Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

68

Sûredeki Ayet No: 

15

Ayet No: 

5286

Sayfa No: 

564

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

إِذَا تُتْلَىٰ عَلَيْهِ آيَاتُنَا قَالَ أَسَاطِيرُ الْأَوَّلِينَ

Çeviriyazı: 

iẕâ tütlâ `aleyhi âyâtünâ ḳâle esâṭîru-l'evvelîn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Kendisine âyetlerimiz okunduğunda: "Eskilerin masalları" der.

Diyanet İşleri: 

Ayetlerimiz ona okunduğu zaman: "Öncekilerin masalları" der.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Ona ayetlerimizi okuyunca eskilere ait masallar dedi.

Şaban Piriş: 

Ona ayetlerimiz okunduğu zaman: "Eskilerin masalları" der.

Edip Yüksel: 

Ayetlerimiz kendisine okunduğu zaman, "Efsane" der.

Ali Bulaç: 

Kendisine ayetlerimiz okunduğu zaman: "(Bunlar) Eskilerin uydurma masallarıdır" diyen.

Suat Yıldırım: 

Sakın uyma: Servet ve hanedan sahibi diye, o bol bol yemin eden, değersiz adama! O gammaz, söz gezdiren, hayrın önünü kesene, o saldırgana, günaha dadanmışa! Şerefsiz, kaba, hem de soysuz olana! Kendisine âyetlerimiz okunduğunda “Bu eski insanların masalları!” diyene, yakında onun burnunu dağlayıp damga basarız. [74,11-26; 6,25; 8,31; 46,17]

Ömer Nasuhi Bilmen: 

68:13

Yaşar Nuri Öztürk: 

Ayetlerimiz ona okunduğunda şöyle der: "Daha öncekilerin masalları!"

Bekir Sadak: 

(21-22) Sabah erken: «Urunlerinizi devsirecekseniz erken cikin» diye birbirlerine seslendiler.

İbni Kesir: 

Ayetlerimiz ona okunduğu zaman

Adem Uğur: 

Ona âyetlerimiz okunduğu zaman o, &quot

İskender Ali Mihr: 

Ona âyetlerimiz okunduğu zaman: “(Bunlar) evvelkilerin masalları.” dedi.

Celal Yıldırım: 

Onun karşısında âyetlerimiz okunurken: «Öncekilerin masallarıdır» der.

Tefhim ul Kuran: 

Kendisine ayetlerimiz okunduğu zaman: «(Bunlar) Eskilerin uydurma masallarıdır» diyen.

Fransızca: 

Quand Nos versets lui sont récités, il dit : "Des contes d'anciens".

İspanyolca: 

Cuando se le recitan Nuestras aleyas, dice: «¡Patrañas de los antiguos!»

İtalyanca: 

Quando i nostri versetti gli sono recitati, dice: «Favole degli antichi!»

Almanca: 

Wenn ihm Unsere Ayat vorgetragen wurden, sagte er: "Es sind Legenden der Früheren."

Çince: 

有人对他宣读我的迹象时,他就说:这是古人的故事。

Hollandaca: 

Als hem onze teekenen herinnerd worden, zegt hij: Dit zijn fabelen van de ouden.

Rusça: 

Когда ему читают Наши аяты, он говорит: "Сказки древних народов!"

Somalice: 

Marka Quraankannaga lagu akhriyana wuxuu dhahaa waa dadkii hore warkoodii.

Swahilice: 

Anapo somewa Aya zetu, husema: Hizi ni simulizi za uwongo za watu wa zamani!

Uygurca: 

بىزنىڭ ئايەتلىرىمىز ئۇنىڭغا ئوقۇپ بېرىلسە، ئۇنىڭ مال - مۈلكى ۋە ئوغۇللىرى بولغانلىقى ئۈچۈن، «(بۇ) بۇرۇنقىلارنىڭ ھېكايىلىرىدۇر»، دەيدۇ

Japonca: 

かれにわが印が読唱されると,「それは昔の物語です。」と言う。

Arapça (Ürdün): 

«إذ تتلى عليه آياتنا» القرآن «قال» هي «أساطير الأولين» أي كذب بها لإنعامنا عليه بما ذكر، وفي قراءة أأن بهمزتين مفتوحتين.

Hintçe: 

जब उसके सामने हमारी आयतें पढ़ी जाती हैं तो बोल उठता है कि ये तो अगलों के अफ़साने हैं

Tayca: 

เมื่ออายาต (อัลกุรอาน) ทั้งหลายของเราถูกสาธยายแก่เขา เขากล่าวว่าเป็นนิยายเหลวไหลสมัยก่อน

İbranice: 

כאשר מוקרא לו אות (משפט מהקוראן,) הוא אומר: 'אלה בסך הכול מיתוסים של הדורות הקדומים

Hırvatça: 

koji govori, kad mu se ajeti Naši kazuju: "To su samo naroda drevnih priče!"

Rumence: 

Când versetele Noastre îi sunt citite, el spune: “Poveşti de-ale celor dintâi!”

Transliteration: 

Itha tutla AAalayhi ayatuna qala asateeru alawwaleena

Türkçe: 

Ayetlerimiz ona okunduğunda şöyle der: "Daha öncekilerin masalları!"

Sahih International: 

When Our verses are recited to him, he says, "Legends of the former peoples."

İngilizce: 

When to him are rehearsed Our Signs, "Tales of the ancients", he cries!

Azerbaycanca: 

Ayələrimiz ona oxunduğu zaman o: “(Bunlar) qədimlərin əfsanələridir!” – dedi.

Süleyman Ateş: 

Kendisine ayetlerimiz okunduğu zaman: "Eskilerin masalları" der.

Diyanet Vakfı: 

Ona ayetlerimiz okunduğu zaman o, "Öncekilerin masalları!" der.

Erhan Aktaş: 

Ona âyetlerimiz okunduğu zaman: “Bunlar evvelkilerin masalları.” der.

Kral Fahd: 

Ona âyetlerimiz okunduğu zaman o, ( öncekilerin masalları ) der.

Hasan Basri Çantay: 

Karşısında âyetlerimiz okunduğu zaman o, «Evvelkilerin masalları» demişdir.

Muhammed Esed: 

ki ne zaman mesajlarımız böyle birine iletildiyse, "Bunlar eski zaman hikayeleri!" demişti?

Gültekin Onan: 

Kendisine ayetlerimiz okunduğu zaman: &quot

Ali Fikri Yavuz: 

Ona âyetlerimiz (Kur’an) okunduğu zaman

Portekizce: 

Aquele que, quando lhe são recitados os Nossos versículos, diz: São fábulas dos primitivos,

İsveççe: 

säger han, när han hör Våra budskap läsas upp: "[Detta är ingenting annat än] sagor från förfädernas tid!"

Farsça: 

هنگامی که آیات ما را بر او می خوانند، گوید: افسانه های پیشینیان است!

Kürtçe: 

کە ئایەتەکانی ئێمەی بە سەردا بخوێنرێتەوە دەڵێ: (ئەمانە) ئەفسانەی پێشینانن

Özbekçe: 

Бизнинг оятларимиз Унгаўқилган пайтда, аввалгиларнинг афсоналари, деганга.

Malayca: 

Apabila dibacakan kepadanya ayat-ayat keterangan Kami, ia berkata: " (Ini ialah) cerita-cerita dongeng orang-orang dahulu kala".

Arnavutça: 

i cili kur t’i lexohen ajetet Tona (Kur’ani), thotë: “Këto janë vetëm përralla të (popujve të) lashtë!”

Bulgarca: 

когато му бъдат четeни Нашите знамения, казва: “Легенди на предците!”

Sırpça: 

који говори, кад му се речи Наше казују: „То су само приче древних народа!“

Çekçe: 

Když jsou před ním přednášeny naše verše, volá: 'Povídačky starých!'

Urduca: 

جب ہماری آیات اُس کو سنائی جاتی ہیں تو کہتا ہے یہ تو اگلے وقتوں کے افسانے ہیں

Tacikçe: 

Чун оёти Мо бар ӯ хонда шавад, гӯяд: «Афсонаҳои пешиниён аст».

Tatarca: 

Әгәр аңа Безнең аятьләребез укылса, ул явыз әйтәдер: "Бу әүвәлгеләрдән калган әкият", – дип.

Endonezyaca: 

Apabila dibacakan kepadanya ayat-ayat Kami, ia berkata: "(Ini adalah) dongeng-dongengan orang-orang dahulu kala".

Amharca: 

በእርሱ ላይ አንቀጾቻችን በሚነበቡ ጊዜ «የመጀመሪያዎቹ ሰዎች ተረቶች ናቸው» ይላል፡፡

Tamilce: 

அவனுக்கு முன் நமது வசனங்கள் ஓதப்பட்டால் (இவை) முன்னோரின் கட்டுக்கதைகள் என்று கூறுகிறான்.

Korece: 

하나님의 말씀이 그에게 계 시될 때마다 그것은 옛 선조들은 우화들이라고 말하였더라

Vietnamca: 

Khi những Lời Mặc Khải của TA được đọc cho y nghe, y nói: “Chuyện cổ tích của người xưa”.