Arapça:
يُرْسَلُ عَلَيْكُمَا شُوَاظٌ مِّن نَّارٍ وَنُحَاسٌ فَلَا تَنتَصِرَانِ
Çeviriyazı:
yürselü `aleykümâ şüvâżum min nâriv venüḥâsün felâ tenteṣirân.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Üzerinize ateşten alev ve duman gönderilir, kendinizi savunamazsınız.
Diyanet İşleri:
Ey insanlar ve cinler! Üzerinize dumansız bir alev ve ateşsiz bir duman gönderilir de kurtulamazsınız.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Üstünüze bir ateş yalımı ve erimiş bakır gönderilir de kaçamazsınız.
Şaban Piriş:
Üstünüze ateşten bir alev bir duman gönderilir de birbirinizi kurtaramaz ve yardımlaşamazsınız.
Edip Yüksel:
Üzerinize ateşten toplar ve ışınlar gönderilir; yardım görmezsiniz.
Ali Bulaç:
İkinizin de üzerine ateşten yalın bir alev ve (bakır gibi erimiş) kıpkızıl bir duman salıverilir de 'kurtulup-başaramazsınız.'
Suat Yıldırım:
Üzerinize ateşler, duman alevleri gönderilir de artık kendinizi savunamazsınız. {KM, Mezmurlar 136,10; Çıkış 15; Tesniye 32,2}
Ömer Nasuhi Bilmen:
(35-36) Sizin üzerinize ateşten dumansız bir alev ve alevsiz bir duman gönderilir, artık yardımlaşamıyacaksınızdır. Artık Rabbinizin hangi nîmetlerini tekzîp edersiniz?
Yaşar Nuri Öztürk:
İkinizin de üzerine ateşten bir alev ve erimiş bakır/duman gönderilir de başarılı olamazsınız.
Bekir Sadak:
Suclular simalarindan taninirlar da, alin saclarindan ve ayaklarindan yakalanirlar.
İbni Kesir:
Üzerinize dumansız bir alev ve ateşsiz bir duman gönderilir de birbirinizi kurtaramaz ve yardımlaşamazsınız.
Adem Uğur:
Üzerinize ateşten alev ve duman gönderilir de birbirinizi kurtaramaz ve yardımlaşamazsınız.
İskender Ali Mihr:
Sizin üzerinize, ateşten bir alev ve duman gönderilir. O zaman yardımlaşamazsınız (kurtulamazsınız).
Celal Yıldırım:
Üzerinize dumansız bir ateş ve bunaltıcı bir duman (gaz) gönderilir de artık kendinizi savunamaz ve kurtaramazsınız.
Tefhim ul Kuran:
İkinizin de üzerine ateşten yalın bir alev ve (bakır gibi erimiş) kıpkızıl bir duman salıverilir de ´kurtulup başaramazsınız.´
Fransızca:
Il sera lancé contre vous un jet de feu et de fumée [ou de cuivre fondu], et vous ne serez pas secourus.
İspanyolca:
Serán lanzadas contra vosotros llamaradas de fuego sin humo y de bronce fundido, y no podréis defenderos.
İtalyanca:
Sarà inviata contro entrambi fiamma ardente e rame fuso e non sarete soccorsi.
Almanca:
ER schickt über euch beide Flammen von Feuer und Rauch, so könnt ihr euch nicht helfen.
Çince:
火焰和火烟将被降于你们,而你们不能自卫。
Hollandaca:
Een vuurvlam zonder rook, en een rook zonder vlam zullen op u worden nedergezonden, en gij zult niet in staat zijn, u daartegen te beschutten.
Rusça:
На вас нашлют зеленое пламя (или пламя без дыма) и расплавленную медь (или дым), и вы не поможете друг другу.
Somalice:
Eebe (hadduu doono) wuxuu idinku diri Olol Naar ah, iyo Maar (la dhalaaliyay) umana gargaarsanaysaan.
Swahilice:
Mtapelekewa muwako wa moto na shaba; wala hamtashinda.
Uygurca:
(قىيامەت كۈنى) سىلەرگە قىزىق ئوتنىڭ يالقۇنى ۋە تۈتۈنى ئەۋەتىلىدۇ، سىلەر ئۆزۈڭلارنى قوغدىيالمايسىلەر
Japonca:
あなたがた(邪悪な両者)に対して,燃え盛る炎と煙が浴びせられよう。あなたがたには,防ぎようがないであろう。
Arapça (Ürdün):
«يرسل عليكما شواظ من نار» هو لهبها الخالص من الدخان أو معه «ونحاس» أي دخان لا لهب فيه «فلا تنتصران» تمتنعان من ذلك بل يسوقكم إلى المحشر.
Hintçe:
(गुनाहगार जिनों और आदमियों जहन्नुम में) तुम दोनो पर आग का सब्ज़ शोला और सियाह धुऑं छोड़ दिया जाएगा तो तुम दोनों (किस तरह) रोक नहीं सकोगे
Tayca:
เปลวไฟ และทองเหลือง จะถูกส่งมายังเจ้าทั้งสองแล้วเจ้าทั้งสองก็ไม่อาจจะป้องกันตนเองได้
İbranice:
ישולחו בכם שלהבת אש ונחושת נמסה מחום, ולא תצליחו
Hırvatça:
Na vas će se ognjeni plamen i rastopljen mjed prolivati, i vi se nećete moći odbraniti,
Rumence:
Vor fi trimise asupra voastră, a amândurora, jerbe de foc şi de aramă topită şi nu veţi fi oblăduiţi.
Transliteration:
Yursalu AAalaykuma shuwathun min narin wanuhasun fala tantasirani
Türkçe:
İkinizin de üzerine ateşten bir alev ve erimiş bakır/duman gönderilir de başarılı olamazsınız.
Sahih International:
There will be sent upon you a flame of fire and smoke, and you will not defend yourselves.
İngilizce:
On you will be sent (O ye evil ones twain!) a flame of fire (to burn) and a smoke (to choke): no defence will ye have:
Azerbaycanca:
(Qiyamət günü) sizin üstünüzə tüstüsüz alov və alovsuz tüstü göndəriləcək (başınıza ərimiş mis, od və duman töküləcək) və siz bir-birinizə kömək də edə bilməyəcəksiniz.
Süleyman Ateş:
İkinizin de üzerine, ateşten yalın alev ve kıpkızıl bir duman (yahut erimiş bakır) gönderilir, başaramazsınız.
Diyanet Vakfı:
Üzerinize ateşten alev ve duman gönderilir de birbirinizi kurtaramaz ve yardımlaşamazsınız.
Erhan Aktaş:
İkinizin üzerine ateşten bir alev ve duman gönderilir ve siz yardımlaşamazsınız.(1)
Kral Fahd:
Üzerinize ateşten alev ve duman gönderilir de birbirinizi kurtaramaz ve yardımlaşamazsınız.
Hasan Basri Çantay:
Üzerinize ateşden (dumansız) bir yalınla (kara) bir duman salıverilecek, öyle ki birbirinizi kurtaramayacak, yardımlaşamayacaksınız.
Muhammed Esed:
Bir ateş alevi ve duman üzerinize salınacak ve hiçbir yardım görmeyeceksiniz!
Gültekin Onan:
İkinizin de üzerine ateşten yalın bir alev ve (bakır gibi erimiş) kıpkızıl bir duman salıverilir de ´kurtulup başaramazsınız´.
Ali Fikri Yavuz:
(Kabirlerinizden çıktığınız zaman) üstünüze saf ateşten bir alevle, bir duman salıverilir
Portekizce:
Então, uma chama de fogo e uma fumaça serão lançados sobre vós, e não podereis contê-las.
İsveççe:
Ni blir måltavla för [strömmar] av eld och smält koppar, och ingen skall komma till er hjälp.
Farsça:
بر شما شعله هایی از آتش بی دود و دود آتش آلود فرستاده خواهد شد، در نتیجه نمی توانید یکدیگر را [برای دفع عذاب] یاری دهید!
Kürtçe:
بۆتان دەنێرێ بڵێسەی ئاگر ومسی تواوە (یادوو کەڵی ئاگر) ئەوسا یارمەتی یەکترتان پێ نادرێت
Özbekçe:
Устингиздан ўт-чўғ ва тутун юборилур. Бас, қутула олмассиз.
Malayca:
Kamu (wahai golongan yang kufur ingkar dari kalangan jin dan manusia) akan ditimpakan dengan api yang menjulang-julang dan leburan tembaga cair (yang membakar); dengan yang demikian, kamu tidak akan dapat mempertahankan diri (dari azab seksa itu);
Arnavutça:
Kundër jush do të dërgohet flaka e zjarrit dhe bakër i shkrirë dhe ju nuk do të mund të mbroheni, -
Bulgarca:
Ще бъде пратен срещу вас пламък от огън и дим, и не ще ви се помогне.
Sırpça:
На вас ће се слати огњени пламен и дим и ви се нећете моћи одбранити,
Çekçe:
Bude na vás poslán plamen ohnivý a měď roztavená, a nebude vám pomoci!
Urduca:
(بھاگنے کی کوشش کرو گے تو) تم پر آگ کا شعلہ اور دھواں چھوڑ دیا جائے گا جس کا تم مقابلہ نہ کر سکو گے
Tacikçe:
Бар шумо шӯълае аз оташ фиристода шавад ё дуде низ пас бо ӯ муқобала натавонед кард.
Tatarca:
Ий ышанмаучы кешеләр вә җеннәр сезгә җибәрелер уттан булган ялкын вә эрегән бакыр, Аллаһ ґәзабыннан котылу өчен ярдәмләшә алмассыз.
Endonezyaca:
Kepada kamu, (jin dan manusia) dilepaskan nyala api dan cairan tembaga maka kamu tidak dapat menyelamatkan diri (dari padanya).
Amharca:
በሁለታችሁም ላይ ከእሳት ነበልባል፣ ጭስም ይላክባችኋል፡፡ (ሁለታችሁም) አትርረዱምም፡፡
Tamilce:
நெருப்பின் ஜுவாலையும் உருக்கப்பட்ட செம்பும் உங்கள் இருவர் மீதும் அனுப்பப்படும். ஆக, நீங்கள் (அவனை) பழிவாங்க முடியாது. (நீங்கள் உங்களை பாதுகாக்கவும் முடியாது.)
Korece:
화염과 연기가 너희 두무 리 위에 이르게 되리라 그때 너희는 너희 스스로를 보호할 수 없나니
Vietnamca:
Lửa và khói sẽ giáng xuống các ngươi, các ngươi sẽ không được ai giúp đỡ.
Ayet Linkleri: