Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

68

Sûredeki Ayet No: 

47

Ayet No: 

5318

Sayfa No: 

566

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

أَمْ عِندَهُمُ الْغَيْبُ فَهُمْ يَكْتُبُونَ

Çeviriyazı: 

em `indehümü-lgaybü fehüm yektübûn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Yoksa gayb onların yanlarında da onlar mı yazıyorlar?

Diyanet İşleri: 

Yoksa, gaybın bilgisi kendilerinin katında da onlar mı yazıyorlar?

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Yoksa gizli alem, onların yanında da onu mu yazıyorlar?

Şaban Piriş: 

Yoksa gayb onların yanında da, onlar mı yazıyorlar?

Edip Yüksel: 

Yoksa geçmişin ve geleceğin bilgisi onların yanında da onlar mı kaydediyorlar?

Ali Bulaç: 

Yoksa gayb (görünmeyenin bilgisi) onların yanında mıdır ki, kendileri yazıp duruyorlar?

Suat Yıldırım: 

Yoksa gayb kitabı yanlarında da, onlar oradan mı yazıp duruyorlar?

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Yoksa onların yanlarında gayb mi vardır ki, artık onlar yazıveriyorlar?

Yaşar Nuri Öztürk: 

Yoksa gayb, yanlarında da onlar mı yazıyorlar?

Bekir Sadak: 

Gerceklesecek olan!

İbni Kesir: 

Yoksa gayb kendilerinin katında mıdır da ondan yazıyorlar?

Adem Uğur: 

Yahut gaybın bilgisi onların nezdinde de, onlar mı (istedikleri gibi) yazıyorlar?

İskender Ali Mihr: 

Veya gayb (bilinmeyen âlemler), onların yanında da, artık onlar mı yazıyorlar?

Celal Yıldırım: 

Yoksa gayb ile ilgili bilgiler yanlarında bulunuyor da onu mu yazıyorlar ?

Tefhim ul Kuran: 

Yoksa gayb (görünmeyenin bilgisi) onların yanında mıdır ki, kendileri yazıp duruyorlar?

Fransızca: 

Ou savent-ils l'Inconnaissable et c'est de là qu'ils écrivent [leurs mensonges] ?

İspanyolca: 

¿O es que conocen lo oculto y toman nota?

İtalyanca: 

Forse possiedono l'invisibile e lo descrivono?

Almanca: 

Oder haben sie das Verborgene bei sich, so schreiben sie?!

Çince: 

还是他们能知幽玄,故加以记录呢?

Hollandaca: 

Zijn de geheimen der toekomst met hen, en schrijven zij die van de tafel van Gods besluiten af?

Rusça: 

Или же они владеют сокровенным и записывают его?

Somalice: 

Mise waxa maqan yaa aktooda yaal ooy wax ka qori.

Swahilice: 

Au iko kwao siri, basi wao wanaiandika?

Uygurca: 

ياكى ئۇلارنىڭ يېنىدا غەيب (يەنى غەيبنى ئىچىگە ئالغان لەۋھۇلمەھپۇز) بار بولۇپ، ئۇلار (ئېيتىدىغانلىرىنى شۇنىڭغا) يازامدۇ؟

Japonca: 

また幽玄界がかれらの手元にあり,それでかれらは(それを)書き下すことが出来るのか。

Arapça (Ürdün): 

«أم عندهم الغيب» أي اللوح المحفوظ الذي فيه الغيب «فهم يكتبون» منه ما يقولون.

Hintçe: 

या उनके इस ग़ैब (की ख़बर) है कि ये लोग लिख लिया करते हैं

Tayca: 

หรือว่าพวกเขารู้ในสิ่งเร้นลับ แล้วพวกเขาก็บันทึกเอาไว้

İbranice: 

או שהם יודעים את הסודות הנסתרים ואותם הם כותבים

Hırvatça: 

Ili je kod njih znanje o onome što je čulima nedokučivo, pa oni prepisuju?!

Rumence: 

Ori sunt ei atât de aproape de Taină încât scriu!

Transliteration: 

Am AAindahumu alghaybu fahum yaktuboona

Türkçe: 

Yoksa gayb, yanlarında da onlar mı yazıyorlar?

Sahih International: 

Or have they [knowledge of] the unseen, so they write [it] down?

İngilizce: 

Or that the Unseen is in their hands, so that they can write it down?

Azerbaycanca: 

Yoxsa qeyb (lövhi-məhfuz) yanlarındadır və onlar (səninlə mübahisə etdikləri məsələləri, qiyamət günü kafirlərin Allah yanında mö’minlərdən üstün olacağını oradan öyrənib) yazırlar?!

Süleyman Ateş: 

Yoksa gayb (görünmez bilgi hazinesi), kendi yanlarında da onlar mı (istedikleri gibi) yazıyorlar?

Diyanet Vakfı: 

Yahut gaybın bilgisi onların nezdinde de, onlar mı (istedikleri gibi) yazıyorlar?

Erhan Aktaş: 

Veya gaybın bilgisine sahipler de oradan mı yazıyorlar?

Kral Fahd: 

Yahut gaybın bilgisi onların nezdinde de, onlar mı (istedikleri gibi) yazıyorlar?

Hasan Basri Çantay: 

Yahud gayb, yanlarındadır da onlar (bunu ondan) mı yazıyorlar?

Muhammed Esed: 

Yoksa, (bütün varoluşun) gizli gerçekliği(nin) kendi kavrayış alanları içinde (olduğunu), böylece (zamanla) onu yazabilecekler(ini) mi (zannediyorlar)?

Gültekin Onan: 

Yoksa gayb (görünmeyenin bilgisi) onların yanında mıdır ki, kendileri yazıp duruyorlar?

Ali Fikri Yavuz: 

Yoksa gayb (Allah’ın ilmi) yanlarında da, onlar (ondan) mı yazıyorlar?

Portekizce: 

Ou estão de posse do incognoscível, e podem descrevê-lo?

İsveççe: 

Eller har de [sådan kunskap om] den verklighet som är dold för människor att de [kan] skriva ned [vad de vet]?

Farsça: 

یا غیب نزد آنان است و آنان از روی آن] می نویسند [و خود با تکیه بر آن به ادعاهای خود یقین می کنند و به دیگران هم خبر می دهند؟

Kürtçe: 

یان ڕووپەڕەی غەیبیان لەلایە وە ئەوان لەبەری دەنووسنەوە

Özbekçe: 

Ёки ҳузурларида ғойиб илми бору, улар ёзиб оладиларми?

Malayca: 

Atau adakah di sisi mereka (Lauh Mahfuz yang mengandungi) perkara-perkara yang ghaib lalu mereka menyalin (daripadanya untuk menentang ajaran dan peringatanmu)?

Arnavutça: 

E, a ka tek ata dijeni të fshehtë, e ata po i përshkruajnë ato?

Bulgarca: 

Или при тях е неведомото и те го записват?

Sırpça: 

Или је код њих знање о невидљивом свету, па они записују?!

Çekçe: 

anebo znají nepoznatelné z něhož si píší?

Urduca: 

کیا اِن کے پاس غیب کا علم ہے جسے یہ لکھ رہے ہوں؟

Tacikçe: 

Ё илми ғайб медонанд ва онҳо, менависанд?

Tatarca: 

Әллә алар хозурында яшерен эшне белү белеме бармы, ягъни Ләүхүл Мәхфуз алар хозурында булып шуннан күчереп язалармы, шуның өчен аларның синең пәйгамбәрлегеңә ихтыяҗлары юкмы?

Endonezyaca: 

Ataukah ada pada mereka ilmu tentang yang ghaib lalu mereka menulis (padanya apa yang mereka tetapkan)?

Amharca: 

ወይስ እነርሱ ዘንድ የሩቁ ምስጢር ዕውቀት አልለን? ስለዚህ እነርሱ ይጽፋሉን?

Tamilce: 

அவர்களிடம் மறைவானவை இருக்கிறதா? (அதிலிருந்து தங்களுக்கு விருப்பமானதை, அதாவது, முஃமின்களை விட நிராகரிப்பாளர்கள்தான் சிறந்தவர்கள் என்று அவர்கள் எண்ணுவது போல) அவர்கள் (அதில்) எழுதுகிறார்களா?

Korece: 

보이지 않는 것이 그들곁에 있어 그들이 그것을 기록이라도 할 수 있느뇨

Vietnamca: 

Hoặc phải chăng chúng có kiến thức về điều vô hình nên chúng viết nó ra?