Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

76

Sûredeki Ayet No: 

7

Ayet No: 

5598

Sayfa No: 

579

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

يُوفُونَ بِالنَّذْرِ وَيَخَافُونَ يَوْمًا كَانَ شَرُّهُ مُسْتَطِيرًا

Çeviriyazı: 

yûfûne binneẕri veyeḫâfûne yevmen kâne şerruhû müsteṭîrâ.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

O kullar adaklarını yerine getirirler ve fenalığı salgın (olan) bir günden korkarlar.

Diyanet İşleri: 

Onlar verdikleri sözleri yerine getirirler, fenalığı yaygın olan bir günden korkarlar.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Adaklarını yerine getirir onlar ve şerri, her yanı saran, kaplayan günden korkarlar.

Şaban Piriş: 

Adaklarını yerine getirenler ve şerri çok yaygın olan bir günden korkarlar.

Edip Yüksel: 

Onlar sözlerini yerine getirirler ve alabildiğine kötü olan bir günden korkarlar.

Ali Bulaç: 

Adaklarını yerine getirirler ve şerri (kötülüğü) yaygın olan bir günden korkarlar.

Suat Yıldırım: 

Bu kullar, dünya hayatında iken sözlerinde durur, adadıkları şeyi yerine getirir ve felaketi bütün ufukları tutan kıyamet gününden endişe ederlerdi.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Adaklarını yerine getirirler ve bir günden korkarlar ki onun şerri (etrafa) dağılmış olmuştur.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Onlar verdikleri sözü tam bir biçimde yerine getirirler ve kötülüğü salgın olan bir günden korkarlar.

Bekir Sadak: 

N/A

İbni Kesir: 

Onlar

Adem Uğur: 

O kullar, şiddeti her yere yayılmış olan bir günden korkarak verdikleri sözü yerine getirirler.

İskender Ali Mihr: 

Nezirlerini (adaklarını) ifa ederler (yerine getirirler). Ve şerri (heryere) yayılan günden korkarlar.

Celal Yıldırım: 

Bunlar adaklarını yerine getirirler ve şerri yaygın olan bir günden korkarlar.

Tefhim ul Kuran: 

Adaklarını yerine getirirler ve şerri (kötülüğü) yaygın olan bir günden korkarlar.

Fransızca: 

Ils accomplissent leurs voeux et ils redoutent un jour dont le mal s'étendra partout.

İspanyolca: 

Fueron fieles a sus promesas y temieron un día cuyo mal será de alcance universal.

İtalyanca: 

coloro che assolvono ai loro voti e temono il giorno il cui male si propagherà ovunque,

Almanca: 

Sie erfüllen das Gelübde und fürchten einen Tag, dessen Bosheit ausgebreitet ist.

Çince: 

他们履行誓愿,并畏惧灾难普降日。

Hollandaca: 

Deze vervullen hunne gelofte en vreezen den dag, waarvan rampen zich zeer ver uitstrekken.

Rusça: 

Они исполняют обеты и боятся дня, зло которого разлетается.

Somalice: 

Wayna oofiyaan Nadarka, waxayna ka yaabi maalin sharkeedu fidi (qiyaamada).

Swahilice: 

Wanatimiza ahadi, na wanaiogopa siku ambayo shari yake inaenea sana,

Uygurca: 

ئۇلار ئۆز ئۈستىگە قەسەم ئىچىپ ئالغان ئىشنى ئورۇنلايدۇ ۋە دەھشىتى كەڭ دائىرىلىك بولغان كۈندىن (يەنى قىيامەت كۈنىدىن) قورقىدۇ

Japonca: 

かれら(善行者)は誓いを果し,災厄の広がる日を恐れている。

Arapça (Ürdün): 

«يوفون بالنذر» في طاعة الله «ويخافون يوما كان شره مستطيرا» منتشرا.

Hintçe: 

ये वह लोग हैं जो नज़रें पूरी करते हैं और उस दिन से जिनकी सख्ती हर तरह फैली होगी डरते हैं

Tayca: 

พวกเขาปฏิบัติตามคำสัตย์สาบาน และกลัวต่อวันหนึ่งที่ความชั่วร้ายของมันจะกระจายไปทั่ว

İbranice: 

הם מקיימים את שבועותיהם, והם יראים מהיום שבו הרוע (העונש) יתפשט לאורך ולרוחב

Hırvatça: 

Oni su zavjet ispunili i plašili se dana čija će kob svuda prisutna biti,

Rumence: 

căci ei îşi împlinesc făgăduinţele, se tem de o zi al cărui rău se va răspândi în tot locul.

Transliteration: 

Yoofoona bialnnathri wayakhafoona yawman kana sharruhu mustateeran

Türkçe: 

Onlar verdikleri sözü tam bir biçimde yerine getirirler ve kötülüğü salgın olan bir günden korkarlar.

Sahih International: 

They [are those who] fulfill [their] vows and fear a Day whose evil will be widespread.

İngilizce: 

They perform (their) vows, and they fear a Day whose evil flies far and wide.

Azerbaycanca: 

Onlar (Cənnətə nail olacaq müttəqilər) elə kimsələrdirlər ki, verdikləri sözü (etdikləri nəziri) yerinə yetirər və dəhşətli (aləmi) bürüyəcək (şəri hər tərəfə yayılacaq) gündən (qiyamət günündən) qoxarlar.

Süleyman Ateş: 

Adaklarını yerine getirirler ve şerri salgın olan bir günden korkarlar.

Diyanet Vakfı: 

O kullar, şiddeti her yere yayılmış olan bir günden korkarak verdikleri sözü yerine getirirler.

Erhan Aktaş: 

Verdikleri sözü yerine getirirler, kötülüğü salgın bir günden korkarlar.

Kral Fahd: 

O kullar, şiddeti her yere yayılmış olan bir günden korkarak verdikleri sözü yerine getirirler.

Hasan Basri Çantay: 

(Onlar) adağını yerine getirirler (di), şerri yaygın (ve salgın) olan günden korkarlar (dı).

Muhammed Esed: 

(Gerçek erdem sahipleri) onlar(dır ki,) sözlerini yerine getirirler ve şiddeti yayılıp genişleyen bir Gün´ün korkusunu duyarlar.

Gültekin Onan: 

Adaklarını yerine getirirler ve şerri (kötülüğü) yaygın olan bir günden korkarlar.

Ali Fikri Yavuz: 

(Cennetlik olan iyi insanlar, o kimselerdir ki, dünyada) adaklarını yerine getirirler

Portekizce: 

Porque cumprem os seus votos e temem o dia em que o mal estará espalhado,

İsveççe: 

[Det är] de som står fast vid sina löften och som bävar för den Dag då skräcken skall överskugga allt,

Farsça: 

[همانان که] همواره نذرشان را وفا می کنند، و از روزی که آسیب و گزندش گسترده است، می ترسند،

Kürtçe: 

وەفا بە نەزر دەکەن وە لە ڕۆژێکیش دەترسن کە بەدی و سەختیەکەی ھەمووان دەگرێتەوە

Özbekçe: 

Улар назрга вафо қиларлар ва ёмонлиги кенг тарқаладиган кундан қўрқарлар.

Malayca: 

(Mereka dikurniakan kesenangan itu kerana) mereka menyempurnakan nazarnya (apatah lagi yang diwajibkan Tuhan kepadanya), serta mereka takutkan hari (akhirat) yang azab seksanya merebak di sana sini.

Arnavutça: 

ata (njerëz) që e zbatojnë premtimin dhe i druajnë Ditës, tmerri i së cilës përhapet gjithëkah,

Bulgarca: 

Те изпълняват обета и се страхуват от Деня, злото на който се разпростира.

Sırpça: 

Они су завет испунили и плашили се дана чија ће коб да буде свуда присутна,

Çekçe: 

A oni důsledně své přísliby plnili a obávali se dne, jehož zlo se rozletí široce,

Urduca: 

یہ وہ لوگ ہونگے جو (دنیا میں) نذر پوری کرتے ہیں، اور اُس دن سے ڈرتے ہیں جس کی آفت ہر طرف پھیلی ہوئی ہوگی

Tacikçe: 

Ба назр вафо мекунанд ва аз рӯзе, ки шарри он ҳама ҷоро гирифтааст, метарсанд.

Tatarca: 

Алар дөньяда вакытта Аллаһудан йөкләтелгән бурычларын үтәрләр, ягъни Аллаһ кушкан эшләрне эшләрләр вә Ул тыйган эшләрдән тыелырлар, вә алар катылыгы һәркайда таралган кыямәт көненнән куркырлар.

Endonezyaca: 

Mereka menunaikan nazar dan takut akan suatu hari yang azabnya merata di mana-mana.

Amharca: 

(ዛሬ) በስለታቸው ይሞላሉ፡፡ መከራው ተሰራጪ የኾነንም ቀን ይፈራሉ፡፡

Tamilce: 

அவர்கள் நேர்ச்சையை (-தங்கள் மீதுள்ள கடமையான வணக்கங்களை) நிறைவேற்றுவார்கள். இன்னும், ஒரு நாளை பயப்படுவார்கள், அதன் தீமை (அல்லாஹ் கருணை புரிந்தவர்களைத் தவிர மற்ற எல்லோரையும்) சூழ்ந்ததாக, (அவர்கள் மீது) பரவியதாக, கடுமையானதாக இருக்கும்.

Korece: 

그들은 약속을 수행하였고 멀리서 퍼져 다가올 사악한 어떤 그날을 두려워 했으며

Vietnamca: 

Họ (là những người) đã hoàn thành lời thề nguyện (của họ) và luôn sợ cái Ngày mà sự xấu xa sẽ lan tràn (và đó là Ngày Tận Thế).