Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

55

Sûredeki Ayet No: 

56

Ayet No: 

4957

Sayfa No: 

533

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

فِيهِنَّ قَاصِرَاتُ الطَّرْفِ لَمْ يَطْمِثْهُنَّ إِنسٌ قَبْلَهُمْ وَلَا جَانٌّ

Çeviriyazı: 

fîhinne ḳâṣirâtu-ṭṭarfi lem yaṭmiŝhünne insün ḳablehüm velâ cânn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Oralarda gözlerini yalnız eşlerine çevirmiş dilberler var ki, bunlardan önce onlara ne insan ne de cin dokunmuştur.

Diyanet İşleri: 

Orada, bakışlarını yalnız eşlerine çevirmiş, daha önce ne insan ve ne de cinlerin dokunmuş olduğu eşler vardır.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

O cennetlerde, gözlerini, eşlerinden ayırmayan ve eşlerinden önce ne bir insan tarafından dokunulmuş, ne bir cin tarafından dokunulmuş eşler var.

Şaban Piriş: 

O Cennetlerde bakışlarını yalnız eşlerine çevirmiş, onlardan önce hiç bir insan ve cinin dokunmadığı eşler vardır.

Edip Yüksel: 

Oralarda, daha önce ne bir insan ne de bir cin tarafından dokunulmamış, bakışlarını dikmiş eşler vardır.

Ali Bulaç: 

Orada bakışlarını yalnızca eşlerine çevirmiş kadınlar vardır ki, bunlardan önce kendilerine ne bir insan, ne bir cin dokunmuştur.

Suat Yıldırım: 

O cennetlerde gözleri eşlerinden başkasını görmeyen, tatlı bakışlı öyle güzeller vardır ki, daha önce cin ve insanlardan hiç kimse kendilerine dokunmamıştır.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

(56-57) O cennetlerde nazarlarını (yalnız kendi kocalarına) hasretmiş kadınlar vardır ki, kendilerine onlardan önce ne bir insan ve ne de bir cin dokunmamıştır. Artık Rabbinizin hangi nîmetlerini tekzîp edersiniz?

Yaşar Nuri Öztürk: 

O cennetlerde, bakışlarını eşlerine dikmiş öyle dilberler vardır ki, daha önce onları ne cin kirletmiştir ne de insan.

Bekir Sadak: 

Bu iki cennetten baska iki cennet daha vardir.

İbni Kesir: 

Oralarda bakışlarını yalnız eşlerine çevirmişler vardır ki, daha önce kendilerine ne bir insan, ne de bir cinn dokunmuştur.

Adem Uğur: 

Oralarda gözlerini yalnız eşlerine çevirmiş güzeller var ki, bunlardan önce onlara ne insan ne de cin dokunmuştur.

İskender Ali Mihr: 

Onlarda (iki cennette de) bakışlarını (yalnız eşlerine) hasreten eşler vardır. Kendilerine onlardan önce insan ve cin dokunmamıştır.

Celal Yıldırım: 

Cennetlerde gözlerini sadece kendi eşlerine çevirmiş, daha önce kendilerine ne insan, ne de cin dokunmamış zevceler vardır.

Tefhim ul Kuran: 

Orada bakışlarını yalnızca eşlerine çevirmiş (öyle) kadınlar vardır ki, bunlardan önce kendilerine ne bir insan, ne de bir cin dokunmamıştır.

Fransızca: 

Ils y trouveront [les houris] aux regards chastes, qu'avant eux aucun homme ou djinn n'aura déflorées.

İspanyolca: 

Estarán en ellos las de recatado mirar, no tocadas hasta entonces por hombre ni genio,

İtalyanca: 

Vi saranno colà quelle dagli sguardi casti, mai toccate da uomini o da dèmoni.

Almanca: 

In den beiden gibt es des Blicks Zurückhaltende, die weder ein Mensch, noch ein Dschinn vor ihnen deflorierte.

Çince: 

在那些乐园中,有不视非礼的妻子,在他们的妻子之前,任何人和任何精灵都未与她们交接过。

Hollandaca: 

Daar zullen zij door schoone maagden worden ontvangen, die hare oogen van ieder, behalve van hare echtgenooten, zullen afwenden; die nimmer vóór hen, door een man of een genius zijn aangeraakt.

Rusça: 

Там будут девы, потупляющие взоры, с которыми прежде не имели близости ни человек, ни джинн.

Somalice: 

Jannooyinka iyo Firaashka waxaa ku sugan Haween Indha waawayn oo dhawrsoon oosan taabanin horay Insi iyo Jinni midna.

Swahilice: 

Humo watakuwamo wanawake watulizao macho yao; hajawagusa mtu kabla yao wala jini.

Uygurca: 

ئۇ جەننەتلەردە ئەرلىرىدىن باشقىلارغا قارىمايدىغان، ئەرلىرىدىن بۇرۇن ئۇلار بىلەن ھېچ ئىنسان ۋە جىن يېقىنچىلىق قىلمىغان خوتۇنلار بار

Japonca: 

そこには人間にもジンにも,これまで触れられていない,眼差しを押さえた(淑やかな)乙女たち。

Arapça (Ürdün): 

«فيهن» في الجنتين وما اشتملتا عليه من العلالي والقصور «قاصرات الطرف» العين على أزواجهن المتكئين من الإنس والجن «لم يطمثهن» يفتضهن وهن من الحور أو من نساء الدنيا المنشآت «إنس قبلهم ولا جان».

Hintçe: 

इसमें (पाक दामन ग़ैर की तरफ ऑंख उठा कर न देखने वाली औरतें होंगी जिनको उन से पहले न किसी इन्सान ने हाथ लगाया होगा) और जिन ने

Tayca: 

ในสวนสวรรค์เหล่านั้นมีหญิงสาวพรหมจารี ผู้ลดสายตาลง (เฉพาะสามีของนางเท่านั้นป ซึ่งไม่มีมนุษย์ และไม่มีญินแตะต้องพวกนางมาก่อนเลย

İbranice: 

ובהם עלמות ענוות מבט, שלא נגע בהן עדיין אדם או שד

Hırvatça: 

U njima će biti one koje preda se gledaju, one koje, prije njih, ni čovjek ni džin nije dodirnuo,

Rumence: 

Acolo le vor întâlni pe cele cu priviri nevinovate pe care nici om, nici ginn nu le-au atins înaintea lor.

Transliteration: 

Feehinna qasiratu alttarfi lam yatmithhunna insun qablahum wala jannun

Türkçe: 

O cennetlerde, bakışlarını eşlerine dikmiş öyle dilberler vardır ki, daha önce onları ne cin kirletmiştir ne de insan.

Sahih International: 

In them are women limiting [their] glances, untouched before them by man or jinni -

İngilizce: 

In them will be (Maidens), chaste, restraining their glances, whom no man or Jinn before them has touched;-

Azerbaycanca: 

Orada (o cənnətlərdə) gözlərini (yalnız ərlərinə) dikmiş, bundan əvvəl özlərinə heç bir ins-cins (insan və cin) toxunmamış qadınlar vardır.

Süleyman Ateş: 

Onlarda bakışları kısa (yalnız kocalarına bakan) öyle dilberler de var ki, bunlardan önce onları ne insan, ne de cin kanatmamıştır.

Diyanet Vakfı: 

Oralarda gözlerini yalnız eşlerine çevirmiş güzeller var ki, bunlardan önce onlara ne insan ne de cin dokunmuştur.

Erhan Aktaş: 

Onlarda daha önce ins(1) ve cinnin(1) dokunmadığı, bakışlarını başkasından çekmiş eşler vardır.

Kral Fahd: 

Oralarda gözlerini yalnız eşlerine çevirmiş güzeller var ki, bunlardan önce onlara ne insan ne de cin dokunmuştur.

Hasan Basri Çantay: 

Oralarda gözünü yalınız zevcelerine hasretmiş (öyle dilber) ler vardır ki bunlardan evvel ne bir insan, ne bir cin asla kendilerine dokunmamışdır.

Muhammed Esed: 

Bu (bahçe)lerde, ne insanın ne de görünmez bir varlığın daha önce hiç dokunmadığı yumuşak bakışlı eşler bulunacak.

Gültekin Onan: 

Orada bakışlarını yalnızca eşlerine çevirmiş kadınlar vardır ki, bunlardan önce kendilerine ne bir insan, ne bir cin dokunmuştur.

Ali Fikri Yavuz: 

O cennetlerde, gözlerini kocalarından başkasına çevirmiyen hanımlar vardır ki, bu kocalarından önce, kendilerine ne bir insan dokunmuştur, ne de bir cin?!

Portekizce: 

Ali haverá, também, aquelas de olhares recatados que, antes deles, jamais foram tocadas por homem ou gênio.

İsveççe: 

Där finns de med blygt sänkta blickar, som varken människor eller osynliga väsen förut kommit nära -

Farsça: 

در آن بهشت ها زنانی هستند که فقط به همسرانشان عشق می ورزند، و پیش از آنان دست هیچ انس و جنی به آنان نرسیده است.

Kürtçe: 

لەو باخانەدا ھەن حۆریانێك کەتەنھا چاویان بڕیوەتە مێردەکانیان پێش ئەوان دەستی ئادەمی وجنۆکەیان لێ نەکەوتووە

Özbekçe: 

Уларда кўзлари тийилган, аввал инс ҳам, жин ҳам тегмаган(ҳур)лар бор.

Malayca: 

Di dalam Syurga-syurga itu terdapat bidadari-bidadari yang pandangannya tertumpu (kepada mereka semata-mata), yang tidak pernah disentuh sebelum mereka oleh manusia dan jin;

Arnavutça: 

Në ta, do të jenë ato (virxhëreshat), me sy ulur, të cilat – para tyre, nuk kanë pasur takim as me njerëz as me xhindë,

Bulgarca: 

Има там жени с целомъдрен поглед, недокоснати нито от човек преди тях, нито от джин.

Sırpça: 

У њима ће да буду оне које испред себе гледају, оне које, пре њих, ни човек ни дух није додирнуо,

Çekçe: 

Tam dívky sklopených zraků, jichž předtím ani muž, ani džin se nedotkl, budou dlít

Urduca: 

اِن نعمتوں کے درمیان شرمیلی نگاہوں والیاں ہوں گی جنہیں اِن جنتیوں سے پہلے کسی انسان یا جن نے چھوا نہ ہوگا

Tacikçe: 

Дар он ҷост заноне, ки ҷуз ба шавҳари худ нанигаранд ва пеш аз биҳиштиён ҳеҷ одамиву ҷинне ба ояҳо даст назадааст.

Tatarca: 

Вә ул җәннәттә үз ирләреннән башка иргә күз төшерми, торган хур кызлары бардыр, аларны әүвәлдә кеше дә вә җен дә тотмады.

Endonezyaca: 

Di dalam surga itu ada bidadari-bidadari yang sopan menundukkan pandangannya, tidak pernah disentuh oleh manusia sebelum mereka (penghuni-penghuni surga yang menjadi suami mereka), dan tidak pula oleh jin.

Amharca: 

በውስጣቸው ከበፊታቸው (ከባሎቻቸው በፊት) ሰውም ጃንም ያልገሰሳቸው ዓይኖቻቸውን (በባሎቻቸው ላይ) አሳጣሪዎች (ሴቶች) አልሉ፡፡

Tamilce: 

அவற்றில் (அந்த விரிப்புகளில் கணவனைத் தவிர மற்ற ஆண்களை விட்டும்) பார்வைகளை தாழ்த்திய பெண்கள் இருப்பார்கள். இவர்களுக்கு முன்னர் மனிதனோ ஜின்னோ அவர்களை தொட்டிருக்க மாட்டார்கள்.

Korece: 

그 안에는 눈을 내려 감은 어떤 인간과 영마도 접촉하여 보 지 못한 배우자가 있나니

Vietnamca: 

Trong (Thiên Đàng) có các nàng trinh nữ với cái nhìn e thẹn, chưa từng có đàn ông nào trong loài người và loài Jinn đã từng chạm vào.