Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

74

Sûredeki Ayet No: 

22

Ayet No: 

5517

Sayfa No: 

576

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

ثُمَّ عَبَسَ وَبَسَرَ

Çeviriyazı: 

ŝümme `abese vebesera.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Sonra kaşını çattı, surat astı.

Diyanet İşleri: 

Sonra kaşlarını çattı, suratını aştı;

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Sonra kaşını çattı, suratını astı,

Şaban Piriş: 

Sonra kaşlarını çatıp, surat astı.

Edip Yüksel: 

Sonra surat astı, kaşlarını çattı.

Ali Bulaç: 

Sonra kaşlarını çattı ve yüzünü ekşitti.

Suat Yıldırım: 

Derken suratını astı, kaşlarını çattı...

Ömer Nasuhi Bilmen: 

(22-23) Sonra kaşını çattı, suratını astı. Sonra gerisine döndü ve böbürlendi.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Sonra yüzünü buruşturdu, kaşlarını çattı.

Bekir Sadak: 

O, ne geri birakir ne de azabdan vazgecer.

İbni Kesir: 

Sonra kaşlarını çattı, suratını astı.

Adem Uğur: 

Sonra kaşlarını çattı, suratını astı.

İskender Ali Mihr: 

Sonra da kaşlarını çattı, yüzünü ekşitti.

Celal Yıldırım: 

Sonra kaşını çatıp yüzünü ekşitti.

Tefhim ul Kuran: 

Sonra kaşlarını çattı ve yüzünü ekşitti.

Fransızca: 

Et il s'est renfrogné et a durci son visage.

İspanyolca: 

Luego, se ha puesto ceñudo y triste.

İtalyanca: 

si è accigliato e rabbuiato.

Almanca: 

dann runzelte er die Stirn und finster wurde sein Gesicht,

Çince: 

然后皱眉蹙额,

Hollandaca: 

Daarop heeft hij zijn voorhoofd gefronsd en een ernstig gelaat aangenomen.

Rusça: 

Затем он нахмурился и насупился.

Somalice: 

Wuuna Waji Macbuusay oo Uruuriyay.

Swahilice: 

Kisha akakunja kipaji, na akanuna.

Uygurca: 

ئاندىن قوشۇمىسىنى تۈردى ۋە چىرايىنى پۈرۈشتۈردى،

Japonca: 

眉をひそめ,苦い顔をして,

Arapça (Ürdün): 

«ثم عبس» قبض وجهه وكلحه ضيقا بما يقول «وبسر» زاد في القبض والكلوح.

Hintçe: 

फिर त्योरी चढ़ाई और मुँह बना लिया

Tayca: 

แล้วเขาทำหน้าบูดบึ้ง และทำหน้านิ่วคิ้วขมวด

İbranice: 

לאחר מכן, הוא קימט את מצחו בזעם

Hırvatça: 

pa se onda smrknuo i namrštio,

Rumence: 

s-a încruntat şi s-a întunecat,

Transliteration: 

Thumma AAabasa wabasara

Türkçe: 

Sonra yüzünü buruşturdu, kaşlarını çattı.

Sahih International: 

Then he frowned and scowled;

İngilizce: 

Then he frowned and he scowled;

Azerbaycanca: 

Sonra üz-gözünü turşutdu, qaşqabağını tökdü.

Süleyman Ateş: 

Sonra surat astı, kaşlarını çattı,

Diyanet Vakfı: 

Sonra kaşlarını çattı, suratını astı.

Erhan Aktaş: 

Sonra kaşlarını çatıp surat astı!

Kral Fahd: 

Sonra kaşlarını çattı, suratını astı.

Hasan Basri Çantay: 

Sonra (ümîdsizliğinden ve öfkesinden) kaşlarını çatdı, suratını asdı.

Muhammed Esed: 

sonra kaşlarını çatarak dik dik süzer,

Gültekin Onan: 

Sonra kaşlarını çattı ve yüzünü ekşitti.

Ali Fikri Yavuz: 

Sonra (söyliyecek söz bulamadığından) suratını astı ve kaşlarını çattı.

Portekizce: 

Depois, tornou-se austero e ameaçador;

İsveççe: 

rynkar pannan och antar en bister uppsyn.

Farsça: 

سپس چهره درهم کشید و قیافه نفرت آمیز به خود گرفت،

Kürtçe: 

ئەوسا ناوچەوانی گرژ وڕووی ترش کرد

Özbekçe: 

Сўнгра юзини буриштирди ва қавоғини солди.

Malayca: 

Setelah itu ia memasamkan mukanya serta ia bertambah masam berkerut;

Arnavutça: 

e, u vrejt dhe iu mrrol (fytyra)

Bulgarca: 

После се намръщи и навъси.

Sırpça: 

па се онда смркнуо и намрштио,

Çekçe: 

pak zamračil se a nasupil,

Urduca: 

پھر پیشانی سیکڑی اور منہ بنایا

Tacikçe: 

Сипас рӯй турш кард ва пешонӣ дар ҳам кашид.

Tatarca: 

Соңра Коръән сүзен ишеткәндә ачуланып йөзен сытты, маңгаен җыерды.

Endonezyaca: 

sesudah itu dia bermasam muka dan merengut,

Amharca: 

ከዚያም ፊቱን አጨፈገገ፤ አኮማተረም፡፡

Tamilce: 

பிறகு, முகம் சுளித்தான். இன்னும், கடுகடுத்தான்.

Korece: 

눈살을 찌푸리고 불쾌한 표 정을 하더라

Vietnamca: 

Rồi y nhíu mày, cau có.