Arapça:
أَوْ يَذَّكَّرُ فَتَنفَعَهُ الذِّكْرَىٰ
Çeviriyazı:
ev yeẕẕekkeru fetenfe`ahü-ẕẕikrâ.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Veya öğüt belleyecek de öğüt ona fayda verecek.
Diyanet İşleri:
Yahut öğüt alacaktı da bu öğüt kendisine fayda verecekti.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Yahut da öğüt alacaktır da ondan faydalanacaktır.
Şaban Piriş:
Veya öğüt alacak da öğüt ona fayda verecektir.
Edip Yüksel:
Yahut ta öğüt alacak ve ona mesajın yararı dokunacaktı.
Ali Bulaç:
Veya öğüt alacak; böylelikle bu öğüt kendisine yarar sağlayacak.
Suat Yıldırım:
Ne bilirsin, belki de alacağı öğütle arınacaktı. Yahut nasihati dinleyip ondan yararlanacaktı?
Ömer Nasuhi Bilmen:
Yahut öğüt dinleyecek de kendisine o öğüt fâide verecektir.
Yaşar Nuri Öztürk:
Belki de düşünüp taşınacak da öğüt kendisine yarayacak.
Bekir Sadak:
80:8
İbni Kesir:
Yahut öğüt alacaktı da bu, kendisine fayda verecekti.
Adem Uğur:
Yahut öğüt alacak da o öğüt ona fayda verecek.
İskender Ali Mihr:
Veya öğüt alır, böylece bu öğüt ona fayda verir.
Celal Yıldırım:
80:3
Tefhim ul Kuran:
Ya da öğüt alacak
Fransızca:
ou à se rappeler en sorte que le rappel lui profite ?
İspanyolca:
o dejarse amonestar y que la amonestación le aprovechara.
İtalyanca:
o riflettere, affinché il Monito gli fosse utile.
Almanca:
oder sich erinnern, so dann die Erinnerung ihm nützt.
Çince:
或听忠告,而蒙教益。
Hollandaca:
Of dat hij vermaand zal worden, en dat de vermaning van eenig voordeel zal wezen.
Rusça:
или помянул бы наставление, и поминание принесло бы ему пользу.
Somalice:
Ama uu xusuusto oy xusuustu anfacdo.
Swahilice:
Au atawaidhika, na mawaidha yamfae?
Uygurca:
ياكى ۋەز - نەسىھەت ئاڭلاپ ئۇنىڭدىن پايدىلىنىشى مۇمكىن
Japonca:
または訓戒を受け入れて,その教えはかれを益するかもしれないことが。
Arapça (Ürdün):
«أو يذكَّر» فيه إدغام التاء في الأصل في الذال أي يتعظ «فتنفعُه الذكرى» العظة المسموعة منك وفي قراءة بنصب تنفعه جواب الترجي.
Hintçe:
या वह नसीहत सुनता तो नसीहत उसके काम आती
Tayca:
หรือเพื่อรับคำตักเตือน เพื่อที่คำตักเตือนนั้นจะเป็นประโยชน์แก่เขา
İbranice:
או שמא יהרהר בהזהרה ויפיק תועלת ממנה
Hırvatça:
ili opomenuti, pa da mu opomena koristi.
Rumence:
ori şi-ar fi amintit, iar amintirea i-ar fi folosit.
Transliteration:
Aw yaththakkaru fatanfaAAahu alththikra
Türkçe:
Belki de düşünüp taşınacak da öğüt kendisine yarayacak.
Sahih International:
Or be reminded and the remembrance would benefit him?
İngilizce:
Or that he might receive admonition, and the teaching might profit him?
Azerbaycanca:
Yaxud öyüd dinləyəcək və bu öyüd ona fayda verəcəkdir!
Süleyman Ateş:
Yahut öğüt dinleyecek de öğüt, kendisine yarayacak.
Diyanet Vakfı:
Yahut öğüt alacak da o öğüt ona fayda verecek.
Erhan Aktaş:
Veya öğüt alır ve böylece öğüt ona yararlı olur.
Kral Fahd:
yahut öğüt alacak da o öğüt ona fayda verecek.
Hasan Basri Çantay:
Yahud öğüd olacakdı da (senin) bu öğüd (ün) kendisine fâide verecekdi.
Muhammed Esed:
yahut (hakikat) hatırlatılacak ve bu hatırlatma kendisine fayda verecekti.
Gültekin Onan:
Veya öğüt alacak
Ali Fikri Yavuz:
Yahud öğüd alacaktı da, o öğüt kendisine fayda verecekti.
Portekizce:
Ou receba (admoestação) e, a lição lhe será proveitosa?
İsveççe:
eller ha tagit emot och dragit nytta av vad du skulle ha sagt [honom]
Farsça:
یا متذکّر [حقایق] گردد و آن تذکر او را سود دهد؛
Kürtçe:
یان بیری بکەوێتەوە(ئەوەی کە لە بیری چۆتەوە) ئەمجا ئەو بیر کردنەوەیە سوودی پێ بگەیەنێت
Özbekçe:
Ёки насиҳат олар ва мавъиза унга манфаат берар.
Malayca:
Ataupun ia mahu mendapat peringatan, supaya peringatan itu memberi manfaat kepadanya.
Arnavutça:
ose të këshillohet, e t’i sjell dobi atij këshillimi,
Bulgarca:
Или да се поучи, та да му е от полза поуката.
Sırpça:
или опомене, па да му опомена користи.
Çekçe:
či připomenutí vyslechnout, a prospěšné mu to mohlo být.
Urduca:
یا نصیحت پر دھیان دے، اور نصیحت کرنا اس کے لیے نافع ہو؟
Tacikçe:
ё панд гирад ва панди ту фоидааш кунад.
Tatarca:
Яисә Коръән белән вәгазъләнер дә, вәгазь аңа файда бирер.
Endonezyaca:
atau dia (ingin) mendapatkan pengajaran, lalu pengajaran itu memberi manfaat kepadanya?
Amharca:
ወይም ሊገሠጽ ግሠጼይቱም ልትጠቅመው (ይከጀላል)፡፡
Tamilce:
அல்லது (உம்மிடம்) அவர் அறிவுரை பெறுவார். ஆக, (அந்த) அறிவுரை அவருக்குப் பலனளிக்கலாம் அல்லவா? (அப்படி இருக்க நீர் அவரை விட்டு எப்படி முகம் திருப்பினீர்?)
Korece:
그가 교훈을 받고 그대의 교 훈이 그를 유익하게 할련지도 모 르니라
Vietnamca:
Hoặc được nhắc nhở và điều nhắc nhở đó mang lại điều hữu ích cho y.
Ayet Linkleri: