Arapça:
فَتَوَلَّ عَنْهُمْ ۘ يَوْمَ يَدْعُ الدَّاعِ إِلَىٰ شَيْءٍ نُّكُرٍ
Çeviriyazı:
fetevelle `anhüm. yevme yed`u-ddâ`i ilâ şey'in nükür.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Sen de onlardan yüz çevir ki, o gün çağırıcı, görülmedik müthiş bir şeye çağırır.
Diyanet İşleri:
Öyleyse onlardan yüz çevir; çağıran, görülmemiş ve tanınmamış bir şeye çağırdığı gün;
Abdulbakî Gölpınarlı:
Artık yüz çevir onlardan; o gün çağıran, hoşlanılmayan birşeye çağırır.
Şaban Piriş:
Onlardan yüz çevir. O gün çağırıcı onları korkunç olan, nahoş bir şeye çağırır.
Edip Yüksel:
Onlara aldırma; çağırıcının, görülmemiş ve tanınmamış bir şeye çağıracağı gün,
Ali Bulaç:
Öyleyse sen onlardan yüz çevir. O çağırıcının 'ne tanınmış, ne görülmüş' bir şeye çağıracağı gün...
Suat Yıldırım:
Sen de şimdi onları kendi hallerine terk et. Gün gelir bir münâdî, hiç de hoşa gitmeyen, insanın görür görmez kaçacağı bir yere çağırır.
Ömer Nasuhi Bilmen:
Artık sen onlardan yüz çevir. O gün ki dâvetci bir korkunç, nâhoş bir şeye dâvet eder.
Yaşar Nuri Öztürk:
O halde yüz çevir onlardan sen de; o çağırıcının alışılmadık/ürpertirci şeye çağırdığı günde,
Bekir Sadak:
Yeryuzunde kaynaklar fiskirttik
İbni Kesir:
Öyleyse yüz çevir onlardan. O çağıranın, görülmemiş ve tanınmamış bir şeye çağırdığı gün.
Adem Uğur:
Çağıranın görülmemiş bir şeye çağırdığı gün, sen de onlardan yüz çevir.
İskender Ali Mihr:
Artık onlardan yüz çevir. O gün davetçi, (onları) korkunç dehşetli bir şeye çağıracak.
Celal Yıldırım:
Onlardan yüzçevir. O gün çağrıcı, bilinmedik (korkunç) bir şeyle çağırır.
Tefhim ul Kuran:
Öyleyse sen onlardan yüz çevir
Fransızca:
Détourne-toi d'eux. Le jour où l'appeleur appellera vers une chose affreuse,
İspanyolca:
¡Apártate, pues, de ellos! El día que el Pregonero les convoque para algo horrible,
İtalyanca:
Distogliti da loro [o Muhammad]. Il Giorno in cui l'Araldo chiamerà a qualcosa di orribile,
Almanca:
So kehre dich von ihnen ab! An dem Tag, wenn der Rufende zu etwas Mißbilligtem ruft -
Çince:
故你应当避开他们。当召唤者召人于难事的日子,
Hollandaca:
Wend u dus van hen af! Den dag waarop de dagvaardende engel den mensch tot eene verschrikkelijke zaak zal oproepen.
Rusça:
Отвернись же от них. В тот день, когда глашатай призовет к неприятной вещи,
Somalice:
Ee iskaga jeedso (sugna) Maalinta mid dhawaaqaa uu ugu yeedhi wax daran.
Swahilice:
Basi jiepushe nao. Siku atakapo ita mwitaji kuliendea jambo linalo chusha;
Uygurca:
ئۇلاردىن يۈز ئۆرۈگىن، ئۇ كۈندە چاقىرغۇچى (يەنى ئىسراپىل) قىيىن ئىشقا (يەنى ھېسابقا) چاقىرىدۇ (يەنى سۇر چالىدۇ)
Japonca:
だからあなたは,かれらから遠ざかれ。召集者が嫌われるところへ呼び出す日。
Arapça (Ürdün):
«فتول عنهم» هو فائدة ما قبله وتم به الكلام «يوم يدع الداع» هو إسرافيل وناصب يوم يخرجون بعد «إلى شيءٍ نكُر» بضم الكاف وسكونها، أي منكر تنكره النفوس وهو الحساب.
Hintçe:
तो (ऐ रसूल) तुम भी उनसे किनाराकश रहो, जिस दिन एक बुलाने वाला (इसराफ़ील) एक अजनबी और नागवार चीज़ की तरफ़ बुलाएगा
Tayca:
ดังนั้นเจ้า (มุฮัมมัด) จงผินหลังให้แก่พวกเขา วันซึ่งผู้เรียกร้อง (อิสรอฟีล) จะร้องเรียกไปสู่สิ่งที่น่ากลัวสยองขวัญ
İbranice:
לכן סור מעליהם, וחכה ליום שבו יקרא להם הקורא אל המאורע האיום (יום הדין)
Hırvatça:
Zato se okreni od njih! Na Dan kad ih glasnik pozove na nešto užasno,
Rumence:
vor ieşi din morminte, cu privirea smerită şi se vor grăbi către Chemător, asemenea lăcustelor răzleţite.
Transliteration:
Fatawalla AAanhum yawma yadAAu alddaAAi ila shayin nukurin
Türkçe:
O halde yüz çevir onlardan sen de; o çağırıcının alışılmadık/ürpertirci şeye çağırdığı günde,
Sahih International:
So leave them, [O Muhammad]. The Day the Caller calls to something forbidding,
İngilizce:
Therefore, (O Prophet,) turn away from them. The Day that the Caller will call (them) to a terrible affair,
Azerbaycanca:
Artıq (ya Peyğəmbər!) sən onlardan üz çevir. Carçının (İsrafilin) onları olduqca pis (dəhşətli) bir şeyə (məhşərə) çağıracağı günədək!
Süleyman Ateş:
Öyleyse sen de onlardan yüz çevir; o çağırıcının görülmemiş, tanınmamış bir şeye çağıracağı gün,
Diyanet Vakfı:
Çağıranın görülmemiş bir şeye çağırdığı gün, sen de onlardan yüz çevir.
Erhan Aktaş:
O halde onlardan yüz çevir. O Gün çağırıcı onları hiç hoşlanmayacakları şeye çağıracak.
Kral Fahd:
Çağıranın görülmemiş bir şeye çağırdığı gün, sen de onlardan yüz çevir.
Hasan Basri Çantay:
O halde (habîbim) onlardan yüz çevir. O da´vet edici nin (misli) görülmemiş, tanıtmamış bir şey´e da´vet edeceği gün.
Muhammed Esed:
sen (yine) onlardan uzak dur. Çağrı Sesinin, (insanı) aklın tasavvur edemeyeceği bir şeye çağıracağı Gün,
Gültekin Onan:
Öyleyse sen onlardan yüz çevir. O çağırıcının benzeri görülmedik (nükür) bir şeye çağıracağı gün...
Ali Fikri Yavuz:
O halde (Ey Rasûlüm) onlardan yüz çevir. O çağırıcı İsrâfil’in görülmemiş dehşetli bir şeye (müminleri cennete, kâfirleri cehenneme) davet edeceği gün
Portekizce:
Afasta-te, pois, deles (ó Mensageiro), e recorda o dia em que o (anjo) convocador convocará os humanos a algo terrível.
İsveççe:
vänd dig därför ifrån dem. Den Dag då roparen kallar människorna till det okända,
Farsça:
بنابراین از آنان روی بگردان [و] روزی را [یاد کن] که آن دعوت کننده [یعنی اسرافیل] آنان را به امری بس دشوار و هولناک دعوت می کند.
Kürtçe:
ئەمجا تۆ (ئەی موحەممەد ﷺ) ڕوویان لێ وەرچەرخێنە (چاوەڕوانی) ئەو ڕۆژە بکە کە جاڕ دەرێك بانگی خەڵکی دەکات بۆ شتێکی زۆر ناخۆش(کەڕۆژی حەشرە)
Özbekçe:
Бас, улардан юз ўгир! Чақирувчи мункар нарсага чақирган кунда. қабрлардан, кўзлари қўрқинчга тўлган ҳолда, худди ёйилган чигирткага ўхшаб чиқиб келадилар.
Malayca:
Oleh itu, berpalinglah dari mereka (wahai Muhammad dan janganlah dihiraukan). (Ingatlah) masa (malaikat) penyeru menyeru (mereka pada hari kiamat) kepada perkara yang tidak diingini (oleh orang yang bersalah);
Arnavutça:
andaj, shmangu prej tyre! Në Ditën kur do t’i thërret ta kasneci (ftuesi) në diçka të tmerrshme –
Bulgarca:
Затова се отвърни от тях [о, Мухаммад]! В Деня, когато зовящият призове към нещо ужасно,
Sırpça:
Зато се окрени од њих! На Дан кад их гласник позове на нешто ужасно,
Çekçe:
Odvrať se od nich tedy! V den, kdy svolavatel zavolá k věci strašné,
Urduca:
پس اے نبیؐ، اِن سے رخ پھیر لو جس روز پکارنے والا ایک سخت ناگوار چیز کی طرف پکارے گا
Tacikçe:
Пас дар он рӯз, ки оя даъваткунандга ононро ба чизе нохуш даъват кунад, аз онҳо рӯйгардон шав.
Tatarca:
Куркыту әсәр итми торган гафилләрдән кисет, Исрафил фәрештәнең чакырган көнендә, бер бик куркынычлы мәхшәр көненә чакырганда.
Endonezyaca:
Maka berpalinglah kamu dari mereka. (Ingatlah) hari (ketika) seorang penyeru (malaikat) menyeru kepada sesuatu yang tidak menyenangkan (hari pembalasan),
Amharca:
ከነርሱም ዙር፡፡ ጠሪው (መልአክ) ወደ አስደንጋጭ ነገር የሚጠራበትን ቀን (አስታውስ)፡፡
Tamilce:
ஆகவே, அவர்களை விட்டு நீர் விலகி விடுவீராக! அழைப்பாளர் மிக கடினமான ஒன்றை நோக்கி (-மறுமையின் மைதானத்தை நோக்கியும் அதன் விசாரணையை நோக்கியும்) அழைக்கின்ற நாளில்,
Korece:
그들을 멀리하라 천사가 그 들을 그들이 싫어하는 곳으로 호 출하리라
Vietnamca:
Vì vậy, Ngươi (Thiên Sứ Muhammad) hãy bỏ mặc chúng, (hãy chờ đến) Ngày mà Vị (Thiên Thần) thổi còi gọi chúng đến đối diện với một điều vô cùng khủng khiếp.
Ayet Linkleri: