Arapça:
وَالَّذِينَ هُمْ عَلَىٰ صَلَاتِهِمْ يُحَافِظُونَ
Çeviriyazı:
velleẕîne hüm `alâ ṣalâtihim yüḥâfiżûn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Namazlarına devam ederler.
Diyanet İşleri:
Namazlarına riayet edenler,
Abdulbakî Gölpınarlı:
Ve öyle kişilerdir onlar ki namazlarını korurlar.
Şaban Piriş:
Onlar, namazlarını muhafaza ederler.
Edip Yüksel:
Namazlarına özen gösterirler.
Ali Bulaç:
Namazlarını (titizlikle) koruyanlardır.
Suat Yıldırım:
Onlar namazlarına tam dikkat ederler.
Ömer Nasuhi Bilmen:
Ve onlar ki, namazları üzerine muhafazada bulunurlar.
Yaşar Nuri Öztürk:
Ve bunlar, namazlarını/dualarını korurlar.
Bekir Sadak:
(40-41) Dogularin ve batilarin Rabbine yemin ederim ki, onlarin yerine daha iyilerini getirmege Bizim gucumuz yeter ve kimse de onumuze gecemez.
İbni Kesir:
70:32
Adem Uğur:
Namazlarını koruyanlar
İskender Ali Mihr:
Ve onlar, namazlarını muhafaza edenlerdir (devamlı kılanlardır).
Celal Yıldırım:
Namazlarını (vakitlerinde) kılarak korurlar.
Tefhim ul Kuran:
Namazlarını (titizlikle) koruyanlardır.
Fransızca:
et qui sont régulier dans leur Salat.
İspanyolca:
que observan su azalá.
İtalyanca:
e hanno cura della loro orazione.
Almanca:
sowie denjenigen, die ihre rituellen Gebete zu ihrer Zeit verrichten,
Çince:
他们是谨守拜功的。
Hollandaca:
En die de vereischte voorschriften bij hunne gebeden nauwkeurig in acht nemen.
Rusça:
и которые оберегают свой намаз.
Somalice:
Kuwa Salaaddooda xafida (dhawra).
Swahilice:
Na ambao wanazihifadhi Sala zao.
Uygurca:
ئۇلار نامىزىنى ئادا قىلغۇچىلاردۇر
Japonca:
また礼拝を厳守する者。
Arapça (Ürdün):
«والذين هم على صلاتهم يحافظون» بأدائها في أوقاتها.
Hintçe:
और जो लोग अपनी नमाज़ो का ख्याल रखते हैं
Tayca:
และบรรดาผู้ที่ดำรงรักษาในการละหมาดของพวกเขา
İbranice:
ואלה, שעל תפילתם הם מקפידים
Hırvatça:
i oni koji na namaze svoje paze,
Rumence:
de cei care se îngrijesc de rugăciunile lor.
Transliteration:
Waallatheena hum AAala salatihim yuhafithoona
Türkçe:
Ve bunlar, namazlarını/dualarını korurlar.
Sahih International:
And those who [carefully] maintain their prayer:
İngilizce:
And those who guard (the sacredness) of their worship;-
Azerbaycanca:
Və o kəslər ki, namazlarını (layiqincə) hifz edərlər-
Süleyman Ateş:
Namazlarını korurlar.
Diyanet Vakfı:
Namazlarını koruyanlar;
Erhan Aktaş:
Onlar, salâtlarını(1) korurlar.
Kral Fahd:
Namazlarını koruyanlar
Hasan Basri Çantay:
Namazları (nın hakkını) muhaafaza edenler,
Muhammed Esed:
ve namazlarını (bütün dünyevi endişelerden) uzak tutanlar.
Gültekin Onan:
Namazlarını (titizlikle) koruyanlardır.
Ali Fikri Yavuz:
Onlar ki, namazlarını gözetirler, (şartlarına riayet ederek gereği üzere devamlı olarak kılarlar),
Portekizce:
E os que observam as suas orações,
İsveççe:
och de som slår vakt om bönen.
Farsça:
و آنان که همواره بر [اوقات و شرایط ظاهری و معنوی] نمازهایشان محافظت دارند.
Kürtçe:
وە ئەوانەی کە پارێزگاری نوێژیان دەکەن
Özbekçe:
Улар намозларини муҳофаза қиладиганлардир.
Malayca:
Dan mereka yang tetap memelihara sembahyangnya;
Arnavutça:
edhe ata të cilët e kryejnë namazin (në kohën) e rregullt,
Bulgarca:
и които молитвите си усърдно отслужват,
Sırpça:
и они који на своје молитве пазе,
Çekçe:
a o modlitby své pilně dbají -
Urduca:
اور جو اپنی نماز کی حفاظت کرتے ہیں
Tacikçe:
ва касоне, ки бар намозҳошон мувозибат (давом) доранд,
Tatarca:
Дәхи алар намазларын саклап үз вакытында укучылар.
Endonezyaca:
Dan orang-orang yang memelihara shalatnya.
Amharca:
እነዚያም እነርሱ በሶላቶቻቸው ላይ የሚጠባበቁት፡፡
Tamilce:
இன்னும், அவர்கள் தங்கள் தொழுகையை கவனமாக கடைப்பிடிப்பார்கள்.
Korece:
예배생활에 충실한 자들은
Vietnamca:
Và những người (chu đáo) duy trì các lễ nguyện Salah của họ.
Ayet Linkleri: