Arapça:
يُوفُونَ بِالنَّذْرِ وَيَخَافُونَ يَوْمًا كَانَ شَرُّهُ مُسْتَطِيرًا
Çeviriyazı:
yûfûne binneẕri veyeḫâfûne yevmen kâne şerruhû müsteṭîrâ.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
O kullar adaklarını yerine getirirler ve fenalığı salgın (olan) bir günden korkarlar.
Diyanet İşleri:
Onlar verdikleri sözleri yerine getirirler, fenalığı yaygın olan bir günden korkarlar.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Adaklarını yerine getirir onlar ve şerri, her yanı saran, kaplayan günden korkarlar.
Şaban Piriş:
Adaklarını yerine getirenler ve şerri çok yaygın olan bir günden korkarlar.
Edip Yüksel:
Onlar sözlerini yerine getirirler ve alabildiğine kötü olan bir günden korkarlar.
Ali Bulaç:
Adaklarını yerine getirirler ve şerri (kötülüğü) yaygın olan bir günden korkarlar.
Suat Yıldırım:
Bu kullar, dünya hayatında iken sözlerinde durur, adadıkları şeyi yerine getirir ve felaketi bütün ufukları tutan kıyamet gününden endişe ederlerdi.
Ömer Nasuhi Bilmen:
Adaklarını yerine getirirler ve bir günden korkarlar ki onun şerri (etrafa) dağılmış olmuştur.
Yaşar Nuri Öztürk:
Onlar verdikleri sözü tam bir biçimde yerine getirirler ve kötülüğü salgın olan bir günden korkarlar.
Bekir Sadak:
N/A
İbni Kesir:
Onlar
Adem Uğur:
O kullar, şiddeti her yere yayılmış olan bir günden korkarak verdikleri sözü yerine getirirler.
İskender Ali Mihr:
Nezirlerini (adaklarını) ifa ederler (yerine getirirler). Ve şerri (heryere) yayılan günden korkarlar.
Celal Yıldırım:
Bunlar adaklarını yerine getirirler ve şerri yaygın olan bir günden korkarlar.
Tefhim ul Kuran:
Adaklarını yerine getirirler ve şerri (kötülüğü) yaygın olan bir günden korkarlar.
Fransızca:
Ils accomplissent leurs voeux et ils redoutent un jour dont le mal s'étendra partout.
İspanyolca:
Fueron fieles a sus promesas y temieron un día cuyo mal será de alcance universal.
İtalyanca:
coloro che assolvono ai loro voti e temono il giorno il cui male si propagherà ovunque,
Almanca:
Sie erfüllen das Gelübde und fürchten einen Tag, dessen Bosheit ausgebreitet ist.
Çince:
他们履行誓愿,并畏惧灾难普降日。
Hollandaca:
Deze vervullen hunne gelofte en vreezen den dag, waarvan rampen zich zeer ver uitstrekken.
Rusça:
Они исполняют обеты и боятся дня, зло которого разлетается.
Somalice:
Wayna oofiyaan Nadarka, waxayna ka yaabi maalin sharkeedu fidi (qiyaamada).
Swahilice:
Wanatimiza ahadi, na wanaiogopa siku ambayo shari yake inaenea sana,
Uygurca:
ئۇلار ئۆز ئۈستىگە قەسەم ئىچىپ ئالغان ئىشنى ئورۇنلايدۇ ۋە دەھشىتى كەڭ دائىرىلىك بولغان كۈندىن (يەنى قىيامەت كۈنىدىن) قورقىدۇ
Japonca:
かれら(善行者)は誓いを果し,災厄の広がる日を恐れている。
Arapça (Ürdün):
«يوفون بالنذر» في طاعة الله «ويخافون يوما كان شره مستطيرا» منتشرا.
Hintçe:
ये वह लोग हैं जो नज़रें पूरी करते हैं और उस दिन से जिनकी सख्ती हर तरह फैली होगी डरते हैं
Tayca:
พวกเขาปฏิบัติตามคำสัตย์สาบาน และกลัวต่อวันหนึ่งที่ความชั่วร้ายของมันจะกระจายไปทั่ว
İbranice:
הם מקיימים את שבועותיהם, והם יראים מהיום שבו הרוע (העונש) יתפשט לאורך ולרוחב
Hırvatça:
Oni su zavjet ispunili i plašili se dana čija će kob svuda prisutna biti,
Rumence:
căci ei îşi împlinesc făgăduinţele, se tem de o zi al cărui rău se va răspândi în tot locul.
Transliteration:
Yoofoona bialnnathri wayakhafoona yawman kana sharruhu mustateeran
Türkçe:
Onlar verdikleri sözü tam bir biçimde yerine getirirler ve kötülüğü salgın olan bir günden korkarlar.
Sahih International:
They [are those who] fulfill [their] vows and fear a Day whose evil will be widespread.
İngilizce:
They perform (their) vows, and they fear a Day whose evil flies far and wide.
Azerbaycanca:
Onlar (Cənnətə nail olacaq müttəqilər) elə kimsələrdirlər ki, verdikləri sözü (etdikləri nəziri) yerinə yetirər və dəhşətli (aləmi) bürüyəcək (şəri hər tərəfə yayılacaq) gündən (qiyamət günündən) qoxarlar.
Süleyman Ateş:
Adaklarını yerine getirirler ve şerri salgın olan bir günden korkarlar.
Diyanet Vakfı:
O kullar, şiddeti her yere yayılmış olan bir günden korkarak verdikleri sözü yerine getirirler.
Erhan Aktaş:
Verdikleri sözü yerine getirirler, kötülüğü salgın bir günden korkarlar.
Kral Fahd:
O kullar, şiddeti her yere yayılmış olan bir günden korkarak verdikleri sözü yerine getirirler.
Hasan Basri Çantay:
(Onlar) adağını yerine getirirler (di), şerri yaygın (ve salgın) olan günden korkarlar (dı).
Muhammed Esed:
(Gerçek erdem sahipleri) onlar(dır ki,) sözlerini yerine getirirler ve şiddeti yayılıp genişleyen bir Gün´ün korkusunu duyarlar.
Gültekin Onan:
Adaklarını yerine getirirler ve şerri (kötülüğü) yaygın olan bir günden korkarlar.
Ali Fikri Yavuz:
(Cennetlik olan iyi insanlar, o kimselerdir ki, dünyada) adaklarını yerine getirirler
Portekizce:
Porque cumprem os seus votos e temem o dia em que o mal estará espalhado,
İsveççe:
[Det är] de som står fast vid sina löften och som bävar för den Dag då skräcken skall överskugga allt,
Farsça:
[همانان که] همواره نذرشان را وفا می کنند، و از روزی که آسیب و گزندش گسترده است، می ترسند،
Kürtçe:
وەفا بە نەزر دەکەن وە لە ڕۆژێکیش دەترسن کە بەدی و سەختیەکەی ھەمووان دەگرێتەوە
Özbekçe:
Улар назрга вафо қиларлар ва ёмонлиги кенг тарқаладиган кундан қўрқарлар.
Malayca:
(Mereka dikurniakan kesenangan itu kerana) mereka menyempurnakan nazarnya (apatah lagi yang diwajibkan Tuhan kepadanya), serta mereka takutkan hari (akhirat) yang azab seksanya merebak di sana sini.
Arnavutça:
ata (njerëz) që e zbatojnë premtimin dhe i druajnë Ditës, tmerri i së cilës përhapet gjithëkah,
Bulgarca:
Те изпълняват обета и се страхуват от Деня, злото на който се разпростира.
Sırpça:
Они су завет испунили и плашили се дана чија ће коб да буде свуда присутна,
Çekçe:
A oni důsledně své přísliby plnili a obávali se dne, jehož zlo se rozletí široce,
Urduca:
یہ وہ لوگ ہونگے جو (دنیا میں) نذر پوری کرتے ہیں، اور اُس دن سے ڈرتے ہیں جس کی آفت ہر طرف پھیلی ہوئی ہوگی
Tacikçe:
Ба назр вафо мекунанд ва аз рӯзе, ки шарри он ҳама ҷоро гирифтааст, метарсанд.
Tatarca:
Алар дөньяда вакытта Аллаһудан йөкләтелгән бурычларын үтәрләр, ягъни Аллаһ кушкан эшләрне эшләрләр вә Ул тыйган эшләрдән тыелырлар, вә алар катылыгы һәркайда таралган кыямәт көненнән куркырлар.
Endonezyaca:
Mereka menunaikan nazar dan takut akan suatu hari yang azabnya merata di mana-mana.
Amharca:
(ዛሬ) በስለታቸው ይሞላሉ፡፡ መከራው ተሰራጪ የኾነንም ቀን ይፈራሉ፡፡
Tamilce:
அவர்கள் நேர்ச்சையை (-தங்கள் மீதுள்ள கடமையான வணக்கங்களை) நிறைவேற்றுவார்கள். இன்னும், ஒரு நாளை பயப்படுவார்கள், அதன் தீமை (அல்லாஹ் கருணை புரிந்தவர்களைத் தவிர மற்ற எல்லோரையும்) சூழ்ந்ததாக, (அவர்கள் மீது) பரவியதாக, கடுமையானதாக இருக்கும்.
Korece:
그들은 약속을 수행하였고 멀리서 퍼져 다가올 사악한 어떤 그날을 두려워 했으며
Vietnamca:
Họ (là những người) đã hoàn thành lời thề nguyện (của họ) và luôn sợ cái Ngày mà sự xấu xa sẽ lan tràn (và đó là Ngày Tận Thế).
Ayet Linkleri: