Arapça:
خُذُوهُ فَغُلُّوهُ
Çeviriyazı:
ḫuẕûhü fegullûh.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
(Zebanilere şöyle denir): "Onu yakalayın da bağlayın."
Diyanet İşleri:
İlgililere şöyle buyurulur: "O'nu alın, bağlayın."
Abdulbakî Gölpınarlı:
Tutun onu da zincirle bağlayın.
Şaban Piriş:
Tutun onu, (ellerini boynuna) bağlayın!
Edip Yüksel:
Yakalayın, bağlayın onu.
Ali Bulaç:
(Allah buyruk verir:) "Onu tutuklayın, hemen bağlayın."
Suat Yıldırım:
Allah cehennem bekçilerine emir verir: “Tutun bağlayın onu, kelepçeleyin!”
Ömer Nasuhi Bilmen:
(30-31) Târaf-ı ilâhiden de denilecekdir ki: «(Onu tutun da) Ellerini boynuna bağlayın. Sonra cehenneme kavuşturun!»
Yaşar Nuri Öztürk:
Tutun onu, derhal bağlayın onu!
Bekir Sadak:
(36-37) «unahkarlarin yiyecegi olan kanli irinden baska bir yiyecegi de yoktur."
İbni Kesir:
Tutun onu da bağlayın.
Adem Uğur:
Onu yakalayın da, (ellerini boynuna) bağlayın
İskender Ali Mihr:
Onu tutun, sonra da onu bağlayın (kelepçeleyin)!
Celal Yıldırım:
(Sonra şu emir verilir:) Onu yakalayın ,da zincire vurun.
Tefhim ul Kuran:
(Allah buyruk verir:) «Onu tutuklayın, hemen bağlayıverin.»
Fransızca:
"Saisissez-le ! Puis, mettez-lui un carcan;
İspanyolca:
«¡Cogedle y ponedle una argolla al cuello!
İtalyanca:
[Diranno: ] «Afferratelo e mettetelo nei ceppi,
Almanca:
"Nehmen sollt ihr ihn, sogleich fesseln,
Çince:
你们捉住他,给他带上枷锁,
Hollandaca:
En God zal tot de wachters der hel zeggen: Grijpt hem en bindt hem,
Rusça:
Схватите его и закуйте,
Somalice:
Waxaa loo odhan qabta oo Gacmihiisa iyo luquntiisa isku xira.
Swahilice:
(Pasemwe): Mshikeni! Mtieni pingu!
Uygurca:
(اﷲ دوزاخقا مۇئەككەل پەرىشتىلەرگە) ئېيتىدۇ: «ئۇنى تۇتۇڭلار، ئۇنىڭغا تاقاق سېلىڭلار،
Japonca:
(だが厳命が下ろう。)「かれを捕えて,縛れ。」
Arapça (Ürdün):
«خذوه» خطاب لخزنة جهنم «فغلوه» اجمعوا يديه إلى عنقه في الغل.
Hintçe:
इसे गिरफ्तार करके तौक़ पहना दो
Tayca:
(จะมีคำบัญชาแก่มะลาอิกะฮฺว่า) จงนำเขาไป แล้วจำตรวนเสีย
İbranice:
(אז יגיד אלוהים:) 'תפסוהו וכבלוהו
Hırvatça:
"Zgrabite ga i u okove okujte,
Rumence:
“Luaţi-l şi înjugaţi-l!
Transliteration:
Khuthoohu faghulloohu
Türkçe:
"Tutun onu, derhal bağlayın onu!"
Sahih International:
[Allah will say], "Seize him and shackle him.
İngilizce:
(The stern command will say): "Seize ye him, and bind ye him,
Azerbaycanca:
(Allah dərgahından belə bir nida gələcəkdir: ) “Onu tutub qandallayın!
Süleyman Ateş:
(Allah, cehennemin muhafızlarına buyurur:) "Tutun onu, bağlayın onu."
Diyanet Vakfı:
Onu yakalayın da, (ellerini boynuna) bağlayın;
Erhan Aktaş:
“Onu tutun ve bağlayın.”
Kral Fahd:
Onu yakalayın da, (ellerini boynuna) bağlayın;
Hasan Basri Çantay:
(Allah buyurur:) «Tutun onu da (ellerini, boynunu) bağlayın».
Muhammed Esed:
(Daha sonra,) "Onu yakalayıp bağlayın!" (diye emredilir,)
Gültekin Onan:
(Tanrı buyruk verir:) "
Ali Fikri Yavuz:
(Allah şöyle buyurur): “- Tutun onu, hemen bağlayın onu.
Portekizce:
(Será dito): Pegai-o, manietai-o,
İsveççe:
[Då skall befallningen ges:] "Grip honom och slå honom i en krage av järn
Farsça:
[فرمان آید] او را بگیرید و در غل و زنجیرش کشید،
Kürtçe:
(ئەمجا بە چاودێرانی دۆزەخ دەووترێت) بیگرن زنجیر بکەنە دەست وگەردنی
Özbekçe:
Тутинглар уни ва кишанланглар уни!!!
Malayca:
(Lalu diperintahkan malaikat penjaga neraka): "Tangkaplah orang yang berdosa itu serta belenggulah dia, -
Arnavutça:
(e atyre u thuhet): “Kapni ata dhe lidhni në pranga,
Bulgarca:
Хванете го и го оковете!
Sırpça:
„Зграбите га и окујте у окове,
Çekçe:
'Chopte se ho a v řetězy jej zakovejte,
Urduca:
(حکم ہو گا) پکڑو اِسے اور اِس کی گردن میں طوق ڈال دو
Tacikçe:
«Бигиредаш, занҷираш кунед!
Tatarca:
Аллаһ ґәзаб фәрештәләренә әйтер: "Алыгыз ул кешене, богаулагыз аны!
Endonezyaca:
(Allah berfirman): "Peganglah dia lalu belenggulah tangannya ke lehernya.
Amharca:
«ያዙት፤ እሰሩትም፡፡
Tamilce:
(அல்லாஹ், வானவர்களுக்கு கூறுவான்:) “அவனைப் பிடியுங்கள்! இன்னும், அவனை விலங்கிடுங்கள்!”
Korece:
그를 포획하여 구속하라는 엄한 명령과 더불어
Vietnamca:
(Allah sẽ phán với các Thiên Thần): “Các ngươi hãy bắt và xích hắn lại.”
Ayet Linkleri: