Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

55

Sûredeki Ayet No: 

35

Ayet No: 

4936

Sayfa No: 

532

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

يُرْسَلُ عَلَيْكُمَا شُوَاظٌ مِّن نَّارٍ وَنُحَاسٌ فَلَا تَنتَصِرَانِ

Çeviriyazı: 

yürselü `aleykümâ şüvâżum min nâriv venüḥâsün felâ tenteṣirân.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Üzerinize ateşten alev ve duman gönderilir, kendinizi savunamazsınız.

Diyanet İşleri: 

Ey insanlar ve cinler! Üzerinize dumansız bir alev ve ateşsiz bir duman gönderilir de kurtulamazsınız.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Üstünüze bir ateş yalımı ve erimiş bakır gönderilir de kaçamazsınız.

Şaban Piriş: 

Üstünüze ateşten bir alev bir duman gönderilir de birbirinizi kurtaramaz ve yardımlaşamazsınız.

Edip Yüksel: 

Üzerinize ateşten toplar ve ışınlar gönderilir; yardım görmezsiniz.

Ali Bulaç: 

İkinizin de üzerine ateşten yalın bir alev ve (bakır gibi erimiş) kıpkızıl bir duman salıverilir de 'kurtulup-başaramazsınız.'

Suat Yıldırım: 

Üzerinize ateşler, duman alevleri gönderilir de artık kendinizi savunamazsınız. {KM, Mezmurlar 136,10; Çıkış 15; Tesniye 32,2}

Ömer Nasuhi Bilmen: 

(35-36) Sizin üzerinize ateşten dumansız bir alev ve alevsiz bir duman gönderilir, artık yardımlaşamıyacaksınızdır. Artık Rabbinizin hangi nîmetlerini tekzîp edersiniz?

Yaşar Nuri Öztürk: 

İkinizin de üzerine ateşten bir alev ve erimiş bakır/duman gönderilir de başarılı olamazsınız.

Bekir Sadak: 

Suclular simalarindan taninirlar da, alin saclarindan ve ayaklarindan yakalanirlar.

İbni Kesir: 

Üzerinize dumansız bir alev ve ateşsiz bir duman gönderilir de birbirinizi kurtaramaz ve yardımlaşamazsınız.

Adem Uğur: 

Üzerinize ateşten alev ve duman gönderilir de birbirinizi kurtaramaz ve yardımlaşamazsınız.

İskender Ali Mihr: 

Sizin üzerinize, ateşten bir alev ve duman gönderilir. O zaman yardımlaşamazsınız (kurtulamazsınız).

Celal Yıldırım: 

Üzerinize dumansız bir ateş ve bunaltıcı bir duman (gaz) gönderilir de artık kendinizi savunamaz ve kurtaramazsınız.

Tefhim ul Kuran: 

İkinizin de üzerine ateşten yalın bir alev ve (bakır gibi erimiş) kıpkızıl bir duman salıverilir de ´kurtulup başaramazsınız.´

Fransızca: 

Il sera lancé contre vous un jet de feu et de fumée [ou de cuivre fondu], et vous ne serez pas secourus.

İspanyolca: 

Serán lanzadas contra vosotros llamaradas de fuego sin humo y de bronce fundido, y no podréis defenderos.

İtalyanca: 

Sarà inviata contro entrambi fiamma ardente e rame fuso e non sarete soccorsi.

Almanca: 

ER schickt über euch beide Flammen von Feuer und Rauch, so könnt ihr euch nicht helfen.

Çince: 

火焰和火烟将被降于你们,而你们不能自卫。

Hollandaca: 

Een vuurvlam zonder rook, en een rook zonder vlam zullen op u worden nedergezonden, en gij zult niet in staat zijn, u daartegen te beschutten.

Rusça: 

На вас нашлют зеленое пламя (или пламя без дыма) и расплавленную медь (или дым), и вы не поможете друг другу.

Somalice: 

Eebe (hadduu doono) wuxuu idinku diri Olol Naar ah, iyo Maar (la dhalaaliyay) umana gargaarsanaysaan.

Swahilice: 

Mtapelekewa muwako wa moto na shaba; wala hamtashinda.

Uygurca: 

(قىيامەت كۈنى) سىلەرگە قىزىق ئوتنىڭ يالقۇنى ۋە تۈتۈنى ئەۋەتىلىدۇ، سىلەر ئۆزۈڭلارنى قوغدىيالمايسىلەر

Japonca: 

あなたがた(邪悪な両者)に対して,燃え盛る炎と煙が浴びせられよう。あなたがたには,防ぎようがないであろう。

Arapça (Ürdün): 

«يرسل عليكما شواظ من نار» هو لهبها الخالص من الدخان أو معه «ونحاس» أي دخان لا لهب فيه «فلا تنتصران» تمتنعان من ذلك بل يسوقكم إلى المحشر.

Hintçe: 

(गुनाहगार जिनों और आदमियों जहन्नुम में) तुम दोनो पर आग का सब्ज़ शोला और सियाह धुऑं छोड़ दिया जाएगा तो तुम दोनों (किस तरह) रोक नहीं सकोगे

Tayca: 

เปลวไฟ และทองเหลือง จะถูกส่งมายังเจ้าทั้งสองแล้วเจ้าทั้งสองก็ไม่อาจจะป้องกันตนเองได้

İbranice: 

ישולחו בכם שלהבת אש ונחושת נמסה מחום, ולא תצליחו

Hırvatça: 

Na vas će se ognjeni plamen i rastopljen mjed prolivati, i vi se nećete moći odbraniti,

Rumence: 

Vor fi trimise asupra voastră, a amândurora, jerbe de foc şi de aramă topită şi nu veţi fi oblăduiţi.

Transliteration: 

Yursalu AAalaykuma shuwathun min narin wanuhasun fala tantasirani

Türkçe: 

İkinizin de üzerine ateşten bir alev ve erimiş bakır/duman gönderilir de başarılı olamazsınız.

Sahih International: 

There will be sent upon you a flame of fire and smoke, and you will not defend yourselves.

İngilizce: 

On you will be sent (O ye evil ones twain!) a flame of fire (to burn) and a smoke (to choke): no defence will ye have:

Azerbaycanca: 

(Qiyamət günü) sizin üstünüzə tüstüsüz alov və alovsuz tüstü göndəriləcək (başınıza ərimiş mis, od və duman töküləcək) və siz bir-birinizə kömək də edə bilməyəcəksiniz.

Süleyman Ateş: 

İkinizin de üzerine, ateşten yalın alev ve kıpkızıl bir duman (yahut erimiş bakır) gönderilir, başaramazsınız.

Diyanet Vakfı: 

Üzerinize ateşten alev ve duman gönderilir de birbirinizi kurtaramaz ve yardımlaşamazsınız.

Erhan Aktaş: 

İkinizin üzerine ateşten bir alev ve duman gönderilir ve siz yardımlaşamazsınız.(1)

Kral Fahd: 

Üzerinize ateşten alev ve duman gönderilir de birbirinizi kurtaramaz ve yardımlaşamazsınız.

Hasan Basri Çantay: 

Üzerinize ateşden (dumansız) bir yalınla (kara) bir duman salıverilecek, öyle ki birbirinizi kurtaramayacak, yardımlaşamayacaksınız.

Muhammed Esed: 

Bir ateş alevi ve duman üzerinize salınacak ve hiçbir yardım görmeyeceksiniz!

Gültekin Onan: 

İkinizin de üzerine ateşten yalın bir alev ve (bakır gibi erimiş) kıpkızıl bir duman salıverilir de ´kurtulup başaramazsınız´.

Ali Fikri Yavuz: 

(Kabirlerinizden çıktığınız zaman) üstünüze saf ateşten bir alevle, bir duman salıverilir

Portekizce: 

Então, uma chama de fogo e uma fumaça serão lançados sobre vós, e não podereis contê-las.

İsveççe: 

Ni blir måltavla för [strömmar] av eld och smält koppar, och ingen skall komma till er hjälp.

Farsça: 

بر شما شعله هایی از آتش بی دود و دود آتش آلود فرستاده خواهد شد، در نتیجه نمی توانید یکدیگر را [برای دفع عذاب] یاری دهید!

Kürtçe: 

بۆتان دەنێرێ بڵێسەی ئاگر ومسی تواوە (یادوو کەڵی ئاگر) ئەوسا یارمەتی یەکترتان پێ نادرێت

Özbekçe: 

Устингиздан ўт-чўғ ва тутун юборилур. Бас, қутула олмассиз.

Malayca: 

Kamu (wahai golongan yang kufur ingkar dari kalangan jin dan manusia) akan ditimpakan dengan api yang menjulang-julang dan leburan tembaga cair (yang membakar); dengan yang demikian, kamu tidak akan dapat mempertahankan diri (dari azab seksa itu);

Arnavutça: 

Kundër jush do të dërgohet flaka e zjarrit dhe bakër i shkrirë dhe ju nuk do të mund të mbroheni, -

Bulgarca: 

Ще бъде пратен срещу вас пламък от огън и дим, и не ще ви се помогне.

Sırpça: 

На вас ће се слати огњени пламен и дим и ви се нећете моћи одбранити,

Çekçe: 

Bude na vás poslán plamen ohnivý a měď roztavená, a nebude vám pomoci!

Urduca: 

(بھاگنے کی کوشش کرو گے تو) تم پر آگ کا شعلہ اور دھواں چھوڑ دیا جائے گا جس کا تم مقابلہ نہ کر سکو گے

Tacikçe: 

Бар шумо шӯълае аз оташ фиристода шавад ё дуде низ пас бо ӯ муқобала натавонед кард.

Tatarca: 

Ий ышанмаучы кешеләр вә җеннәр сезгә җибәрелер уттан булган ялкын вә эрегән бакыр, Аллаһ ґәзабыннан котылу өчен ярдәмләшә алмассыз.

Endonezyaca: 

Kepada kamu, (jin dan manusia) dilepaskan nyala api dan cairan tembaga maka kamu tidak dapat menyelamatkan diri (dari padanya).

Amharca: 

በሁለታችሁም ላይ ከእሳት ነበልባል፣ ጭስም ይላክባችኋል፡፡ (ሁለታችሁም) አትርረዱምም፡፡

Tamilce: 

நெருப்பின் ஜுவாலையும் உருக்கப்பட்ட செம்பும் உங்கள் இருவர் மீதும் அனுப்பப்படும். ஆக, நீங்கள் (அவனை) பழிவாங்க முடியாது. (நீங்கள் உங்களை பாதுகாக்கவும் முடியாது.)

Korece: 

화염과 연기가 너희 두무 리 위에 이르게 되리라 그때 너희는 너희 스스로를 보호할 수 없나니

Vietnamca: 

Lửa và khói sẽ giáng xuống các ngươi, các ngươi sẽ không được ai giúp đỡ.