Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

70

Sûredeki Ayet No: 

36

Ayet No: 

5411

Sayfa No: 

569

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

فَمَالِ الَّذِينَ كَفَرُوا قِبَلَكَ مُهْطِعِينَ

Çeviriyazı: 

femâ lilleẕîne keferû ḳibeleke mühti`în.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Şimdi ne oluyor o inkâr edenlere ki, sana doğru boyunlarını uzatarak koşuyorlar:

Diyanet İşleri: 

İnkar edenlere ne oluyor, sana doğru sağdan soldan topluluklar halinde koşuşuyorlar?

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Ne oluyor kafirlere ki sana doğru koşmadalar.

Şaban Piriş: 

(Ey Rasûl!) O kâfirlere ne oluyor ki, sana doğru koşuyorlar?

Edip Yüksel: 

Peki şimdi inkarcılara ne oluyor da senin önünde koşuşuyorlar?

Ali Bulaç: 

Şimdi inkar edenlere ne oluyor ki, boyunlarını sana uzatıp koşuyorlar.

Suat Yıldırım: 

O kâfirlere ne oluyor ki, seninle alay etmek maksadıyla sağdan soldan dağınık gruplar halinde, boyunlarını uzatarak sana doğru koşuyorlar.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

(36-37) Artık ne var o kâfir olanlara ki senin cihetine koşarlar. Dağınık fırkalar olarak sağdan ve soldan.

Yaşar Nuri Öztürk: 

O nankörlere ne oluyor ki, sana doğru, o yandan, bu yandan boyunlarını uzatarak geliyorlar;

Bekir Sadak: 

Onlari birak

İbni Kesir: 

O küfredenlere ne oluyor ki

Adem Uğur: 

(Resûlüm!) O kâfirlere ne oluyor ki, sana doğru koşuyorlar?

İskender Ali Mihr: 

İnkâr edenler, şimdi niçin senin tarafına doğru hızla koşar oldular?

Celal Yıldırım: 

(36-37) O inkâr edenlere ne oluyor ki, sağdan soldan bölük bölük boyunlarını uzatarak sana doğru koşuyorlar ?

Tefhim ul Kuran: 

Şimdi küfretmekte olanlara ne oluyor ki, boyunlarını sana uzatıp koşuyorlar.

Fransızca: 

Qu'ont donc, ceux qui ont mécru, à courir vers toi, le cou tendu,

İspanyolca: 

¿Qué les pasa a los infieles, que vienen hacia ti corriendo con el cuello extendido,

İtalyanca: 

Cos'hanno mai da affrettarsi verso di te coloro che non credono,

Almanca: 

Also was ist mit denjenigen, die Kufr betrieben haben, sie kommen zu dir eilend

Çince: 

不信道的人们,怎么注视著你,三五成群的分列

Hollandaca: 

Wat scheelt de ongeloovigen, dat zij voor u uitgaan

Rusça: 

Что же с теми, которые не уверовали и бегут перед тобой

Somalice: 

Maxaa u sugnaaday Gaalada oo ay xagga Nabiga u deg degi (iagoo beenin).

Swahilice: 

Wana nini wale walio kufuru wanakutumbulia macho tu?

Uygurca: 

(ئى مۇھەممەد) كاپىرلارغا نېمە بولدىكىن، ئۇلار سەن تەرەپكە تېز كېلىشىپ، ئوڭ - سول تەرىپىڭدە توپ - توپ بولۇپ ئولتۇرۇشىدۇ

Japonca: 

今不信心者たちが,あなたの方に急いでいるのは何事か。

Arapça (Ürdün): 

«فمال الذين كفروا قبلك» نحوك «مهطعين» حال، أي مديمي النظر.

Hintçe: 

तो (ऐ रसूल) काफिरों को क्या हो गया है

Tayca: 

มีอะไรเกิดขึ้นแก่บรรดาผู้ปฏิเสธศรัทธาที่วิ่งกระหืดกระหอบมายังเจ้า (มุฮัมมัด)

İbranice: 

מה יש להם לכופרים שהם חשים אליך

Hırvatça: 

Šta je onima oko tebe koji ne vjeruju pa žure,

Rumence: 

De ce tăgăduitorii se grăbesc către tine,

Transliteration: 

Famali allatheena kafaroo qibalaka muhtiAAeena

Türkçe: 

O nankörlere ne oluyor ki, sana doğru, o yandan, bu yandan boyunlarını uzatarak geliyorlar;

Sahih International: 

So what is [the matter] with those who disbelieve, hastening [from] before you, [O Muhammad],

İngilizce: 

Now what is the matter with the Unbelievers that they rush madly before thee-

Azerbaycanca: 

(Ya Peyğəmbər!) Kafirlərə nə olub ki, (boyunlarını qabağa uzadıb) sənə tərəf tələsirlər?

Süleyman Ateş: 

Nankörlere ne oluyur ki sana doğru koşuyorlar?

Diyanet Vakfı: 

(Resulüm!) O kafirlere ne oluyor ki, sana doğru koşuyorlar?

Erhan Aktaş: 

Şimdi Kâfirlere ne oluyor da sana doğru koşuşturuyorlar?

Kral Fahd: 

(Rasûlüm!) O kâfirlere ne oluyor ki, sana doğru koşuyorlar.

Hasan Basri Çantay: 

(36-37) Şimdi, o küfredenlere ne oluyor ki senin sağ (ın) dan, sol (un) dan halka halka hep gözlerini sana doğru dikib bakmakdadırlar.

Muhammed Esed: 

O halde bu hakikati inkara şartlanmış olanlara ne oluyor ki senin önünde şaşkın vaziyette oraya buraya koşturuyorlar,

Gültekin Onan: 

Şimdi küfredenlere ne oluyor ki, boyunlarını sana uzatıp koşuyorlar.

Ali Fikri Yavuz: 

Şimdi o kâfirlere ne oluyor ki, (seninle alay etmek için) boyunlarını uzatarak sana doğru koşuyorlar

Portekizce: 

Assim, pois, que ocorre com os incrédulos que te rodeiam, empertigados,

İsveççe: 

HUR ÄR det fatt med [dessa] sanningens förnekare, som ivrigt tränger fram med sträckta halsar

Farsça: 

کافران را چه شده که به تو چشم دوخته به سویت شتابانند؟

Kürtçe: 

دەی چیانە ئەو بێ بڕوایانە (کە تۆ دەرئەکەویت ئەی موحەممەد ﷺ) بەپەلە دێن بۆ لات

Özbekçe: 

Куфр келтирганларга нима бўлдики, бўйинларини чўзиб сен томон шошмоқдалар?!

Malayca: 

Maka apakah yang menyebabkan orang-orang kafir, yang menentangmu (wahai Muhammad) datang berkejaran ke sisimu -

Arnavutça: 

Përse jobesimtarët nxitojnë kah ti;

Bulgarca: 

Какво им е на неверниците, втренчили в теб погледи

Sırpça: 

Шта је онима око тебе који не верују па журе,

Çekçe: 

Co děje se s nevěřícími, že k tobě krky natahují

Urduca: 

پس اے نبیؐ، کیا بات ہے کہ یہ منکرین دائیں اور بائیں سے،

Tacikçe: 

Пас чист, ки кофирон ба сӯи ту мешитобанд?

Tatarca: 

Имансыз динсезләргә ни булган – төркем-төркем булып,

Endonezyaca: 

Mengapakah orang-orang kafir itu bersegera datang ke arahmu,

Amharca: 

ለእነዚያም ለካዱት ወደ አንተ በኩል አንገቶቻቸውን መዝዘው የሚያተኩሩት ምን አላቸው?

Tamilce: 

ஆக, நிராகரித்தவர்களுக்கு என்ன ஆனது? அவர்கள் (ஏன்) உம் பக்கம் விரைந்து வருகிறார்கள்,

Korece: 

그러나 그대 주위를 급히 서둘러 돌진하는 불신자들에게는 어떤 일이 있겠느뇨

Vietnamca: 

Chuyện gì xảy ra cho những kẻ vô đức tin? Sao chúng lại vội vàng phủ nhận Ngươi (Thiên Sứ Muhammad)?