Arapça:
ثُمَّ إِنَّ عَلَيْنَا بَيَانَهُ
Çeviriyazı:
ŝümme inne `aleynâ beyâneh.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Sonra onu açıklamak da bize aittir.
Diyanet İşleri:
Sonra onu sana açıklamak Bize düşer.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Onu anlatıp bildirmek de şüphesiz, bize düşer.
Şaban Piriş:
Sonra onu açıklamak yine bize aittir.
Edip Yüksel:
Sonra, onu açıklamak da bizim görevimizdir.
Ali Bulaç:
Sonra muhakkak onu açıklamak Bize ait (bir iş)tir.
Suat Yıldırım:
Ayrıca onu açıklamak da bize ait bir iştir. (Bu önemli gerçeği, arada belirttikten sonra gelelim esas konumuza).
Ömer Nasuhi Bilmen:
Sonra şüphe yok ki onun açıklanması da Bize aittir.
Yaşar Nuri Öztürk:
Sonra onu açıklamak da bizim işimiz olacaktır.
Bekir Sadak:
Kendisinin belkemiginin kirilacagini sanir.
İbni Kesir:
Sonra şüphesiz onu açıklamak da Bize aittir.
Adem Uğur:
Sonra şüphen olmasın ki, onu açıklamak da bize aittir.
İskender Ali Mihr:
Sonra O´nun beyanı (açıklanması) muhakkak ki Bize aittir.
Celal Yıldırım:
Sonra da onun açıklaması bize aittir.
Tefhim ul Kuran:
Sonra muhakkak onu açıklamak bize ait (bir iş)tir.
Fransızca:
A Nous, ensuite incombera son explication.
İspanyolca:
Luego, a Nosotros nos toca explicarlo.
İtalyanca:
Poi spetterà a Noi la sua spiegazione.
Almanca:
Dann obliegt Uns seine Erläuterung.
Çince:
然后解释它,也是我的责任。
Hollandaca:
En daarna belasten wij ons, u dien uit te leggen.
Rusça:
Нам надлежит разъяснять его.
Somalice:
Annagaana isasaarray Cadaayntiisa.
Swahilice:
Kisha ni juu yetu kuubainisha.
Uygurca:
ئاندىن ئۇنى چۈشەندۈرۈپ بېرىش بىزنىڭ مەسئۇلىيىتىمىزدۇر
Japonca:
更にそれを解き明かすのも,本当にわれの仕事である。
Arapça (Ürdün):
«ثم إن علينا بيانه» بالتفهيم لك، والمناسبة بين هذه الآية وما قبلها أن تلك تضمنت الإعراض عن آيات الله وهذه تضمنت المبادرة إليها بحفظها.
Hintçe:
फिर उस (के मुश्किलात का समझा देना भी हमारे ज़िम्में है)
Tayca:
แล้วแท้จริงหน้าที่ของเราคือ การอธิบายอัลกุรอาน
İbranice:
ולאחר כל (לאחר קריאתו) זה יהיה תפקידנו לבאר לך את המשמעות שלו
Hırvatça:
a poslije, Mi smo ga dužni objasniti.
Rumence:
Căci Nouă ne este lăsat să-l facem pe înţeles!
Transliteration:
Thumma inna AAalayna bayanahu
Türkçe:
Sonra onu açıklamak da bizim işimiz olacaktır.
Sahih International:
Then upon Us is its clarification [to you].
İngilizce:
Nay more, it is for Us to explain it (and make it clear):
Azerbaycanca:
Sonra onu (sənə) bəyan etmək də Bizə aiddir!
Süleyman Ateş:
Sonra onu açıklamak da bize düşer.
Diyanet Vakfı:
Sonra şüphen olmasınki, onu açıklamak da bize aittir.
Erhan Aktaş:
Sonra, onun beyanı yalnızca Biz’e aittir.(1)
Kral Fahd:
Sonra şüphen olmasın ki, onu açıklamak da bize aittir.
Hasan Basri Çantay:
Sonra onu açıklamak da hakıykat bize âiddir.
Muhammed Esed:
sonra onun anlamını açıklamak da Bize düşer.
Gültekin Onan:
Sonra muhakkak onu açıklamak bize ait (bir iş)tir.
Ali Fikri Yavuz:
Sonra onu açıklamak da muhakkak bize aiddir.
Portekizce:
Logo, certamente, a Nós compete a sua elucidação.
İsveççe:
sedan är det Vår sak att göra dess mening klar.
Farsça:
سپس توضیح و بیانش نیز بر عهده ماست.
Kürtçe:
لە پاشان دڵنیابە ڕوون کردنەوەشی لەسەر ئێمەیە
Özbekçe:
Сўнгра уни баён қилиб бериш ҳам Бизнинг зиммамиздадир.
Malayca:
Kemudian, sesungguhnya kepada Kamilah terserah urusan menjelaskan kandungannya (yang memerlukan penjelasan).
Arnavutça:
e pastaj, Ne do ta shpjegojmë.
Bulgarca:
После неговото разясняване е Наша грижа.
Sırpça:
а после, Ми смо дужни да га објаснимо.
Çekçe:
a potom na Nás je podat jeho objasnění.
Urduca:
پھر اس کا مطلب سمجھا دینا بھی ہمارے ذمہ ہے
Tacikçe:
Сипас баёни он бар ӯҳдаи Мост.
Tatarca:
Соңра ул Коръәнне яхшылап аңлатмак вә читеннәрен чишмәк Безнең өстебездәдер.
Endonezyaca:
Kemudian, sesungguhnya atas tanggungan Kamilah penjelasannya.
Amharca:
ከዚያም ማብራራቱ በእኛ ላይ ነው፡፡
Tamilce:
பிறகு, நிச்சயமாக அதை விவரிப்பது நம்மீது கடமையாகும்.
Korece:
그런 후 하나님이 그것을 설명하여 주리라
Vietnamca:
Sau đó, TA có nhiệm vụ giảng giải ý nghĩa của Nó (cho Ngươi).
Ayet Linkleri: