Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

70

Sûredeki Ayet No: 

33

Ayet No: 

5408

Sayfa No: 

569

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

وَالَّذِينَ هُم بِشَهَادَاتِهِمْ قَائِمُونَ

Çeviriyazı: 

velleẕîne hüm bişehâdetihim ḳâimûn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Şahitliklerinde dürüsttürler.

Diyanet İşleri: 

Şahidliklerini gereği gibi yapanlar,

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Ve öyle kişilerdir onlar ki tanıklıklarında doğrudurlar.

Şaban Piriş: 

Onlar, şahitliklerini doğru olarak yerine getirirler.

Edip Yüksel: 

Gereği gibi tanıklıkta bulunurlar;

Ali Bulaç: 

Şahidliklerinde dosdoğru davrananlardır.

Suat Yıldırım: 

Onlar şahitliklerini dürüstçe ifa ederler.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

70:32

Yaşar Nuri Öztürk: 

Bunlar, tanıklıklarını tam yaparlar.

Bekir Sadak: 

Hayir

İbni Kesir: 

70:32

Adem Uğur: 

Şahitliklerini (dosdoğru) yapanlar

İskender Ali Mihr: 

Ve onlar, şahitliklerinde kaim olanlardır (şahitliğe devam edenler).

Celal Yıldırım: 

Şahitliklerini dosdoğru yerine getirirler.

Tefhim ul Kuran: 

Şahidliklerinde de dosdoğru davrananlardır.

Fransızca: 

et qui témoignent de la stricte vérité,

İspanyolca: 

que dicen la verdad en sus testimonios,

İtalyanca: 

che rendono testimonianza sincera,

Almanca: 

sowie denjenigen, die ihre Zeugnisse standesgemäß ablegen,

Çince: 

他们是秉公作证的;

Hollandaca: 

Die onwrikbaar in hunne verklaringen zijn.

Rusça: 

которые стойки в своих свидетельствах

Somalice: 

Kuwa maraggooda si fiican u furay.

Swahilice: 

Na ambao wanasimama imara katika ushahidi wao,

Uygurca: 

ئۇلار توغرا گۇۋاھلىق بەرگۈچىلەردۇر

Japonca: 

証言に公正な者,

Arapça (Ürdün): 

«والذين هم بشهادتهم» وفي قراءة بالجمع «قائمون» يقيمونها ولا يكتمونها.

Hintçe: 

और जो लोग अपनी यहादतों पर क़ायम रहते हैं

Tayca: 

และบรรดาผู้ที่ดำรงมั่นต่อการเป็นพยานของพวกเขา

İbranice: 

והמעידים עדות צדק

Hırvatça: 

i oni koji iza svojih svjedočenja čvrsto stoje,

Rumence: 

de cei care sunt drepţi în mărturia lor,

Transliteration: 

Waallatheena hum bishahadatihim qaimoona

Türkçe: 

Bunlar, tanıklıklarını tam yaparlar.

Sahih International: 

And those who are in their testimonies upright

İngilizce: 

And those who stand firm in their testimonies;

Azerbaycanca: 

O kəslər ki, düzgün şəhadət verərlər

Süleyman Ateş: 

Şahidliklerini yaparlar.

Diyanet Vakfı: 

Şahitliklerini (dosdoğru) yapanlar;

Erhan Aktaş: 

Onlar, tanıklıklarını dosdoğru yerine getirirler.

Kral Fahd: 

Şahitliklerini (dosdoğru) yapanlar

Hasan Basri Çantay: 

Sahiciliklerini (dosdoğru) yapanlar,

Muhammed Esed: 

ve şahitlik yaptıkları zaman kararlı duranlar;

Gültekin Onan: 

Şahidliklerinde dosdoğru davrananlardır.

Ali Fikri Yavuz: 

Onlar ki, şahidliklerinde dürüstlük yaparlar,

Portekizce: 

Que são sinceros em seus testemunhos,

İsveççe: 

och de som står fast vid sitt vittnesmål,

Farsça: 

و آنان که بر ادای گواهی های خود پای بند و متعهدند،

Kürtçe: 

وە ئەوانەی کە شایەتی خۆیان بە تەواوی دەدەن

Özbekçe: 

Ва улар гувоҳликларини тўғри берадиганлардир.

Malayca: 

Dan mereka yang memberikan keterangan dengan benar lagi adil (semasa mereka menjadi saksi);

Arnavutça: 

edhe ata që dëshminë e tyre e zbatojnë

Bulgarca: 

и които в своите свидетелства са правдиви,

Sırpça: 

и они који иза својих сведочења чврсто стоје,

Çekçe: 

a kdo při svědectvích svých v pravdě stojí

Urduca: 

جو اپنی گواہیوں میں راست بازی پر قائم رہتے ہیں

Tacikçe: 

ва касоне, ки шоҳидии худ ба ҳақ адо мекунанд

Tatarca: 

Дәхи алар мөселманнар арасында бер эштә шаһит булсалар шәһитлек эшендә таза торырлар.

Endonezyaca: 

Dan orang-orang yang memberikan kesaksiannya.

Amharca: 

እነዚያም እነርሱ በምስክርነታቸው ትክክለኞች የኾኑት፡፡

Tamilce: 

இன்னும், அவர்கள் தங்கள் சாட்சியங்களை நிறைவேற்றுவார்கள்.

Korece: 

증언을 함에 정직한 자들과

Vietnamca: 

Và những người chính trực trong việc làm chứng của họ.