Arapça:
كَأَنَّهُنَّ الْيَاقُوتُ وَالْمَرْجَانُ
Çeviriyazı:
keennehünne-lyâḳûtü velmercân.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Sanki onlar yâkut ve mercandırlar.
Diyanet İşleri:
Onlar yakut ve mercan gibidirler.
Abdulbakî Gölpınarlı:
O eşler, sanki yakut ve mercan.
Şaban Piriş:
Sanki onlar yakut ve mercan gibidir.
Edip Yüksel:
Onlar yakut ve mercan gibidirler.
Ali Bulaç:
Sanki onlar yakut ve mercan gibidirler.
Suat Yıldırım:
O hanımlar parlaklıkta sanki yakut ve mercandırlar.
Ömer Nasuhi Bilmen:
(58-60) Sanki onlar, yakut ve mercandır. Artık Rabbinizin hangi nîmetlerini tekzîp edersiniz? İyiliğin mükâfaatı, iyilikten başka mıdır? (elbette değildir)
Yaşar Nuri Öztürk:
Sanki yakut onlar, sanki mercan...
Bekir Sadak:
Renkleri koyu yesildir.
İbni Kesir:
Sanki onlar yakut ve mercandırlar.
Adem Uğur:
Sanki onlar yakut ve mercandırlar.
İskender Ali Mihr:
Onlar sanki yakut ve mercan gibidir.
Celal Yıldırım:
Onlar (o zevceler) sanki yakutlar ve mercanlardır.
Tefhim ul Kuran:
Sanki onlar yakut ve mercan gibidirler.
Fransızca:
Elles seront [aussi belles]: que le rubis et le corail.
İspanyolca:
cual jacinto y coral.
İtalyanca:
Saranno simili a rubino e corallo.
Almanca:
Als wären sie wie Rubinen und Korallen.
Çince:
她们好象红宝石和小珍珠一样。
Hollandaca:
Hebbende huiden als robijnen en paarlen.
Rusça:
Они подобны рубинам и кораллам.
Somalice:
Waxaad moodaa Haweenkaas Yaaquut iyo Murjaan (Jawhar midab leh).
Swahilice:
Kama kwamba wao ni yakuti na marijani.
Uygurca:
گويا ئۇلار (سۈزۈكلۈكتە) ياقۇتتۇر، (ئاقلىقتا) مەرۋايىتتۇر
Japonca:
かの女らはさながらルビーかサンゴのよう。
Arapça (Ürdün):
«كأنهن الياقوت» صفاء «والمرجان» اللؤلؤ بياضا.
Hintçe:
(ऐसी हसीन) गोया वह (मुजस्सिम) याक़ूत व मूँगे हैं
Tayca:
คล้ายกับว่าพวกนางเป็นทับทิม และปะการัง
İbranice:
אשר נראות כאילו הן היו אבני חן ואלמוגים
Hırvatça:
kao da su one dragulj i merdžan,
Rumence:
Ele vor fi asemenea hiacintului şi mărgeanului.
Transliteration:
Kaannahunna alyaqootu waalmarjanu
Türkçe:
Sanki yakut onlar, sanki mercan...
Sahih International:
As if they were rubies and coral.
İngilizce:
Like unto Rubies and coral.
Azerbaycanca:
Onlar (o qadınlar rəng və gözəllikcə), sanki yaqut və mərcandırlar.
Süleyman Ateş:
Sanki onlar yakut ve mercandırlar.
Diyanet Vakfı:
Sanki onlar yakut ve mercandırlar.
Erhan Aktaş:
Onlar, adeta yakut ve mercan gibidirler.
Kral Fahd:
Sanki onlar yakut ve mercandırlar.
Hasan Basri Çantay:
Sanki onlar (birer) yaakutdur, mercandır.
Muhammed Esed:
İncilerin ve yakutların (güzelliği) gibi (muhteşem güzellikler vaad edildiği zaman,)
Gültekin Onan:
Sanki onlar yakut ve mercan gibidirler.
Ali Fikri Yavuz:
Sanki o hanımlar, (saflık ve beyazlıkta, birer) yakut ve mercan...
Portekizce:
Parecem-se com o rubi e com o coral.
İsveççe:
med rubinens och korallens [skönhet].
Farsça:
گویی آن زنان بهشتی یاقوت و مرجان اند.
Kürtçe:
ئەو (حۆریانە) وەك یاقووت ومەرجان وان
Özbekçe:
У(ҳур)лар худди ёқут ва маржонга ўхшарлар.
Malayca:
Bidadari-bidadari itu (cantik berseri) seperti permata delima dan marjan.
Arnavutça:
ato do të jenë si rubin (gurë të çmueshëm) dhe merxhanë (korale),
Bulgarca:
Сякаш са рубини и корали...
Sırpça:
као да су оне драгуљ и мерџан,
Çekçe:
jež rubínům a perlám se budou podobat.
Urduca:
ایسی خوبصورت جیسے ہیرے اور موتی
Tacikçe:
Гӯй, ки он ҳурон монанди ёқуту марҷонанд.
Tatarca:
Ул хур кызлары гүя якут һәм мәрҗән кеби саф тәнлеләрдер.
Endonezyaca:
Seakan-akan bidadari itu permata yakut dan marjan.
Amharca:
ልክ ያቁትና መርጃን ይመስላሉ፡፡
Tamilce:
அவர்கள் (-அந்த வெள்ளை நிற கண்ணழகிகள்) மாணிக்கத்தையும் பவளத்தையும் போன்று இருப்பார்கள்.
Korece:
그들은 마치 루비와 진주 같노라
Vietnamca:
(Các nàng trinh nữ), họ trông giống như những viên hồng ngọc và san hô.
Ayet Linkleri: