Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

7

Sûredeki Ayet No: 

177

Ayet No: 

1131

Sayfa No: 

173

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

سَاءَ مَثَلًا الْقَوْمُ الَّذِينَ كَذَّبُوا بِآيَاتِنَا وَأَنفُسَهُمْ كَانُوا يَظْلِمُونَ

Çeviriyazı: 

sâe meŝelen-lḳavmü-lleẕîne keẕẕebû biâyâtinâ veenfüsehüm kânû yażlimûn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Âyetlerimizi inkâr edip, sırf kendilerine zulmeden o kavmin hali ne kadar kötüdür!

Diyanet İşleri: 

Ayetlerimizi yalan sayan, kendine zulmeden millet ne kötü bir misaldir!

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Ne de çirkin bir örnektir delillerimizi yalanlayıp kendilerine zulmedenlerin hali.

Şaban Piriş: 

Ayetlerimizi yalanlayan ve kendi nefislerine zulmetmiş olan kavmin durumu ne kötüdür!

Edip Yüksel: 

Ayetlerimizi yalanlayan ve yalnızca kendi kendilerine haksızlık eden topluluğun örnekliği ne kötüdür!

Ali Bulaç: 

Ayetlerimizi yalanlayanlar ve yalnızca kendi nefislerine zulmedenlerin örneği ne kötüdür.

Suat Yıldırım: 

Âyetlerimizi yalan sayarak sırf kendi kendilerine zulmeden o kimselerin hali, ne çirkin bir ibret levhasıdır!

Ömer Nasuhi Bilmen: 

O kavmin meseli ne çirkindir ki, Bizim âyetlerimizi tekzîp ettiler ve kendi nefislerine de zulmeder oldular.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Ayetlerimizi yalanlayan topluluğun vücut verdiği örnek ne kötüdür! Onlar öz benliklerine zulmediyorlardı.

Bekir Sadak: 

Ayetlerimzi yalan sayanlari, bilmedikleri yonden, agir agir sonuclarina yaklastiracagiz.

İbni Kesir: 

Ayetlerimizi yalanlayarak kendilerine zulmeden kavmin misali ne kötüdür.

Adem Uğur: 

Âyetlerimizi yalanlayan ve kendilerine zulmetmiş olan kavmin durumu ne kötüdür!

İskender Ali Mihr: 

Âyetlerimizi yalanlayan kavmin hali ne kötü. Ve (onlar) nefslerine zulmetmiş oldular.

Celal Yıldırım: 

Âyetlerimizi yalanlayıp kendilerine haksızlık eden topluluğun misâli ne kötüdür!

Tefhim ul Kuran: 

Ayetlerimizi yalanlayanlar ve yalnızca kendi nefislerine zulmedenlerin örneği ne kadar kötüdür.

Fransızca: 

Quel mauvais exemple que ces gens qui traitent de mensonges Nos signes, cependant que c'est à eux-mêmes qu'ils font de tort.

İspanyolca: 

¡Qué mal ejemplo da la gente que desmiente Nuestros signos y es injusta consigo misma!

İtalyanca: 

Che cattivo esempio, quello del popolo che taccia di menzogna i Nostri segni e fa torto a sé stesso.

Almanca: 

Erbärmlich ist das Gleichnis der Menschen, die Unsere Ayat ableugneten, und sich selbst Unrecht anzutun pflegten.

Çince: 

否认我的迹象,而且自欺的民众,其譬喻真恶劣!

Hollandaca: 

De overeenkomst is slecht van hen, die onze teekens van valschheid beschuldigen en hunne eigene zielen beleedigen.

Rusça: 

Скверна притча о тех, которые считают ложью Наши знамения и поступают несправедливо по отношению к себе.

Somalice: 

Waxaa Tusaale u Xun Qoomkii Beeniyey Aayaadkanaga, Naftoodana waxay ahaayeen kuwo Dulmiya.

Swahilice: 

Huu ni mfano muovu kabisa wa watu wanao kanusha Ishara zetu na wakajidhulumu nafsi zao.

Uygurca: 

بىزنىڭ ئايەتلىرىمىزنى ئىنكار قىلىپ ئۆزلىرىگە زىيان سالغان قەۋمنىڭ مىسالى نېمىدېگەن يامان!

Japonca: 

悪いのは(この)例のように,わが印を偽りであるとし,自らの魂を損っている者たちである。

Arapça (Ürdün): 

«ساء» بئس «مثلا القوم» أي مثل القوم «الذين كذَّبوا بآياتنا وأنفسهم كانوا يظلمون» بالتكذيب.

Hintçe: 

जिन लोगों ने हमारी आयतों को झुठलाया है उनकी भी क्या बुरी मसल है और अपनी ही जानों पर सितम ढाते रहे

Tayca: 

“เป็นตัวอย่างที่ชั่วช้าจริงๆ กลุ่มชนที่ปฏิเสธบรรดาโองการของเรา และก็ตัวของพวกเขานั้นเองพวกเขาอธรรมกันอยู่”

İbranice: 

מה רע המשל של אלה שהתכחשו לאותותינו, ואולם רק את עצמם יקפחו

Hırvatça: 

Loš su primjer ljudi koji ne priznaju Naše dokaze, oni zulum čine sami sebi.

Rumence: 

Ce pildă rea dau oamenii care socot semnele Noastre minciuni! Ei se nedreptăţesc pe ei înşişi.

Transliteration: 

Saa mathalan alqawmu allatheena kaththaboo biayatina waanfusahum kanoo yathlimoona

Türkçe: 

Ayetlerimizi yalanlayan topluluğun vücut verdiği örnek ne kötüdür! Onlar öz benliklerine zulmediyorlardı.

Sahih International: 

How evil an example [is that of] the people who denied Our signs and used to wrong themselves.

İngilizce: 

Evil as an example are people who reject Our signs and wrong their own souls.

Azerbaycanca: 

Ayələrimizi yalan hesab edib özlərinə zülm edənlər barəsində çəkilən məsəl necə də pisdir!

Süleyman Ateş: 

Ayetlerimizi yalanlayan ve kendilerine de zulmeden topluluğun durumu ne kötüdür!

Diyanet Vakfı: 

Âyetlerimizi yalanlayan ve kendilerine zulmetmiş olan kavmin durumu ne kötüdür!

Erhan Aktaş: 

Âyetlerimizi yalanlayan ve böylece kendilerine zûlmeden halkın durumu ne kötüdür.

Kral Fahd: 

Âyetlerimizi yalanlayan ve kendilerine zulmetmiş olan kavmin durumu ne kötüdür!

Hasan Basri Çantay: 

Âyetlerimizi yalanlayarak sırf kendilerine zulm etmekde olanlar güruhunun haali ne kötüdür!

Muhammed Esed: 

Ayetlerimizi yalanlamaya kalkan toplumun hali ne kötüdür: çünkü işledikleri haksızlıklar (sadece) kendilerini yıkıma götürür.

Gültekin Onan: 

Ayetlerimizi yalanlayanlar ve yalnızca kendi nefslerine zulmedenlerin örneği / örnekliği ne kötüdür.

Ali Fikri Yavuz: 

Âyetlerimizi yalanlayıp ancak kendi nefislerine zulmeden topluluğun hâli ne kötüdür?

Portekizce: 

Que péssimo é o exemplo daqueles que desmentem os Nossos versículos! Em verdade, com isso se condenam.

İsveççe: 

Ett dåligt föredöme utgör de som påstår att Våra budskap är lögn; de vållar sig själva skada.

Farsça: 

بد است داستان گروهی که آیات ما را تکذیب کردند وهمواره به خود ستم روا می داشتند.

Kürtçe: 

بەدو خراپە وێنە و (چیرۆکی) ئەو کەسانەی کە نیشانەکانی ئێمەیان بەدرۆ دانا ئەوانە ھەمیشە ستەمیان لە خۆیان دەکرد

Özbekçe: 

Оятларимизни ёлғонга чиқарган қавмларнинг мисоли қандай ҳам ёмон бўлди! Улар ўзларига зулм қиларлар.

Malayca: 

Amatlah buruknya bandingan orang-orang yang mendustakan ayat-ayat Kami, dan mereka pula berlaku zalim kepada diri merela sendiri.

Arnavutça: 

I shëmtuar është shembulli i njerëzve që i konsiderojnë gënjeshtra argumentet Tona dhe i bëjnë vetvetes zullum.

Bulgarca: 

Колко лош пример са хората, които взимат за лъжа Нашите знамения и угнетяват себе си!

Sırpça: 

Лош су пример људи који не признају Наше доказе, они неправду чине сами себи.

Çekçe: 

Jak hnusný je obraz lidí, kteří znamení Naše za lež prohlásili - sami sobě tím ukřivdili.

Urduca: 

بڑی ہی بری مثال ہے ایسے لوگوں کی جنہوں نے ہماری آیات کو جھٹلایا، اور وہ آپ اپنے ہی اوپر ظلم کرتے رہے ہیں

Tacikçe: 

Бад аст мисоли мардуме, ки оёти Моро дурӯғ шумориданд ва ба худ ситам раво медоштанд!

Tatarca: 

Аятьләребезне ялган диюче кешеләрнең мисалы нинди яман мисал: "Эт кебиләр", – диелде. Хакны инкяр итүләре белән үзләренә-үзләре золым кылыр булдылар.

Endonezyaca: 

Amat buruklah perumpamaan orang-orang yang mendustakan ayat-ayat Kami dan kepada diri mereka sendirilah mereka berbuat zalim.

Amharca: 

የእነዚያ በአንቀጾቻችን ያስተባበሉትና ነፍሶቻቸውን ይበድሉ የነበሩት ሰዎች ምሳሌ ከፋ!

Tamilce: 

நம் வசனங்களைப் பொய்ப்பித்து, தங்களுக்கு தாமே தீங்கிழைத்துக் கொண்டிருந்த மக்களுடைய உதாரணம் (உதாரணத்தால்) மிகக் கெட்டதாகும்.

Korece: 

하나님의 말씀을 거역한 백성들에게 사악함이 있으리라 이 는 곧 그들의 영혼을 우롱한 것에 불과하니라

Vietnamca: 

Thật tồi tệ cho hình ảnh của đám người đã phủ nhận các dấu hiệu của TA và chính họ đã làm hại bản thân mình.