Arapça:
فَمَالِ الَّذِينَ كَفَرُوا قِبَلَكَ مُهْطِعِينَ
Çeviriyazı:
femâ lilleẕîne keferû ḳibeleke mühti`în.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Şimdi ne oluyor o inkâr edenlere ki, sana doğru boyunlarını uzatarak koşuyorlar:
Diyanet İşleri:
İnkar edenlere ne oluyor, sana doğru sağdan soldan topluluklar halinde koşuşuyorlar?
Abdulbakî Gölpınarlı:
Ne oluyor kafirlere ki sana doğru koşmadalar.
Şaban Piriş:
(Ey Rasûl!) O kâfirlere ne oluyor ki, sana doğru koşuyorlar?
Edip Yüksel:
Peki şimdi inkarcılara ne oluyor da senin önünde koşuşuyorlar?
Ali Bulaç:
Şimdi inkar edenlere ne oluyor ki, boyunlarını sana uzatıp koşuyorlar.
Suat Yıldırım:
O kâfirlere ne oluyor ki, seninle alay etmek maksadıyla sağdan soldan dağınık gruplar halinde, boyunlarını uzatarak sana doğru koşuyorlar.
Ömer Nasuhi Bilmen:
(36-37) Artık ne var o kâfir olanlara ki senin cihetine koşarlar. Dağınık fırkalar olarak sağdan ve soldan.
Yaşar Nuri Öztürk:
O nankörlere ne oluyor ki, sana doğru, o yandan, bu yandan boyunlarını uzatarak geliyorlar;
Bekir Sadak:
Onlari birak
İbni Kesir:
O küfredenlere ne oluyor ki
Adem Uğur:
(Resûlüm!) O kâfirlere ne oluyor ki, sana doğru koşuyorlar?
İskender Ali Mihr:
İnkâr edenler, şimdi niçin senin tarafına doğru hızla koşar oldular?
Celal Yıldırım:
(36-37) O inkâr edenlere ne oluyor ki, sağdan soldan bölük bölük boyunlarını uzatarak sana doğru koşuyorlar ?
Tefhim ul Kuran:
Şimdi küfretmekte olanlara ne oluyor ki, boyunlarını sana uzatıp koşuyorlar.
Fransızca:
Qu'ont donc, ceux qui ont mécru, à courir vers toi, le cou tendu,
İspanyolca:
¿Qué les pasa a los infieles, que vienen hacia ti corriendo con el cuello extendido,
İtalyanca:
Cos'hanno mai da affrettarsi verso di te coloro che non credono,
Almanca:
Also was ist mit denjenigen, die Kufr betrieben haben, sie kommen zu dir eilend
Çince:
不信道的人们,怎么注视著你,三五成群的分列
Hollandaca:
Wat scheelt de ongeloovigen, dat zij voor u uitgaan
Rusça:
Что же с теми, которые не уверовали и бегут перед тобой
Somalice:
Maxaa u sugnaaday Gaalada oo ay xagga Nabiga u deg degi (iagoo beenin).
Swahilice:
Wana nini wale walio kufuru wanakutumbulia macho tu?
Uygurca:
(ئى مۇھەممەد) كاپىرلارغا نېمە بولدىكىن، ئۇلار سەن تەرەپكە تېز كېلىشىپ، ئوڭ - سول تەرىپىڭدە توپ - توپ بولۇپ ئولتۇرۇشىدۇ
Japonca:
今不信心者たちが,あなたの方に急いでいるのは何事か。
Arapça (Ürdün):
«فمال الذين كفروا قبلك» نحوك «مهطعين» حال، أي مديمي النظر.
Hintçe:
तो (ऐ रसूल) काफिरों को क्या हो गया है
Tayca:
มีอะไรเกิดขึ้นแก่บรรดาผู้ปฏิเสธศรัทธาที่วิ่งกระหืดกระหอบมายังเจ้า (มุฮัมมัด)
İbranice:
מה יש להם לכופרים שהם חשים אליך
Hırvatça:
Šta je onima oko tebe koji ne vjeruju pa žure,
Rumence:
De ce tăgăduitorii se grăbesc către tine,
Transliteration:
Famali allatheena kafaroo qibalaka muhtiAAeena
Türkçe:
O nankörlere ne oluyor ki, sana doğru, o yandan, bu yandan boyunlarını uzatarak geliyorlar;
Sahih International:
So what is [the matter] with those who disbelieve, hastening [from] before you, [O Muhammad],
İngilizce:
Now what is the matter with the Unbelievers that they rush madly before thee-
Azerbaycanca:
(Ya Peyğəmbər!) Kafirlərə nə olub ki, (boyunlarını qabağa uzadıb) sənə tərəf tələsirlər?
Süleyman Ateş:
Nankörlere ne oluyur ki sana doğru koşuyorlar?
Diyanet Vakfı:
(Resulüm!) O kafirlere ne oluyor ki, sana doğru koşuyorlar?
Erhan Aktaş:
Şimdi Kâfirlere ne oluyor da sana doğru koşuşturuyorlar?
Kral Fahd:
(Rasûlüm!) O kâfirlere ne oluyor ki, sana doğru koşuyorlar.
Hasan Basri Çantay:
(36-37) Şimdi, o küfredenlere ne oluyor ki senin sağ (ın) dan, sol (un) dan halka halka hep gözlerini sana doğru dikib bakmakdadırlar.
Muhammed Esed:
O halde bu hakikati inkara şartlanmış olanlara ne oluyor ki senin önünde şaşkın vaziyette oraya buraya koşturuyorlar,
Gültekin Onan:
Şimdi küfredenlere ne oluyor ki, boyunlarını sana uzatıp koşuyorlar.
Ali Fikri Yavuz:
Şimdi o kâfirlere ne oluyor ki, (seninle alay etmek için) boyunlarını uzatarak sana doğru koşuyorlar
Portekizce:
Assim, pois, que ocorre com os incrédulos que te rodeiam, empertigados,
İsveççe:
HUR ÄR det fatt med [dessa] sanningens förnekare, som ivrigt tränger fram med sträckta halsar
Farsça:
کافران را چه شده که به تو چشم دوخته به سویت شتابانند؟
Kürtçe:
دەی چیانە ئەو بێ بڕوایانە (کە تۆ دەرئەکەویت ئەی موحەممەد ﷺ) بەپەلە دێن بۆ لات
Özbekçe:
Куфр келтирганларга нима бўлдики, бўйинларини чўзиб сен томон шошмоқдалар?!
Malayca:
Maka apakah yang menyebabkan orang-orang kafir, yang menentangmu (wahai Muhammad) datang berkejaran ke sisimu -
Arnavutça:
Përse jobesimtarët nxitojnë kah ti;
Bulgarca:
Какво им е на неверниците, втренчили в теб погледи
Sırpça:
Шта је онима око тебе који не верују па журе,
Çekçe:
Co děje se s nevěřícími, že k tobě krky natahují
Urduca:
پس اے نبیؐ، کیا بات ہے کہ یہ منکرین دائیں اور بائیں سے،
Tacikçe:
Пас чист, ки кофирон ба сӯи ту мешитобанд?
Tatarca:
Имансыз динсезләргә ни булган – төркем-төркем булып,
Endonezyaca:
Mengapakah orang-orang kafir itu bersegera datang ke arahmu,
Amharca:
ለእነዚያም ለካዱት ወደ አንተ በኩል አንገቶቻቸውን መዝዘው የሚያተኩሩት ምን አላቸው?
Tamilce:
ஆக, நிராகரித்தவர்களுக்கு என்ன ஆனது? அவர்கள் (ஏன்) உம் பக்கம் விரைந்து வருகிறார்கள்,
Korece:
그러나 그대 주위를 급히 서둘러 돌진하는 불신자들에게는 어떤 일이 있겠느뇨
Vietnamca:
Chuyện gì xảy ra cho những kẻ vô đức tin? Sao chúng lại vội vàng phủ nhận Ngươi (Thiên Sứ Muhammad)?
Ayet Linkleri: