürdün):
«فإذا جاءت الصاخة» النفخة الثانية.
Hintçe:
तो जब कानों के परदे फाड़ने वाली (क़यामत) आ मौजूद होगी
Tayca:
ครั้นเมื่อเสียงกัมปนาทมาถึง
İbranice:
אך כאשר יושמע הקול מחריש האוזניים (קול השופר)
Hırvatça:
A kad dođe glas zaglušujući,
Rumence:
Când va veni însă Vuietul,
Transliteration:
Faitha jaati alssakhkhatu
Türkçe:
Şiddetle çarpanın çıkardığı korkunç ses geldiğinde,
Sahih International:
But when there comes the Deafening Blast
İngilizce:
At length, when there comes the Deafening Noise,-
Azerbaycanca:
Nəhayət, qulaqları kar edən (o dəhşətli səs) gələndə (İsrafil surunu çalanda);
Süleyman Ateş:
Çarpınca kulakları sağır eden o gürültü geldiği zaman,
Diyanet Vakfı:
Kulakları sağır eden o ses geldiğinde,
Erhan Aktaş:
Fakat o kulakları sağır edici ses geldiği zaman.
Kral Fahd:
Kulakları sağır eden o ses geldiğinde,
Hasan Basri Çantay:
Fakat o kulakları sağır edercesine haykıracak olan ses geldiği zaman,
Muhammed Esed:
Ve böylece, (yeniden dirilmenin) o kulakları sağır eden çağrısı duyulduğunda,
Gültekin Onan:
Fakat ´kulakları patlatırcasına olan o gürleme´ geldiği zaman,
Ali Fikri Yavuz:
Amma kıyamet sayhası geldiği zaman,
Portekizce:
Porém, quando retumbar o toque ensurdecedor,
İsveççe:
NÄR [Uppståndelsens dag] bryter in [med ett mäktigt dån],
Farsça:
پس زمانی که آن بانگ هولناک و مهیب در رسد،
Kürtçe:
کاتێك کە شاخە وشریخەی (ڕۆژی دوایی) ھات
Özbekçe:
Вақтики қулоқларни кар қилувчи овоз келса.
Malayca:
Kemudian (ingatlah keadaan yang berlaku) apabila datang suara jeritan yang dahsyat, -
Arnavutça:
E, kur të arrijë zëri i madh shurdhues, -
Bulgarca:
И когато Грохотът настъпи,
Sırpça:
А кад дође снажан глас,
Çekçe:
A až nastane třesk ohlušující,
Urduca:
آخرکار جب وہ کان بہرے کر دینے والی آواز بلند ہوگی
Tacikçe:
Чун бонги қиёмат барояд,
Tatarca:
Һәркайчан колакны тондыручы каты сур тавышы килсә.
Endonezyaca:
Dan apabila datang suara yang memekakkan (tiupan sangkakala yang kedua),
Amharca:
አደንቋሪይቱም (መከራ) በመጣች ጊዜ፤
Tamilce:
ஆக, (செவிகளை) செவிடாக்கக்கூடிய சத்தம் வந்தால்,
Korece:
고막이 터질듯한 소리가 들 릴 때면
Vietnamca:
Nhưng khi tiếng còi hụ chát chúa xảy đến.
Ayet Linkleri: