Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

76

Sûredeki Ayet No: 

6

Ayet No: 

5597

Sayfa No: 

579

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

عَيْنًا يَشْرَبُ بِهَا عِبَادُ اللَّهِ يُفَجِّرُونَهَا تَفْجِيرًا

Çeviriyazı: 

`ayney yeşrabü bihâ `ibâdü-llâhi yüfeccirûnehâ tefcîrâ.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Bir kaynak ki ondan Allah'ın kulları içerler, güzel yollar açarak akıtırlar onu.

Diyanet İşleri: 

Bu ancak Allah'ın kullarının taşıra taşıra içebileceği bir pınardır.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Allah'ın has kullarının içtiği bu şarap, bir kaynaktan çıkar ki onlar, diledikleri gibi, diledikleri yerlerde, onu akıtıp fışkırtırlar.

Şaban Piriş: 

Allah’ın kullarının içeceği ve istedikleri yere akıttıkları bir kaynaktır.

Edip Yüksel: 

ALLAH'ın kullarının taşıra taşıra içtikleri bir kaynak...

Ali Bulaç: 

Allah'ın kullarının kendisinden içtikleri bir kaynak; onu fışkırttıkça fışkırtıp akıtırlar.

Suat Yıldırım: 

Bu, Allah'ın has kullarının içip, istedikleri yere akıttıkları bir kaynaktır.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Bir çeşmedir ki ondan Allah´ın muttakî kulları içer, onu akıtmakla akıtıverirler.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Bir kaynak ki, Allah'ın kulları ondan içerler ve onu fışkırtarak akıtırlar.

Bekir Sadak: 

Sabirlarinin karsiligi, cennet ve oradaki ipeklerdir.

İbni Kesir: 

Bu

Adem Uğur: 

(Bu,) Allah´ın has kullarının içtikleri ve akıttıkça akıttıkları bir pınardır.

İskender Ali Mihr: 

Allah´ın kulları, içtikleri o pınarı, fışkıra fışkıra (gürül gürül) akıtırlar.

Celal Yıldırım: 

Bir pınardan ki Allah´ın kulları ondan içer de fışkırttıkça fışkırtırlar.

Tefhim ul Kuran: 

Allah´ın kullarının kendisinden içtikleri bir kaynak

Fransızca: 

d'une source de laquelle boiront les serviteurs d'Allah et ils la feront jaillir en abondance. .

İspanyolca: 

de una fuente de la que beberán los siervos de Alá y que harán manar en abundancia.

İtalyanca: 

[attinta da una] fonte da cui berranno i servi di Allah, che la faranno fluire con abbondanza,

Almanca: 

aus einer Quelle, aus der ALLAHs Diener trinken, sie lassen sie kräftig sprudeln.

Çince: 

即真主的众仆所饮的一道泉水,他们将使它大量涌出。

Hollandaca: 

Eene fontein waarvan Gods dienaren zullen drinken: zij zullen die door kanalen leiden (werwaarts het hun behaagt).

Rusça: 

Рабы Аллаха будут пить из источника, давая ему течь полноводными ручьями.

Somalice: 

Waa il ay ka Cabbaan Addoomada Eebe, ayna ujiidaan say Doonaan,

Swahilice: 

Ni chemchem watakao inywa waja wa Mwenyezi Mungu, wakiifanya imiminike kwa wingi.

Uygurca: 

(ئۇ كافۇر جەننەتتىكى بىر) بۇلاقتىن ئېتىلىپ چىققان بولۇپ، ئۇنىڭدىن اﷲ نىڭ (ياخشى) بەندىلىرى ئىچىدۇ، ئۇ بۇلاقنى ئۇلار (خالىغان جايلىرىغا ئېقىتىپ بارالايدۇ

Japonca: 

(それは)アッラーのしもべたちが飲む泉のことで,われは思いのままに滾々と(泉を)涌き出させる。

Arapça (Ürdün): 

«عينا» بدل من كافورا فيها رائحته «يشرب بها» منها «عباد الله» أولياؤه «يفجّرونها تفجيرا» يقودونها حيث شاءوا من منازلهم.

Hintçe: 

और जहाँ चाहेंगे बहा ले जाएँगे

Tayca: 

เป็นตาน้ำพุที่ปวงบ่าวของอัลลอฮฺจะได้ดื่ม พวกเขาทำให้มันพวยพุ่งออกมาอย่างล้นเหลือ

İbranice: 

יש מעיין שממנו שותים משרתיו של אלוהים אשר נובע בשפע כאוות נפשם

Hırvatça: 

sa izvora iz kog će samo Allahovi robovi piti, i koji će kuda hoće bez muke razvoditi.

Rumence: 

Robii lui Dumnezeu vor bea din izvoare pe care le vom face să ţâşnească din belşug,

Transliteration: 

AAaynan yashrabu biha AAibadu Allahi yufajjiroonaha tafjeeran

Türkçe: 

Bir kaynak ki, Allah'ın kulları ondan içerler ve onu fışkırtarak akıtırlar.

Sahih International: 

A spring of which the [righteous] servants of Allah will drink; they will make it gush forth in force [and abundance].

İngilizce: 

A Fountain where the Devotees of Allah do drink, making it flow in unstinted abundance.

Azerbaycanca: 

O (kafur) elə bir çeşmədir ki, Allahın bəndələri ondan içəcək və onu (istədikləri yerə) asanlıqla axıdacaqlar.

Süleyman Ateş: 

Bir kaynak ki Allah'ın kulları ondan içerler, (istedikleri yere de) fışkırtarak akıtırlar.

Diyanet Vakfı: 

(Bu,) Allah'ın has kullarının içtikleri ve akıttıkça akıttıkları bir pınardır.

Erhan Aktaş: 

Allah’ın kullarının, içtikleri ve diledikleri kadar yararlandıkları bir kaynak.

Kral Fahd: 

(Bu,) Allah'ın has kullarının içtikleri ve akıttıkça akıttıkları bir pınardır.

Hasan Basri Çantay: 

(O kâfuur) bir pınardır ki onu (ancak) Allahın (velî) kulları içerler. Onu (nereye isterlerse kolayca) akıtırlar, fışkırtırlar.

Muhammed Esed: 

bir (kutlu) kaynak ki Allah´ın kulları ondan içerler, suyu bol bol akan (o kaynaktan).

Gültekin Onan: 

Tanrı´nın kullarının kendisinden içtikleri bir kaynak

Ali Fikri Yavuz: 

(O şarabın katığı olan Kâfur) bir kaynaktır ki, ondan Allah’ın kulları içerler. İstedikleri yere onu kolayca akıtırlar.

Portekizce: 

De uma fonte, da qual beberão todos os servos de Deus. Eles a fazem fluir abundantemente,

İsveççe: 

[från] en källa där Guds tjänare släcker törsten och vars flöde aldrig sinar.

Farsça: 

آن جام از چشمه ای است که همواره بندگان خدا از آن می نوشند و آن را به دلخواهشان هرگونه که بخواهند جاری می نمایند.

Kürtçe: 

کە کانییەکە (لە بەھەشتدا) بەندەکانی خوا لێی دەخۆنەوە (لەھەر شوێنێکدا بیانەوێت) ھەڵیدەقوڵێن وفوارە دەکات

Özbekçe: 

Бир булоқданики, ундан Аллоҳнинг бандалари отилтириб ичарлар.

Malayca: 

Iaitu sebuah matair (di Syurga), yang diminum daripadanya oleh hamba-hamba Allah (yang taat); mereka boleh mengalirkannya (di tempat-tempat tinggal mereka) dengan aliran yang semudah-mudahnya dan menurut kemahuannya.

Arnavutça: 

Nga burimi që vetëm adhuruesit e Perëndisë pinë, dhe të cilin mund ta çojnë (bartin) kah të duan;

Bulgarca: 

извор, от който пият рабите на Аллах - пускат го в обилие да бликва.

Sırpça: 

са извора из ког ће само Аллахови робови да пију, и који ће куда хоће без муке да разводе.

Çekçe: 

z pramene, z něhož služebníci Boží pijí jen, a v hojnosti tryskajícím ven.

Urduca: 

یہ ایک بہتا چشمہ ہوگا جس کے پانی کے ساتھ اللہ کے بندے شراب پئیں گے اور جہاں چاہیں گے بسہولت اس کی شاخیں لیں گے

Tacikçe: 

чашмае, ки бандагони Худо аз он менушанд ва онро ба ҳар ҷое, ки мехоҳанд, равон месозанд.

Tatarca: 

Ул кәфур чишмәдер, аннан эчәрләр Аллаһуның итагатьле коллары, вә ул чишмәне ничек кирәк – шулай агызырлар.

Endonezyaca: 

(yaitu) mata air (dalam surga) yang daripadanya hamba-hamba Allah minum, yang mereka dapat mengalirkannya dengan sebaik-baiknya.

Amharca: 

ከእርሷ የአላህ ባሮች የሚጠጡላት (ወደፈለጉበት) ማንቧቧትን የሚያንቧቧት ከኾነች ምንጭ (ይጠጣሉ)፡፡

Tamilce: 

அ(ந்த நறுமணமான)து, ஓர் ஊற்றாகும். அதில் இருந்து அல்லாஹ்வின் அடியார்கள் அருந்துவார்கள். அதை அவர்கள் (விரும்பிய இடங்களுக்கெல்லாம்) ஓட வைப்பார்கள்.

Korece: 

그것은 하나님의 종들이 마 실 샘물로 그들이 원하는대로 길 러오니라

Vietnamca: 

Có một con suối mà những người bề tôi của Allah sẽ uống; dòng chảy của nó dồi dào theo mong muốn của họ.