Arapça:
أَعَدَّ اللَّهُ لَهُمْ عَذَابًا شَدِيدًا ۖ فَاتَّقُوا اللَّهَ يَا أُولِي الْأَلْبَابِ الَّذِينَ آمَنُوا ۚ قَدْ أَنزَلَ اللَّهُ إِلَيْكُمْ ذِكْرًا
Çeviriyazı:
e`adde-llâhü lehüm `aẕâben şedîden fetteḳu-llâhe yâ ûli-l'elbâb. elleẕîne âmenû. ḳad enzele-llâhü ileyküm ẕikrâ.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Allah onlara şiddetli bir azap hazırlamıştır. O halde ey inanan aklı selim sahipleri! Allah'tan korkun, Allah size bir uyarıcı gönderdi.
Diyanet İşleri:
Allah onlara çetin bir azap hazırlamıştır. Ey inanmış olan akıl sahipleri! Allah'tan sakının; Allah size Kuran'ı indirmiştir.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Allah onlara çetin bir azap da hazırlamıştır, artık çekinin Allah'tan ey aklı başında olanlar; ey iman edenler, andolsun ki Allah, size bir öğüt olan Kur'an'ı indirmiştir.
Şaban Piriş:
Allah, onlara şiddetli bir azap hazırladı. Öyleyse Allah’tan sakının ey iman eden akıl sahipleri! Nitekim Allah size bir zikir (kitap) indirmiştir.
Edip Yüksel:
ALLAH onlar için çetin bir ceza hazırlamıştır. Öyleyse, ey akıl sahibi inananlar, ALLAH'ı dinleyiniz. ALLAH size bir mesaj...
Ali Bulaç:
Allah, onlar için şiddetli bir azap hazırlamıştır; öyleyse ey iman eden temiz akıl sahipleri, Allah'tan korkun. Doğrusu Allah, size bir zikir (uyaran, hatırlatan ve öğüt veren Kur'an) indirmiştir.
Suat Yıldırım:
Allah onlar için âhirette de pek çetin bir azap hazırladı. Artık siz ey akıl sahipleri, ey iman etmiş kullarım! Allah'a karşı gelmekten, ileride de hep sakının ki böyle bir azaptan korunasınız.İşte Allah size gerçekleri hatırlatan bir kitap indirdi, bir Elçi gönderdi. Allahın nurlar saçan, yollar açan âyetlerini sizlere okuyor ki iman edip makbul ve güzel işler yapanları karanlıklardan aydınlığa çıkarsın.Kim Allah’a iman eder, makbul ve güzel işler yaparsa, Allah onları, hem de devamlı kalmak üzere, içinden ırmaklar akan cennetlere yerleştirir. Allah böyle kuluna gerçekten pek güzel nasip ihsan eder. [15,9; 14,1; 2,257; 42,52]
Ömer Nasuhi Bilmen:
Allah onlar için pek şiddetli bir azap hazırladı. Artık ey imân etmiş olan akıl sahipleri! Allah´tan korkun, şüphe yok ki Allah, sizin için bir zikir indirmiştir.
Yaşar Nuri Öztürk:
Allah onlar için şiddetli bir azap hazırladı. Artık Allah'tan korkun, ey iman etmiş akıl ve gönül sahipleri! Allah size bir Zikir/bir uyarıcı/bir düşündürücü indirmiştir.
Bekir Sadak:
Ey Peygamber´in esleri! Eger ikiniz de Allah´a tevbe ederseniz, kaymis olan kalpleriniz duzelmis olur. Eger esinizin aleyhinde yardimlasarak bir sey yapmaga kalkarsaniz, bilin ki Allah onun dostu, bundan baska Cebrail, iyi muminler ve melekler de yardimcisidir.
İbni Kesir:
Allah, onlar için şiddetli bir azab hazırlamıştır. Ey iman eden akıl sahipleri, Allah´tan korkun. Allah
Adem Uğur:
Allah onlara şiddetli bir azap hazırlamıştır. Ey inanan akıl sahipleri! Allah´tan korkun. Allah size gerçekten bir uyarıcı (kitap) indirmiştir.
İskender Ali Mihr:
Allah onlar için çok şiddetli azap hazırladı. Ey âmenû olan ulûl´elbab! Öyleyse Allah´a karşı (daha üst takva ile) takva sahibi olun. Allah size zikri (Kur´ân´ı) indirmiştir.
Celal Yıldırım:
Allah, onlara çetin bir azâb hazırladı. Artık siz ey imân eden akıl sahipleri ! Allah´tan korkun (O´nun buyruklarına karşı gelmekten) sakının. Gerçekten Allah size bir zikir (Kur´ân) indirmiştir.
Tefhim ul Kuran:
Allah, onlar için şiddetli bir azab hazırlamıştır
Fransızca:
Allah a préparé pour eux un dur châtiment. Craignez Allah donc, ô vous qui êtes doués d'intelligence, vous qui avez la foi. certes, Allah a fait descendre vers vous un rappel,
İspanyolca:
Alá ha preparado para ellos un castigo severo. ¡Temed, pues, a Alá, creyentes dotados de intelecto! Alá os ha enviado de lo alto una Amonestación,
İtalyanca:
Allah ha preparato loro un severo castigo. Temete dunque Allah, o dotati d'intelletto, voi che avete la fede. Invero Allah ha fatto scendere su di voi un Monito,
Almanca:
ALLAH bereitete ihnen eine harte Peinigung. So handelt Taqwa gemäß ALLAH gegenüber, ihr mit Verstand, die den Iman verinnerlichten! Bereits sandte ALLAH euch eine Ermahnung hinab,
Çince:
真主已为他们预备了严厉的刑罚。信道的有理智的人们啊!你们当敬畏真主。真主确已降示你们一种教训,
Hollandaca:
God heeft een gestrenge straf voor hen gereed gemaakt; vreest dus God, gij die met verstand zijt begaafd. O ware geloovigen! thans heeft God u eene vermaning nedergezonden
Rusça:
Аллах приготовил для них тяжкие мучения. Бойтесь же Аллаха, о обладающие разумом, которые уверовали. Аллах уже ниспослал вам напоминание -
Somalice:
Eebe wuxuu u darbay kuwaas Caddibaad daran, ee Eebe ka dhawrsada kuwa Caqliga lahaw rumeeyeyowna, Ilaahay wuxuu idiin soo dejiyey Quraane.
Swahilice:
Mwenyezi Mungu aliwaandalia adhabu kali. Basi mcheni Mwenyezi Mungu, enyi wenye akili, mlio amini! Hakika Mwenyezi Mungu amekuteremshieni Ukumbusho,
Uygurca:
اﷲ ئۇلارغا (ئاخىرەتتە) قاتتىق ئازاب تەييارلىدى، ئى ئىمان ئېيتقان ئەقىل ئىگىلىرى! اﷲ تىن قورقۇڭلار، اﷲ سىلەرگە قۇرئاننى نازىل قىلدى
Japonca:
アッラーはかれらのために,厳しい懲罰を準備なされる。だから信仰し,思慮ある人びとよ,アッラーを畏れなさい。アッラーは,確にあなたがたに教訓を下され,
Arapça (Ürdün):
«أعد الله لهم عذابا شديدا» تكرير الوعيد توكيد «فاتقوا الله يا أولي الألباب» أصحاب العقول «الذين آمنوا» نعت للمنادى أو بيان له «قد أنزل الله إليكم ذكرا» هو القرآن.
Hintçe:
ख़ुदा ने उनके लिए सख्त अज़ाब तैयार कर रखा है तो ऐ अक्लमन्दों जो ईमान ला चुके हो ख़ुदा से डरते रहो ख़ुदा ने तुम्हारे पास (अपनी) याद क़ुरान और अपना रसूल भेज दिया है
Tayca:
อัลลอฮฺทรงเตรียมการลงโทษอย่างหนักไว้สำหรับพวกเขาแล้ว ดังนั้นจงยำเกรงอัลลอฮฺเถิด โอ้บรรดาผู้มีสติปัญญาที่ศรัทธาเอ๋ย เพราะแน่นอนอัลลอฮฺได้ทรงประทานข้อเตือนสติ (อัลกุรอาน) ลงมาให้แก่พวกเจ้าแล้ว
İbranice:
אלוהים הכין להן עונש כבד. לכן יראו מאלוהים, אתם המאמינים החכמים. אלוהים הוריד אליכם מסר
Hırvatça:
Allah je za njih bolnu patnju pripremio; zato se bojte Allaha, o vi koji ste razumom obdareni, vi koji vjerujete! Allah vam je već spustio Opomenu,
Rumence:
Dumnezeu le-a pregătit osândă aspră. Temeţi-vă de Dumnezeu, voi cei dăruiţi cu minte şi care credeţi! Dumnezeu a pogorât asupra voastră o amintire.
Transliteration:
aAAadda Allahu lahum AAathaban shadeedan faittaqoo Allaha ya olee alalbabi allatheena amanoo qad anzala Allahu ilaykum thikran
Türkçe:
Allah onlar için şiddetli bir azap hazırladı. Artık Allah'tan korkun, ey iman etmiş akıl ve gönül sahipleri! Allah size bir Zikir/bir uyarıcı/bir düşündürücü indirmiştir.
Sahih International:
Allah has prepared for them a severe punishment; so fear Allah, O you of understanding who have believed. Allah has sent down to you the Qur'an.
İngilizce:
Allah has prepared for them a severe Punishment (in the Hereafter). Therefore fear Allah, O ye men of understanding - who have believed!- for Allah hath indeed sent down to you a Message,-
Azerbaycanca:
Allah onlar üçün şiddətli əzab hazırladı. Ey iman gətirmiş ağıl sahibləri, Allahdan qorxun! Allah sizin üçün Qur’an nazil etmiş,
Süleyman Ateş:
Allah o(insa)nlara şiddetli bir azab da hazırlamıştır. Ey inanmış olan, sağduyu sahipleri, Allah'tan korkun, Allah size bir uyarı indirdi.
Diyanet Vakfı:
Allah onlara şiddetli bir azap hazırlamıştır. Ey inanan akıl sahipleri! Allah'tan korkun. Allah size gerçekten bir uyarıcı (kitap) indirmiştir.
Erhan Aktaş:
Allah, onlara şiddetli bir azâp hazırladı. Ey Îmân Eden sağlıklı düşünen akıl sahipleri, Allah için takvâ sahibi olun. Allah, size zikri(1) indirmiştir.
Kral Fahd:
Allah onlara şiddetli bir azap hazırlamıştır. Ey inanan akıl sahipleri! Allah’tan korkun. Allah size gerçekten bir uyarıcı (kitap) indirmiştir.
Hasan Basri Çantay:
Allah onlar (ın benzerleri) için (de) pek çetin bir azâb hazırladı. O halde ey îman etmiş olan salim akıl saahibleri, Allahdan korkun. Allah size hakıykî bir zikir indirmiş.
Muhammed Esed:
(Öteki dünyada ise) Allah onlar için (daha da) şiddetli bir azap hazırlamıştır. O halde siz ey basiret sahipleri, (siz) iman edenler, Allah´a karşı sorumluluğunuzun bilincinde olun! Allah size gerçekten bir uyarıcı indirmiştir.
Gültekin Onan:
Tanrı onlar için şiddetli bir azab hazırlamıştır
Ali Fikri Yavuz:
Allah, (ahirette) onlara şiddetli bir azab hazırlamıştır. O halde Allah’dan korkun, ey akıl sahibleri!... Ey iman edenler
Portekizce:
Deus lhes preparou um severo castigo. Temei, pois, a Deus, ó fiéis sensatos, pois Deus vos enviou uma Mensagem.
İsveççe:
och Gud har i beredskap för dem ett strängt straff [i det kommande livet]. Frukta därför Gud, ni som tror och har förstånd! Gud har sänt er en påminnelse,
Farsça:
خدا برای آنان [در آخرت] عذابی سخت آماده کرده است، پس ای خردمندان مؤمن! از خدا پروا کنید. به راستی خدا به سوی شما وسیله تذکر نازل کرده است.
Kürtçe:
خوا ئامادەی کردووە بۆیان سزایەکی سەخت، کەواتە لەخوا بترسن ئەی ئەو کەسانەی خاوەن ژیری وبیر وھۆشن، ئەوانەی باوەڕیان ھێناوە بێگومان خوا قورئانی بۆ دابەزاندون
Özbekçe:
Аллоҳ уларга қаттиқ азобни тайёрлаб қўйди. Бас, Аллоҳга тақво қилинг, эй иймон келтирган ақл эгалари. Ҳақиқатда, Аллоҳ сизларга зикрни туширди.
Malayca:
Allah menyediakan bagi mereka azab seksa yang seberat-beratnya. Maka bertaqwalah kepada Allah kepada wahai orang yang berakal sempurna dari kalangan orang yang beriman. Sesungguhnya Allah telah menurunkan kepada kamu peringatan -
Arnavutça:
Perëndia ka përgatitë për ta dënim të rëndë, prandaj druajuni Perëndisë (mos e kundërshtoni), o njerëz mentarë, ju që keni besuar. Perëndia, madje, ju ka dërguar udhërrëfyesin,
Bulgarca:
Аллах приготви за тях сурово мъчение. Затова се бойте от Аллах, о, разумни хора, които вярвате! Аллах ви низпосла напомняне -
Sırpça:
Аллах је за њих припремио болну патњу; зато се бојте Аллаха, о ви који сте разумом обдарени, ви који верујете! Аллах вам је већ спустио Опомену,
Çekçe:
A Bůh připravil pro obyvatele jejich trest strašný, bojte se tedy Boha vy, kdož nadáni jste rozmyslem a kteří jste uvěřili! Bůh seslal vám již připomenutí
Urduca:
اللہ نے (آخرت میں) ان کے لیے سخت عذاب مہیا کر رکھا ہے پس اللہ سے ڈرو اے صاحب عقل لوگو جو ایمان لائے ہو اللہ نے تمہاری طرف ایک نصیحت نازل کر دی ہے
Tacikçe:
Худованд барояшон азобе сахт омода кард. Пас, эй хирадмандоне, ки имон овардаед, аз Худо битарсед. Худо бар шумо Қуръонро нозил кардааст.
Tatarca:
Аллаһ аларга каты ґәзаб хәзерләде. Аллаһудан куркыгыз, гөнаһлардан сакланыгыз, ий гакыл ияләре! Иман китергән кешеләр, тәхкыйк Аллаһ сезгә иңдерде сезне уятучы вә туры юлны күрсәтүче Коръәнне.
Endonezyaca:
Allah menyediakan bagi mereka azab yang keras, maka bertakwalah kepada Allah hai orang-orang yang mempunyai akal; (yaitu) orang-orang yang beriman. Sesungguhnya Allah telah menurunkan peringatan kepadamu,
Amharca:
አላህ ለእነርሱ ብርቱን ቅጣት አዘጋጀ፡፡ እናንተም የአእምሮ ባለቤቶች ሆይ! አላህን ፍሩ፡፡ እነዚያ ያመኑ (ሆይ)! አላህ ወደናንተ ግሳጼን በእርግጥ አወረደ፡፡ መልክተኛን (ላከ)፡፡
Tamilce:
அல்லாஹ் அவர்களுக்கு (-அவ்வூர்வாசிகளுக்கு) கடுமையான தண்டனையை தயார் செய்துள்ளான். ஆகவே, நம்பிக்கை கொண்ட நிறைவான அறிவுடையவர்களே! அல்லாஹ்வை அஞ்சுங்கள்! அல்லாஹ் உங்களுக்கு திட்டமாக நல்லுபதேசத்தை இறக்கினான்.
Korece:
하나님은 그들을 위하여 가 혹한 응벌을 준비하셨나니 하나님 을 두려워 하라 믿음으로 이해하 는 사람들이여 하나님에서 너희에게 교훈을 계시하였노라
Vietnamca:
Allah đã chuẩn bị cho chúng một sự trừng phạt nghiêm khắc. Vì vậy, các ngươi hãy kính sợ Allah hỡi những người hiểu biết, những người có đức tin. Quả thật, Allah đã ban xuống cho các ngươi Lời Nhắc Nhở (Qur’an).
Ayet Linkleri: