Arapça:
وَالَّذِينَ هُم بِشَهَادَاتِهِمْ قَائِمُونَ
Çeviriyazı:
velleẕîne hüm bişehâdetihim ḳâimûn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Şahitliklerinde dürüsttürler.
Diyanet İşleri:
Şahidliklerini gereği gibi yapanlar,
Abdulbakî Gölpınarlı:
Ve öyle kişilerdir onlar ki tanıklıklarında doğrudurlar.
Şaban Piriş:
Onlar, şahitliklerini doğru olarak yerine getirirler.
Edip Yüksel:
Gereği gibi tanıklıkta bulunurlar;
Ali Bulaç:
Şahidliklerinde dosdoğru davrananlardır.
Suat Yıldırım:
Onlar şahitliklerini dürüstçe ifa ederler.
Ömer Nasuhi Bilmen:
70:32
Yaşar Nuri Öztürk:
Bunlar, tanıklıklarını tam yaparlar.
Bekir Sadak:
Hayir
İbni Kesir:
70:32
Adem Uğur:
Şahitliklerini (dosdoğru) yapanlar
İskender Ali Mihr:
Ve onlar, şahitliklerinde kaim olanlardır (şahitliğe devam edenler).
Celal Yıldırım:
Şahitliklerini dosdoğru yerine getirirler.
Tefhim ul Kuran:
Şahidliklerinde de dosdoğru davrananlardır.
Fransızca:
et qui témoignent de la stricte vérité,
İspanyolca:
que dicen la verdad en sus testimonios,
İtalyanca:
che rendono testimonianza sincera,
Almanca:
sowie denjenigen, die ihre Zeugnisse standesgemäß ablegen,
Çince:
他们是秉公作证的;
Hollandaca:
Die onwrikbaar in hunne verklaringen zijn.
Rusça:
которые стойки в своих свидетельствах
Somalice:
Kuwa maraggooda si fiican u furay.
Swahilice:
Na ambao wanasimama imara katika ushahidi wao,
Uygurca:
ئۇلار توغرا گۇۋاھلىق بەرگۈچىلەردۇر
Japonca:
証言に公正な者,
Arapça (Ürdün):
«والذين هم بشهادتهم» وفي قراءة بالجمع «قائمون» يقيمونها ولا يكتمونها.
Hintçe:
और जो लोग अपनी यहादतों पर क़ायम रहते हैं
Tayca:
และบรรดาผู้ที่ดำรงมั่นต่อการเป็นพยานของพวกเขา
İbranice:
והמעידים עדות צדק
Hırvatça:
i oni koji iza svojih svjedočenja čvrsto stoje,
Rumence:
de cei care sunt drepţi în mărturia lor,
Transliteration:
Waallatheena hum bishahadatihim qaimoona
Türkçe:
Bunlar, tanıklıklarını tam yaparlar.
Sahih International:
And those who are in their testimonies upright
İngilizce:
And those who stand firm in their testimonies;
Azerbaycanca:
O kəslər ki, düzgün şəhadət verərlər
Süleyman Ateş:
Şahidliklerini yaparlar.
Diyanet Vakfı:
Şahitliklerini (dosdoğru) yapanlar;
Erhan Aktaş:
Onlar, tanıklıklarını dosdoğru yerine getirirler.
Kral Fahd:
Şahitliklerini (dosdoğru) yapanlar
Hasan Basri Çantay:
Sahiciliklerini (dosdoğru) yapanlar,
Muhammed Esed:
ve şahitlik yaptıkları zaman kararlı duranlar;
Gültekin Onan:
Şahidliklerinde dosdoğru davrananlardır.
Ali Fikri Yavuz:
Onlar ki, şahidliklerinde dürüstlük yaparlar,
Portekizce:
Que são sinceros em seus testemunhos,
İsveççe:
och de som står fast vid sitt vittnesmål,
Farsça:
و آنان که بر ادای گواهی های خود پای بند و متعهدند،
Kürtçe:
وە ئەوانەی کە شایەتی خۆیان بە تەواوی دەدەن
Özbekçe:
Ва улар гувоҳликларини тўғри берадиганлардир.
Malayca:
Dan mereka yang memberikan keterangan dengan benar lagi adil (semasa mereka menjadi saksi);
Arnavutça:
edhe ata që dëshminë e tyre e zbatojnë
Bulgarca:
и които в своите свидетелства са правдиви,
Sırpça:
и они који иза својих сведочења чврсто стоје,
Çekçe:
a kdo při svědectvích svých v pravdě stojí
Urduca:
جو اپنی گواہیوں میں راست بازی پر قائم رہتے ہیں
Tacikçe:
ва касоне, ки шоҳидии худ ба ҳақ адо мекунанд
Tatarca:
Дәхи алар мөселманнар арасында бер эштә шаһит булсалар шәһитлек эшендә таза торырлар.
Endonezyaca:
Dan orang-orang yang memberikan kesaksiannya.
Amharca:
እነዚያም እነርሱ በምስክርነታቸው ትክክለኞች የኾኑት፡፡
Tamilce:
இன்னும், அவர்கள் தங்கள் சாட்சியங்களை நிறைவேற்றுவார்கள்.
Korece:
증언을 함에 정직한 자들과
Vietnamca:
Và những người chính trực trong việc làm chứng của họ.
Ayet Linkleri: